24 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

24 Şubat 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gazete satıcılığından sinema krallığına Metro - Goldwyn - Mayer şirketinin sahizi olan Samuel Goldwyn bu mevkie nasıl yükseldiğini anlatıyor Sinema krali na- ,. mını alan Samuel Goldwyn'in o serveti tam bir milyarı bul- muştur. Kendi ken - dini yetiştiren ve bu günkü mevkiini elde etmeğe muvaffak o » lan bu meşhur ada - mın geçirmiş olduğu hayatı kendi ağzın - dan din'iyelim: — 1832 senesinde Varşovada doğdum. Babam bir seyyar $8- idi. Tasarrufa son derece riöyet et- mek sayesinde gü - nün birinde, Musevi mahallesinde küçük bir dükkân açabildi Fakat maalesef & sonra İşleri fena git- meğe başladı. Ben 0 yaşında idim. Beni mekteb - den aldı. anlattı, tıcı zaman on Vaziyetini «Artık gi, kendıme iş bult.> dedi... İlk işi bir bankada buldum. Kapıcılık, odarılık, poslacılık yaptım. Bu işlerden çok sıkıldım. Şimdi hatırlıyamıyorum! Marlene Dietrich'in bir cavakı sma Zannedersem işden çıkarıldım. Lon- Avrupada bir hayli iddet drada bulunan bir akrabamdan haber çirdikten sonra meşhur yıldız aldım. Orada iş kolayca bulunurmuş. He- | Diewieh Amerikaya avdet etmistir. Hu- men oraya gittim. Bir hafta sokaklarda | susi şoförü çok sür'atle otomobil kullan- sürttüm, izmarit topladım. Nihayet Bur- | maktadır. Arkadaşlarından biri şofö: lingtonda bir demirci yarında çıraklık |7* £ tavsiye etmesini rica ©€ kuldum. bir sene çal ip —— a asal elk ” p Yeğen . — Ne için yavaşlat mış?... Evim. Bir gün gazetede Amerikada kalay pa-| ge, ds zimde ölecek olursam kızım K ra kazanıldığını okudum. Biriktirdiğim & kampanyasından 500,000 dolar ala. paralarla Amerikaya giltim. On beş ya-İcak. Otömobil kazasında ölecek olursam şında idim. Cebimde metelik yoktu, Ga-! &lacaği para: Tam 1,000,000 dolardır. zete satırılığına başladım. Bu meslekte üç ay kaldım. Bir eldiven fabrikasına Sonja Feni3 w ipek çorzb ar girdim. Yirmi yaşma girmiştim, Yirmi Elyevm Hollywood'a film çevirmekle beş yaşımda Nevyorkun en meşkur eldi- ven ustalarından biri olmuş'um. Bir hây- li para biriktirmiştim. Gün dan Yesse Lasky bana dedi ki: — Garb tarafında Hollywood ismind» küçük bir köy var. Orada sinema ile mesgul olunuluyor. Bir tecrübe muvaffak olacağını sanırım... Lasky'nin kız kardeşi Blanehe'i gevi- M. G. M. yıldızlarından Marlene Dietrich hassaten gençlere çalışmağı tavsiye ede- rim. vakit ge- meşgul bulunan Norveçli patinaj şam piyonu Sonja Henie'nin ipek çorabları #tüdvoda adetâ bir mesele halini alırış- i birinde samimi arkadaşlarım. / tır. Bu çevik ve şirin yıldız, şimdi Happy ng adında büyük bir film çevir- . Filmin büyük bir kısmı pati naj numaraları ile geçmektedir. Sonja 2 »pek çorablarla patinaj yapımı ar etmektedir. Fakat çorablar da Landi etsen yordum, Buna binaen bu teklifi kabul| Yarıksız olduğundan yıldızın dans nu-; İmaraları esnasında derhal parçalanmek- ettim. Hollywood'a vardım. İ İlk #Ümimizi çevirmeğe başladık. İs. | tadır. Bu yüzden yapılan masarifi hesab mi: The Sguav Man idi. Rejisörlüğünü | da elmesek san'atkârin ikide birde stüd. Cecil de Mille yaptı. Aman, ne müşkülât | yoya dönüp çorab değiştirmesi işleri bir ıle karşılaştık. Gece, gündüz durmudan |çok zamcnlar yüzüstü bırakmaktadır. çalıştık, çalıştık... | Velhasıl çalıştım ve bugünkü mevki mi elde eitim. Bunun için herkese hurevmaktadır. İki ayda sarfedilen ço- ve 'rabların tutarı 40.000 İrangı bulmuş... M.G. Ma. im son çevirdiği «Goldwyn Folüter 1455» pitmindeki dilber figüranlar Marlene! Bir sennsta tam dört çift ipek çorab! SON POSTA —I. «Hapis» cezası, yeryüzünde insanların birbirlerine tatbik ettikleri İlk cezalar arasındadır. Eski devirlerde, sadece bi- rer teciye müessesesi halinde bulu hepishanelerin son zamanlarda, dün; İrın birçok yerlerinde olduğu gibi bizde Go ekseriyetle birer mekteb şekline 89- kulmüsına gayret edilmektedir. Bu gay- retin ilk eseri İmralı adasıdır. Hayatın sade eri hayvan! zevkle mahrum bulunan İmralı mahki st bulunan birçok kimseleri direbilecek nice mazhariyetlere dirler. Bu itibarladır ki İmralıya «Mah- kümlar cenneti diyenler, mes'ud bit ha- âde e y sahib- ş oli Osmanlı lerini hatırlıyanlar, Halbuki Zira Osmanlı imparato külünden Tanz'mata kadar geçen as #mtidedinca tatbik edilmiş olan cezsların | tarihi, çok meraklı safhalarla do-| heyret, ibret, nefret ve racak garabetlerle doludur. hapis'ianesi yıkılırken, ve shamelerimize kökşı &- w arttırma gayesi güdülürkn ben, terihin bir külâsasını çıkarmak için k kir emek sarfetmeyi beyhude bir! zahmet saymadım. Burada, bu tarihi çıkarırken bi yardımını gördüğüm bir bilginimize a- çıkça teşekkür etmek isterdim. Fak *meşhuts lardan çök değerli meçhul âlimimiz adının ânıl kile istemiyecek derecede mütevazı ve feragatkâr davranmakla, beni, bu vazi- feyi yerine getirmek zevkinden mahrum bıraktı! * Tanzimattan evve'li zinen'er , Tienzimata kadarki Osmanlı imparatarluğunda, hapsetmek veya hap- ere sid bu- settirmek sü İunduğunu gözden geçirelim: Büşta bittabi «hükümdar» 1 İ Oou sirasile veziriazam, kubbe vezi iuruz. kaptanpaşa, valler ve: kadılar takib jeder, Bü altı maksma, orduda ayni salğhi yeti haiz bulunan yeniçeri ve sipahi ağu larını da ilâve edebiliriz. Bunlardan başka, askeri ve idari disip- | nüteallik işlerle -alâkadar bulunan çu» ve «Tersas de kendi maiyetlerini oKapsettirebi erdi. İl r biri, verd kleri | kararlarını veya ceza hükümlerini iniaz İcdeeck ayrı vasıtalara da saibdiler, Meselâ, hükümdarın vej başılar, yahud da ından yerine geti hapis i cezalar, ya cavu ıslarcı Va- şılar “ta di, | | Vezirilezamın icra memuru muhzır ha- şıydı. Vezirler, , zaptiye “azi- fesini gören rın cezaları, mahkeme muhzır. ları, yani mahkeme mübaşirleri tar: afıne | rine getirilirdi. dan Öcevirlerde, hap'shanel kili İbulunan makamlar nisbetinde İşidliydi. Hattâ Evliye Çelebi nız, o devrin bazı vezirleri, ke | konaklarındaki hususi İ peslere tikarlardı. t, tarihin, resmi mahiyette mah- r de, ceza ini b i ve ceza vermek $a larını, ken arak saydığı mahaller şunlardır; "| ncıbasi hapishanesi 2 — Meşhur «Tomruk hapishanesi.» 3 — «Tersane zindanıs. 4 — Haseki zindanı. 5 — «lplikhane» hapishanesi, İstanbul hapishanesi yıkılırken Zindanların tarihi Osmanlı imparatorluğunda kimler, nasıl ve nerelerde hapsedilirlerdi? İ Idaha vardır “tâ saadettir: Çünk # Yazan : Naci Sadullah Bugünlerde tarihe karışacak ulan İstanbul hapishanesi g 6 — «Koğuke Jar: dışındaki ibret taşında; (0). göni 7 — Kapıaltı hapishaneleri, 8 — Konak zindanları. 