9 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

- — Kacanın ölü- müne çok müteesar / öoldum; her gace sa- bahlara kadar ağlı- yorum.. — Gündür ağlamı- yor musun ? — Hayır, gündüz uğlarsam gözü nde- ki slirma bozuluyor. — Benim Coğruluğuma Alah bile şah ttir. — Dünya yüzünde on- dan başka bir şahit bu- lamadın değ.! mi? bana İszde etti mi ? — Parayı ada etmadi, — Y ndiğim za- n babam kotzma beşbin ü a Sdünç vermişti. — Kocan bu parayı beni iade ett - Gd690 060 10YELEYU US AU . Perşembenin Gelişi | Tramvayda Tramvaya daima arka sahan- hktan binerim. Yer varsa oturu- rum, yer yoksa en arka sıranin arkasında ayakta dururum. Ve bütün seyahat müddetince önde oturan kadınları seyrederim. Beyaz bir ensenin Üzerine dökü- len kumral kıvırcık — kâküllere uzun uzün bakmak, bir hasır şapkanın altından görünen siyah saçların parıltılarile gözlerimi ka- maştırmak bana büyük bir zevk verir. Ne kadar çok baksam, gözlerim ne kadar fazla kamaşsa zevkim - okadar artar. Kondoktöre — bilet — parasını uzatan minicik bir elin hareket- leri ruohumda tatlı emeller uyan- dirir. Yazlık robun kesikleri ara- sından meydana çıkan muntazam bir omuz içime kaymaklı bir don- durma ferahlığı aşılar. * ErabE İnerken yine arka sahanlıktan İnerim, — Niç'n ? Mi ?.. Ön sahanlıktan inmek- ten — korktuğum — için. — Vat- manın yanına gittiğim zaman dönüp arkama bakacak öolsam bütüm zevklerim © anda eriyip mahvolacaklardır. Kumral kıvırcık — kâküllerin altında çiçek bozuğu bir yüz; par- lak siyah saçların bütün zevkini gideren upuzun bir burun, mini- cik elin tamamile zıddı yontul- mamış bir yanak ve nihayent muntazam omuzlara ekli sarkık bir boyun —görmiyeceğim — ne malüm |. İMSET Sebep Bir Japon erkeği asla karısını döğmez.. Çünkü Japon kadınları- nın burunları gayet yassıdır. Bir to- kat değil; bir fişke bile vurulacak olur sa büsbütün yassılır burun- sux - kalırlar.. YAŞA Çirkin demedim asla, Ne göze, ne de kuşa.. Yemin ederim hâlâ ; Demedim hâşa hâşal,, - Çirkin amma sevimli, Hem ne de tatlı dilli. Çağırdım bili bili, Sokuldu şaşa, şaşa,, Baktılar halimize, Görenler gelli dize Nazar değmesin bize.. Dediler yaşa, yaşa ! Mizahç. Ç| — Bugün yine annen gelecek. — Nereden anladın ? : — Barometre, fırtınayı göste- N <e İ eyptomüntdazeze * - -w — Gerdanlığınızı bulup geti- rene yüz lira verecekmişsiniz.. — Evet, getirdiniz. mi? — Getirmedim amma, arıya- cağım; yüz İiraya mahsüben bir miktar avans yapar mısınış ? #SEPR A G GF KU n G a TALALMŞ e ŞÖLE PE GiR A v MNN Fıkra Merak İstatistik meraklısı saymakla meşguldü. — Ne sayıyorsun? Dedim, cevap verdi: — Bir sene içinde evlenen kadınlarla ölen erkeklerin adedini, — Ne yapacaksın? Öğreneceğim, — bir sene ' jçinde erkeklerden mi daha fazla evlenen ölmüş; yoksa kadınlar- $ 3 VAZGEÇTİM Hayattan zevk almadım; Ben biraz, biraz, biraz., Bir plâjda kulmadım; Hem bu yaz, bu yaz, bu yaz.. Ne oldu? Ben de sevdim.. Seyvgilimle - istedim. Bebraber gi'sek, dedim; Dedi, ah olmaz, olmaz.. Attım düşeş çıkmadı, Bana bir eş çıkınadı; Yoklu beleş, ç kmadı.. Vazgreçtim, vazgeçtim, vaz!.. Nimet Mustafa F W0 € Yammer nn — <ize nişan hediyesi olarak bu tabloşu yapıp getirdim.. — Çaok teşekkür ederiz.. — Tabloya bir de isim koy- riyor. dan mı? dum: Fırtınadan evvel! İtiraf K MA ©ce| L Moda Ressam- an- ğ . Ş Hanımefendi, latıyordu : I ) _4 terziye çıkıştı: — Ben yüz "1/—5 &İ — Yine bir Üradan'aşağı re Bi — — gün sonraya bı- sim satmam | z v v Surdular : DA —| J AŞT Z ND İ — — Ze şünmediniz — mi, — Şimdiye ve - kadar kaç tane resğim sattınız 7? — Bir tane Yarım. bile satmadım! görünsün ! Resminizi yarım mı çekeyim, yoksa bütün mü? Hangisi daha iyi olur.. Peki öyle çekin amma, yeni ıyakhaplanın resimde muhakkak ya dikliğiniz ro- pun o güne ka- dar modası ge- çecek olursa |. C00090006900006069 060000 0010901D00LTANOCA — Hoş Sözler Son Roman Romancı münekkide bir kitap verdi: — Size son romanımı veriyo- rüm üÜstat.. — Bü soön romanınız öyle mi? | Demek bundan sonra hiç roman yazmıyacaksınız, çok memnun ol- düm azizim! * İltifat İki küfürbaz arasında : ' — Sen küfürbazların — başı olmuşsun ? ' — Sen artık iİstifa mı edi- yorsun ? Tercihe Sebep Erkek karısına sordu: — Pırlanta yüzükten vazgeçip piyano istiyorsun öyle mi? — Evet kocacıiğım; piyano- nunun, elimi yıkarken musluğa düşüp — kaybolmasına — imkdâdü yoktur. Şıkayot — Üstümüzdeki apartımındl oturanlardan hiç rahatımız yok; | her gece saat ikiye kadar gra* mofon çalıyor dansediyorlar?. — Bu yüzden uyuyamıyor mu* sunuz? — Hayır, bu yüzden radyo' muzu çalamıyoruz! İki Kişilik Ufak tefek kadın, kasabın dükkânına girdi: — Külbastilik et istiyorum: İki kişiye yetişecek kadar olsun! İri yarı kasap, ufak tefek ka* dını tepeden tırnağa kadar süzdü! — Sizin gibi iki kişi için lll?l istiyorsunuz, yoksa benim gibi mi Fikri Ne İse Borsacının uşağı kapıdan girdı — Beyefendi, hasta amc iri yarl ziyarete gitmiştim, çok düşük bir halde buldum! 4 — Ne dürüyorsün, — derh borsaya koş on - bin liralık $4 tın all! -u