Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İhtikârla Mücadeleyi Biz Yapacağız! Son günlerde, hemen bütün matbuatın birçok eşya fiatlerile beraber gıda maddeleri üzerinde de ihtikâr yapıldığından şikâyet ettiklerine şahit oluyoruz. Mat- buat, hâdiselerin ifade sahası olduğuna göre hükümetin- ceza müeyyidesi ile takip olunmasını istediği hal, şimdi bir vakıa ol- muştur, Fakat bu takibin yapılabil- | mesi, bazı şartların tahakkukuna bağlıdır. Büyük Millet Meclisinin ihtikârla mücadele etmek üzere alâkadarların eline emanet ettiği kanunun -tatbiki bazı merasimin yapılmasından sonradır ki müm- kün olunabilecektir. Bütün bir cemiyet bünyesini alâkadar eden bu meselede, en mühim vazife yine halka düşüyor, demektir. De- nilebilir ki Büyük Millet Meclisinin şimdiye kadar çıkardığı kanunların tatbikinde halka en geniş “mü- dafaai nefs, hakkını veren ka- nun, Men'i ihtikâr kanunu olmuş- tur. Halk, bir malı aldığı zaman aldatıldığına kani olursa dükkân sahibinden bir fatura isteyecek- tir. Bu, onun sarih hakkıdır. Fa- kat fatura istiyebilmek için alış, veriş mikdarının beş lirayı bulma- sı lâzımdır. Faturayı alan kimse, bununla Cümhuriyet Müddeiumu- miliğine müracaat edecek, Cüm- huriyet Müddeiumumiliği bu şi- kâyeti, ehli hibreye sevkede- tek ve çıkacak karara göre ha- rteket edecektir. Ehli hibrenin ararı ihtikâr olduğunu tesbit ediyorsa, iddia makamı bu şikâ- yeti mahkemeye — sevketmekle mükelleftir. Menfi ise, kendi ka- haatine göre hareket edecek ve mahkemeye — verip vermemekte muhtar bulunacaktır. ' Şu hale göre fFert, cari hayatında ihtikâra karşı ken- disini müdafaa edebilecek keskin bir silâhla techiz edilmiştir. Bu silâkı kullanmıyanlar, kendi hak- larından kendileri feragat etmiş- ler demektir. Bu münasebetle hatırıma gelen bir vak'ayı kay- dedeyim: Harf inkılâbı — münasebetile Kadıköy su şirketi, abonelerin apılarında asılı duran beyaz :ıı:ne Üzerine yazılmış mukavele mara İlevhalarını değiştirmiye teşebbüs etmiş, ıbğ:ışelerdîn (30) ar kuruş istemişti. 3 â)z_ıman Kadıköy ve Üskü- .;" aki Elmalı suyu abonelerinin dedi yedi bin kadardı. Belediye ll'.ltetler Komiserliğine müracaat *ttim ve bu masrafın şirketle i“'leden hangisine ait olmak Zimgeldiğini sordum. Komiserlik :"Ese_!eyi tetkikle meşgul olduğu- l:u söyledi ve tetkikat neticesine thı.ır da 30 kuruşu tevkif etmemi Avsiye etti. Halbuki şirket söz '“lemîyor, su taksitini bu (30 ) Uruşla beraber alabileceğini, *diyenin iki kısma ayrılmasına m“_Vafakat edemiyeceğinde ısrar ediyor ve beni evimin suyunu Sesmekle tehdit ediyordu. Ko- m_'—’ıerliğin tetkiki uzadı. Şirket te hihayet tehdidini yerine geti- 'l':"ek suyumu — kesti, — Fakat ea — Kâtibi adil — vasıtasile (D evamı 11 inci sayfada ) | — İnsanlar, en kolay iti- yatlarının esaretine düşerler. 1 2 — Sigara içmek, alkole alış- | mak, fena şeylere meyletmek hep bu esaretin birer tezahürüdür. 3 — İrade, herşeyin üstündedir. İradesi olduğunu iddia edenler itiyat esaretini tanımazlar. TELGRAF HABERLERİ Bıçak Kemiğe Dayandı! Çinliler, Japon Tehdidine Rağme'n Mu- kavemet Kararından Vazgeçmiyorlar Londra, 20 ( D. Hususi ) — Şang- son telgraflar, | kanlı muharebenin önüne geçmek için yapılan teşebbüslerin neticesiz kaldı- “ğını müttefikan bildirmektedir. Japon ultimatomunun kuru bir tehditten başka bir şey olmadığını beyan eden Çin aske- ri ümerası, sonuna kadar mukavemet hususunda kat'i bir karar vermişlerdir. haydan bildirilen en Çinin Müthiş İçin Hazırlandığ Cenevre, 20 (A. A.) — Cemi- yeti Akvam meclisinin müzake- releri esnasında Çin murahhası vaziyeti izah ve meclisten bil- hassa kan dökülmesini meu için tedbirler ittihaz eylemesini talep etmiştir. Japon murahhasi, Japonyanın müfritlerden içtinap için ber tür- Kumandan ( Çaytink Kay ) beya- natta bulunarak, Japon taarruzu karşı- sında her türlü müdafaa kabiliyetini haiz bir ordu ile çıkılacağını, Çinlilerin Japon istilâ ve tahakkümüne boyun eğmesinin artık imkânsız bir mesele olduğunu kat'i bir ifade ile söylemiştir. Şiddetlî bir Japon taarruzuna her dakika heyecanla intizar edilmektedir. Bir — lü g_ayreti sarfeylemiş olduğunu iddia etmiştir. -- Çin murahhasının, Çinin teş- kilâtsız ve infisah etmiş olduğuna dair serdedilen iddiaları reddeden cevabını müteakip M. Pol Bon- 'kur. Ezcümle Japoüyanın misakın 10uncu mâddesine riayet edeceği- İntikam ı Anlaşılıyor ni beyan etmiş olduğunu, fakat Çinin, Japonyanın tahliyeye karar vermiş olduğu araziyi cesetlerle doldurmak — süretile Japonyanın göstermek istediği hüsnü niyetle feragat arasında müthiş bir tezat olup olmadığını sormakta bulun- duğunu bildirmiştir. Kahrolsun! Fransada Talebe Nüma- yişleri Devam Ediyor Paris, 19 ( A.A ) — Hukuk ve tıbbiye mektepleri talebeleri saat İ(1,10 da yeniden âyan meclisi önünde nümayiş yapmıya teşebbüs etmişler, fakat polis kuvvetlerine müsadif olmuşlardır. Saat 11,30 da hukuük talebesi kendi mekteplerinin kapısı önün- de toplanarak " Kahrolsun Âyan Meclisi,, diye bağırmışlar ve po- lislere karşı yumurta ve domates fırlattıktan sonra dağılmışlardır. Polis, 10 talebeyi tevkif etmiş- tir. Fransada |Siyasi Buhran Halledilemiyor Paris, 20 (Hususi) — M. Pen- lövenin kabineyi teşkil hususunda müşkülâta uğradığı anlaşılmak- tadır.Mumailey Hariciye Nezaretini M. Pol Bonkura ve Nafıa Neza- retini de M. Lavala — tavsiye etmiştir. Fakat M. Laval Hariciye na- zırlığında — israr etmektedir. M. Tardiyö kabineye nezaretsiz na- zır olarak girmeyi teklif etmiştir. M. Penlövenin radikallerle iti- lâf edemediği öğrenilmektedir. En kuvvetli tahminler M. Penlövenin kabine teşkiline muvaffak olamı- | yacağı merkezindedir, —— —— ——— Mali Komisyon İktısat Ve İnhisar Vekil- lerini De Dinledi Ankara, 19 — Mali Komis- yon tetkikatına devam etmekte- dir. Komisyon henüz esaslı faa- liyet safhasına geçmemiştir. Ko- misyon, — Maliye Vekilinden sonra — İktısat — Vekili — Mus- tafa Şeref ve Gümrükler ve İnhisarlar Vekili Rana Beyleride dinlenmiştir. Komisyon, bir iki güne kadar faaliyete geçecektir. Yeni İrak Sefiri İrak hükümetinin yeni Ankara sefiri Emir Zeydin gelecek cumartesi günü şehrimize geleceği haber alın- maktâdır. Sefiri karşılamak üzere Irak hükümetinin Ankara maslahat- güzarı dün şehrimize gelmiştir. ——— gŞ İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Geçende Ankarada tütün bongresi toplandı. Şe- hirimizde bulunan İhracat ofisi, bu kongreye giderken azçok hazırlıklı gitmiş olmak için rakam toplamak istemiş. Bu maksatla Tütün İnhisar İdaresine müra- caat etmiş. Inhisar idaresi, devletin esrarını harice memiş, iİfşa memnu olduğunu söyliyerek, bu rakamları ver- Bunun üzerine İhracat ofisı, bir müddet Istanbulda intişar etmiş bulunan Tütün Mecmuasından bir takım rakamlar çıkarmış ve kongreye bu rakamlarla gitmiş, İSTER İNAN, İSTER İNANMA! N Sözün Kısası Bir Sonradan Görme P. S. Burhan Cabit Bey, Milliyet gazetesinde, beni ve Eşref Şefiği “ima ederek bir şeyler yazmış: Karagöz ve Köroğlu gazetele- rinde, kendini bildi bileli, halka tazeliye tazeliye okutmaktan bık- madığı Nasreddin Hoca fıkrala- rile, yeniden espri yapmıya çalı- şıyor. Bu zavallılığı üstünde fazla durmıyalım da neticeye bakalım: Ben bu işten (Yani kıyafet ve zarafetten) anlamazmışım, çizme- den yukarı çıkmamalı imişim. Taşı gediğine koyalım. Burhan Bey bir sonradan görmedir. Bütün sonradan görmeler gibi içine girmiye canattığı monden hayatın zevahiri karşısında, hay- ranlığından apışıp kalmıştır; ma- hiyetine —iyice nüfuz etmesine imkân olmıyan bu hayattan öğre- nebildiği şeyler, çatra patra bil- diği ecnebi lisanile mütenasip kelimelerdir: Fayvoklukti, golf, tenis, kordon ruj, plâj, tedansan, falan. Yazdığı kitaplar bu keli- melerle dolu imiş. Bilmem. Fakat makaleleri bu hususta bana bir fikir vermek için kâfi.. Ruhça asil bir adam, alelâde içki, elbise veya otomobil markalarını sıralamaktan utanır; bu hicap, yalnız, Burhan Cahit Bey gibi- İerde yoktur. * Burhan Cahit Bey bir sonra- dan görmedir. Bütün sonradan görmeler gi- bi, çocukluğunda ve ilk gençli- ğinde kazanamadığı itiyatları, sonradan elde etmiye çalışma- nın — küçüklüğüne — düşmüştür. Çünki, babası, Babı Meşihat memurlarından bir şeyhtir ve son Zzamanlara kadar, Burhan Cahit Bey, rahmetli babasından kalan bir kayyum maaşi almıştır. Nalın sesleri, hacıyağı kokuları arasında ve posteki üstünde yeti- şen bir şeyh oğluna sitem edebile ceğimiz hiçbir şey yoktur; fakat, parmağının kınası üstüne yaptır- dığı menikür ve gecelik takke- sinin üstüne geçirdiği — silendr şapka ile karşımıza geçip te bize “mondanite,, dersi vermiye kalkmazsal Başında Kıîgözün işgırlağı, ayağında — Köroğlunun — poturu, belinde rahmetli babasının kuşağı ve üstünde de bir simokin ceketi taşıyan bu asri ibiş, haftalık avam — gazetelerinde — ekmeğini kazanmak için soytarilik edebilir. fakat bu numaralarile bizi gük dürmiye bile muvaffak olama- dığını söylersem, kendisi ” hak- kındaki bu menfi telâkkimi, hakikate hürmetime - bağışlasın. Hapishaneden Firar Eden Mahkümlar Akşehir, 20 ( Hususi ) — -Şehrimizde — bir firar hadisesi “olmuştur. Mahpuslardan bazıları hapishanenin — damım — delerek kaçmıya — teşebbüs etmişlerdir. Nöbetçi jandarma Esat Efendi müteyakkız davranarak kaçaklar- dan kel Kadir isminde bir katili öldürerek — yakalamış, fakat on beş seneye mahküm Ali kaç- mıştır. Bir mahküm — daha firar halindedir. Diğerleri yakalanmış- tır. Jandarmalar firarileri yaka- lamak için sıkı bir surette taki- be geçmişlerdir.