9 — Yedikule zindanı, 1) — Hsar burcu, 11 — Tokad kalesi, 12 — Payas kalesi, Ahiret istasyonu hir edilirdi. Fakat eğer mahkümun içtimai # yüksekse, veya evvelce yüksek i lar işgal etmiş bir bedbahtsa, “5 y şı, katil emri veren hükümdarâ £ oy tepsi içinde arz (1) olunurdu. başının aldığı bahşiş daima, alun gi deki kellenin kiymetile müieniği Şimdi gelin sizinle, tarih osayfalarmı! a... birer seyyah rehberi gibi elimize alarakİ" pH yaşla, 6 devirlerde, me bu bir düzüne zindanı birer birer dola? ek bir sahıs, hükümdarın gadfi şalım. Sırayı bozmamak için evvelâ Bos- dığı takdirde, halk arasında ŞU kapishanesine girelim: Topkep! sarayına giriyoruz. Meşhur or ta kapının iki tarafında iki kule vardır İşte, Bostansıbaşı hapishanesi, bu iKi ku- enin altlarında bulunan iki hücredir. Birer mazgaldan ışık alan bu hücrele- rin zeminleri, küf kokan rütübetli bir toprak yığınından ibarettir. Bu rütubetli ve korkunç hücreler, hükümdarın gaza - bına uğzıyan bedbahtların mezarıdır. i laşırdı: — Böostancikaşı vurgunu vurdu Hakikaten, o kabil Maiünleriiği w | csbaşı, sade biyük bir «başe yük bir zvurgun» da vurmuş © 3 — Oraya girenlerden şefaai$ olup ta menfaya gönderilen nadif yarlar da vardı; Onlar, orta rapi İıkhaneye indirilir, bir çavuşla bir «çektiri» ye bindirilir ve PX ceği memleketin iskelesine 8 Masirafihi, Bahkhannye, < yali ki Ahırkapı fenerinin yakınındız. >enen; diri diri mezara sökulmuş bir iö-İnan «Kırıkkules denilen mahal sandan farkı yoktur. derilinck her zaman kurtuluş 8 İ gidi. Hükümdatdan doğrudan doğruya ve- ya bilvasıta emir alan bostancıbaşının Bostancıbaşı hap shanesine tıktığı O devri yaşıyan zekâlar, bu zindanlara «Ahiret İst Oraya bu ismin verilişinin bir. sebebi ünkü hükümdarların «elfi ahi talılirdra Çünkü hükümdarların «r€ z , larını #ekrsr «katl © çevledikiğ menlaya gönderilmek üzer mahkümları: Balıkhanede | çok vakidir. Şu halde, * Bostancıbaşı cine düğenlerin yüzde doksan ölüme gönderen kanlı bir is! Tarih, Bostancıbaşı hapishanesinde bir aydan fezla yaşamış bir mahküm kay» Çünkü oraya atılan mah- 1 — Orada unutulup açlıktan, susuz- lukton ölmek! Cünkü Bostancıbaşı zindanına atüan mahküm hakkında hükümdardan ikinci bir emir sâdır olmazsa, biçare mahki- mu, bükümdarla birlikte Bostancıbaş da unuturdu ; Tor erk hapishan! i Bu kanlı istasyona haysler si bile verdiği dehşeti, kısa bir h8' yi sile giderdikten sonra, «Tomrui ün birinde, orada unutulan bed- hanesine geçiyoruz: k, burunları taciz eden bir ta Bugün vilâyet ve ai ” İınaların eskiden esadrazam d8” tiztetird Skdde. yahuhis i ırlatırdı. O takdirde, yalnızlık | aa Kapısız olduğunu bU 7 tan çıldı'ıp haykırarak, açlıktan ve Minili göle Aİ “ei aftün süzivklien kivranarak ölen mağdur mah- s Müdüriyeti taratındi kümun kokan cesedi, hayvan lâşesi ik İeiliekiln> bezi öp arabi ehir diş Çün bir ÖP arabasile şehir dışına gön“) e mahalde de «Tomruka, VE Tai # in bakanlar da görürler 5 *. bulunduğt dairesi vardı. B nedense ar'an , |ruk» hapishanesinin ie kale ilmek halde hâlâ birçek mahzenler 7 42 böllediime » lar mevcuddur. di v Ölümleri n ölüm beğ lirso, şübie yok k nmek lâzım &-İ eakat bunlar, Alemdar HE yal rut intilâkile yıkılan 'Tornru ii mesinin arta kalan hasam Tomruk hapishanesi, o ili ik z y” orada mevcud olan isi Wü « ve vii e r bu ikinci âkıbet, w- time kat kat ya düştükten mak, hin gazabına u ota ın dehşetine nisbet n lardan müteşekkildi, Süme | Hapishane olarak yapılan nil ' va az ıztırab veren | ölün odaların döşemeleri MİLE iktadır, elik santim kalınlığında BİLE lüğü bulunurdu. — Arkas “ o kelenin içinde bigtirir. aanietetsliiiğ *) Ti Osmanlı Öldürülen mahküm, halk tabakasma | piç taşı yibi görülen bu kanlı WE mensubsa, kanlı kellesi, saray kapısının 'tan sonra kaldırılmıştır. daha kes rme ve di emrini aldıktan sönra, biçare mahkümun talihsiz baştnı,

Bu sayıdan diğer sayfalar: