17 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

17 Şubat 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fransa Hükümetine Hücumlar Paris, 17 — Sol cenah de | mokratları idare komitesinin ak diği karar neticesi, kabinenin vaziyeti oldukça müşkülleşmiştir. Çünki bunlar, sosyalistlerin mü- zaheretile hep birden hükümete hücuma geçeceklerdir. Maamafih ' hükümet mehafili, neticenin hü- ı kümet lehine çıkacağını kuvyetle tahmin ediyorlar. t | | | | Hindenburg Kazanabilecek Mi? Berlin 16 — Kiyaseti cümhur intihap faaliyeti başlamıştır. Ka- ı yitli müntehiplerin adedi takriben (35-38) milyon tahmin edili- yor. Hindenburgun birinci devre rey verilmesinde kazanması için ' (17) buçuk milyon rey alması | icap ediyor. Maamafih her ne sı- | retle olursa olsun Hindenburgun (18-19) milliyetperverlerin de ancak (2) milyon rey alabile- cekleri tahmin ediliyor. Fakat milliyetperverler aksi kanaatte- dirler ve (19) milyon veyin ken- dileri — tarafından — kazamlacağı ümidindedirler. Hindistanda -Teb'itler Devam Ediyor | | Bombay, 18 — Bir İngiliz #miralının kızı ve Gandinin tale- besi olup onunla beraber son Avrupa seyahatini yapan Mis Slade polis tarafından Bombayı ,terke davet edilmiştir. Gandiyi 'hıpııhmdı ziyarete müsaade | edilen ilk insanda bu kadın olmuştar. Kadının Bombaydan çıkmak istemiyeceği zannediliyor. “ — Bimgalenin Lahram mıntaka- sında da polis ile köylüler ara- amda vahim arbedeler - çıkmıştır. (2) kişi ölmüş, (13)ü tehlikeli olmak Üüzere (30) kişi yaralan- mıştır. -— TAKVİM —— ( ÇARŞAMBA J Gün (7 - Şubat - 932 — Kasımlor| Arabt Rumt 40 Şevval - 1350 | #-Şubat - sani - 1848 VAt Yelet JEzant VV. e) Güneş |1 döle. Sa| Akşam J— |iZ. 45 Öğle |& saliz. 26| Yala V. Silid. V: S B)İ Imsak İıı. oS 1 i ! Enzıı TEFRİKAMIZ : 35 l ı Fransa Ve Almanyanın Ticareti Paris, 16 — İthalât üzerine konan kontrol sayesinde 1931 kânunuevvelinde (709), 1931 ha- ziranında (1401) milyonu bulan ticaret açığı 1932 kânunusanisin- de (534) milyona inmiştir. Ya- | kında bu açığın daha ziyade azalacağı tahmin olunuyor. 1932 senesi kânunusanisindeki ithalât 1931 in ayni ayına naza- ran (1445) milyon ihracat ise 1931 senesinin ayni ayına nis- betle (765) milyon bir noksanlık göstermektedir. * Berlin, 16 — — Almanyanın 1932 haric? Hcaret muvazenesi, muhtelif memleketlerde konan himaye tetbirlerinden dolayı pek ziyade mütcessir olmuştur. Tenezzül (542) milyon marklıktır. İspanyada 'Teb'itler Devam |Ediyor Madrit, 16 — Sen Sebastiyen- | den bildirildiğine göre bir mili- yetperver bir cümburiyetçiyi öl- dürülmüştür. — Arkadaşları da cesedi çiğniyerek parçalamışlar- dir. 12 kişi tevkif edilmiştir. * Madrit, 16 — Tahrikâtçıların müstemlekelere — nefyedilmelerin- den dolayı tertip edilmek iste- nen umumi grev akamete uğra- mıştır. Bundan dolayı tramvay- lara karşı infilâk. edici maddeler atılmış, tecavüzler olmuştur. Po- lis şehrin mühim noktalarını işgal etmiştir. “a y Madrit, 16 — Başvekil M. Azma, teb'it edilen tahrikâtçıla- rın yine talili insanlar oldukları- nı, çünki ellerinde silâhla yaka- landıkları için divanı harbede verilmek mümkün olduğunu Ha- vas Ajansı muhabirine söyle- miştir. Divanı Harp bunları ida- ma mahküm edecekti. Biz bu mütemadi arbedelere artık hi- | tam 'ere:ğıı AÇLIK SS Yasur içinde idim, Aklıma en gülünç fikirler geliyor ve h:r tey beni korkutuyordu. Yata- Zimin yanındaki — düvarın — Üs- tünde bulunan küçük — delik beni çok işgal ediyordu: Zan- nederim, bir çivi deliği, duvarda | bir damga. Onu — yoklıyorum, | içine üfliyorüum ve derinliğini an- lamıya çalışıyorum. Bu masum bir delik değildi, hiçbir. zaman, u şüpheli bir de'ikti, benim için aldanmamak bir delikti. Zihnimi bu deliğin düşüncesi lâzimgelen — esrarlı Müelüfi: Knut Hamsun Mütercimi: P. S Iııplıınıç. meraktan — ve deh- şetten tamamile kendimi kay- | betmiştim, nihayet yataktan çık- tm ve — deliğin — derinliğini ölçmek ve bitişik odaya kadar gitmediğine —emin olmak için yarım çakımı aradım. Tekrar uyumak için, hakikat- te ise karanlıklarla mücadeleye yeniden başlamak için yine yat- tım, Dişarda yağmur dinmişti ve hiçbir gürültü duymıyordum. Bir müddet sokaktaki ayakseslerine kulak vermiye devam ettim ve sesinden hük.nettiğime göre bir ! Tahdidi Teslihat Konferansında bımk u]ılr!eıı sebap Ömnıbuste Bir Ceset Fransız Kabinesi Hücum Karşısında. Hindenburg Reisicümhur Olacak Mı? Fransız Başmurahhası Tardiyö olan nutkunu s5ylüyor |İskoçyada Bir Viyana, 16 — Viyana - Ams- | Rezalet tetten ömniblisünün biletçisi fena bir koku neşreden bir valiz bul- muş, polise müracaat cedilerek valiz açılmış ve içinde bir kadın vücüdu çıkmıştır. Bu kadının bacakları da daha evvel bir is- tasyonda — bulunmuştu. — Zabıta ehemmiyetle tahkikat yapıyor. Romanya Yeni İstikraz Yapıyor Bükreş 16 — Hükümetin yeni bir kanun beşrederek borçların tevhidinden dolayı büyük banka- Tarın uğramaları muhteme ziyan- lardan dolayı Şehir ve köylerdeki gayrimenkul —— em'âki - karşılık göstererek mecburi bir istikraz yapacağını gazeteler yazıyor. Buz Altında Boğulanlar Amsterdan 16 — Buz üze- rinde kayarken buz. kırılmış ve 6 kişi suların içinde boğul- muştur. Fasta Müsademeler Rabat 16 — Ferkla mıntaka- sında, bir. kıyamcı grupu - bir askeri müfrezeye taarruz etmiş, fakat kıyamcılar püskürtülmüştür. İki zabit vekili, on iki asker I ölmüştür. piyade, bir memur geçmedikçe huzur bulamadım. Yalnız üstüste birkaç defalar parmaklarımı çıt- latmıya ve gülmiye başladım. Amma da tuhaf, hat — Yeni bir kelime bulduğumu — zannediyor- dum. Doğrulup oturdum ve söy- lendim : Lisanda bu yok, bunu ben icat ettim: Kaboa. Bunda da bir kelime gibi harfler var. Allahın — inayeti, — evlâdım, bir kelime — icat ettik.. — Kuboa... Gramer itibarile büyük ehemmi- yeti haiz bir kelime,.. Karanlıkların içinde bu keli- meyi açıkça görüyordum. Gözlerim apaçık, kalakaldım, buluşumdan — bayretler — içinde idim ve sevincimden güldüm. Sonra alçak sesle — konuşmıya başladım, çünki — göylediklerimi Edimburg, 16 — Tasfiye ha- linde bulunan Skottiş - şirketi meclisi idare azasından sekiz kişiye ait dolandırıcılık davasına başlanmıştır. Dolandırılan para takriben 500 bin İngiliz lirasıdır. Elli senedenberi bu dava İskoç- yanın en büyük rezaletidir. Pariste Bir Cinayet Paris, 16 — Burada bulunau bir Arjantinli, bir kraathanede oturürken tahsilde bulunan üç vatandaşını öldürmüştür. Cina- yetin sebebi beyaz kadın tica- retidir. Sabık Hidiv Suriye Tabiiyetine Geçmiye Karar Vermış Kahire ( Husuıi) — Elbelâğ gazetesi yazıyor: Sabık Hidiv Abbas Hilmi Paşa Suriyede mü- olduğunu, bugün henüzx hayatını him miktarda emlâk ve arazi almıya karar vermiş ve pazarlığa girişmiştirr. Abbas Hilmi Paşanın | Suriye tabiiyetine geçeceğide mu- hakkak addedilmektedir. Abbas | Hilmi Paşa Türkiyede bulunan emlâkini tasfiye etmekte ve para- larını yıvıı yavaş çekmektedir. duyabilirlerdi ve gizli icadımı herkesten — saklamak niyetinde idim. Açlıktan tam delilik haline gelmiştim. Boş ve ıstırapsızdım, artık düşüncemin dizginlerini tu- tamıyordum. Kendi içimde ses- sizce teemmüle dalıyordum. Mu- hakemenin en harikulâde sıçra- yışlarile yeni kelimemim manasını derinleştirmiye çalışıyordum. Bu kelimeyi “Allah,, veya “Tivali, manasına gelmiye hiç kimse iebar etmiyordu. “Ehli hayvanlar meş- heri,, manasına geldiğini de kim söylüyor? Yumruklarımı şiddetle kapadım ve tekrar ettim: Bunun *“Ehli hayvanlar meşheri,, manası- na geldiğini söyliyen kimdir ? İyi düşünülürse bunun “ asma kilit ,, yahut “ güneşin batısı ,, manasına gelmesi de icap etmi- | | | rusu, Ölen İle Beraber Ölmek ur? Hayatımız kadar sevdiğimiz insanları — kaybettiğimiz — zaman derin bir teessüre boğuluruz. Zannederiz ki bu teessürümüz hiçbir zaman geçmiyecek ve öm- rümüz mütemadi bir yeis içinde yuğrulup gidecektir. Gözbebeği- miz gibi sevdiğimiz çocuğumu- zun, bize maddi ve manevi ha- yat saadetini duyuran sevgilimi- zin ölümünü zannederiz ki hiç unutamıyacağız ve onların hayat- taki halleri gözümüzün önünden silinmiyecek. Fakat öyle mıdlr ya? Bir evlât anasından, bir çocuk ba- basından daimi surette ayrı!dığı zaman yaşamak zevkini kaybet- miş görünür. Fakat zaman hük- münü icra eder. Ağzımıza act elen şeylerde İezzet bulmıya arız. Biraz daha geçer, kar- şılaştığımız vak'alar evvelâ bizde tebessüm uyandırır, sonra kah- kahalarla güleriz. ve içimizdeki acıya rağmen nasıl gülebildiği mize hayret ederiz. Demek ki eski ata sözü doğrudur ve ölen ile ölmek mümkün olmuyor. Bitlisten M. N. rumuzile mek- tup yazan kariim, bana, bu bah- se dair sual soruyor. Bu zat, çok sevdiği bir kadınla evlenmiş, iki çocuğu olmuş, sonra altı ay fasıla ile hem karısını, hem bir çocuğunu kaybetmiş. Öbür yav- İstanbulda, ebeveyninin yar nındadır. Kendisi ile teselli bul- | mak bilmiyor, hergün bir parça daha çöküyor. Bu karie söyliyeceğim gey, | yukarıya kaydettiğim düşünceleri aynen tekrardan ibarettir. Sev. diklerimizin hatıralarına vefasızlık yapalım demiyorum; fakat ölenle beraber ölmenin de doğru ok madığını anlatmak istiyorum. Bugün, öbür dünyaya intikal etmiş nice sevgililer vardır. ki onların bu dünyada bıraktıkları eşlerinden birçoğunun kalbi hâlâ kanar, hem de acı, acı kanar, Fakat bu derin yaraya rağmen hayat yine hükmünü icra eder, yine yeriz, yine güleriz, yine eğleniriz. — Hayatı oldııgıı gibi kabul etmek - lâzımdır. Cevaplarım Çok genç bir kari, bir. genç kızla seviştiğini, ailesinin serveti kazanmıyorsa da bu servetin is- tikballerini temine kâfi gelece- ğini bıldınyor ve fikrimi soruyor. — Ben, ., ıllo ıeı— vetine ıünnuıî“” yapmamasını tavsiye ededn. Bıı. sadece bir cinnet olur. HANİMTEYZE yordu. Böyle bir kelimeye mana bulmak güç değildi. Bekliyecek- tim, bulacaktım. O aralık uyu- yabilirdim, Kötü yatağımın Üstüne uzan- miş, lehte ve aleyhte hiçbir şey söylemeden, sinsi sinsi — gülü, dıı’îıııe Birkaç dakika :eîdyo; sinirlendim, - yeni — kelime hiç huzur. vermeden beni - rahatsır ediyor, fasılasız aklıma geliyor beni istilâ ediyor, ciddileştiriyor- du. Bu kelimenin almaması lâzım gelen manaları üstünde bir fikir edindim. Fakat alması icap eden manaya dair hiçbir karar vere- medim. Yüksek sesle söylendim : Bu tali bir meselel Kendimi kolumdan yakaladım ve tekrar ettim ki bu tali meseledir. Alla- ha şükür, kelime bulunmuştu ve ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: