17 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-. ı İ H a. DK n Üa Öi ” İ — SON POSTA aa Mahkfîmlar Arasmd;_ı Mahkümlar Yüzdeyüz Fazlalaştı Gençlik '; Gençlik İçin — Çalışacak L Bir Saha Çankırıda Spor Günü T Jı. ) Ca '..'ı';ı .'ı p g F EY T YT NRŞ K e Şubatın on dokuzuncu günü Halk Evleri açılıyor. Halk Evleri gençliğin evi demektir. Türk genci, orada, mefküresini tahak- kuk, faaliyetini nihayetsiz surette | inkişaf ettirebilecek bir sahaya malik olacaktır. Bu evler, eski Türk ocaklarının yapamadıkları vazifeyi yapacak, hars, içtimaiyat, spor, dil işleri, velhasıl Türk camiasını alâkadar eden ve ede- cek olan her nevi faaliyetin bir ana kaynağı, bir ilham membaı vazifesini göreceklerdir. Fakat çalışmadan bir şey ya- ratmak mümkün olmadığına göre Halk Evlerinin de — kendilerine gaye indindikleri yolda muvaffak olabilmeleri için bütün gençliğin, bilhassa bu zümrenin münevver- lerinin bu işe dört elle sarılıp vazifelerini bihakkın kavramaları Vâzımdır. Halk Evleri, dokuz faaliyet gübesine ayrılmıştır: | — Dil, edebiyat, tarih, 2 — Güzel sanatlar, 3 — Temsil. 4 — Spor, 5 — İçtimai yardım, 6 — Halk - dershaneleri - ve kurslar, 7 — Kütüphane ve neşriyat, 8 — Köycülük, 9 — Müze ve sergi; Halk Evlerinin, bu işlerle, filen meşgul olacağını zannetmek, hiç olmazsa — şimdilik, — doğru olamaz. Halk Evlerinin bir spor klübü olacak, bir müzesi bulunacak Onlar, bu sahalarda mlülsmir sürette çalışma imkânlarını hazır- layıcı esaslarla meşgul olacak, bilhassa azami netice alabilmek İçin tutulması lâzımgelen yolun mahiyeti etrafında alâkadarları tenvir ketmiye — uğraşacaklardır. Demek oluyor ki gençliğin ken- disini alâkadar edici bir mües- seseden mahrum — bulunduğuna dalir haklı olarak yaptığı şikâyet- leri ortadan kaldıracak, ona, fik- ren ve bedenen çalışma imkân- larını verecek bir varlık - karşı- sında bulunuyoruz. Eğer şikâyet- lerimizde — samim! isek, — bu memleketin istediği yolda — yü- rümeyi bir gaye bu evlere tehacüm — gösterip fikirlerimizin tahakkukuna - çalış- malıyız. Yoksa köşemizde otura- rak şikâyet edersek heni haksız- hk etmiş, hem de kabiliyetsizlik göstermiş oluruz. Gençlik, hare- ket ve mücadele ile kaimdir. Feci Bir Hava Müsademesi Londra, 16 ( A.A )— , İki as- keri tayyarenin havadaki müsa- , demeleri neticesinde iki kişi öl- müş ve bir kişi ağır surette ya- ralanmıştır. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Vasfi Raşit Bu kıymettar eserin ikinci cildi çıkmıştır. Bu cilt te birinci cilt gibi yirmi formadan mü- rekkeptir. ve fiati daha ucuz- dür. Eser ince kâğıda basıldı- ğgından hacmi de küçülmüştür. Fiati ( 200 ) kuruştur. | sinden istifade — için | dilenmiye geldikleri zikredilmek- edinmişsek | Kırıkkale Sporcuları lerini Futb Çankırı, (Hu- susi) — — Şehri- mizde spor ha- . y D haretle |kurtara- yatı. canlanmıya D ; rak alkış toplıyor- yüz tuttu. Bay- K du. — Kırıkkale ramın üçüncü oyuncuları bir günü Kırıkkale aralık bizim kale- 4 ; t fazla sıkıştır- sporcularile ya- k y a sıkıştı pılan temaııl,ır İ gln bqlad;ı_lar: bu canlılığın ilk du m.dolıüıı bi“:î adımıdır. Kügüki e e tam buldu. _ bi sğealeadeğ İkinci devre- ir gün evvel ye başlanıldığı buraye gelen Kı- Çankırı ve Kırıkkale sporcuları bir arada zaman — Çankırı I'İıılmle idm“m_ ÜX İşmretli Vali Adil Beydir) oyunc ul yor- ları kalabalık bir gençlik kütlesi tarafından hararetle karşılandı. Geceden yagan kar sahayı biraz bozmuştu. Fakat buna rağmen bayramın (üçüncü günü öğleden sonra binden fazla seyirci kütle- sinin heycanlı bir futbol maçı seyretmesi mümkün — oldu. İlk defa veleybol müsabakası ya- pıldı. Bu müsabakada — şehrimiz sporcuları birinci partide (2 - 15) ve ikinci partide de (3-15) gibi büyük bir farkla galip geldiler. : Bu maçı futbol müsabakası takip etti. Futbol takımını teşkil eden oyuncularımızdan bir kısmı hastalanmış, bir kısmı da voley maçına iştirak etmek — suretile haylı yorulmuşlardı. Müsabakanın ilk dakikaları çok heyecanlı geçti. Kırıkkale muhacimleri — devamlı — şekilde hücum ediyorlardı. |Buna mukabil bizim takım — da çok çetin bir müdafaa Oyunu gösteriyordu. Bilhassa kalecimiz Diyarıbekir İki Türlü Dilenci Varmış! Diyarıbekir, (Hususi) — Huü- kümet Baytarı Sıtkı Simavi Bey şehrimizdeki dilencilerin vaziyeti hakkında şayanı dikkat bir tetkik yapmıştır. Bir de beyanname yazan Sıtkı Bey refah ve saadet memleketi olan şehrimizde dilen- cilerin pek çok olduğunu söyle- mekte ve dilencileri iki kısma ayırmaktadır. | Birinci kısım dilencilerin dağ- | hlardan ibaret olduğu, etrafa kar yağdığı vakit hayvanlarını kışla çekerek halkın merhamet 'lhğ şehrimize tedir. Beyannamede ikinci kısım dilencilerin hakiki muhtaçlardan ibaret olduğu, bunların muave- nete muhtaç bulunduğu yazıl- .maktadır. Beyanname- sahibi Di- yarıbekir halkımi ikaz etmekte, yardımda — bulunacakları zaman hakiki muhtaçlarla, yalancı dilen- cileri tefrik etmelerini hatırlat- maktadır. Sıtkı Simavi Bey, ha- kikf muhtaçların bir hayır mües- sesesinin himayesi altına alınma- sını teklif etmektedir. Hayır | Mmüessesesi için Belediye, hususi idare ve diğer muavenet mües- seselerinden istifade edilmesini tavsiye etmektedir. Akşehir Bir Tehi like Atlattı Akşehir (Husust) — İki gün evvel şehrimizdeki Ziraat bakası binasında yangın çıkmış, jandar- | ma ve belediye itfaiyesinin gay- | | barat Müdürü Zeki Bey, Milli retile — söndürülmüştür. Yangın bacanın altında biriken kurum- ların — tutuşmasında — çıkmıştır. Alevler bacadan yükselerek ca- mekanların bir kısmını yakmıştır, banka büyük bir tehlike atlatmıştır. Türk Malları Lâyipzig Sergisinde Zeki Bey İzmir ( Hususi ) — Hükümeti- miz, Almanyadaki Layipzig ser- isisine iştirake karar vermiş, mirde yapılan iştirak hazırlık- ları bitmiştir. Layipzig sergisinde teşhir edilecek =uhtelif şhracıt eşyası nümuneleri Filipo Grimani vapurile gönderilmiştir. Bu nümu- neler (2236) kilodur. Ege mıntakasinda 4i fırma Layipzig sergisine nümune gön- değüâr. G=uüecek nümg:e- ler meyanında tütün, Üzüm, incir, halı, Ppamuk, — sisam, — tahın, gülyağı gibi başlıca ihracat eş- yamızdan maada, cıva ve zımpa- ra maden mnümuneleri, pirinya yağı, nebatf yağ küspesi de vardır. miz Ticaret Odasi İstih- sat ve Tasarruf Cemiyeti namına bu sergiye iştirak et- mektedir. Zeki B. ayni zamanda, firmalar namına sipariş te kabal edebilecektir. ADNAN aBi .*".'-.-Jı. 9 ü Çankırı Genç - olda Mağlüp Ettiler . Nizami B. tehli- keli şütleri ma- guüluükları derhal belli oluyordu. Oyunun — nihayetine — kadar Kırıkkaleliler — hâkimiyeti elden bırakmadılar — ve bizim takımı sıfıra karşı üç gol atmak sureti- le mağlüp ettiler. Bu mağlübiyeti tabil görmek lâzımdır. Çünki Çankırıda spor henüz başlamış demektir. Fakat bugünkü — gayret devam ederse bize de birçok zaferler — nasip olacaktır. — Maçın çok — samimt! geçtiğini de kaydedebilirim. DG L Kuşlar Köylere Hücum Ediyor Adana, (!'Eı:ıî_) — Son gün- | lerde Çukurova havalisinde şid- detli soğuklar hüküm sürmekte) dir. Bundan kısa evvel âdeta yaz sefası süren Çukurova ahalisi bugün müthiş soğuklar karşısında şaşırıp kal- mışlardır. Fakat soğukların kuş- lara yaptığı tesir çok şiddetlidir. 4 Sıcak muhite alışmış olan rengâ- renk kuşlarımız, bugünkü kavu- rucu soğuklar yüzünden küme halinde köylere hücum etmek- tedirler. Diyebilirim ki Çukurova bugünkü gibi müthiş bir soğuğa senelerdenberi ilk defa maruz kalmaktadır, Kuş telefatı çok fazladır. &. Adanada Lik Maçları Adan, (Hususi) — Çukurova mıntakası lik — maçlarına cuma günü başlanıldı. İlk müsabaka Adana ve Tarsus İdman yurdu takımları arasında yapıldı. Oyun birer golle berabere neticelendi vo Maraş takımı fikistürde sırası olduğu halde gelmedi. Hayvan Hırsızları Ceyhan, ( Husust ) — Meşhur hayvan hırsızlarından olup mınta- ka asayişini ihlâl eden ve Vilâyet Umumi Meclisi Azasından Selim Beye ait dört beygiri çalan Filik ve çekkeci Hüseyin ismindeki iki şerir jandarmalar tarafından yakalanmış, beygirler sahibine verilmiştir. Bu bususta faaliyet gösteren bir. müddet Ceyhanda Tutulan İstanbul Umumi Hapisha Ba; doktoru İbrahim Zati Bey, hapi: hane hakkında şayanı dikka bir grafik neşretmiştir. Bu grafil mahkümlara ait rakamları ihtin: etmektedir. Grafikteki rakamları göre İstanbul Hapishanesine (929 senesinde (1350) mahküm gir: miştir. Bir sene sonra giren mah kümların adedi (2006) adedine baliğ olmuştur. Fakat geçen (931)| senesinde ise hapishaneye giren mahküların miktarı 929 senesine nazaran iki misli artmış ve (3210) adedini bulmuştur. Yani üç sene arasında mahkümların yekünunda yüzde yüzden fazla bir tezayüt huüsule gelmiştir. Grafikte geçen sene (931) senesi zarfında hapis- haneye — girenlerin cürümlerine göre tasnifi şu şekilde yapılmık-? Cezası bir aya kadar olanlar 2153, adi cürümlerden mahküm olanlar 1952, hırsızlık ve yanke- sicilik mahkümları 617, bir aydan altı aya kadar mahküm olanlar 496, borç mahkümu 196, katil ve cerh mahkümu 192, bir sene ile beş sene arasında mahküm olanlar 152, altı aydan bir seneyıi kadar 107, beş seneden on beş seneye kadar 85, para cezasını vermiyen mahkümlar 82, ırz te- cavüzünden mahküm olanlar 41, on beş seneden otuz seneye ka- dar mahküm olanlar 15, şekavet mahkümları 11, komünistlik 5, müebbet cezalı 2 ve idam mah- kümu 1 kişi. Yine 931 senesi mahkümla- rının yaş itibarile — taksimi şöy- ledir: On beş ile — yirmi beş yaş arasında — bulunan — mahkümlar 1645, — yirmi beş ile kırk beş yaşındakiler — 1328, — kırk beş yaşından yukarı olan mahkümlar de 201 kişidir. Ceza, cürüm ve yaş itibarile tasnif edilen bu mabkümlardan 1247 kişi kadın, diğerleri erkek- tir. 931 senesinde hapse girenle- rin san'at ve meşguliyet itibarile tasnifi şudur: Marangoz, terzi, kunduracı, ve Eılıycii 117, bakkal, kasap, sebzeci, balıkci, kahveci, fırıncı ve lokantacı 145, komisyoncu ve tacir 44, hammal ve amele gibi işçiler 168, şoför 29, memur 21, fahişe kadın 945, muhtelif işlerle meşgul olanlar 1076 boşta ge- | zenler 665. . Yine geçen 931 senesinde 'î w 4 İ j J SA ada dÜ nilin 44 Bi İi od hapishanede 59 verem, 44 frengi — vak'ası kaydedilmiş ve veremden 2 kişi ölmüştür. Son günlerde tedavisi müm- kün olmıyan hastalıklara tutul- dukları icin cezaları af veya tecil edilen mahpusların yekünu da 34 kişidir. -— - — Tecerli karakol Kumandanı Meh- met, arkadaşları Alhimet ve Hay- ri Efendiler takdir edilmişlerdir. Bu şerirlerden başka yedi kadar hayvan hırsızı son zaman- — larda bu husustaki kanun müci- bince bizim muntakadan teb'it İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: