Fransa Hükümetine Hücumlar Paris, 17 — Sol cenah de- 'll?ln'ıtları idare komitesinin al- dıg—ı' karar neticesi, kabinenin Vaziyeti oldukça müşkülleşmiştir. Çünki bunlar, sosyalistlerin mü- zaheretile hep birden hükümete hücuma geçeceklerdir. Maamafih hükümet mehafili, neticenin hü- kümet lehine çıkacağını kuvvetle tahmin ediyorlar. Hindenburg Kazanabilecek Mi? Berlin 16 — Riyaseti cümhur intihap faaliyeti başlamıştır. Ka- yitli müntehiplerin adedi takriben (35-38) milyon tahmin edili- -— yor. Hindenburgun birinci devre rey verilmesinde kazanması için (17) buçuk milyon rey alması icap ediyor. Maamafih her ne sı- - retle olursa olsun Hindenburgun — (18-19) milliyetperverlerin de -— ancak (2 milyon rey alabile- cekleri tahmin ediliyor. Fakat '_ milliyetperverler aksi kanaatte- dirler ve (19) milyon reyin ken- “ dileri — tarafından — kazanılacağı v ümidindedirler. - Hindistanda Teb'itler Devam Ediyor : '_Bomhay, 16 — EBir İngiliz w &niralının kızı ve Gandinin tale- besi olup onunla beraber son ÂAvrupa seyahatini yapan Mis 'Slade polis tarafından Bombayı terke davet edilmiştir. Gandiyi ;İııpiılıınede ziyarete müsaade edilen ilk insan da olmuştur. Kadının çıkmak istemiyeceği zannediliyor. Bingalenin Lahram mıntaka- sında da polis ile köylüler ara- bu kadın “sında vahim arbedeler çıkmıştır. (2) kişi ölmüş, (13)ü tehlikeli olmak Üüzere (30) kişi yaralan- / EDEBİ TEFRİKAMIZ ; 35 EE z — AÇLIK Müellifi: Knut Hamsun Bombaydan *0 - Şewval - 1350 “| Vakit (Ezant | V. & -— TAKVİM —— 1 ÇARŞAMBA J Gün 17 - Şubat - 932 Kasımıd Arabi Rumt 4-Şubat - sani - 1848 ——— Vaklt Akşam Yatsı Ezani l V.. ti L 81 İ İmsak |İli, 30 L 106. Si 6 A4JIR. 28 4 4 3 1L — |IZ 45 19. $ S 3 Hindenburg Reisi Fransa Ve Almanyanın ITicareti Paris, 16 — İthalât üzerine konan kontrol sayesinde 1931 kânunuevvelinde (709), 1931 ha- ziranında (1401) milyonu bulan ticaret açığı 1932 kânunusanisin- de (534) milyona inmiştir. Ya- kında bu açığın daha - ziyade azalacağı tahmin olunuyor. 1932 senesi kânunusanisindeki ithalât 1931 in ayni ayına naza- ran (1445) milyon ihracat ise 1931 senesinin ayni ayına - nis- betle (765) milyon bir noksanlık göstermektedir. * Berlin, 16 Almanyanın 1932 harict ticaret muvazenesi, muhtelif memleketlerde konan himaye tetbirlerinden dolayı pek ziyade müteessir olmuştur. Tenezzül (542) milyon marklıktır. İspangada Teb'itler Devam Ediyor Madcrit, 16 — Sen Sebastiyen- ' den bildirildiğine göre bir mili- yetperver bir cümhuriyetçiyi öl- dürülmüştür. — Arkadaşları — da cesedi çiğniyerek parçalamışlar- dır. 12 kişi tevkif edilmiştir. * Madrit, 16 — Tahrikâtçıların müstemlekelere — nefyedilmelerin- den dolayı tertip edilmek iste- nen umumi grev akamete uğra- mıştır. Bundan dolayı tramvay- lara karşı infilâk. edici maddeler atılmış, tecavüzler olmuştur. Po- lis şehrin mühim noktalarını işgal etmiştir. sk y Madrit, 16 — Başvekil M. Azma, teb'it edilen tahrikâtçıla- rın yine talili insanlar oldukları- nı, çünki ellerinde silâhla yaka- landıkları için divamı harbede verilmek mümkün olduğunu Ha- vas Âjansı muhabirine söyle- miştir. Divanı Harp bunları ida- ma mahküm edecekti. Biz bu mütemadi Aarbedelere artık hi- tam verecğiz. | İ OUnsur içinde idim, Aklıma en Aldanmamak gülünç fikirler geliyor ve her tey beni korkutuyordu. - Yata- Zimin yanındaki — duvarın — üs- fünde bulunan küçük — delik beni çok işgal ediyordu: Zan- hederim, bir çivi deliği, duvarda _Öir damga. Onü — yoklıyorum, tçine üfliyorum ve derinliğini an- lamıya çalışıyorum. Bu masum bir delik değildi, hiçbir. zaman, bu şüpheli bir de'ikti, benim için lâzımgelen — esrarlı bir delikti. Zihnimi bu deliğin düşüncesi kaplamış, meraktan — ve deh- şetten tamamile kendimi kay- betmiştim, nihayet yataktan çık- üm ve — deliğin — derinliğini ölçmek ve bitişik odaya kadar gitmediğine —emin olmak için Tekrar uyumak için, hakikat- te ise karanlıklarla mücadeleye yeniden başlamak için yine yat- tım, Dişarda yağmur dinmişti ve hiçbir gürültü duymıyordum. Bir müddet sokaktaki ayakseslerine kulak vermiye devam ettim ve sesinden hük.nettizime göre bir Oyarım çakımı aradım. Fransız Kabinesi H Mütercimi: P. $S. — ücum icümhur Olacak Mı? Karşısınd Tahdidi Teslihat Konferansında Fransız Başmurakhası Tardiyö birçok tefsirlere sevap olan nutkunu siylüyor Ölen İle Ömnibüste Bir Ceset Viyana, 16 — Viyana - Ams- tetten ömnibüsünün biletçisi fena bir koku neşreden bir valiz bul- muş, polise müracaat edilerek valiz açılmış ve içinde bir kadın | vücudu çıkmıştır. Bu kadının bacakları da daha evvel bir is- tasyonda —bulunmuştu. — Zabıta ehemmiyetle tahkikat yapıyor. Romanya Yeni İstikraz Yapıyor Bükreş 16 — Hükümetin yeni bir kanun neşrederek borçların |ların uğramaları ” muhteme ziyan- lardan dolayı $ehir ve köylerdeki gayrimenkul — em'âki - - karşılık göstererek mecburi bir istikraz yapacağını gazeteler yazıyor. Buz Altında Boğulanlar Amsterdam 16 — Buz üze- rinde kayarken buz kırılmış ve 6 kişi suların içinde boğul- muştur. Fasta Müsademeler Rabat 16 — Ferkla mıntaka- sında, bir kıyamcı grupu bir askeri müfrezeye taarruz etmiş, fakat kıyamcılar püskürtülmüştür. İki zabit vekili, —on iki asker ölmüştür. birkaç defalar parmaklarımı çıt- latmıya ve gülmiye başladım. Amma da tuhaf, hat — Yeni bir kelime bulduğumu — zannediyor- dum. Doğrulup oturdum ve söy- lendim : Lisanda bu yok, bunu ben icat ettim: Kuboa. Bunda da bir kelime gibi harfler var. Allahın — inayeti, evlâdım, bir kelime —icat ettik.. Kuboa... Gramer itibarile büyük ehemmi- yeti haiz bir kelime,., Karanlıkların içinde bu keli- meyi açıkça görüyordum. Gözlerim apaçık, kalakaldım, buluşumdan — hayretler — içinde idim ve sevincimden güldüm. konuşmıya Sonra alçak sesle başladım, çünki söylediklerimi tevhidinden - dolayı büyük banka- -| piyade, bir memur geçmedikçe — huzur bulamadım. Yalnız üstüste İskoçyada Bir Rezalet Edimburg, 16 — Tasfiye ha- linde bulunan Skottiş şirketi meclisi idare Aazasından sekiz kişiye ait dolandırıcılık davasına başlanmıştır. Dolandırılan para takriben 500 bin İngiliz lirasıdır. Elli senedenberi bu dava İskoç- yanın en büyük rezaletidir. Pariste Bir Cinayet Paris, 16 — Burada bulunasu bir Arjantinli, bir kraathanede oturürken tahsilde bulunan üç vatandaşını öldürmüştür. Cina- yetin sebebi beyaz kadın tica- retidir. Sabık Hidiv Suriye Tabiiyetine Geçmiye Karar Vermiş Kahire ( Hususi ) — Elbelâğ gazetesi yazıyor: Sabık Hidiv Abbas Hilmi Paşa Suriyede mü- him miktarda emlâk ve arazi almıya karar vermiş ve pazarlığa girişmiştirr. Abbas Hilmi Paşanın Suriye tabiiyetine geçeceğide mu- hakkak addedilmektedir. Abbas Hilmi Paşa Türkiyede bulunan emlâkini tasfiye etmekte ve para- larını yavaş yavaş çekmektedir. duyabilirlerdi ve gizli icadımı herkesten — saklamak niyetinde idim. Açlıktan tam delilik haline gelmiştim. Boş ve ıstırapsızdım, artık düşüncemin dizginlerini tu- tamıyordum. Kendi içimde ses- sizce teemmüle dalıyordum. Mu- hakemenin en harikulâde sıçra- yışlarile yeni kelimemim manasını derinleştirmiye çalışıyordum. Bu kelimeyi “Allah,, veya “Tivali,, manasına gelmiye hiç kimse icbar etmiyordu. “Ehli hayvanlar meş- heri, manasına geldiğini de kim söylüyor? Yumruklarımı şiddetle kapadım ve tekrar ettim: Bunun “Ehli hayvanlar meşheri,, manası- na geldiğini söyliyen kimdir ? İyi düşünülürse bunun “ asma kilit ,, yahut “ güneşin batısı ,, manasına gelmesi de icap etmi- WW Br n S RN yi “ikeheur LN Lt ” ( Gönül İşleri ] j N Beraber Ölmek Doğru Mudur? Hayatımız kadar sevdiğimiz insanları kaybettiğimiz — zaman derin bir teessüre boğuluruz. Zannederiz ki bu teessürümüz hiçbir zaman geçmiyecek ve öm- rümüz mütemadi bir yeis içinde yuğrulup gidecektir. Gözbebeği- | miz gibi sevdiğimiz çocuğumu- zun, bize maddi ve manevi ha- | yat saadetini duyuran sevgilimi- | zin ölümünü zannederiz ki hiç unutamıyacağız ve onların hayat- taki halleri gözümüzün önündenr silinmiyecek. Fakat öyle midir ya? Bir evlât anasından, bir çocuk ba- basından daimi surette ayrı!'dığı zaman yaşamak zevkini kaybet- miş görünür. Fakat zaman hük- münü icra eder. Ağzımıza act elen şeylerde Jlezzet bulmıya gışlanz. Biraz daha geçer, kar- şılaştığımız vak'alar evvelâ bizde tebessüm uyandırır, sonra kah- kahalarla güleriz ve içimizdeki acıya rağmen nasıl gülebildiği- mize hayret ederiz. Demek ki eski ata sözü doğrudur ve ölen ile ölmek mümkün olmuyor. Bitlisten M. N. rumuzile mek- tup yazan kariim, bana, bu bah- se dair sual soruyor. Bu zat, çok sevdiği bir kadınla evlenmiş, iki çocuğu olmuş, sonra altı ay fasıla ile hem karısını, hem bir çocuğunu kaybetmiş. Öbür yav- rusu, İstanbulda, ebeveyninin ya- nındadır. Kendisi ile teselli bu- mak bilmiyor, hergün bir parça daha çöküyor. . Bu karie söyliyeceğim şey, yukarıya kaydettiğim düşünceleri aynen tekrardan ibarettir. Sev- diklerimizin hatıralarına vefasızlık yapalım demiyorum; fakat ölenle beraber ölmenin de doğru ob madığını anlatmak istiyorum. Bugün, öbür dünyaya intikal etmiş nice sevgililer vardır ki onların bu dünyada bıraktıkları eşlerinden birçoğunun kalbi hâlâ kanar, hem de acı, acı kanar, Fakat bu derin yaraya rağmen hayat yine hükmünü icra eder, yine yeriz, yine güleriz, yine eğleniriz. Hayatı olduğu — gibi ' kabul etmek - lâzımdır. Cevaplarım Çok genç bir kari, bir. genç kızla seviştiğini, ailesinin serveti olduğunu, bugün henüz hayatımı kazanmıyorsa da bu servetin iş- tikballerini temine kâfi gelece- ğini bildiriyor ve fikrimi soruyor. — Ben, bu gence, aile ser- vetine güvenerek böyle bir iş yapmamasını tavsiye ederim. Bu, sadece bir cinnet olur. HANIMTEYZE Böyle bir kelimeye mana f bulmak güç değildi. Bekliyecek- tim, bulacaktım. O aralık uyu- yabilirdim, Kötü yatağımın Üstüne uzan- miş, lehte ve aleyhte hiçbir şey söylemeden, sinsi sinsi gül duj;n. Birkaç dakika ggeîâyî sinirlendim, *yeni — kelime hiç huzur. vermeden beni rahatsır ediyor, fasılasız aklıma geliyor beni istilâ ediyor, ciddileştiriyor- du. Bu kelimenin almaması lâzım gelen manaları üstünde bir fikir edindim. Fakat alması İcap eden manaya dair hiçbir karar vere- medim. Yüksek sesle söylendim: Bu tali bir mesele! Kendimi kolumdan yakaladım ve tekrar ettim ki bu tali meseledir. Alla- ha şükür, kelime bulunmuştu ve ( Arkası var |) " kazalı ha ' AüRZdA İrlmali uai Te | n VS <K TERR . OÇ S TT Kİ 5 ÜzLclaidk a£. Bis l düs.e. . aA