24 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

24 Şubat 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 (Baştarafı 1 inci sayfada) M'llıı-hııkâr meb'uslardan çoğu Ede - SİYasetini tasvib etmekle beraber, Parti disiplini bakımından ve yenri r:.ldlum.k olan bir intihabatta sandalye- kaybetmeleri endişesi karşısında, ıuh’lı—.l lehinde rey vermeği tercih ot - lerdir. Diğer taraftan efkârı umumiyedeki he M'f henüz yatışmamıştır. Siyasi te - zhllkı ve muhtelif cemiyetler tarafın- Protesto telgrafları yağmaktadır. berlainin, ittihaz ettiği yeni si « İnetin tatbikinde hayli müşkülâtla kar- Hlâsocağı muhakkak sayılmaktadır. ,::N'— rey neticesini kabinenin müs- he ! Vaziyeti için kat'i bir teminat say- .::. Ve ileride yeni sürprizlerin vu - İ Muhtemel! gören siyasi müşahid- * Chamberlainin İngiliz * İtalyan gü- he le çok ihtiyatlı ve müteyak » hareket edeceği kanaatini beslemek- fedirler, İsci Partisi yeni intihabat İstiyor Londra 28 (Hususi) — İşçi partisinin Berkez heyetile Trade - Ünion'ler mü - leri bir arada toplanarak bir be - neşretmişlerdir. Beyannamede, derhal yeni — intihabat :'.ım"' taleb edilmekte ve Chamber» N tevessül ettiği tarzda faşist İtalya, PY Nazi Almanya ile müzakereye giri- Nesi şiddetle reddedilmektedir. Chamberlain Grandi ile aralarında Keçen muhaberatı nesretmiyor Londra 23 (Hususi) — Avam kama - Tasının bugünkü toplantısında liberal ve Zlh“md meb'uslarından bazıları, İn - * İtalyan müzakerelerinin başlan - Na dair Grandile Chamberlain ara- Cereyan eden muhaberatın neşre - #ümesini istemişlerdir. q'l'ııbeılıın. bu bususta yapılan bü - ha Mrarlara rağmen mevzuubahs mu - Yatı neşretmiyeceğini söylemiştir. Hariciye Nezareti — :'ndın sonra, hariciye nezaretine ki- h“l“irileceğınc dair Atlee tarafından lsn bir suale cevaben, başvekil de - Tüiştir ki: Henüz kat'i bir şey söyliyemem. Bir Bün daha beklemeniz icab edecektir. İtalya ile müzakere esasları 23 (Hususi) — Cuma günü Lon- :;': Muvasalatı beklenen İngilterenin q_;ı sefiri Lord Perth, ayni günde a berlain ve Lord Halifax tarafm « ghhul edilecektir. *î'lh * İtalyan müzakerelerine esas | edecek olan talimatın Lord Perthe - kaç İngilterede heyecan yatışmadı Ivf.'rildıği sırada, İtalyan sefiri Grandinin de bazır bulunması muhtemeldir. Başlıca esaslar üzerinde iki taraf arasın- da mutabakat hasıl olduğu takdirde, İngi- liz-İtalyan münasebatının ıslahında büyük rol oynamış olan OCrandinin, Romada yük- sok bir vazifeye tayin edileceği söylenmek- tedir, Esasen Grandi, martın başlangıcında Ro- mada toplanacak olan yüksek faşist mecli- sine iştirak etmek üsere önümüzdeki hafta Londradan ayrılacaktır. Eden nutuk söyliyecek Londra, 23 (AA.) — Öğrenildiğine göre Eden, cuma akşamı müntehibleri huzurunda bir nutuk söyliyecek ve kendisini istifaya sevkeden esbab ve avamlli izah ve taşrih ede- gektir. Londra, 29 (AA) — Cbamberlain'in Mil- letler Cemiyeti leraat ve faaliyetinin hudud- larına müteallik olan beyanatiı Cemiyete bağlı olan İngilir mehafllinde bir nebze he- yecan uyandırmıştır. Londra, 23 (A A.) — Cenub Galı maden iş- elleri federasyonunun İcra komitesi Kar- dil'de toplanmış ve