9 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9. Ma SON POSTA Sayfa 11 Bir senede 113,002 kişi hapishanelere girdi Dün, akıl hıfzıssıhhası cemiyeti, altın- © Yıl kongresini, Eminönü Halkevi salo Dunda yaptı. Bu köngredee, mmleketin hemen bü - n tanınmış hekimleri, birçok Üniversi- telı].îr , birçok avukatlar ve kadınlı er- ş::h birçok meraklılar hazır bulundu- Kongre riyasetine, doktor Etem Aki- seçilişinden sonra, akı) hıfzıssıhhası şmışe_tinin geçen bir yı! zarfındaki faa- ığtuım hesabı verildi. Bu hesaba göre, , hifzissıhhası cemiyeti, bir yıl zarfın- 12_4tı_*0nferans vermiş, ve 103 risale neş ir, ..Bu izahatı müteakıp kürsüye, sabık Ç tedrisat müdürü, ve talim ve ter- biye heyeti azalarından ruhiyat muallimi B:VZat Ayas çıktı. Ve «içtimai bakıma gö SUç» adındaki raporunu okudu. Suçun l_?etlerini, sebeplerini, dinleyiciler büyük alâka ve dikkat uyandıran bir a tahlil ve bu husutaski muhtelif DaZariy eleri izah ettikten sonra, istatis - Tden bahis açtı. 'tıî: Şayanı dikkat istatistiklere nazaran l'l.kada’ bir sene zarfında 1,264,632 bü B '-'”?_ayet oluyormuş. Töke _buyük cinayetler, Amerikan mille- bir dakikada 35625 Türk lirasına mal * Ürmı_ış_ 'nğ: Ziyanın yekünu, günde 51,299,900 e. Hirasını buluyormuş. Bizde, bir Ve 192 cinayet istatistiği yapılmfış. 6 yılı ile, 1936 yılı arasındaki cina- B da_rları mükayese edilmiş. m lsfaf-lstîğe nazaran, 1926 yılı zarfın- Ve lî:“ihanelerimize 100694 kişi girmiş. - Ü yekün, 1935 yılında 113002 ye Bu türümlerin mahiyetleri üzerinde ' ı::n tetkikat ta, şayanı dikkat netice- Böre Tmiş. Bu tetkikattan anlaşıldığına İlz ::kEkler daha ziyade ötuzla ötuz do- miş. asındaki yaşlarda cürüm işliyorlar a .— #ftasındaki yaşlarda bulunanlar %“n'ilheye daha müstait oluyorlar- nîtî;mhkl"deı henüz 11 yaşında bulu- ? Çocuğun da büyük cürümler işle- 12?1 Börülüyormuş. findan ığıâ Yaş arasındaki çocuklar tara- 600 bulme:;mş cürümlerin yekünu da u::-l';a“ arasındaki yaşlarda bulunan ih- mmr__dğ— 1935 yılı zarfında tam 810 Bi im_'—l_m işlemişler. İşleme:î“hmklerde, netice olarak cürüm diğı binay,Yasla pek fazla alâkalı olma- sahıdlmmektedir. 10 sen Nevzattan sonra söz alan Ali Rıza lık]ane z__al'fmda, memlekette, akıl hasta- tatisti Yüzünden yapılan cürümlerin is- %ğığior okudu. Bu istatistikten anladı- ire, on sene zarfında, 15 bin akıl :;ü“"du yalnız beş yüzünü mücrimler €tmektedirler. hastalanndan, Devri delilerle er- r adam öldürmeye, ve hır- daha müstail oluyormuş. S R_lllyı müteakıp kürsüye gelen mücriakim Zati, hapishanedeki - genç n mahkerden bahsetti. Ve onlar için, ay İi €Me, ayrı hapishane yapılmasının Tettin 1 izah etti. Ve söz sırası Fah- yi Kerime verildi. Fahrettin Kerim ___"lm nevilerini tarif ederken: Bugün, dedi, en karakteristik müc- mmâânor_gm! mücrimler, ruhi hastalığa dir. Mücrimler, ve eroinik mücrimler Nevrğtik Mücrimlerde kabahat işlemek _te_enye edilmek bir ihtiyaç haline gel- Skagei Onların gayri şuurlarını tetkik et Ni lâzımdır, doçe:t_îhl_'fhrdan Hukuk fakültesi ceza ir M Bürhaneddin de, İbrahim Zati- Sözlerini tasdik etti. Ve cürümlerin, Ce di g Zanın mahiyeti etrafındaki muhtelif na fariyeleri izah etti. 'zde de, İtalyadaki gibi çocuk ıslah- B ti leri kurulması lüzumundan bâhset - K v ÖNgre, bu isteklerin teminine çalış- iny;ıoğimdaşt"dı' Üniversiteye, bir kri enstitüsü ilâvesini i Ü venin âvesini istemeye de e * * kongremn temennileri okundu. ., öNgrenin alâkayla dinlenen bu şayanı | tkat temennileri şunlardır: D — Gazetelerimiz, bir laısım suçları ha h*;erlfıekle kalmamalı, bunların için- $ olmazsa dikkati çeken bir keyfi- ( vet tenevvüü gösterenleri arasıda sü - tunlarında gayri şahsi bir surette psiko- lojik ve sosyolojik bir tahlile tâbi tutma- hdırlar. 2 — Adliyecilerimiz ve avukatlarımız, meslek hayatlarında meşgul oldukları suç lara ait hatıralardan - gene gayri şahsi şekilde bahsetmek süretile - tetkik ve mü lâhazalarını neşreylemelidirler. Bilhassa, bu mesleklere mensup olan - lardan istirahate çekilenler için bu fay- dalı ve değerli bir meşgale olur. 3 — Romancılarımız, tiyatro muharrir- lerimiz, hattâ gündelik küçük hikâye ya- zanlarımız, san'atlerini, kalemlerini, bi - zim içtimaf hayatımızdan alacakları suç mevzuları üzerinde kullanmalıdırlar. Bu hususta yalnız realist olarak kal- mamalı, ve suç aleyhine mücadeleyi ta- zammun eden tahlili bir idealizmi benim semelidirler. Çünkü san'at san'at içinse, cemiyet te cemiyet içindir. 4 — Bilhassa çocuklar, gençler üzerin- de, suç yapma arzularını ve ihtiraslarım uyandırabileceek mahiyette olan her ne- vi telkini neşriyata meydan verilmeme - Hidir. 5 — Adliye, İktısat, İnhisar ve Maarif terek tetkiklere girişerek kendi vazife ve ihtisaslarına göre icap eden mâni tedbir- leri almalıdırlar. 6 — Nihayet, bizim akıl hıfzıssıhhası cemiyetimizde, bu saha üzerindeki tetkik lerini ve teşebbüslerini daha ziyade ge- sıkı münasebetleri her sene hâdiselere ve rakamlara dayanan tetebbülerle ortaya koyacaktır. Bu temennilerin ve kararlarım okunma sından sonra, Atatürke, İsmet İnönüne, Sıhhat Bakanına köngrenin tazimlerinin telgrafla bildirilmesi teklil olundu. Ve bu teklifin alkışlarla kabul edilişini müteakıp kongreye nihavet verildi. Bir evlenmenin Hikâyesi.. (Baştarafı 9 uncu sayfada) miştim ya.. işte bir gün eve dönerken ©- nu yolda gördüm. Bir kaç para vermek içill yanına yak]aşınca «Allah yeni sev - gilini bağışlasın» diye, dua etti ve benim gülümsediğimi görünce sırıtarak: «Ev - lâd dedi, belli eskisini başından savmış- sın, şimdi ağaçlığa başka bir herifle ge- liyor.» Az kalsın orada tıkanıyordum. E- ve döndüm. Fakat, Şevkiyeye hiç bir şey söylemedim. İki gün böylere geçti ve iki gün sonra bir akşam üzeri erkenden eve geldim. Şevkiye yoktu. Komşuya gitti, dediler. Ağaçlığa koştum. Şevkiye kom- şuda değil orada idi ve ko'unda bulunan dilencinin «başka bir herif» dediği kim- di biliyor musunuz? Ahmet.. Sonradan her şeyi anladım. Meğerse Şevkiyeyi yola getirmem için bana akıl öğreten Ahmet daha eskiden, Şevkiye ile de gizli gizli konuşur, kızın meramının benimle evlenmek olduğunu bildiği için ona nasihatlerde — bulunurmuş. Kızın © kadar namuslu görünmesi bana çok so- kulmaması filân hep Ahmecin ona öğret- tiği şeyler. Onları sinemada beraber gör- düğüm zaman Ahmedin «SŞevkiye seni ö- bür kızla görünce nisbet vermek için be- nimle sinemaya geldi filân demesi de ya- lan tabii... Zaten 0 gün onları beraber yakalayınca utanmadan yüzüme karşı: «Ne yapalım seninle evlenmesi için Şev- kiyeye o kadar yardım ettim ödeşmiye - cek miyiz?» demesin mi! Şimdi sonunda ne olduğunu belki me- rak edersiniz. Şevkiye gene karımdır. Evimde. Yakında bir de çocuğumuz ola- cak. O gece öyle ağladı övle yalvardı ki ona acıdiım ve affettim. S!z belki bu ha- reketimi pek fena bulacaksınız.. Ama ne yapalım ki boşanma davası açsam belki haksız çıkacaktım. Bu işde hiç şahidim yoktu. Sonra karımın yakında ana ola- cağını biliyordum ve en nihayet o öyle ağlıyor ve öyle yeminler ederek yalvarı- yordu ki bu sefer de inanıverdim.. belki de inanmış göründüm çünkü onu hâlâ seviyorum, Yarınki nushamızda : PORTFÖY Yazan: Mih. Zoşçenko çekâletleri, suç hareketleri üzerinde müş : İzmir, Akdenizin en Büyük turist ve Ticaret limanı olacak (Baş tarafı 1 inci sayfada) Akdenizin en faal İlimanını —mey- dana getirmek, yakm adaların her türlü ihtiyaçlarını İzmir limanı vasıtasi- le temin etmek, transit işlerine ehemmi- yet vermek, nihayet turist vapurlarının İz mire uğramalarını temin etmek suretiyle liman ve şehir faaliyetini arttırmak fik- ri derpiş edilmiştir. İzmir Ticaret odasının liman faaliyeti hakkında gönderdiği raporlar üzerinde durulmuştur. Oda, İzmir limanının ehem ıniyetten düşmesine saik olan âmilleri an latırken başta liman işinin hallini iste - raiştir. İktısat Vekâleti, şimdiki ticari faali- yete sekte vermemek şartiyle İzmir li- manının Halkapınara naklini muvafık bulmüuştur. 937 yılı bütçesine bir buçuk milyon lira tahsisat konulduğu şehrimiz deki alâkadarlara bildirilmiştir. İngiliz mühendisleri İzmir limanında yaptıkları tetkikatı bitirmişlerdir. Bu yıl limanın faranmasına başlanacaktır. Yeni limanın inşasının Holanda grupu tarafından de- ruhte edileceği zannedilmektedir. Liman da yeniden inşa edilecek ântrepolar için gümrük ve inhisarlar vekâleti bir proje hazırlamaktadır. İhracat işleri İzmir limanı yeniden kurulurken ihra- cat işlerinin daha kolay ve masrafsız ola- rak halli için de bazı mevzuat konula- caktır. Egenin muhtelif yerlerinden İz- mire getirilen mahsullerin depolarda kal masına meydan vermeden doğrudan doğ ruya gar santral vasıtalariyle vapurlara nişleterek, ferdi ve kollektif şuurun sıh- hati ile sosyal hayatın sıhhati arasındaki | tahmili muvafık görülmüstür. Bu suretle şat masrafları, araba ve kamyon nakliye ücretleri. hamaliye masrafı ortadan kal- kacaktır. İnşası kararlaştırılan gar santr/ Nafia Vekâleti devlet demiryolları tarafından Alsancakta yapılacaktır. Gar santralın merkezi Hilâl istasyonu olmakla beraber Kasaba, Aydın ve Antalya hatlarından gelecek emtia muavin vagonlarla yeni li- mana nakledilecektir. Gar Santral bir mil şon liraya mal olacaktır. Bütün bu işler ihracat maddelerinin maliyet fiatı üzerin de yüzde on derecesinde bir kazanç te- min edecektir. Vapur nakliyatı İhracat maddelerimizin Türk bandıralı vapur ve şileplerle ihracı için de esaslı tedbirler alınmıştır. Önümüzdeki mahsul mevsiminde dört şilepin kontinantal li- manları arasında sefer yapmasına çalışı- lacaktır. Bu vapurların Türkiye limanla rından hareketleri günü limanlara gelen malların bu vapurlarla ihracı mecburi olacaktır. — Diğer taraftan Köstence transit yolu- nun bu yıl daha geniş olarak işlemiye başlaması ve haftanın üç gününde İzmir limanında vapur bulundurması muvafık görülmüştür. Romanya- vapur şirketi bu hususta alâkadarlarla temas etmektedir. Turist vapurları İskenderiye - Dübrovnik doğru nakli- yat hattında işleyen turist vapurlarının 'İzmir ve İstanbul limanlarına da uğra- ması için ciddi bir teklif yapılmıştır. Tu- rist vapurlarının Türkiye lımanlarına uğ raması için turing klübün yaptığı bazı teşebbüsler de semeTe Vvermiştir. Turist- lerin İzmir civarındaki asarı atika şehir- lerini kolayca, vakit kaybetmeden gez- meleri için tertibat alınacak ve hususi trenler tahrik edilecektir. Turist yolları Liman ve şehir işleri avni hızla yürü- yecektir. Dahiliye Vekâletinde teşekkül eden komisyonun İzmirin - turistik yol- ları hakkında hazırladığı proje Kamuta- ya sevkedilmiştir. Yapılan tetkikata gö- re İzmirin turistik yolları yedi buçuk mil yon liraya mal olacaktır. Maliye Vekâleti, İzmir vilâyeti dahilin- de yapılacak yollar için vilâyetin yapa- cağı istikraza kefil olacaktır. Bu paranın İş bankasından temin edileceği sanılmak tadır. Hazırlanan lâyiha, yalnız turistik yol- lara sarfedilmek üzeree İzmir vilâytine vedi buçuk milyon liraya kadar istikraz akdi salâhiyetini vermektedir. Vilâyetin hazırladığı programa göre asfalt olarak vapılacak yollar şunlardır: İzmir - Bergama, İzmir - Çeşme, İzmir- Selçuk, İzmir - Burnova, İzmir - Karşıya ka, İzmir - Buca ve İzmir - Balçuva.. Çeşme ve Kuşadasındaki tabil güzellik lerin istismarı için bu iki yerde birer plâj ve otel meydana getirilmesi muvafık gö- rülmüştür. İncir altındakı plâj ve gazino Rusçadan Çeviren: Alaz |yu belediye yaptıracaktır. Sıhhat Vekâ- Kahraman Kuleli askeri lisesinden mezun olan 225 gencin Harbiyeye geçmeleri mü- nasebetile dün Çengelköyündeki okul binasında büyük merasim yapılmıştır. Merasimde General Osman Tufan, EyüpSabri, Yedek Subay Okulu kao - mutanı Kurmay Yarbay Behzat ve bir çok kurmay subaylarla gazeteciler, ta- İebe velileri, ve yüzlerce halk hazır bu- lunmuştur. Törene tam saat 14,5 da başlanmış- tır. Okul bahçesinde bölük bölük top- lanmış olan mektebin yetiştirdiği 225 genç General Osman Tufan ve Eyüp Sabri tarafından teftiş olunmuşlardır. Bunu müteakıp bandonun refakatile talebe İstiklâl marşını söylemiştır. Bu nu lise direktörü kurmay yarbay Ra- gip Altan'ın söylevi takip etmiştir. O- kul direktörü talebenin ne fedakâr - lıklarla yetiştiğini vesme kadar sıkı im- tihanlardan sonra mektebi bitirdiğini anlatmış, Cumhuriyet Ordusunda va- zife almak üzere Harbiyeye geçişlerinin ehemmiyetini tebarüz etltirmiştır. Çok alkışlanan bu -söylevden sonra mezun olan talebeden Bürhan Cahii hitabet kürsüsüne çıkarak ilk askeri terbiyey: aldığı liseden ve hocalarından ayrılı - şın acılarını, Harbiyes2 geçişin sevinç lerini ifade eden ateşli bir söylev ver- miştir. Bundan sonra General Osman Tufan tarafından liseyi en iyi derece ile biti- renlere hediyeler. verilmiştir. , Birinci çıkan Karslı Aliye bir altın saat, ikinci çıkan İstanbullu Salâhattin Dorkip'e bir gümüş saat, üçüncü —Aadapazarlı Sacit Sumer'e bir altın kalem, dördün- cü Kıbrıslı Mehmet Ali Akpınara bir gümüş kalem bando şefi Vehpi oğlu Kemale de bir gümüş kalem hediye edilmiştir. Hediyelerin tevziini müteakip me - zun olan talebe bandonun refakatile Kuleli marşını söyemişerdir. Bundan sonrâ bir saat kadar muhtelif sporlar yapılmıştır. Bu meyanda talebeden bir grup koşarak «Kuleli Askeri Lisesi» ka'imelerini yazmışlardır. Diğer bir grup atlama müsabakası yapmış. bir başka erup boka, göru GAT CörÜ vv0i eei e aGban d ü * letinin de yardımiyle Veremle mücade- le cemiyeti Yamanlarda daimi bir sağlık kampı küracak ve esaslı binalar meyda- na getirilecektir. Kozak çamlıklarından istifade için Ko- zakta güzel bir otel inşası ve parklar vü cude getirilmesi mukarrerdir. Dünyanın belki de en iyi çamlıklarma sahip olan Kozakın güzel bir kür şehri haline ge- tirilmesi muvafık görülmüştür, Vilâyet Bucada ve Burnovada birer ©- tel yaptıracaktır. Görülüvor ki hüküme- timiz İzmirin mükemmel bir turist ve ti- caret şehri olması için hususi bir itina | göstermektedir. Adnan Bilget söşi DAĞ öede a Ü « LA ,&;'A—“;_&MM- PK yarınki genç subayları ordumuzun Spor hareketle rinden iki intıba bir şekilde göstererek davetliler tara« fından uzun müddet alkışlanmışlardır. Diğer bir grup müzikanın refakatile löbut oynamışlar ve çok takdir edile- rek alkışlanmışlardır. Spor hareketle« rinin ekserisi müziğin refakatile olmuş ve müzikle hareketler arasındaki uy « gunluk mükemmel olmuştur. Spor hareketlerinin sonunda bir kıs sım talebe tabanca, süngü, kasatura ile harp oyunları yapmışlar ve fevkalâde muvaffak omuşlardır. Spor nümayiş « leri bittikten sonra davetliler mektebin sinema salonunda hazırlanmış olan mükemmel bir büfede izaz edilmişler ve saat 17,50 de mektebi terketmiş - lerdir. i ıf Tevkifhane kaçakları Bugün geliyorlar (Baş tarafı 1 inci saufada) fından vâki teşhis ve ihbar üzerine ya- kalanan katil suçluları, şimdi trende ve İstanbul yolundadırlar. Dün sabah İstan bül müddeiumumiliğine Adana müddei- umumiliğinden gelen bir telgrafta, Ürküp lü Abdullahla Antakyalı Tevfiğin, mah- fuzen yola çıkarıldıkları bildirilmiştir. Mevkuflar, bugün saat 16,30 da Hayte darpaşaya gelmiş bulunacaklardır. Adanada firarilerin tutulması oldukça heyecanlı ve tehlikeli olmuüştur. Son ge- len malümata göre Abdullah ve Tevfik- ten bilhassa Tevfik yakalanacağını anlar anlamaz mukavemet etmek istemiş, fakat buna imkân bulamamıştır. Firarileri bu lundukları kahvede çok iyi bir tedbirle bastıran polis Celâl Doğanli ile sivil po- Jislerden Cemil ve Fevzi Özyörük bun- ların mukavemetlerine ve kaçmalarına meydan vermemişler, hiç bir müessif hâ dise vukuuna da zaman bırakmadan her ikisini karakola götürmüşlerdir. Bu üç po lisin takdir ve taltif edilmeleri takarrür etmiştir. Şehrimizde katillerin yakalana cakları sırada bir polisimizi yaraladıkları hakkında bir şayia çıkmış ise de bu-doğ- ru değildir. kan Adanadan yola çıkarken Adana, 8 (Hususi) — Katil Abdullah jile Tevfik bu sabah saat altıda hapisha- neden bir onbaşı, iki iandarma tarafın:- dan teslim alınmış, ellerine kelepçe, kol: larına zincir vurularak istasyona gönde- vilmişlerdir. İstasyonda katilleri yakın- dan görmek için birçok meraklılar toplan mıştiı. Katiller hususi bir konpartımana konuldu. Tren yediyi geçe İstanbula ha- reket etti. i Katillerden Abdullah telâsşlı görünüyor, Tevfik ise soğukkanlılığını muhafaza e- diyordu. Kendilerine yol harçlığı olarak birer lira verilmiştir. Mütebaki yirmi li- raları emanette saklanmıştır. Katillerin mahpus arkadaşlarından da para yardı- İmı gördükleri söylenmektedir

Bu sayıdan diğer sayfalar: