_,_qğ Ş Iıııılterede heyecan yaıışmadı (Baştarafı 1 inci sayfada) afazakâr meb'uslardan çoğu Ede - beraber, Muh SİYasetini tasvib etmekle Parti disiplini bakımından ve yeni pılac__ıi olan bir intihabatta sandalye- hukm kaybetmeleri endişesi karşısında, Ümet lehinde rey vermeği tercih et - islerdir, Ser taraftan efkârı umumiyedeki he- tkkün henüz yatışmamıştır. Siyasi te - dan ler ve muhtelif cemiyetler tarafın- l“otesto telgrafları yağmaktadır. “damberlainin, ittihaz ettiği yeni si - in tatbikinde hayli müşkülâtla kar- Rlasaca HSCcağı muhakkak sayılmaktadır. D""’kl' rey neticesini kabinenin müs- 1 Vaııyeti için kat'i bir teminat say- ku Ve ileride yeni sürprizlerin vu - hr“n“ Muhtemel gören siyasi müşahid- Chamberlainin İngiliz - İtalyan gö- îîîm'!ennde çok ihtiyatlı ve müteyak - 4 hareket edeceği kanaatini beslemek- erer_ ışei Pariisi yeni intihabat istiyor Londra 23 (Hususi) — İşçi partisinin Metkez heyetile Trade - Union'lar mü - illeri bir arada toplanarak bir be - “Nname neşretmişlerdir. Yannamede, derhal yeni intihabat hpıımm taleb edilmekte ve Chamber- in tevessül ettiği tarzda faşist İtalya, Y2 Nazi Almanya ile müzakereye giri- İ şiddetle reddedilmektedir. heılıiıı Grandi ile aralarında muhaberatı neşretmiyor I-ıond..a 23 (Hususi) — Avam kama - Fasının bugünkü toplantısında liberal ve «t4 Partisi meb'uslarından bazıları, İn - ; * İtalyan müzakerelerinin başlan - Ssina dair Grandile Chamberlain ara- dilma Cereyan eden müuhaberatın neşre - esini istemişlerdir. Tn amberlain, bu hususta yapılan bü - ISrarlara rağmen mevzuubahs mu - Tatı neşretmiyeceğini söylemiştir. Hariciye Nezareti ıvndan sonra, hariciye nezaretine kbi- Setirileceğine dair Atlee tarafından Sorulan bir suale cevaben, başvekil de - ör ki: | ka — Henüz kat'i bir şey soylıyemem Bir $ gün daha beklemeniz icab edecektir. p _ttalya ile müzakere esasları “8ris 23 (Hususi) — Cuma günü Lon- Roı:î Muvasalatı beklenen İngilterenin %" sefiri Lord Perth, ayni günde %mberlam ve Lord Halifax tarafın - ınkîbul edilecektir. ı%l giliz - İtalyan müzakerelerine esâs edecek olan talimatın Lord Perthe verildiği sırada, İtalyan sefiri Grandinin de bazır 'bulunması muhtemeldir. Başlıca esaslar üzerinde iki taraf arasın- da mutabakat hasıl olduğu takdirde, İngi- liz-İtalyan münasebatının ıslahında büyük rol oynamış olan Grandinin, Romada yük- sek bir vazileye tayin edileceği söylenmek- tedir. Esasen Grandi, martın başlangicında Ro- madaâ toplanacak olan yüksek faşist mecli- sine iştirak etmek üzere önümüzdeki hafta Londradan ayrılacaktır. Eden nutuk söyliyecek Londra, 23 (AA.) — Öğrenildiğine göre Eden, cuma akşamı müntehibleri huzurunda bir nutuk söyliyecek ve kendisini istifaya sevkeden esbâb ve avamili Izah ve teşrih ede- cektir. Londra, 23 (AA) — Chamberlain'in Mil- letler Cemiyeti icraat ve faaliyetinin hudud- larına müteallik olan beyanatı Cemiyete bağlı olan İngiliz mehafilinde bir nebze he- yecan uyandırmıştır. Loudra, 23 (A.A.) — Cenub Galı maden iş- eileri federasyonunun İcra komitesi Kar- dif'de toplarımış ve kendisine merbut bulu- nan sendikalara gelecek pazar günü bir mi- ting yaparak «Cumhuriyetci İspanyaya iha- net için faşist Mussolini, Hitler ve Franco ile birleşen. Chamberlain siyasetini protesto etmelerini tavsiye etmiştir. Romada ne düşünülüyor? Roma 23 (ALA.,) — Siyasi İtalyan me- hafili İtalya ile İngiltere arasındaki müş- külleri izale ederek müzakerelere giriş- mek hususunda Chamberlainin sarfetti- ği gayretleri takdir eylemektedir. Bu - nunla beraber vaziyet henüz pek nazik- tir ve kat'i bir hüküm vermeğe imkân yoktur. Lord Halifaks Londra, 22 (A.A.) — Evening Standard ga- zetesinin diplomatik muharriri, Lord Hali- faks'ın hariciye nezaretini kat'i olarak kü- bul ettiğini bildirmektedir. Maamafih Lord Halifaksın hariciye nezaretinde az bir müd- det kalması da kararlaştırılmıştır. İngiliz - İtalyan müzakerelerinin nihayet- lenmesi üzerine Lord Halifaks hariciyeden çekilecektir. Ayusturya meselesi Londra, 23 (Hususi) — Avam Kamarası- nin bugünkü müzakereleri esnasında B. Att- lee'nin, Almanya - Avusturya hâdiseleri et- rafında sorulan bütün suallerin cevabsız bi- rakılmış bulunduğunu tebarüz ettirmiş, bu- nun üzerine başvekil şunları söylemiştir: B. Attlee. unutuyor ki, hariciye nezaretin- de işleri mühim surette karıştıracak ve ka- rarları geciktirecek mahiyette — değişiklikler olmuştur , B. Henderson, yeniden söz alarak pek ya- kında Avusturya meselesi etrafında bir umu- mi müzakere açacağını bildirmiştir. Kabine toplantı Londra, 23 (A.A.) — Kabine, bugün haf- talık içtimamı akdetmiştir. Nazırların İngiliz - İtalyan müzakeratının açılmasına müteallik olarak Lord Perth'e ve- rilecek talimat hakkında görüşmüş oldukla- ri tahmin edilmektedir. Vekiller Hey'etinin kararları % (Baştarajı 1 inci sayfada) N hi Mareşal Fevzi Çakmağın da hu- h’:; ile toplanarak muhtelif işler hak - Dü 8 180 u mütecaviz karar vermiş ve lar arasında aşağıdaki kararları da etmiştir. Mnîeni yapılacak Büyük Millet Meclisi & aid plân, Ü P'Enetbahçe mesire mahallinden hazi- İt kısmın 2290 sayılı kanuna göre pa- ; larak İstanbul belediyesine terki. 490 sayılı kanunun 7 nci maddesine 'h._,. Hrayı geçen artırma, eksiltme ve Yan ırdı mahalli gazeteden başka ilân “'nm k iki gazeteden birinin Ulus olması ve N İşin icabına göre hükümet namına dalrelerce seçilmesi, ı“'lte kiye - Estonya muahedesile verilen Hlanlardan 0328 a> pozisyonuna İlâ- tonluk daha kontenjan verilmesi, "“ın Ankara ile Etimesğud radyo istasyonu da Yipl.lacak 145.000 lira keşifli elek- —“he bekesinin pazarlıkla Ankara elektrik Yaptırılması, ühtelif vilâyetlerin 997 senesi husu- * büdcelerinde münakale yapılmasına hlq "Zam tahsisat verilmesine müteallik 'İh_. tedkik komisyonu kararlarının tas- — h İ "1683, numaralı asketi ve mülki teka- j Ununun 3 üncü maddesine «2936, nü- p Mülki Nunla eklenen «f» fıkrası mucibin- hqükıe ! Memurların sicilleri üzerine teka- î:wn ) İnin Sureti icrası ve tezkiye varaka- YIzi tanzimi hakkındaki nizamna- %egı_%m?et muamelât memurları nizam- :% nm?ü teşkilâtı memur ve müstah- k'lnıum kıyafet ve techizatı hakkındaki “lıq oa"“ hademesi nizamnamesinin 21 in eıım değiştiren nizamname, "Mn !Nan sağlık zabıtası nizamname- maddesinin değiştirilmesine ve €sinin kaldırılmasına dair olan &gy elgrad üniversitesindeki iki 'Türk bil İstanbul — üniversitesinde Üüzere gelen iki Yugoslav tale- DUVl ter lira yardım yapılması, Demiryolları Sıvas atölyesi i- çin getirilecek montaj âletlerinin muvakkat kabul usulü ile memlekete sokulmasına izin verilmesi, 14 — İstanbul kitabsaraylarınım tasnifi iş- lerinde çalıştırılacak memurlara aid kadro- nun tasdikı, 15 — Elâzığda yapılacak 96.923 lira 64 ku- ruş keşifli cüzzam paviyonu inşaatı için 938 yılına geçici taahhüd salâhiyeti verilmesi, 16 — Türkiye - İsveç ticaret ve kliring an- laşmalarında bazı tashihler yapılması, 17 — İstanbulda et fiatlarının ucuzlatıl- ması İçin belediye ve mahalli idareler elle- rinde bulunan iskelelerden geçen küçük hay- van yavrularından alınan 0.50 ve küçük hay- vanlârdan alınan 1 kuruşun 0.25 kuruşa ve büyük baş hayvan yavrularından alınan 5 ve büyük baş hayvanlardan alınan 10 kuruşun da 2.50 kuruşa indirilmesi, 18 — 55.820 lira keşifli Bergama kasabası elektrik tesisatının yenilenmesi işinin ema- neten yaptırılması, 19 — Aşı ve serom fiatları için yeniden ha- zırlanan listenin mer'iyete konulması, 20 — Kütahyanın Emet kazasının Kmlbük köyündeki linyit madeni imtiyazının Etibank ühdesine ihalesi, 21 — Güven Türk Anonim sigorta şirketi esas mukavelenamesinin 1, 2, 35, 78 ve Bü inci maddelerinin kaldırılması ve diğer maddele- rinin madde numaralarının değiştirilmesi, 22 — İçel vilâyetinin merkez kazasına bağ- l1 Yeniköyde Bahrettin ve Muhiddin Yunus Kardeşler tarafından meydana çıkarılan krom madeni imtiyazının adı geçenler uhdesine i- halesi, 23 —- Çankaya caddesinden ayrılıp Küçük- ayrancıya giden yol üzerindeki 1300, 1466, 1467 sayılı imar adalarının müstakbel imar vaziyetlerini gösteren 4501 sayıilı plânın tas- dikı, 24 — Kireçlik Kömür Madenleri T. A. $. esas mukavelenamesinin 7, 83 ve 100 üncü maddelerinin değiştirilmesi, 25 — Türkiye İmar Bankası esas muka- velenamesinin 5, 33, 35, 39, 47, T9, BÜ, 84, 87 ve 109 uncu maddelerinin değiştirilmesi 26 — 1081 şahsiın Türk vatandaşlığına alın- ması i 27 — Bazı sanayi ham maddelerinin 937 mali yılı iptidai maddeler muafiyet cetveli- ne idhal edilmesi, 28 — Türkiye - Letonya ticaret mukavele- ŞA ÇSi SON | Ankara toplantısının ehemmiyeti (Baştarafı 1 inci sayfada) sillerile birlikte konuşmak üzere İs « tanbula geliyorlar. Hiç bir zaman, vuku bulmuş değildi. Gelen misafirlerin ikisini çok iyi tanırız ve okuyucularımız da pek gü- zel tanırlar; biri Yugoslavyanın, az zamanda şahsi etrafında gayet büyük bir teveccüh ve kuvvet toplamış olan başvekil ve hariciye nazırı, diğeri de Yunanistanı korkunç bir dahili mü « cadeleden kurtaran demirelli askeri- dır. Stoyadinoviç Türkiyenin ne kadar ha- raretli bir dostu ve Balkan paktının te - mellerinden biri ise, öteki de, onun gibi hâlis bir Türk muhibbi, daha sağlam bir Balkancıdır. Biri, Yugoslavyanın nüfu- zunu ve kuvvetini hariçde ve dahilde her gün bir mertebe daha yükseltmiş bir a- dam, öteki de Yumanistanda milli bir bir- lik vücude getirmiş bir insan. Bunların Türkiye ve Balkan politikası bakımla - rından büyük olan kıymetlerini anla - mak için şunu hatırlatmalıyız ki her iki- si de, vatanlarının selâmetlerini Türk dostluğunda ve Balkan fikrine sağlam bağlanmakta görmüşler ve sistematik bir | şekilde bu gayeye doğru çalışarak mu « vaffak