kendisine merbut bulu- nan sendikalara gelecek pazar günü bir mi- Hng yaparak *Cumhuriyetei İspanyaya 1ha- net için faşist Mussolini, Hitler ve FPranco He birleşen» Chamberlain siyasetini protesto etmelerini tavsiye etmiştir. Raomauda ne düşünülüyor? Roma 23 (A.A.) — Siyasi İtalyan me- hafili İtalya ile İngiltere arasındaki müş- külleri izale ederek müzakerelere giriş- mek hususunda Chamberlainin sarfetti- ği gayretleri takdir eylemektedir. Bu - nunla beraber vaziyet henüz pek nazik- #ir ve kat'i bir hüküm vermeğe imkân yoktur. Lord Halifaks Londra, 22 (AA) — Evening Standard ga- zelesinin diplomatik muharriri, Lord Hali- faks'ın hariciye nezaretini kat'i olarak ka- bul ettiğini bildirmektedir. Maamafih Lord Halifaksın bariciye nezaretinde az bir müd- det kalması da kararlaştırılmıştır. İngiliz talyan müzakerelerinin nihayet- lenmesi Üüzerine Lord Halifaks harkiyeden gekilecektir. Avusturya meşelesi Londra, 23 (Hususi) — Avam Kamaras- nn bugüskü müzakereleri esnasında B. Att- lee'nin, Almanya - Avusturya hâdiseleri et- rafında sorulan bütün suallerin cevabsız bi- yzakılmış bulunduğunu tebarüz ettirmiş, bu- nun üzerine başvekil şunları söylemiştir: ,B. Attlee.nnutuyor ki, hariciye nezaretin- de işleri mühlm suretle karıştıracak ve ka- rarları grelkilrecek mahiyetle — değişiklikler olmuştur , B. Henderson, yeniden söz alarak pek yü- kında Avusturya meselesi etrafında bir umü- mi müzakere açacağını bildirmiştir. Kabine toplantı. Londra, 23 (AA) — Kabine, bugün haf- talık içtimamı akdetmiştir. Nazırların İngiliz - İtalyan müzakeratının açılmasına mütesllik olarak Lord Perth'e ve- rilecek talimat hakkında görüşmüş oldukla- rı tahmin edilmektedir. Vekiller Hey'etinin kararları —*.m(ıqhmıı 1 inci sayfada) Tn Mareşal Fevzi Çakmağın da hu- ile toplanarak muhtelif işler bak - N). 150 u mütetaviz karar vermiş ve T #rasında aşağıdaki kararları da mesire mabhallinden hazi- Tp Mt kısnın 2280 sayılı kanuna göre pa- Olarak İstanbul belediyesine lerki. ı.şıwııynı kanunun 7 nci maddesine 5000 ilrayı geçen artırma, eksiltme ve tda mahalli gazeteden başka ilân K iki gazeteden birinin Ulux olması ve l Anlardan 4328 ae pozisyonuna İlâ- $ *Üz tonluk daha kontenjan verilmesi, %:'lkım ile Btimesğud radyo istasyonu x yapılacak 145.000 lira keşifli elek- sinin pazarlıkla Ankara elektrik Yaptırılması, ğ 8— İN büteslerinde mitonkan yapılmasına Mgge'tzam tahsisat verilmesine müteallik h “ Htdkik komisyonu kararlarının tas- kap 1083 numaralı askeri ve mülki teka- Unun 3 üncü maddesine 42036, Tü- © Müğgi TUla eklenen «fa fıkrası mücibin- Memurların sicilleri üzerine teka- hkııuı N sureti Serası ve tefkiye varaka- —> tanzim! hakkındaki nizamna- .'1 8. Üü b.—l. Miyet muamelât memurları nizam- » "lı.ı"“l"t teşkilâti memur ve müstah- İN kıyafet ve techizatı hakkındaki y etame, t ıı.q:mn: hademesi nizamnamesinin 21 in B Raçı değiştiren nizamname, gö y AY Yan, sağlık zabıtası nizamname- Bel manti Maddesinin değiştirilmesine ve a ":dduı.