d Elu elt Z p ——— — vi rinden : Bir. Ölünün ?atıra 'Beftğ HAİNLERİN İÇ YÜZÜ Yüz Ellilikler Nasıl Gittiler, N eYaptılar İTİLÂFÇILAR HOCA VASFİYE “MANAHNÜ FİHİ, h " p Koğuşta bir sürü itilâfçı daha vardı. Bunlar, kerevetlerin üzeri- ne gelişi göüzel — sıralanmışlardı. Dörtte üçü meçhul kelimesile de ifade olunamıyacak kadar hüvi- yetsiz avarelerden — ibaret olan bu kalabalığın içinde Şebin Ka- zahisar sabık meb'usu Feyzi, es- bak vilâyet — tercümanlarından İdris Fuat, Miralay Sadık Sabri ve Nasuhi, Kaymakam Nuh, po- lis merkez memurlarından Maz- lüm ve Namık, şeyh Recep tanı- nılabiliyordu. | Pehlivan Kadri, kendi geliş- lerinin koğuşta umumi bir mem- nuniyetsizlik uyandırdığının far- kında olmadı. Koşa koşa yürü- dü, Feyzi efendinin elini öptü, öbürlerine bir merhaba savurdu ve hıncın. dökmek için eline geçen fırsatı kaçırmıyarak arka- dan gelenleri gösterdi. — İşte size, bize yol göste- ripte burnumuzu çirkefe sokan muhterem kargalar! Başta man- tık budalasi Mustafa Sabri, iş- kembeikübra tekkesi şeyhi Zey- nelâbidin, duvar arslanı Süleyman Şefik, “ geddi meclis » Şampiyo- nu Mustafa — Natık, ümmi alim Şaban ağa, manahnüfihimiz Vasfi hoca.... Taş kışla misafirleri, hemen ekseriyetle, bu tahkiramiz pre- zantasyonu alkışlıyorlardı. Onla- rın herbiri, daha düne kadar, bu hocaların ve bu duvar as- | lanlarının ellerini, eteklerini öpü- yorlardı, — kendilerinden lütuf bekliyorlardı. Mustafa Sabri, on- lar için, bir mantık Üstadı, bir belâgat —timsali idi. Konyalı Zeynelâbidinin sürmeli kirpikle- rinde binbir kerametin titrediği- | hi seziyorlardı. Süleyman Şefik, Orta mikyasta bir Sezar demekti! i, başlarına gelen - felâket- ten o adamları mes'ul tuttuklari, daha doğrusu —onlardan — birşey almak ve koparmak ümidi kab- Madığı için istihzadan çekinmi- Yorlardı, Hele Kadrinin “ seddi mec- * Şampiyonu diye gösterdiği IW. Natık “ P: » ” natık Yerine — nahık llclîıı= kullan- k © Yani anıran — eşek yerine Fek - tahkir ediyorlardı. O, İs- , aldaki son meb'usan mecli- hDi kapıyan adamdı. -Vahidet- :"" feshini emrettiği — meclisi, ifu- Sersem herif “ set ,, etmekle #har ederdi. Hizmetinin mükâ- f:*— şimdi. arkadaşlarından top- lıiî'“'dıı ve ciğeri iki para etmez b Sürü hızla ağzından: “ Gel akalım şampiyon. Natık mısın, mıisın, görelim ? , Nidala- karet görüyordu. .K.şdrinin “manahnü fihimiz ,, Vasfi Hoca da ayni su- Fetle alkışlanıyordu. —O tabir, rile ha Bi — ll | Nikübet düşkünleri biri- birine isimler takmışlardı: Mustafa Natıka “Seddi meclis şampiyonu,, , Zey- nelâbidine “İşkembei kübra tekkesi şeyhi,,, SŞa- ban Ağaya “Ümmi âlim,,, Mustafa SabriyedeMan- tık yuvası,, diyorlardı. | - bir Harbiye nazırı bütün itilâfçılara komik bir ha- tıra ilbam ettiği için alkışlara, kahkahalar da karışıyordu. He- men herkes, sabık Adliye nazırı Vasfi Mollanın Kartal kadısı iken bir fırıncıdan rüşvet almak için yaptığı teşebbüsü — hatırla- mıştı. Molla, o fırıncı ile bilva- sıta uyuştuktan sonra takarrür ettirilen rüşveti almak ümidile yüzyüze gelmişti. Fakat herif, para bahsini bir türlü açtırmı- yordu, boyuna havaiyattan ko- nuşuyordu. Vasfi Molla, bütün bu sözlere “ Evet, azizim, — Öy- ledir! ,, diye kısa bir cevap verdikten sonra “ gelelim ma- nahnü fibimize! ,, mukaddemesile bahsi rüşvete intikal ettirmiye savaşıyordu. — Neticede — fırmcı daha kurnaz çıkmıştı ve bu “manahnü fihin ,, açılmasına meydan vermemişti! — * İşte Hürriyet ve İtilâf fırka- sının Kadıliıktan Adliye nazırlığına geçirdiği Molla Vasfinin yine o fırka erkân ve efradı tarafın- dan “manahnü fih,, lâkabile anılmasının sebebi bu meselesi idi. Şimdi de ayni me- seleyi hatırlıyorlar ve herifi mas- karaya çeviriyorlardı. Sefarethaneden gelenler ve bilhassa kodamanlar, bu tesa- düften ve bu karşılanıştan mem- nun değillerdi. Lâkin — pişkin davranmaktan başka da çare bulamıyorlardı. Bir Şeyhülislâm, vekarı takın- mak — ellerinden — gelemiyordu. | Zira yıllardanberi kendilerinden kuüvvet aldıkları, yahut kuvvet almış göründükleri bu adamların yürekleri — gibi — ağızlarının da bozuk olduğunu biliyorlardı. Bir söyleseler, on işiteceklerdi. Esa- sen vaziyet te münakaşaya mü- sait değildi. Hepsi bir çuvalda, hepsi bir çöplükte ve hepsi bir ! Tâğımda bulunuyorlardı. Derece farkı, bilgi farkı, şeref (!) farkı aralarında mevzubahis olamazdı. Gelenler, bu hakikati bütün çıplaklığı ile idrak ettikleri için güleryüz — gösterdiler, — dostların lâtife ettiklerini söyliyerk kızgın görünmekten uzak kaldılar ve birer birer kerevetlere yerleştiler! Büyük koğuş, iyi istif edilme- miş bir sardalye fıçısını andırı- yordu, ufünetli bir karışıklık gösteriyordu. — Ayni — zamanda uğultu içinde idi. Her kafadan bir ses çıkıyordu ve dil gürültü- süne el şamatası da karışıyordu. rüşvet | r»çı bulunmalarını rica ederim.,, -—.ATSON POSTA J0 Muharriri : 4 K Yalmız Riza Tevfik, bu man- zaradan memnun değildi. O, siyasi adamların (!) ağır olmasını ğuşta Aağırlıktan —eser — yoktu. Pehlivan Kadri, çokfan ceketini, yeleğini atmıştı, rakısızlığı cebri bir uyku ile telâfi için pantalonunu çıkarmıya — hazırlanıyordu. Refi Cevat, bilinmez neresinden, bir deste iskambil kâğıdı çıkararak ris Fuada “kılıç, — Oynamayı teklif ediyor ve teklifini kabul ettirmek için de bağıra bağıra galiz israrlarda bulunuyordu. Sa- bık Divamı harp azasından Nuh Bey, başmı Süleyman Şefiğin Omuzuna — dayıyarak esniyordu. Bu baş, çok kirli idi, Süleyman Şefigi ıî'îişuldu'ıyoı'du. Miralay Sadık Sabri, adaşı olan öbür Sadık Beyin önüne oturup yüz paralık bir deftere bazı müessir dualar kaydediyordu. — Onların ikisi de derviş doğmuş, derviş yaşamış adamlardı. Sığındıkları yerde de mesleklerine sadık ka- liyorlardı, mütemadiyen okuyup üfürüyorlardı. ( Arkası var ) HD ) 'i 4 - Hergün İhtikârla Mücadeleyi Biz Yapacağız! ( Baştarafı Shel.m) su açılmazsa yirmi dört saat zarfında mahkemeye gidip dava açacağımı bildirdim, Protestonun tebliğinden bir saat sonra evimin suyu açılmıştı. Ve © gün, bugün | şirket, benden bu (30) kuruşu istemedi. Fakat ben de bu (30) kuruş için (560) kuruş masrafa katlanmıştım. Demek ki hak istenir- se alınır ve istemiyen için hak yoktur. Türk Başpehlivanı Meydan Okuyor (Baş, tarafı 1 inci sayfada | — mevkiden beni düşürmek isti- | yenleri er meydanında mahçup | çıkarmak için şükür ki sağım ve hâlâ Türkiye — başpehlivanıyım. Şarlatanlığa — kiymet bir san'at varsa © da pehlivan- lıktır. Halep orada ise arşın buradadır. Galata Osmanlı Ban- kasindaki Cemal Beyi hakem mında Hilâliahmer Cemiyeti ta- rafından tertip olunacak müsa- (l bakalara girecek kadar kendin- den emin olanlar Cemal Beye bu arzusunu bildirsinter. Klübe | girmedigim için şöhret ve hay- | siyetimle oynıyan bu efendilerin bu müsabakada seyirciler arasın- NİÇİN , DİYORLARDI Halbuki ko- vermiyen. | Dinliyeceksiniz 20 Şubat 932 Cumartesi İstanbul— (1200 metre, 5 kilovat) 18 gramofon, 19 birinci kısım ala- turka saz, 20 gramofon Ajana, 21 Heilsberg — (276 metre, 75 kilo- vat) 20,15 halk gecesi, 22,20 Berlin operasından nakil. Brüna — (34d1 metre, 36 kilovat ) 19 Çek istasiyonlarından nakil. Mühlaker— (360 metre, 75 kilovat) 20,05 Frieburg musiki salonundan naklen koöngaer. Bükreş — (399 metre, 16 kilovat) 20 cazbant. k Belgrat— (429 metre, 2,5 lıllovıti İkinci kısım alaturka 22 oörkestra. 20 komedi, 21,15 şarkı. Roma — ( 441 metre 75 kilovat ) 20 gramofon, 21 operadan naki!. Prag — (488 metre, 120 kilovat ) 20 konser. Viyana — (517 metre, 20 kilovat) 20 Berlin operasından naklen Köniş Lear operası 22,20 Krol tiyatrosun- dan naklen Solist konseri. Peşte — ( 550 metre, 23 kilavat) 19,45 salon orkestrası, 20,45 stüdyo da koamedi Varşova — (1411 metre, 158 kilo- vat) 20,15 hafif konser, 21,55 bir Amerikan hikâyesi, Berlin — (1635 metre, 75 kilavat) 20 Munihten naklen konser, 22,30 operada balo. Dikkat: Dercetmekte olduğumuz programların Avrupaya ait olan kığmı vasati Avrupa saatine göre tanzim edilmiştir. Istanbul saatine tatbikı için Awrupada saat (12) olduğu zaman İstanbulda (1) e geldiği farzedilmelidi. p R l'.:"ğ" e el "- umbra aperi 1 Mart tarihine kadar tevdiatınız yekünu: Asgari 5 lira tevdiatı olan Bütün kumbara sahipleri 2500 lira mükâfatlı 1 Nisan kur'asına iştirak edecektir Asgari 5 lira Olmalıdır ıııııı Şayanı dikkat bir teklif Yalnız 75 kuruş gönderiniz. Mukabilinde Reisicümhur Hz. nin tabii büyüklükte, san'at- kârane bir büst portrelerini elde edeceksiniz. Türkiyenin Terinin fiatleri dahi aynidir. Posta mesarifi yukariki bedele dahildir.. FOTO — FRANS İiklâlesddesi No, — 128 Beyoğlu Haydar Rıfat B.in eserlerinden Aynt? haklar iki lira Miras mes'eleleri Bir , Şehrli borçlar kanunu ,, —» İkbal Kitaphanesinde Zührevi — ve İdrar Yolu Sirkeci, Muradiye caddesi $ v Celil Tevfik | ö ———— - * Türkiye İş Bankası Kulak, Boğaz, Burun Mütehassısı Dr. Ekrem Behçet Beyoğlu, Mektep #sokak | Telefon : 2496 ÖKSÜRÜK ve BOĞAZ HASTALIKLARINA KARŞİI Fotağraf Tahlili Kuponu ' Tabtatinizi Öğrenmak istiyorsımnı fotoğrafınım 5 adat kapon ile bir- Histe gönderiniz. Fotozrafınız saraya tabidir. ve iada edilmez. İstm, mezlek veya san'at ? Hangi suallerin cevabhı ? / Fotoğral — inlişar edecek mi? » yi GümElEİ 5 Fotoğrafın klişesi İ kuruşluk pu muhabilinde gönderilehilr. ği L gf A