olmuşlardır. Üçüncü misafire gelince, bu, bizim için yeni bir simadır; fakat, Türkiyenin hâ- lis dostlarından biri ve Balkan fikrinin bir başka temeli olan bir devlet adamını temsilen Bükreşten geliyor. Ramanyada dahili ve harici meselelerin bu kadar mühim olduğu bir zamanda, dostumuz başvekil muavini ve hariciye nazırı Ta- kün olamazdı. Bunun için, önun yerine hariciye müsteşarı Bay N. P. Comnene geliyor. Balkan konseyinin bu yeni mü- messili, Bükreşte doğmuş, elli beş ya - yatı olan bir diplomattır. Muhtelif za - manlarda muhtelif sefaretlerde bulun - muş, bir aralık Dobrucada Türk mün - tehiblerden rey alarak parlâmentoya girmiş ve orada hariciye büdeesi mazba- ta muharrirliği yapmıştır. Kendisi Türk- leri iyi tanımak ve onların dostu olmakla maruftur. Bütün bu kıymetli misafirlerimizi, dost Türk milletinin dost bir gazetesi sıfatile hürmet ve muhabbetle selâmlar ve ken- dilerine müşterek menfaatler namına muvaffakiyetler dileriz. Romanın Londraya Uzlaşma şartları (Baştarafı 1 inci sayfada) de tatbik olunmamıştır.: Muharrir, bundan sonra, Habeşistan meselesinde İtalyanım uğradığını iddia ettiği haksızlıkları birer birer sayıp dok- müşlür Büyük harbden koloni itibarile eli boş çıkan İtalyanın koloni istemek hakkı ol- duğunu söyliyen Gayda diyor ki: — * «Şimdi Londra ve Pariste müstemleke- lerin lüzumsuz olduğunu söylemek bir moda oldu. Madem ki öyledir, neden İn- 'giltere ve Fransa da cömerd davranarak bu kolonilerini terketmiyorlar?.» Binaenaleyh, İngiltere ile teşriki me- saiye yeni baştan başlıyabilmek için, Gaydanın fikrince İtalyan milletinin is- tediği şeyi ve ilk şart, İtalyan imparator- | « luğunun tanınmasıdır. Anlaşmanın ikinci şartı da, gene Gay - daya göre, mütekabil itimad ve emniyet- tir. İspanya meselesinde de görüldüğü gi« bi, İngiliz mehafillerinin bir çoğunda İtalyaya karşı emniyet yoktur.> İtalyan politikasının yanlış yere itham edildiğinden şikâyet eden Gayda, bu nok- tada «İtalyanın İspanyada hiç bir mak »« sadı yoktur. İspanyada nasyonal ve kuv- vetli bir hükümetin kurulmasını istiyor.: Gayda bu teminat verme meselesine de avrıca ehemmiyet veriyor ve makalesi- nin alt tarafını gerek Akdeniz vaziyeti, gerck komintern aleyhindeki pakt me - selelerinden dolayı İngilterenin hiç bir suretle endişeye düşmemesi lâzım gele- ceğini söylüyor. sinin tasdiki hakkındaki kanun lâylhasınm Yüksek Meclise arzı, 29 — Türkiye - Letonya ticaret ve kliring müteallik kanun lâyihasının Yüksek Mecli- se arzı. Balkan devletleri arasındaki içtima bu kadar ehemmiyetli şartlar içinde | taresconun Bükreşten ayrılması müm -| şında. politika mesleğinde uzun bir ha- anlaşmalarile merbutlarının tasdikı ve buna | Dün gece Hüseyin ile Tekırdaglı : konuştum! Evvelki gece sabaka karşı gelmiş bir telgraf Son Postaya Tekirdağlı Hüseyin 'hakkında dünkü nüshamızda okuduğu - nuz haberleri müjdeliyordu. Bu telgrafiı okumanm sevinci içinde bir an, telefonla Tekirdağlıyı bulmak, ve konuşmak arzusuna kapıldım. Maksadım ondan soracağım suallerle, hem bu kısa telgrafın bende uyandırdığı basit merakları gidermek, hem de sizin a lâkanızı cezbedebilecek bir mülâkat yap- maktı. Doğrusunu isterseniz, onun vereceği ce vabları öğrenmek arzusu, beni belki siz- den bile fazla sarıyordu. Fakat ©o anda gözüme ilişen saat, beni bu arzumu tehir etmek mecburiyetinde bıraktı: Çünkü vakit sabaha yaklaşiyor- du ve*o satte, mühim bir güreşin heye « canlı yorgunluğu içinde bulunan Tekir - dağlının uykuda olacağı muhakkaktı. O- nu uykusundan uyandırarak istirahatini sektelemek, göze alamıyacağım bir iz'an« sızlıktı. Bu itibarladır ki, evvelki gece tehir ettiğim bu mülâkatı, yirmi dört saât sonra, yani ancak dün gece yapa - bildim. Santralım davetile Paristeki Se- lekt otelinin telefonu başımna getirilmiş bulunan Tekirdağlı, sesimi duyar duy - maz: «— Merhaba... dedi... Ve ilâve etti: — Şimdi Son Postayı okuyordum. Her satırını ebzer ettim âdeta... Gazete ne tatlı şeymiş yahu... Memlekete dönünce her gün okuyacağım... Şampiyonumuzun titriyen sesinden bel livdi ki, memleketten ses duymak onu, dünya şampiyonile karşı karşıya gel - mekten fazla heyecanlandırmıştı. Onun bu masum sözleri beni güldürdü. — Sen, dedim, orada olduğun için tat- hi geliyor sana... Onun ayni masumiyet ve samimiyetle verdiği cevabı, tek kelimesini değiştir - miye kıyamadan yazıyorum. — Vallahi bilmem... Sizin gazete, bu- ranın yemeklerinden lezzetli geldi bana!.. — Demek yemekleri beğenmiyorsun? — Beğenmiyorum ya... Pera adında bir lokanta bulduk. Sahibi Ermeni imiş. Sö- züm ona Türk yemekleri pişiriyor. Fakat bizim güzelim yemeklerin bir lokmasın- daki tadı, buranın bütün mutfağını ye - sen bulamazsın! Şimdi bana şöyle bol solçalı, bol kıymalı, bol sulu bir tabak kuru fasulya bulsalar, buralarda kaza - nacağım bütün paraları veririm! Hem buradaki kasablarda ne satıyor- lar biliyor musun? — Keçi eti mi? — Keçi etini öp de başına koy... Bey - gir eti satıyorlar, beygir eti... Ben sana demiyor muyum buradaki - lerin hepsini yeneceğim diye... Beygir e- tile beslenen pehlivandan ne hayır ge - |Benim öyle yıldızda, mehtabda, gözüm rın yazacağım, lir? Gözümden bütün bütün duştuıel' billâhi!.. — Onlar senin gözünden duşmuşle:“â ama, sen onların gözlerine büsbütün gire mişsin? — Yalan değil. Eksik olmasınlar, ikide bir buraya telefon ediyorlar, Şimdiye ka dar üç yüzü buldu telefon. Fakat ben sas na bir şey söyliyeyim mi ağabey? Meme leketten gelen bir mektub, bir kart, bir. telgraf, hattâ bir tek telefon... Meselâ şe telefon yok mu? Senin ettiğin telefon... Senin sesin... Bana o üç yüz telefondan fazla keyif veriyor. Kuvvet veriyor. Yüs reğim şişiyor âdeta... i Belli ki burnunda vatan kokusu tü « ten Tekirdağlı, şair kesilecek kadar he« yecanlı. Ona, giderken hasta bıraktığı ailesinden haber alıp amadağını soruyos — Aldım, diyor. Bir mektub geldi, iyis lermiş. Onu da öğrenince büsbütün fe- rahladım. i — Kilon nasıl? Zayıflamadın ya?. — — Dört kilo düştüm. Fakat kendimi dört misli kuvvetli hissediyorum. Benini buralarda güreşim olur da, vaktinde ha« ber alamazsanız, hiç düşünmeyin: — «Tekirdağlı galib geldi!» diye yazın. Sizi ahaliye yalantı çıkârırsam, bir daha Tekirdağını görmiyeyim! — Büyük söyleme Tekirdağlı?.. ; — Vallahi... Buralardaki pehlivanları pek küçük görüyorum da, bu lâflar bana” pek büyük görünmüyor ağabey.. Yoksa, — sen beni bilirsin... Hiç bir şeyden kork. mam, fakat yüksekten atmaktan korka " rım! — Seni telefonla arıyanlar, görüşmekf— istiyenler içinde kadınlar da varmış. Sa- kın kapılmıyasın ha? Tekirdağlı bir kahkaha savuruyor: — Var sahiden... İki tanesi de meşhur sinema yıldızı imiş. Fakat bana bakma... A memlekete bir dönebilsem bir çift kurban — keseceğim! O arada, Tekirdağlının menejerile de görüştüm. Rıdvan Asımdan, yapılacak güresşler hakkında malümat aldıktan san- ra (*) tekrar telefona gelen ve benden kendisine iyi sucuk göndermemi istiyen Tekirdağlıya veda ettim. Tekirdağlı bas — na: — Adiö! demesin mi? Gulerek sordum: — Fransızcayı hayli ilerlettin deme'k? Tekirdağlı, şen bir kahkaha daha sa « — vurarak cevab verdi: : — Natürelman! yok. Hayırlısile şu herifleri haklayıp l v Naci Sadullah (*) Onunla yaptığım mülâkatı da ya - . j İzmirde bir kaplanla Yarım saat boğuşan Köylüyü bularak konuştuk (Baştarafı 1 inci sayfada) Elim tetikte beklerken, gözlerime ina- nâmadım. Müdhiş sesler çıkaran bir ca- navar, bir kaplan on beş metre mesafe- den üzerime doğru geliyordu. Bu, kö « yümüzü korkuda yaşâtan canavar ola - caktı. Saniye fevtetmeden çifteyi doğ - rulttum, gözlerine ateş ettim. Şahlanan hayvanın göğsüne kurşunlar rastlamış, yaralanmıştı. Can havlile hemen üzeri - me hücum etti. Bu sırada çiftem düşmüş- tü. Ölüm muhakkaktı. Fakat ne pahasma olursa olsun kendimi müdafaa edecek - tim. timi pençesile yakalıyarak ağzına gö- türünce bütün kuvvetimle yumruğumu sıktım. Kolum boğazında âdeta kaybol- muştu ve parçalanmıştı. Etlerim tutam tutam ağzında idi. Ard pençesile de didiklemeğe çalışı « yordu. Tam yarım saat savaştık, O üstte idi. Bu sırada yetişen arkadaşlarını ona ateş ettiler, Esasen can çekişmekte ol - duğu için derhal öldü.» Ağır surette yaralanan bu cesür genç sözlerini şu cümlelerle bağladı: — «Ben asıl köyüme yaradım. İyili - ğim onlara dokundu. Bu korkunç savaş - tan bana arta kalan kazanç kaplanın de- risidir. Ağam onu Gü liraya sattı» dedi. Öldürülen kaplanın derisi İzmire geti - rilmiş bunun panter cinsinden olduğu, 3,75 metre uzunluğunda olduğu görül - Mmüştür. Kuyruğuü 1,25 santimdir. Â B, ARARLARI Hapishane firarisi Faka basmaz İhsan Fransadaymış! (Baştarafı 1 inci suyjada) ihtimaller şu noktada toplanmıştır: İh- san nasılsa bir kolayını bularak vılâyet. hattâ memleket hududunu aşmış. - Filhakika bir kaç gün evvel müddeiu- — mumiliğe yapılan bir ihbar bu ihtimali, — hakikat haline getirmiştir. b Bu ihbara nazaran, suçlu ailesine bir — mektub yazmıştır. Bu suretle suçlunun — Napoli şehrinde bulunduğu anlaşılmış - tır. : Bu son vaziyet üzerine tahkikat tevsi edilmiş ve İhsanın Avrupaya kaçtığı kat'i — denecek şekilde tebeyyün etmiştir. : Diğer taraftan elde edilen diğer bazı ip uçları da bu azılı suçlunun gene Âke deniz sahilinde, Fransız hâkimiyeti altın: da olan başka bir şehirde bulunması ih- n timalini kuvvetlendirmiştir. Türk adliyesi katilin izi peşinded'uğ.;— Müddeiumumilik icab eden makamlara müracaat edecek ve katilin yakalanarak, diplomasi yolile celbine tevessül oluna- caktır. i İhsanın ne suretle kaçtığı tahkik edil « mektedir. Fakat gemici olduğu, #cnebi ! gemilerinde de çalışmış bulunduğu için — kaçmakta müşkülât çekmediği tahmin — edilmektedir. 4 H 2 İ b | LA