3 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B"öyle karar ao K N F Bi bdedeiel ge İ l olamaz!,, M Sporcular, belediyenin stadyomda bağırmayı “Etmesi tasavvuruna böyle mukabele ediyorlar İi gARE e I M'ah 1 inci sayfada) : : *!ir' Ci bir Maddesi, stadyoma gi- 'ıâ ge bir uühü €rin bağırıp çağırmalarını lam tesvik maksadile gürültü bir guîînsak ediyormuş. | U enci itirazı üzerine, aid bu - N % E!çiı-'men Jtarafından bir daha | 'klb €si kararlaştırılan bu D ĞU edilmesi de muhtemel - lpore uî“nasebeüle, dün bazı ta- w îh& : .hakklndm—mz% görüştüm; ve bu | lîtedim_ Sîk? düşüncelerini öğren- bt ı“""lduı hib bulunduğu Türkiye Şe hârş zi zıiları uzun senelerden - k "?Viınli "'famış bulunan kıymetli vşwl?ı buşampîy onumuz Ömer Besim | —”Ya;nl Slalime, çok şayanı dikkat, mlh'üenen d cevabları verdi: <i Di di %;5 îa:îomğa, hanşı çeşid gu - İ 5 'bü"lîyor şekılde mücadele edile- £ %'leyircüe Am. Fakat eğer «gürültür Büyeş; ı;lîı kendi oyuncularırı teş- Şaşî Tdıkları sesler kasd. olu- a _nlm- Size, buna şaşmakta ne tayî;uğllmu gösteren bir hati- a 1936.1937 senesinde, bü- hgilte SPorun vatanı» olarak ta- du Tede bulunuyordum. Orada Sirada yapılan ekral kupa- - Snalini seyretmek Tırsatını Döyl 'gğr“la Bn; Tönya han K B n n adım ! Büratnya | fıîlmhleyâîrlğk stadı olan — meşhur | ı'üı _tâkımfarunder İand ile Preston Nord B < S54 t ı_ Şarpışacaktı. Stadyomda D K ğ;“’i sayılmıştı. muıe;egîrmez, Sunderland ta- SÜa Yaz renklerini taşıyan < yitci arasına karıştım. Baş- ler_i—“în renklerine bürün- luğîyll"cils—rin ellerinde, ücer ha Nda şemsiyeler, ikişer -bâlâğ a_l_(aynarıa ziriltilari; — ve K izim ş Kızıltoprak - istasvıs kengi “dmetinde kampanalar gö- 1 bir stadyomda değil, bir KA '© sanasım geldi. Ensublığer tribünleri de, diğer y arı tarafından doldurul- ö ağeyîrüler de, diğer takı- z Mavi beyaz renkde es- &rdi. Ve onlarda da ba - al'aı-, kaynana zırıltıları, İZat vardı. W *Yni mı'ü.ltü?miığıığ? _dıte bnîlaâı... Herfn Ranik Şi tarafından çev- , ayhana zırıltıları, par- Ük p. Tiyorla ŞYen tanklar gibı ses- n h-il'er.t Tdi. Koca kampanalar. kü- İti Bışkî Ş;bı Sürlüyordu. Ve her a- 'bı_'_'hiı-ü.ıe P ses çıkıyor, bütün bun- i ıkaîlşmîsıı stadyomu bir eiye' üZEı—'ar Bürültüye boğuyor- dliy *tin ülâhmde uçuşan tayyareler, “'ıq:îdl- larını kapacak derecede a an , N sîlkuh:âîğf“ 8övdelerinde şu cüm- Ş hderıan dı & alkışla! Pi %B:% u _unUlma! Ve | e Anlara bittabi, halkın yü - tü gği!îa,hn tev Bir : ab veriyordu! y fi m # d j' :ğtf;'nattt TASI böyle, seyrettik. Eğer SAtÜkI %hla ar'?nızı bahsetti ğiniz mad- he r " a ü Thütliy Bi ğf Cevab teşkil edebilir- * de, bu maddeyi ayni k ’dlyo ., Ve: %h%“l büyükr’ stadyoma giden -se - TU '*'hıqekj Z€vki veren de, bu sa- uîadeienin heyecanıdır! Pa v t €n ileri gittiği mem- 'Pı-a: şıkın hadiflini bulur. Hattâ hh,îf"mm:i; Ve Amerikan Ragbi Hi Tün; ııken, galib gelen Ame- bir Pra i$liyan bir Amerikalı, İ e"ikîî:zm mü_dîıiş_ gadrine % abiYetı Ya, mağlübiyetin de Ne Smsioe . fena halde içerliyen SİVri ucunu onun € neticede, Ameri - — Şefik Tşih Yor Yesinin “îollar. Fransız takı - öpe Sımbız, hattâ kama İ *'İe gana hâfiiâe]er:na Pağmen, zabıta, : İ * Vüku buluşların - NL tağl dahal ?*"-,rd.q “8men £ Eimişti. Ve bu hâ- B y ha aların belediyeleri, c aa için bile tedbir almıya lüzum görme - mişlerdi. z Çünkü sporcunun heyecanı, dünyanın her tarafında mukaddes sayılır. Ve baş- kalarını mutazarrır edecek bir hâdiseye sebebiyet vermedikçe, ben heyecanın her türlü tezahürüne herkes hürmet eder. Meselâ, Amerikada River Plat klübü yepyeni bir stadyom yaptırdı. En zen- gin Amerikan milyonerlerini çatısı al - tında toplıyan bu meşhur ve muazzîarîn klübün yaptırdığı stadyom, bütün dün- yaca, dünyanin en asri spor meydanı 0- larak kabul edilmiştir. Bu meydanı yaptıranlar, halkın heye- canını, taşkınlığını en meşru bir hak ola- rak tanımışlar; hattâ stadyomu yaptirir- ken, bu hakkı da hesaba katmışlar ve ©- yun meydanile seyirci mahalli arasına, sekiz, on metre genişliğinde küçü bir ne- hir kazdırmışlar. Bu suretle de, sporcu- ların, halk tarafından her hangi bir te - cavüze uğramalarına, hayret ve takdir u- yandıracak kadar mükemmel bir şekilde mâni olmuşlar!.. : Görülüyor ki, spor meydanlarını dol - duran heyecan, dünyanın her yerinde, meşru, hattâ elzem ve kıymetli sayıl - maktadır, Vâkıâ, seyircilerin, bu işi tecavüz ve küfür derecesine vardırmamaları lâzım. Fakat seyirciye bu terbiyeyi, gene o meydan verir, Sporcuya spor terbiyesi vermenin Ve- ri, zabıtai belediye karakolu, veya polis müteferrikası değil, vaile ocağı, mekteb, ve klübdür. Bunu da onlara bırakalım!.. * Bürhan Felek: — Hayret... diyor... Belediye, müca - dele edecek gürültü bulamamış mı ki, stadyoma el uzatıyor? Stadyom, gürültüyü sevenlerin yeridir. Bir hastane, bir sanatoryom değildir. Heyecan, o meydanın en besleyici g- dasıdır. O gida da kesilirse, spor mane- vi açlıktan ölür!.. Eğer belediye, hayır dua kazanmak is- tiyorsa, stadyomu rahat bıraksın da, şa- fak vakti havlıyan sokak köpeklerini, va- kitsiz öten horozları, vakitsiz bağıran sa- tıcıları, vakitsiz geçen çöp arabalarının, sinirleri mahveden takırtılarını sustur - sun! Galatasaray sporcularından Danyal da ayni fikirde. O da: — BSeyirci, diyor, takımını teşvik et - mekten, sporcu da, kendisini sevenler ta- rafından teşci olunmaktan hoşlanır... Stadyomda gürültü yasak edilirse, ne seyredenin, ne de oynıyanın hevesi ka - dır... ' Kaldı ki, konserlerde, tiyatrolarda, ga- zinolarda bile alkış, hattâ: — Yaşa! vardır. Bu manevi mükâfatlar, yalfız sporcu- lara mı çok görülüyor dersiniz? Bugün zaten stadyomun tenhalığından, spor heyecanının, spor zevkinin yoklu- ğundan şikâyet olunuyor. Vaziyet Böyleyken, bir de böyle bir yasak çıkarılırsa, yakiın ' bir atide stad - oynar, R : Selim Tevfik Mühim bir sahtekârlık Hâdisesi (Baş tarafı 1 inci sayfada) Han asma katındaki yazıhanesinde dün bir arama yapılmıştır. Müddeiumumili- ğin emri ile zabıta tarafından yapılan bu arama neticesinde, 30 u mütecaviz muhtelif eşhâasa'aid nüfus cüzdanlarile bazı evrak ele geçirilmiştir. Elde edi- len evrakın sahtekârlık suretile yapıl- mış, bir dolandırıcılık işile alâkalı ol- duğu anlaşılmıştır. Nüfus kağıdları ve diğer evrak dün polis tarafından müd- deiumumiliğe teslim edilmiş ve bir hâ- kirn tarafından tahkikatına başlanılmış- tır. Hâdisenin çok mühim olduğu muh- telif' dolandırıcılık hâdiselerile alâkalı bulunduğu ve daha bazı tanınmış