ı., kaldırlmasına dair olan '"ı,:""ina Üniversitesindeki ikt Türk ğm,ğ"kım İstanbul — üniveraitesinde aydş _"5 Üzere gelen iki Yugoslar tale- — Devle '€r İtra yardım yapılması, ! Demirzyolları Sıvas atölyesi i- çin getirilecek montaj âletlerinin muvakkat kabul usulü Je memlekete sokulmasına izin verilmesi, M — İstanbul kitabsaraylarının tasnifi iş- lecinde çalıştırılacak memurlara ald kadro- nun tasdiki, 15 — Elâzığda yapılacak 96023 lira 64 ku- ruş keşifli cüzzam paviyonu İnşaatı için 938 yılına geçici taahhüd salâhiyeti verilmesi, 16 — Türkiye - İrveç ticaret ve kliring an- laşmalarında bazı tashihler yapılması, 17 — İstanbulda et fatlarının ucuzlatıl. ması İçin belediye ve mahalli idareler elle- rTinde bulunan İskelelerden geçen küçük hay- vaa yavrularından alhınan 0.50 ve küçük hay- vanlârdan ahnan | kuruşun 025 kuruşa ve büyük baş hayvan yavrularından alınan 5 ve büyük baş hayvanlardan alınan 10 kuruşun da 2.50 kuruşa indirilmesi, 18 — 552820 lira keşifli Bergama kasabası elektrik tesisatının yenilenmesi işinin ema- neten yaptırılması, 19 — Aşı ve serom flatları için yeniden ha- gırlanan listenin mer'iyete konulması, 20 — Kütahyanın Emet kazasının Kızılbük köyündeki linyit madeni imtiyazının Ktibank ahdesine ihalesi, 21 — Güven Türk Anonim sigorta şirketl esas mukavelenamesinin 1, 2, 38, 78 ve B0 incl maddelerinin kaldırılması ve diğer maddele- rinin madde numaralarının değiştirilmesi, 12 — İçel vilâyelinin merkez kazasına bağ- h Yeniköyde Bahreltin ve Muhiddin Yunus Kardeşler tarafından meydana çıkarılan krom madeni imtiyasının adı geçenler ühdesine 1- halesi, 23 —- Çankaya caddesinden ayrılıp Küçük- ayrancıya giden yol üzerindeki 1300, 1446, 1407 sayılı imar adalarının müstakbel imar vaziyetlerini gösteren 4501 sayılı plânın tas- diki, 244 — Kireçlik Kömür Madenleri T. A. $. esaş mukavelenamesinin T, 83 ve 100 üncü maddelerinin değiştirilmesi, 25 — Türkiye İmar Bankası esas muka- velenamesinin 5, 38, 35, 39, 47, 79, BO, B4, 8T ve 109 uncu maddelerinin değiştirilmesi 26 — 1081 şahsın Türk vatandaşlığına alın- ması 27 — Bazı sanayi ham maddelerinin 9837 mali yılı iptidal maddeler muafiyet cetveli- ne tdhal edilmesi, 28 — Türkiye - Letonya ticaret mukavele- Ankara toplantısının ehemmiyeti (Baştarafı 1 inci sayfada) sillerile birlikte konuşmak üzere İs - tanbula geliyorlar. Hiç bir zaman, Balkan devletleri arasındaki içtima ' bu kadar ehemmiyetli şartlar içinde vuku bulmuş değildi. Gelen misafirlerin ikisini çok iyi tanırız ve okuyucularımız da pek gü- zel tanırlar; biri Yugoslavyanın, az zamanda şahsı' etrafında gayet büyük bir teveccüh ve kuvvet toplamış olan başvekil ve hariciye nazırı, diğeri de Yunanistanı korkunç bir dahili mü « cadeleden kurtaran demirelli askeri- dır. Stoyadinoviç Türkiyenin me kadar ha- raretli bir dostu ve Balkan paktınım te » mellerinden biri ise, öteki de, onun gibi hüâlis biz 'Türk muhibbi, daha sağlam bir Balkancıdır. Biri, Yugoslavyanın nüfu- zunu ve kuvvetini haricde ve dahilde her gün bir mertebe daha yükseltmiş bir a- dam, öteki de Yumanistanda milli bir bir« lik vücude getirmiş bir insan. Bunların 'Türkiye ve Balkan politikası bakımla » rından büyük olan kıymetlerini anla - mak için şunu hatırlatmalıyız ki her iki- si de, vatanlarının selâmetlerini Türk dostluğunda ve Balkan fikrine sağlam bağlanmakta görmüşler ve sistematik bir şekilde bu gayeye doğru çalışarak mu « yaffak olmuşlardır. Üçüncü misafire gelince, bu, bizim için yeni bir simadır; fakat, Türkiyenin hâ- lis dostlarından biri ve Balkan fikrinin bir başka temeli olan bir devlet adamını temsilen Bükreşten geliyor. Ramanyada dahili ve harici meselelerin bu kadar mühim olduğu bir zamanda, dostumuz başvekil muavini ve hariciye nazırı Ta- taresconun Bükreşten ayrılması müm » kün olamazdı. Bunun için, onun yerine bariciye müsteşarı Bay N. P. Comnene geliyor. Balkan konseyinin bu yeni mü- messili, Bükreşte doğmuş, elli beş ya - şında. politika mesleğinde uzun bir ha. yatı olan bir diplomattır. Muhtelif za - manlarda muhtelif sefaretlerde bulun » muş, bir aralık Dobrucada Türk mün - tehiblerden rey alarak parlâmentoya girmiş ve orada hariciye büdeesi mazba- ta muharrirliği yapmıştır. Kendisi Türk- leri iyi tanımak ve onların dostu olmakla maruftur. Bütün bu kıymetli misafirlerimizi, dost Türk milletinin döst bir gazetesi sıfatile hürmet ve muhabbetle selâmlar ve ken- dilerine müşterek — menfaatler namına muvaffakiyetler dileriz. Romanın Londraya Uzlaşma şartları (Baştarafı 1 inci sayfada) de tatbik olunmamıştır.> Muharrir, bundan sonra, Habeşistan meselesinde İtalyanın uğradığını iddis ettiği haksızlıkları birer birer şayıp dök- müşlür Büyük harbden koloni itibarile eli boş çıkan İtalyanın koloni istemek hakkı ol duğunu söyliyen Gayda diyor ki: — * «Şimdi Londra ve Pariste müstemleke- lerin Tüzumsuz olduğunu söylemek bir moda oldu. Müdem ki öyledir, neden İn- giltere ve Fransa da cömerd davranarak bu kolonilerini terketmiyorlar?.» Binaenaleyh, İngiltere ile teşriki me- saiye yeni baştan başlıyabilmek için, Gaydanın fikrince İtalyan milletinin is- tediği şeyi ve ilk şart, İtalyan imparator- Juğunun tanımmasıdır. Anlaşmanın ikinci şartı da, gene Gay - daya göre, mütekabil itimad ve emniyet- tir. İspanya meselesinde de görüldüğü gi- bi, üngiliz mehafillerinin bir çoğunda İtalyaya karşı emniyet yoktur.» İtalyan politikasının yanlış yere itham edildiğinden şikâyet eden Gayda, bu nok- tade *İtalyanın İspanyada hiç bir mak - tadı yoktur. İspanyada nasyonal ve kuv- vetli bir hükümetin kurulmasını istiyor.» Gayda bu teminat verme meselesine de Ayrıca ehemmiyet veriyor ve makalesi- nin elt tarafını gerek Akdeniz vaziyeti, gerck komintern aleyhindeki pakt me - selelerinden dolayı İngilterenin hiç bir suretle endişeye düşmemesi lâzım gele- ceğini söylüyor. NNDĞ sinin tasdikı hakkındaki kanun İâyihasının Yüksek Meelise arm, 29 — Türkiye - Letonya ticaret ve kliring anlaşmalarile merbutlarının tasdikı ve buna müteallik kanun lâyihasının Yüksek Meell- Be arzı. Dün gece Hüseyin ile Evvelki gece sabaka karşı gelmiş bir telgraf Son Postaya Tekirdağlı Hüseyin hakkında dünkü nüshamızda okuduğu - nuz haberleri müjdeliyordu. Bu telgrafı okumanm sevinci içinde bir an, telefonla Tekirdağlıyı bulmak, ve konuşmak arzusuna kapıldım. Maksadım ondan soracağım - suallerle, hem bu kısa telgrafın bende uyandırdığı basit merakları gidermek, hem de sizin a Tâkanızı cezbedebilecek bir mülâkat yap- Fakat © anda gözüme ilişen saat, beni bu arzumu tehir etmek mecburiyetinde bıraktı: Çünkü vakit sabaha yaklaşıyor- du ve*o satte, mühim bir güreşin heye « canlı yorgunluğu içinde bulunan Tekir - uykusundan sektelemek, göze alamıyacağım bir iz'an- sızlıktı. Bu itibarladır. ki, evvelki gece tehir ettiğim bu mülâkatı, yirmi dört saat sonra, yani ancak dün gece yapa « bildim. Santralın davetile Paristeki Se- lekt otelinin telefonu başına getirilmiş bulunan Tekirdağlı, sesimi duyar duy - maz: «— Merhaba... dedi... Ve ilâve etti: — Şimdi Son Postayı okuyordum. Her satırını ebzer ettim âdeta... Gazete ne tatlı şeymiş yahu... Memlekete dönünce her gün okuyacağım... Şampiyonumuzun titriyen sesinden bel liydi ki, memleketten ses duymak onu, dünya şampiyonile karşı karşıya gel - mmekten fazla heyecanlandırmıştı. Onun bu masum sözleri beni güldürdü. — Sen, dedim, orada olduğun için tat- h geliyor sana... Onun ayni mâsumiyet ve samimiyetle verdiği cevabı, tek kelimesini değiştir - miye kıyamadan yazıyorum. — Vallahi bilmem... Sizin gazete, bu- ranın yemeklerinden lezzetli geldi bana!.. — Demek yemekleri beğenmiyorsun? — Beğenmiyorum ya... Pera adında bir lokanta bulduk. Sahibi Ermeni imiş. Sö- züm ona Türk yemekleri pişiriyor. Fakat bizim güzelim yemeklerin bir lokmasin- daki tadı, buranın bütün mutfağını ye - sen bulamazsın! Şimdi bana şöyle bel solçalı, bol kıymalı, bol sulu bir tabak kuru fasulya bulsalar, buralarda kaza -| "” nacağım bütün paraları veririm! Hem buradaki kasablarda ne satıyor. lar biliyor musun? — Keçi eti mi? — Keçi etini öp de başına koy... Bey « gir eti satıyorlar, beygir eti... Ben sena demiyor muyum buradaki - lerin hepsini yeneceğim diye... Beygir e- tile beslenen pehlivandan ne hayır ge -| rın yazacağım. İzmirde bir kaplanla Yarım saat boğuşan Köylüyü bularak konuştuk| Fransadaymış! (Baştarafı 1 inci sayfada) Elim tetikte beklerken, gözlerime ina- namadım. Müdhiş sesler çıkaran bir ca» vavur, bir kaplan on beş metre mesafe- den üzerime doğru geliyordu. Bu, kö « yümüzü korkuda yaşatan canavar ola « caktı. Saniye fevtetmeden çifteyi doğ - rulttum, gözlerine ateş ettim. Şahlanan hayvanın göğsüne kurşunlar - rastlamış, yaralanmıştı. Can havlile hemen üzeri « El'imi pençesile yakalıyarak ağzına gö- türünce bütün kuvvetimle yumruğumu sıktım. Kolum boğazında âdeta kaybol- muştu ve parçalanmıştı. Etlerim tulam tutam ağzında idi. Ard pençesile de didiklemeğe çalışı « yordu. Tam yarım saat savaştık, O üstte idi. Bu sırada yetişen arkadaşlarım ona âleş ettiler. Esasen can çekişmekte ol - duğu için derhal öldü. Ağır surette yaralanan bu cesur genç sözlerini şu cümlelerle bağladı: — «Ben asıl köyüme yaradım. İyili - ğim onlara dokundu. Bu korkunç savaş « tan bana arta kalan kazanç kaplanın de- risidir. Ağam onu 60 liraya satlır dedi. Öldürülen kaplanın derisi İzmire geti - rilmiş bunun panter cinsinden olduğu, 3,75 metre uzunluğunda olduğu görül - müştür. Kuyruğu 1,25 santimdir. Â B. — ) i |lermiş. Onu da öğrenince büsbütün fee | Tekirdağlı?î konuştum! Gözümden bütün bütün düştüler billâhi!.. — Onlar senin gözünden düşmüşler ama, sen onların gözlerine büsbütün gire mişsin? — Yalan değil. Eksik olmasınlar, ikide bir buraya telefon ediyorlar. Şimdiye ka | dar üç yüzü buldu telefon. Fakat ben sük | na bir şey söyliyeyim mi ağabey? Meme leketten gelen bir mektub, bir kart, bir telgraf, hattâ bir tek telefon... Meselâ ça telefon yok mu? Senin ettiğin telefon... Senin sesin... Bana o üç yüz telefondan fazla keyif veriyor. Kuvvet veriyor, Yüe reğim şişiyor Gdeta... | Belli ki burnunda vatan kokusu tü « ten Tekirdağlı, şair kesilecek kadar he- yecanlı. Ona, giderken hasta bıraktığı ailesinden haber alıp amadağını soruyos rum: İ * Aldım, diyoar. Bir mektub geldi, iyle ! rahladım. | — Kilon nasıl? Zayıflamadın ya?, — Dört kilo düştüm. Fakat kendimi dört misli kuvvetli hissediyorum. Benim | buralarda güreşim olur da, vaktinde ha« ber alamazsanız, hiç düşünmeyin: İ — «Tekirdağlı galib geldi'» diye yazın. İ Sizi ahaliye yalandı çıkarırsam, bir daha — 'Tekirdağını görmiyeyim! 2 — Büyük söyleme Tekirdağlı?.. | — Vallahi.., Buralardaki pehlivanları — pek küçük görüyorum da, bu lâflar bana” pek büyük görünmüyor ağabey.. Yoksa, sen beni bilirsin.., Hiç bir şeyden korke mam, fakat yüksekten atmaktan korka » rım! — Seni telefonla arıyanlar, görüşmek istiyenler içinde kadınlar da varmış. Sa- km kapılmıyasın ha? Tekirdağlı bir kahkaha savuruyor: — Var sahiden... İki tanesi de meşhuz sinema yıldızı imiş. Fakat bana bakma.., Benim öyle yıldızda, mehtabda, gözüm yok. Hayırlısile şu herifleri haklayıp memlekete bir dönebilsem bir çift kurban keseceğim! O arada, Tekirdağlının menejerile de görüştüm. Rıdvan Asımdan, yapılacak güresler hakkında malümat aldıktan san- ra (*) tekrar telefona gelen ve benden kendisine iyi sucuk göndermemi istiyen Tekirdağlıya veda ettim. Tekirdağlı bas a — Adiöt demesin mi? Gülerek sordum: — Fransızcayı hayli ilerlettin demek? Tekirdağlı, şen bir kahkaha daha sa e vurarak cevab verdi: — Natürelman! Naci Sadullah — (*) Onunla yaptığım mülâkatı da ya « Y Hapishane firarisi Faka basmaz İhsan SA d (Baştarafı 1 inci sayfada) tahkik ediliyordu. Nihayet müddelumu« miliğin sıkı tahkikatı neticesinde bütün ihtimaller şu noktada toplanmıştır: İhe san nasılsa bir kolayını bularak vilâyet, hattâ memleket hududunu aşmış, Filhakika bir kaç gün evvel müddelü- — mumiliğe yapılan bir ihbar bu ihtimali, hakikat haline getirmiştir. Bu ihbara nazaran, suçlu ailesina bir meklub yazmıştır. Bu suretle suçlunun Napoli şehrinde bulunduğu anlaşılmış « fır. * Bu son vaziyet üzerine tahkikat tevsi — edilmiş ve İhsanın Avrupaya kaçtığı kat'i — denecek şekilde tebeyyün etmiştir. ! Diğer taraftan elde edilen diğer bazı — ip uçları da bu azılı suçlunun gene Ake deniz sahilinde, Fransız hâkimiyeti altım- da olan başka bir şehirde bulunması ih« ] timalini kuvvetlendirmiştir. Türk adliyesi katilin izi peşindedir. — Müddelumumilik icab eden makam'ara müracaat edecek ve katilin yakalanarak, diplomasi yolile celbine tevessül oluna- caktır. İhsanın ne suretle kaçtığı tahkik edil « mektedir. Fakat gemici olduğu, ecnebi gemilerinde de çalışmış bulunduğu için kaçmakta müşkülât çekmediği edilmektedir. ÖL di eün &6 ai tahmin

Bu sayıdan diğer sayfalar: