19 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

059900009000 Halkın Çocuğu İş Başında ! Alman Kadınının Etek . ığı Dizden Aşa- ğıya İnemiyecek Ve Süssüz Olacak! Almanyada rey sahibi kadın ve erkek 41 milyon halk vardır. Bugün bu 4i milyon kişi İntihap dairelerine — gidecekler ve rey puslalarını rey sandıklarına ata- caklardır. Kendilerine sorulan bir tek sual vardır, bu sual Her Hitleri Reisicümhurluk makamında gör- meyi iİsteyip istemediklerine dair- dir, cevap tek kelime ile: — Evet veya hayır şeklinde - verilecektir. Neticenin ittifaka çok yakın azim bir ekseriyetle Her Hitle- rin lehinde çıkacağından şüphe edilemez. Almanya — Fransaya, hele İngiltereye hiç benzemez, meş- rutit idareye bu memleketler de- recesinde ve —onlar kadar uzun zamandanberi alışkın — değildir. Sonra da bu “arâyı umumiyeye müracaat, — yapılması - tasavvur olunan bir idare için değil, daha evvel yapılmış ve kuvvetle yer- leşmiş bir idare için tatbik edil- mektedir. Bu itibarla Ayvrupa gazeteleri neticeyi şimdiden kat'iyetle bil- mekte, hattâ kazanılacak reylerin ne kadar olacağını da tahmin etmektedirler. Meri akettikleri nokta kazanılacak reylerden ne miktarının samimi ve ne miktarının da korku neticesi olacağıdır. İngiliz ve Fransız gazetelerine göre, sami- mi olarak fikir izhar edecek kısım, korku neticesi lehte rey verecek kısımdan çoktur. Bunun başlıca sebebi de — Alman hükümetinin son derece mahirane bir propa- ganda yapmış olmasıdır. Bu pro- pagandandanın şekli birkaç satırla hulâsa edilirse şudur: —" Almanya mütarekeye imza koyduğu günden beri ecnebilerin her dediğine baş eğen, korkak, haysiyetsiz bir hükümetti, Nazi — rejiminin eline.. geçince kuvvetli, cesur, — haysiyet — sa- hibi oldu. Her Hitler bir halk çocuğudur, şimdi içinden çıktığı halka yol göstermek için başına geçmiştir. Kıymetlidir, bu kıyme- tin derecesini anlamak için Al- manyaya düşman olam herkesin Hitlere diş bilediğini bilmek kâ- fidir. Vazifemiz birlik olmak, Hit- leri başımızın üstünde tutmaktır,, denilmiştir. x Alman Kadını Muktesit Cimalı! Yapılan propagandalar arasın- da en mühimi Almanyanın Maliye işlerini düzeltmek maksadile mu- vakkat bir müddet için iktı- sat nezaretinin idaresini deruhte etmiş olan meşhur mütehassıs doktor Şaht tarafından söylenen nutuktur. Doktor Şaht yukarıda naklettiğ miz noktainazarı müda- faa ettiklen sonra kendi ihtisa- sınm taalluk eltiği sahaya geçmiş ve demiştir ki: — Alman milletinin siyasi ida- resini tesbit etmesini müteakip yapacağı en mühim iş iktısada rlayet etmek olmalıdır. Mevadı iptidaiyeyi israf etme- Yiniz. kadınların elbiseleri daha Her Hitler askeri bir kıt'ayı teftiş ediyor hafif, daha az kumaştan yapılmalı, son derece kısa * olmalıdır. Gar- nitür haddiasgariye inmelidir. As- tara lüzum yoktur. Mutlaka ko- nulması lâzımgelen yerlerde sun'i ipek tercih edilmelidir. Erkek el- biselerinde de iktisada riayet ede- ceğiz. Bunların kumaşları gayet ince olacaktır. Yazın giyilenleri yıkanabilecek cinsten intihap edi- lecektir. Palto ve pardösü kısa olacaktır. Azrall İle Randevusu Olan Kadın Dünyadan Gidece- ğim Amma Ölmi- yeceğim, Diyor! Bir İngiliz Ne Düşünebilir? Londranın - Aristokratik — bir semti olan Belgravia sokağında, muhteşem bir konağın içinde Azrail ile randevusu olan bir kadın yaşamaktadır, adı. Lady Vincent — Caillard dır, Itikadı- na göre bu ay içinde öbür dünyaya — gidecektir. ve — şimdi sükünetle, bu seyahati yapacağı günün gelmesini beklemektedir. Bu kadın, hâdiseyi işiterek kendisini görmeye giden bir İn- giliz meslektaşımıza şunları söy- lemiştir : — Evet işittiğiniz doğrudur. Ağustosun 2linci günü öbür dün- yaya gideceğim. Fakat ölmiyece- ğim, yanlış anlamayınız, orada benden evvel yerleşmiş olan sev- gili zevcime ruhan iltihak edece- ğim. Esasn kendis'le . yanımızdan ayrıldığı gündenberi her gece ko- nuşuruz, muhabere ederiz. Zaten kendisini görmiye gideceğim gü- nü de bana -o haber - verdi. Bil- seniz ne kadar memnunum | “Lady Caillard,,ın iddiasına göre zevci öbür dünyada bir ki- tap yazmaya başlamıştır. Bu ki- tapta öbür dünyanın manzaraları tasvir edilmektedir. Kadın bu mü- * nasebetle İngiliz meslektaşımıza şunları söylemiştir: — Zevcim her gece bukitap- tan bir parçayı bana dikte etti- rerek yazdırmaktadır. Şimdi son fas'ındayız. Son satırını yazdığım gün bu dünyada işim bitmiş ola- caktır.. O zaman hareket ede- ceğim.,, * Bu kadının zevci olan Sir 600 Libre Ağırlığında Bir Balık İngiliz zenginlerinin arasında, yaz tatillerini balık avı peşinde geçiren« ler hesapsızdır. Bunların çoğu deniz kenarlarını veyâa dere kiyılarını tercih ederler. Fakat içlerinde bir profesyo- nel gibi çalışanları da vardır. Resmini gördüğünüz Sir Hevit bunlardan - bir nümunedir. Bayağı bir balıkçı gemlel almış; şimal denizine açılmış . ve tall- hi de yardım ettiği için 600 libre ağırlığında biı.'_ lon balığı tutmuştur. BŞ S 1K MT ADT DŞUTLANAN A AOA v Gd dD NMN Vincent Caillard zabitti, uzun müddet Mısırda bulunmuştu. Ser- güzeştle dolu bir hayat yaşamış- tı,Sonra Londraya gelerek sanayi hayatına da karışmıştı, çok zen gindi. SN : a İngiliz gazetecisinin iddiasına göre — karısı da deli değildir, eğer meslekdaşımızdan bu kadı- nın akibetine ait bir haber gö- rürsek — gelen — okuyucularımızı heberdar ederiz. Dans Salonunda Bir Silâh Sesi Prağda Facialı Bir Gü- zellik Müsabakası Yirmi Sene Sonra Kullanılan Bir Torba Altın Bu sene « Çekoslovakya ,, da | yı.ıpılan güzellik müsabakalarının birinde birinciliği Zizi isminde bir genç kız kazandı ve reylerin | iİlân edildiği günün gecesinde La B'ohem adını taşıyan çalgılı ga- zinoda bu münaszebetle muhteşem bir ziyafet tertip ddildi. Hemen bütün Prag halkı oradaydı — ve herkes — 934 senesinin yeni — kıraliçesi — ile dans etmek istiyordu. Fakat ©, bütün teklifleri red- dediyordu. Her birine — bir bahane buluyordu. — Yalnız sira sefahat âlemlerinde cömertliği ile tanınmış olan — Czarnoveski İsminde bir adama gelince daya- namadı. Onun koluna takılarak kalktı, cazbant, sürükleyici bir rumba çalıyordu, göğüs göğüse dönen çiftlerin arasında kayboldu. Fakat çok geçmeden — bir siâh sesi işitildi. Cazbant sustu, dans durdu ve görüldü ki salonun or- tasında Czarnovski — kan içinde yatıyor. Üzerine üşüştüler. Alıp hastaneye götürdüler. Fakat gö- zünü açmadan öldü. — Tahkikat yapıldı ve anlaşıldı ki onu öldü- ren güzellik kıraliçesi Zizi'dir. Niçin, neden? işte sebebi: Czarnovski gençlik günlerinde güzel bir kızla —tanışmış, ge- vişmiş, münasebete — girişmiş, fakat tam evlenecekleri sırada vaz- geçmiş ve kıza sözde tazminat olarak bir torba altın biraktıktan sonra çekilip gitmiş ! Zavallı kadın osırada hami- ledir. Derdini kimseye söyleme- miş, bir köşede doğurmuş. Doğan çocuk kızdır. Adına Zizi denmiş! Kadın çocuğunu b'iyütmüş, fa- kat tazminat olarak aldığı altına el sürmemiş ve nihayet öleceği sırada kızını yanına çağırarak: — Yavrum, — demiş, baban Czarnovski isminde bir adamdır. Seni tanımadı. Yalnız tazminat olarak bana bir torba altın bıraktı. Parayı — harcetmedim, sakladım, sana — bırakıyorum, benim intikamımı al !,, Gel zaman, git zaman — Zizi büyümüş, güzellik kıraliçesi seçil- miş ve o zaman karşısına gayri- meşru babası çıkınca - birdenbire intikam almayı düşünmüş. Prağ şehrinin — kibar âlemi şimdi bu hâdisenin dedikodusu ile çalkanmaktadır. Yetim Kaldıklarını El'an Bilmiyen Yavrular ! Sabık Avusturya Başvekilinin Çocukları Soruyorlar: Babamız Nerede ? Sağda gördüğünüz iki çocuk, sabık Avusturya Başvekllinin ye- tim kalan yavrularıdır. Birisinin adı. Evi ötekininki — Rudi dir. Yanlarında bekliyen — kadın da Sinyorina Musolini dir. Filhakika bir ihtilâl teşebbüsüne || kurban giden Avusturya Başve- raaŞ e- kilinin çocukları el'an Italyada misafirdirler ve el'an — babasız kaldıklarından habersizdirler, fa- kat Avrupa gazetelerinin anlat- tıklarına göre tzerlerine bir hü- zün çökmüştür. ve sık sık sor- maktadırlar: — Babamız nerede? Zavallı yavrular!