kim- selerin de bununla alâkadar oldukları anlaşılmaktadır. Müddeiumumilik e- hemmiyetle tahkikata devam etmekte- dir. Tahkik ve tedkikler neticesinde mesele tavazzuh edecektir. Şimdilik AŞi f : < P'acak müsabakalar|bazı cihetler mektum tutulmaktadır. yomda insanlar yerine inler cinler top - BÜN FPOSTEAE B Em Sekiz niyet sandığından: — , Galatada gümrük karşısın e Yarım hissesi taksitle 1 — Muhammen kıymeti (25,000) liradır. üzerinde kalacaktır. da kıymetli bir irad LOiT HANININ satılıktır 2 — Arttırma 21/2/938 tarihine düşen pazartesi günü saat 15 te yapılacak ve gayrimenkul en çok bedel verenim öl— 'AH:İ!nmya girmek için muhammen kıymetin yüzde onu nisbetinde pey akçesi yatırmak lâzımdır. 4 — Arttırma bedelinin dörtte biri peşin, geri kalanı sekiz senede sekiz müsavi taksitte ödenir. Taksitler 9b 5 fatse tâbidir. 5 — Taksitler ödeninciye kadar gayrimenkul Sandığa birinci derecede ipotekli kalır. ada LA A e Aftatürk'ün Yüksek Huzurlarile Merinos Fabrikası açıldı (Baştarafı 10 uncu sayfada) binasına gittiler. Tam saat 16.25 de t:çıbrikaya girdiler. Kendilerine müdür Ömer Lütfü Sugon karşıladı. Atatürk fabrika içerisinde yapağı hakkında iza- hat aldılar.. Yapağın nasıl yıkandığını ve fabrikanın kabiliyetini tedkik etti- ler. Merinosun en mütekâmil hale ge- linceye kadar geçirdiği bütün safhala- rı gözden geçirdiler. Atatürkün hâtıra defterine yazdıkları Büyük Önder müdüriyet dairesinde bir müddet istirahat buyurduktan son- ra hâtıra defterine şu cümleleri yazdı- lar: «Sümerbank Merinog fabrikası çok kıymetli bir eser olarak milli sevincimi artıracaktır. Bu eser yurdun, hususile Bursa bölgesinin endüstri inkişafına büyük milli ihtiyacın giderilmesine yar dım edecektir, Eserin başarılmasından Ekonomi Bakanlığını tebrik ederim. Sümerbank direktörlüğüne teşekkür ve fabrikayı gördüğüm gibi yüksek bilgi, tam düzenli idarede direktörüne başarı temenni ederim. K *K. Atatürk» Bu esnada müteaddid resimler çekildi. Davetliler büfede izaz edildiler. Büyük Önder büfenin yanındaki odada Vekil- lerle görüştüler. Atatürk 17.30 da fab- rikayı terkettiler, Kapının önünde Me- rinos koyunlarını tedkik ettiler. Bu sırada milli mücadele esnasında kendilerine emirberlik yapan Bigali A- liyi gördüler. Kendisile konuşarak ilti- fat ettiler. Bursada şenlik devam ediyor » Bursa, 2 (Sureti mahsusada gönder- diğimiz arkadaşımızdan) — Bursa bu gece mükemmel bir surette tenvir e- dilmiştir. Her taraf ışık içindedir. Halk sabaha kadar bayram yapmıştır. Said Kesler Atatürkün Tahassüsleri (Baştarafı 1 inci sayfada) «Reisicumhur Atatürkün Buürsayı şerflendirmeleri münasebetile res - mi ve husüsi bütün teşekküller ve Bursanın bütün kıymetli vatandaş - ları tarafından Ulu Öndere yapılan minnet ve şükran, itaat ve inan gös- terileri Büyük Şefimiz pek ziyade mütehassis etmiş ve Türk milletinin siyast yüksekliğinin parlak delili o- lan bu sevgi ve saygı gösterileri hü - kümeti de bilhassa müteşekkir bırak- mıştır.. — Şefimiz Atatürk, derin sevgi duy gularının Bursalılara iblâğına beni memur buyurdular. Bu şetefli vazi - feyi ifa ederken kendimin ve hükü - met arkadaşlarımın takdir ve teşek- kürlerini de ilâve ederim.. Başvekil Celâl Bayar Samsunda ziral vaziyet Samsun (Hususi) — Samsunda zi- raat işlerine ehemmiyet — verilmek- tedir, zirat teşkilât mükemmel bir haldedir. Burada da (Bintane) ismi verilen, arpa gibi erken yetişen Cumhu- riyet buğdayı tipi ekimine başlanmıştır, Adapazarı tohum isiah istasyonundan celbedilen bu buğdayiar halk tarafından fazla rağbet bulmuştur. Ziraate zarar veren hayvanlarla mü- cadeleye ehemmiyet verilmektedir. Bir yılda yalnız (7285) domuz öldürülmüs- 'tür. Gene bir sene zarfında 1540 kurd, 5 çakal itlâf edilmiştir. Zuhur eden tarla fareleri ile de mücadele edilmiş, bunla- rın yüzde 75 inin itlâfıma muvaffakiyet W TESEN T L İ thisıl olmuştur. / SN “gab- ç ÜU ÜĞ M ct de B öğer & .. MA A b e d d üüü F S Şd e (463) Japon Başkumandanı Söylüyor : “ Çine yardıma devam ederse İngiltere ile çarpışmamız muhakkaktır! ,, (Baştarafı 1 imnci sayfada) liyet, bir taraftan bu yolda devam eder- ken, diğer taraftan da, Japonya siyesi se- sini yükseltmektedir. Bütün Çin hareke- tini idare eden ve Tokyoda büyük bir nüfuza sâhib bulunan başkumandan Matsui, Şanghaydaki karargâhında son günlerde gazetecilere gayet mühim söz- ler söylemektedir. Meselâ, Şanghaydan Londraya telgraf- la bildirildiğine göre, General Matsui, Öriental Affairsin bir muharririni ka - bul ederek ona İngiltereyi tehdid eden bir takım sözler söylemiştir. Bu muhar- rinin yazdıklarına göre, Japon başkuman danı, İngilterenin Kuomintang'a (Çan - kayşek'in riyasetindeki icraiye komite - si) yaptığı yardımlar devam ettiği ve İn- giliz menfaatlerini müdafaa hususundaki gayretler de ifrata gittiği takdirde Ja - ponya ile İngiltere arasında gayet ciddi bir çarpışma vuku bulacağının muhak - kak olduğunu beyan etmiştir. Matsuinin | söylediklerine nazaran, Çin parasının ay- lardanberi kıymetini muhafaza ettiği ve halbuki Çinin hariecden pek çok silâh ve mühimmat aldığı, Japon hükümetinin gö- zünden kaçmamakta imiş. Halbuki Çin- de nüfuzunu genişletmek mecburiyetinde bulunan Japonyanın bu ihtiyacını İngil- tere anlamaz görünüyormuş. Bu hal de- vam ederse, İngiltere ile Japonya arasım- da çarpışma, ictinabı imkânsız bir hal a- lacakmış! Japon başkumandanı bunları söyledik- ten sonra, Çin gümrükleri meselesinin, yeni Çin hükümetinin menfaatlerine gö- re tanzimi işi gecikecek olursa Japonya- nım bu gümrüklerin idaresini doğrudan doğruya kendi eline alacağını açıkça be- yan etmiştir. * İngiltereye bu suretle meydan okuyan General Matsui, ayni zamanda Fransız- lara dönüyor ve onlara karşı da tehdid- Üü ü 66 & ddd d GH lere başlıyor, Şanghayda Fransızların e lerinde bulunan imtiyaz mintakasında Fransız memurlarınm Japonyaya karşı fevkalâde fena muamelede bulunduklas rından şikâyet eden ve askeri tedbirler almıya mecbur olacağını söyliyen baş e kumandan, Paris-Soir gazetesinin husus si muhabirine demiştir ki: — Fransız imtiyaz mıntakasına soküm lan Japonya düşmanı unsurlar, orada Jax ponya aleyhindeki faaliyetlerine Tahat rahat devam edip duruyorlar. Enternas « yonal mıntakadaki memurların Japon as« keri memurlarile gayet dürüst bir tarze da çalışmalarına mukabil, Fransız mun « takasındaki başkonsolos Bauüdez'in faali« yetini hiç beğenmiyoruz. Fransızlarda be- nim de takdir ettiğim bir liberallik vane. dır; bundan dolayı Japon aleyhdarı ume surlara yardım etmek istiyorlar, Bunun için Ve Fransız mıntakasına karşı gayeti sıkı bir hürmet göstermek arzusunda bu- lunmamıza rYağmen, eğer Fransızlar but yolda devam ederler ve kendilerine ilti- ca eden Çin askerlerini silâhtan tecrid et mezlerse, Japon askerlerinin de attık Sâ« bırlarını kaybederek askeri tedbirler ak mıya mecbur olacaklarını tahmin ede « bilirim! Fransaya karşı da bu kadar açık teh - didlerde bulunan başkumandan, harbin ne kadar devam edeceği hakkında Frane sız muhabirinin sualine cevab ve « rirken bunun daha uzun bir zaman, bels tir. General Matsui bir taraftan İngiliz ve bir taraftan da Fransız gazeleleri vası « tasile Avrupaya bu kadar kuvvetli tehse did sözleri gönderirken öbür taraftan da Rusya Sibiryaya asker gönderip durmak» tadır. Londra gazetelerinin müttehidem verdikleri haberlere göre son zamanlalm da Rusya Sibiryaya harbe hazır otuz fmwe ka daha göndermiştir. Bu takviye kıt'as larile birlikte Rusyanın şarki Sibiryadaki kuvvetleri yarım milyonu bulmuştur, PS S üüü dd ddd ddd d d Sövyetler Şimal ve Pasifik denizleri — için yeni filolar inşa ettiler. z ki de bir sene devam edeceğini söylemişe —— d -- h «k İ * a | Bahriye komiseri, denizaltı filomuz tekâmül ett ı' zırhlılarımız kuvvetli harb gemileri haline getirildi, diyor — Moskaova, 2 (A.A.) — Pravda gazete- si bahriye komiseri Smirnof'un bir makalesini »neşretmektedir. Smirnof diyor ki: g «Sovyetler Birliği büyük bir deniz devletidir. Deniz hududlarımız binler- ce kilometre tutmaktadır. Bütün dün- va denizlerinde Sovyet ticaret gemileri işliyor. Vatanımızı aç gözlü faşist te- cavüzlerinden korumak ve Sovyet bay- rağı altında işliyen gemilerimizi hima- ye etmek vazifesi de harb filomuza düşmektedir. Son seneler içinde Pasifik ve Şimal denizleri için yeni filolar yapılmış ve eski Baltık ve Karadeniz filoları da çok kuvvetlendirilmiştir. Kendilerini büyük deniz devleti addeden ve Sov- yetler Birliğine de eski Rusya gözile bakan bir takım kapitalist devletler fena halde aldanıyorlar. Yeni Sovyet filosu komşularımı dikkatle takib edi- yor ve onların kuvvetli ve zayıf tarafla- yanı tedkik eyliyor. Sovyet donanma- sı vatanın müdafaası için düşmanı icab eden yerde ve zamanda ezecektir. Bil- hassa denizaltı filamuz gerek kalite, gerek sayı itibarile Sovyetler Birliği- nin son sehneler içindeki müazzam en- |düstri inkişafile mütenasib bir tarzda tekâmül etmiştir. Zırhlılarımız 1914 ve 1915 senelerinde yapılmış olmakla ber'.d_?eıı h.ı.aştanbaşa yenileştirilmişler ve günümüzün en kuvvetli harb gemi- leti haline gelmişlerdir. Donanrma her- hangi bir tehlike ânında ordu ile elele vererek düşmanı bizzat onun toprakla- rında, havalarında ve denizlerinde ez- mek olan milli müdafaa prensibimizi tahakkuk ettirmeğe hazır bulunuyor.» Islahiye kilis yolu Kilis, (Hususi) — Islahiyeyi Kilise bağlıyan şosedeki menfezlerin çoğu ta- mamlanmıştır. Afvin köprüsünün bu yıl ikmal edilmesi, bu yolu her meyv« simde işlenebilecek bir hale koymuş- tur. Bu sayede Islahiyeliler Kilise gel- — mek için Fevzipaşa tarikile Gaziantebe — kadar gitmek zorluğundan kurtulmuş- lardır. - aiş 4 ü . h AŞ B DÖŞ ü 'T ._* » T W Ü Y ekr LAŞ LT G*rir

Bu sayıdan diğer sayfalar: