KA 3 el aBa RdM> .%:ff.’ı Ka b di X Ka vt A ___.' _f_'f”' Tn Kat 4 K e D Kİ ,f;ğ'î& Ş x ğ Ç Tp J Ka A KAT TI A N " m 5 Bu lîaftanın Masalı gee v dt eht & 8 SAA Gd NL Ufacık, Tefecik Kadın Ve Rastla- dığı Kırmızı Tavuk Vaktile ufacık tefecik bir ka- dıin varmış. Bu ufacık, tefecik kadın, ufacık, tefecik bir kö- yün, ufacık te- fecik bir evinde otururmuş. — Bir — gün bu ufacık, tefecik kadın, ufacık, tefecik şap- kasını, ufacık, tefecik başına koyar. Azıcık buzucuk gezmiye çıkar. Azıcık, buzucük gidince ufacık, tefecik -bir kapıya gelir. Ufacık, tefecik bir kapıya gelir. Ufacık, tefecik kadın, — ufacık, tefecik kapıyı açar. Azıcık buzu- cuk yürüyünce ufacık, tefecik bir ağacın altında ufacık, tefecik bir tavuk görür: “— Ah şu ufacık, tefecik ta- vuk benim olsaydı, onu ufacık. tefecik dolabıma koyardım. O da bana hergün ufacık, tafecik yı- murta yumurtlardı,, der. Bunun Üzerine ufacık, tefecik kadın ufa- cık tefecik kırmızı tavuğu alır, ufacık, tefecik evine gellr, ufacık tefecik dolabının içine koyar. # Sonra ufacık tefecik yatağının içine girer, azıcık, buzucuk uyu- maya çalışır. Tam uyuyacak &- rada ufacık tefecik dolabın için- den ufacık tefecik bir ses gelir. — “Tavuğu ver,, ufacık tefe- cik kadın azıcık buzucuk korkar. amma yine azıcık buzucuk uyku- ya dalar dolaptan azıcık buzucuk hızlıca ufacık tefecik ses yine duyulur. — “Tavuğu ver,, ufacık tefe-. cik kadımn ufacık tefecik uyku- sundan uyanır. Âzıcık buzucuk daha fazla korkar. Başını azıcık buzucuk ufacık tefecik yorganın içine saklar amma. Ufacık te- fecik ses azıcık buzucuk hızlıca yine duyulunca bu defa ufacık tefecik kadın, ufacık tefecik ya- tağında kalkar, ufacık tefecik sesile bağrır: «Âl tavuğunu git» der hem de ufacık tefecik korkusundan tekrar ufacık tefecik yatağının içine girer, ufacık tefecik yorga- nını ufacık tefecik başına kadar çeker. Bu Haftanın Jimnastiği Tavsiye Ettiğimi ket Çok F Bugün hangi jimnastik hare- ketlerini yapalım? Odundan adam gibi koşmak,, Koşarken — hepimiz büker, ayağımızı da hafif hafif yere değdiririz.. Onun için iyi koşucuları seyretmek pek haştur. Kayar gibi giderler. Başka bir türlü koşmak daha- vardır. Bu seyircilere öteki gibi hiç de güzel görünmez. Fakat çok iİyi bir jimnastik hareketidir. Bu türlü koşuş bütün vücut için fakat hele bacaklar ve yanlar için gayet faydalıdır. Bu koşu için kendinizi odundan bir adam gibi düşünün nasıl onun kolları yalmız omuzla- rından, bacakları dâ kalçaların- dan kımıldanıyorsa siz de kolla- rını - bacaklarınızı — omuzlarınız- dan ve kalçalarınızdan sallayarak — ve epeyce hem kuvvetle öne, Garip Şeyler V ğ D Cücelerin Futbol Londrada on bir cücenin teşkil ettiği bir futboj takımı geçenlerde | İngiliz i"fm talebelerinden müteşekkil bir takıma karşı çok muvaffakiyetli bir Maç yapmış ve sıfıra karşı Ö golle ; ip gel- miştir. Bu cüceler takımını sey- retmek için Londra s#tadyomuna tamam 100 bin kişilik bir seyirei kalabalığı gelmiştir.. Oyunun ba- şından sonuna kadar bütün halk gülmekten kırılmışlardır. Cüceler takımı, halkın bu vaziyetini gör- dükten sonra kızarak — sahayı terketmek istemişler fakat ikisi ancak bir insan boyu tutan bu gurürlü — insancıklar — inatlarında vazgeçirilmiştir. dizimizi | arkaya doğru uzatarak koşmmya uğraşınız. Büyürken vücudunuzun bozulmaması için bu hareketin çok faydasını göreceksiniz. Duba Mı, damaz ufacık tefecik | Hare- Kuzgun Muzipliğe Kızıyor - — l Zavallı Kuzgün ne diyor bi- liyor musunuz ? “— Artık on yaşına gelmiş kocaman bir çocuğun böyle mu- ziplikler yapmaması İâzım ,, Bu Haftaki Bilmecemi- zi Doğru Haliedenler Resmini gör- düğünüz oku- yucumuz Ga- latasaray lise- Pa Elma—gları ıııııııııı daktzes ae ae d üü D L L e e L Çocuklar! Deniz T"aşların“; Elmas Gibi Parlatmasını Biliyor Musunuz ? deniz Sizin kadar kenarına, kumsala gidince küçük çocuklar küçük çakıl toplamasına bayılırlar. Fakat o parlak, güzel renkli taş- lar eve gelinceye kadar berbat oluyor. Ne renkleri kaliyor, ne parlaklıkları.. Buna elbette siz de dikkat etmişsinizdir. Hevesinizin bozulduğunu görünce bazı çocuk- ların toplamak hevesi de kaçıyor. Bakın ben size bir şey öğrete- yim: » Eğer söylediklerimi yaparsanız taşlarınızın renginin hiç bozulma- dığım görürsünüz. Yapılacak ilk iş taşları bol tatlı suyun içinde bir- kaç defa çalkalamaktır. İkincisi bu temiz taşları eski bir diş fır- kadar. Oğulmuş taşları güneşte kuruttuktan sonra biraz balmumu 5 | sürer, bir kumaş parçasile parla«- tırsınız yine eskisi gibi, tıpkı des — dir. Sultanah- mette, Akbıyıkta 14 numarada oturur. 6/9/34 tarihli nüshamız- daki bilmecenin büyük mükâfatı olan yazı takımını kazanmıştır. 30 Ağustos tarihli bilmecemizi yüz- lerce okuyucumuz halletmiştir. Bun- lardan — birinci ikramiye olan Bir Futbol topunu Kadıköy 10 uncu İik- | mektep talebesinden 312 Mehmet efen- di kazanmıştır. Talihli öoküyücumuzuün hediyesini bizzat matbaamızdan alması lâzımdır. Birer kutu oyuncak alacak- lar: Halıcıoğla Turşucu mahallesinde | Tellal söokak No. 7 de Emin, Erzürum Erkek muallim mektebi müdürü Celâl bey oğlu! Orhan, İstanbul Pertevniyal lisesi 6 ıncı sınıf 72 Müfit, Kastamonu P. 'T. T. baş müdüriyet ayniyat me- muru Hidayet bey kızı Şükran Hanım ve Beyler. ( Arkası var ) * Nİ Küçük Okuyucularımıza oHakkınızın zayi olmasını iste- miyorsanız, göndereceğiniz bilmecenin zarfına, o bilmecenin tarihini atmayı unutmayınız. Zarfın bir kenarına me- selâ *“13 Eylül bilmecesi,, işaretini koymak kâlidir. z Bilmecelerimizde — kazanan oku- yucularımızdan İstanbulda bulunanlar hediyelerini — matbaamızdan — bizzat almaları lâzımdır. Taşradakilerin he- diyeleri posta ile gönderilir. sinin — altıncı çası ile oğmak. Üstünden bütün | nizden çıkmış gibi pırıl pırıl pars sınıf — talebe- bütün deniz artıkları gidinceye * ladıklarını görürsünüz. : sinden 4Ü nu- i , ei z enei ci Bu Haftanın Bilmecesi oğlu suat Ef, ! ” Bu Eşeğe 150 Elmayı Yedirebilir Misiniz ? Resimdeki eşek bu düşmüş elmalarla — dolu tarladan — geçe- rek karşısındaki ahırma - gitmek istiyor. — Fakat gitmeden evvel tam (150) tane elma yemek İs- tiyor. Elinize kaleminizi alınız Her noktayı bir elma — sayarak ahıra doğru bir çizgile yürüyün Bakalım bu za- vallı aç eşeğe 150 tane elma vere- cek olan yolu bulabilir. misi- niz?.. Tabii yü- rüdüğünz yoldan geri dönmemek, bir noktayı iki defa saymamak şartile.. İns;n Mı ? z Birgün Kocakulakla Uzunsakal koyda dola- şırlarken Kocakulağın aklına birşey geldi. Hemen fırçasını, boya kutusunu çıkardı. Oradaki - dubaları tıpkı insan gibi boyamıya başladı. Bir taraftan da Uzunsakalla alay ediyordu. — *" Bak! Bu, tıpki - senin gibi şişman, şiş- mah... Ogün Püs ile Kuçu da gezmiye çıkmışlardı. Amma anladı : daha çok.- şaşırdı. LK AA AA a t T yüzücülerden geçecek yol bulamıyorlardı. Pus şaş- . kın şaşkın etrafına bakınıyor : — “ Aman bugün de herkes kendini denize atmış,, diyordu. Fakat Kuçu arkasına dönünce işi — *“Onlar yüzücü değil hepsi Kocakulağın işi, "-Baksana, dubaları insan gibi büyüyor.,, Pus bu defa 8 Â a İ a İ - ÇN »: aa. £ IN S Y L A CĞ Garip Şeyler Dünyanın En Büyük Büstü " Amerikalılar garabetlerile meş- — Dünyanın en tuhaf, — hurdurlar. i yapılmamış, görülmemiş şeylerini yaparlar. Bu meyanda Amerika- — nın büyük adamı ve kurtarıcısı — Core Vaşington için bir dağda — büyük bir büst yapmıya başla. — mışlardır. Bu büst bir dağın ko- —— caman bir kayalığını teşkil etmek- — tedir ve uzunluğu 67 metredir. Şimdiye kadar gözleri, burnu, ağzı yapılan bu büstün üzerinde büyük — tanınmış — heykeltraşlar, iskeleler üzerinde çalışmaktadır- lar. Heykelin tamamlanması için yalnız kulakları şakakları ve ka- fasının arkası kalmıştır. 4 * z .—| f i