13 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v M k 12 Sayfa : " — Drtzı A TARLI LT SON POSTA Fransız zindanlarından dönen iki masum Türk çocuğunun hatıraları * 2 *.L — Evvelki günkü ve dünkü kısımların hülâsası " Güyandân anavatana dönen Ali Murtaza 4 anlalıyor: İşgal esnasında Dramadan İs- — , tanbula geliyor, işsizdir. Bir gece sıkıntı — içinde Tünelden geçerken işgal kuvvet - O lerine mensup üç asker yolunu kesiyor, ü- ya zerinde silâh aramak İstiyorlar. Murtaza |. birtekmede birini yere deviriyor, sonra ta- < bancasını çekip' ateşe başlıyor, askerler kaçışıyot, biraz sonra aralarında müsa - deme başlıyor. Ali Murtaza kaçıyor. Fakat biraz sonra ayağından yaralandığını an- © liyor, yürüyemiyor, bu sırada bir Türk po- lislle bir bekçi geliyorlar, meseleyi onlara anlatıyar, Türk polisi Sadettin: «Silâhla- riınt bana ver! Seni yakalarlarsa üstünde suç âleti bulamazlar!a diyor. Silâhlarını salıyor, bekçi İle beraber uzaklaşıyor. Ali Murtaza gittikçe yaklaşan düdük sesleri- ni düyüyür, : (Yazı devam ediyor) ARAe Bu fervad, yarım dakika içinde, et- — rafıma büyük hir kalabalık toplamıştı. — Fakat ortalarında kaldığım jandarma - — lar, polisler arasında, Türkce bilen tek kışı yoktu. Bereket, az evvel silâhları- Mi alan polis ve bekçi de oraya yetiş - mckte gecikmediler. Polis Sadettin e - iğ fendı. onlara meram anlatabilecek de- “recede dil biliyordu, Beni güya isticvab — etti. Sonra onlarla bir müddet görüştü. " Neticede hastaneye kaldırılmaklığıma — karar verilmiş olacak ki, — Sadettinle %ekçı, beni koltuklarımdan kaldırdı - Kılar. - Bir kolumu pohs Sadettinin, ötekini — de şimdi adını: hatırlayamadığım bek - cinin boynuna doladıim. — Önlar beni, bir otomobile bindirmek , Üzere yüksek kaldırımın alt başına döğ ru götürürlerken, polis Sadettin: — — Hele =.ıkur dedi... İlk vartayı at- İattm : 6 . Yaram, tahnîm ettıgımden daha a - Oğermış, Şimdiki Beyoğlu Zukur hastanesin- “de vapılan tedavim tam dört ay sürdü. | i Yaralı ayağımı hareket ettirebilecek — takate kavuşur: kavuşmaz, . hastaneden çıkıp Anadöluya sıvışmayı düşüfidüm, Çünkü, hastaneye yatırılışımın- ertesi — günü öğrendiğim müdhiş hakikat, benı — ürkütüyordu: — Meğer üzerlerine ateş ettiğim ecne- bi askerlerinden birisi ölmüş, diğeri de © ağır gürette yaralanmış. - - Bu vaziyet karşısında; beni bekli - — yen âkibeti kestirmek hiç de zor değil- aAanNcla 20 “Megeı- üzerlerine ateş ettiğim ecnebi askerlerinden bırısı ölmüş. Bu vaziyet karşısında ya kurşuna dizilecek, yahud da zindanlarda çııruyecektım. » Güyanda 20 yıl kaldıktan sonra ana kavuştuğu gün di: Ya kurşuna dizilecek, ya zindanlar- da çürüyecektim! Fakal bena bakan hasta bakıcı, kaç- mak niyetinde olduğumu duyunca: — Canım... dedi... Yat yattığın yer - de.. Yaran bu haldeyken - yürümeğe yeltenirsen avağından olursun... Hera kacmanın mânası ne? Onlar se ni yakalıyacak olsalârdı, bugüne kadar dururlar mıydı? - Ben, bir çavuş öldüren, ve bir asker yaralıyan bir Türkün yakasını kolay ko lay bırakataklarına bir türlü akıl erdi - remiyordum, Fakat hasta bakıcı, ke - mali ısrarla teminat vererek, beni ni - yetimden vazgeçirdi: Ve neticreie, korktuğuma uğradım: Bir sabah, beni hastaneden tesellü - me gelen eenebi polislerle karşılaştım. Ve oradan mevkufen çıkarıldıktan son- ra, öğrendim ki, beni kaçmak niyetim - den vazgeçiren hasta bakıcı, ecnebiler hoesabına çalışan bir sivil polismiş. Ve hastanedeki vazifesi de, sadece, benim firatima mani olmaktan ibaret - miş! Ben, bu feci hakikati geç öğrenmek şayesindedir ki, hastanede, ikinci bir kazaya fail olmaktan kurtuldum! Ve ona, ilirazda — bulunmadığıma şükretlim, | Bakırköy divanıharbinde başlıyan muhakeme, havli uzun sürdü, Neticede, üzerimde silâh bulunduğu isbat olunamadı. Ben de onların birbir- lerini;-kendi aralarında çıkan bir kav - gada vurduklarmı iddia ettim: Ben de, 0 arada, bir kaza kurşunile Snn Posıa nin - edebî roman; & T L a— M, ŞU Hayal * Yaıan:r Nezihe Muhittin ğ Acar Fatma, patlak gözlerini açarak: — Ne dedin, Murtaza efendi oğlum? “Adameajği'z hafifce içini çekerek: — Hiç! - dedi - Münir için söyledim. — — Sen hiç kasavet çekme.. Münir karninı dovurımca gene mışıl mışil u- 'myur — -— Bir hazırlık yapmadım ki., karnını Şi /— hasıl-döyuracağım?.. Bi — Onu sen değil, biz doyuracağız a ü — Mumri tekrar size mi götürmek | istiyorsunuz? — 'Elbette bize götüreceğim... Çocuk ; burada kalır mı hiç? — Müurtaza efendi sorgulu bir bakışla kadının yüzüne bakıyordu. ÂAcar Fat- ) 'ma kahvesini içerek devam etti: -_. — Erkek kısmı çocuk bakmasını ne -. bilir?. Bir çocuğun altını değiştirmek, A—; beşiğini sallamak.. karnını doyurmak ancak kâdin işidir oğlum.. onu sen ko— “..ı y mıLsandın? M Murtnza e:!endi İmmldadı: rİ" $ — Doğru valide hanim - dedi - bu iş- ler benim elimden gelmez.. gelmez a- ma.. — Amasi filân bu.,. Sen keyfine bak.. — Nasıl olur?. Bu iş bir geceyle bitse iyi... Hergün bunu size bırakamam ki, sizi bu zahmeta sokmak döğrü müdur?. — Doöğrudur zahir.. aramızda kırk yıllık komşu hakkı var.. acı kahvenizi içtim... Murtaza efendi başını salladı: — Acı kahveyle bu hak ödenmez Fat- ma hanım.. ; Acar Fatma hırıitılı göğsünü bastıra bastıra öksüterek: — Sen kevfine bak dedim ya... Nur- larda yafsın taze, daha bu gece toprağa düştü., elbet sonra bir çaresine bakarız.. Münir pembe dudaklarını alabildiği- ne açarak esnivor, lâmba ışığında ka- maşan gözlerini vumuk ellerile oğuş- tura oğuştura tatlı bir sesle mırıldanı- 'İyordu. Acar Fatma ço-cuğu işaret ede- Çi hmağ İ vatana dönen Mehmed Hilmi anacığına yaralandım! dedim. Ve, kendi cürüm lerini, benim üzerime yüklemek- iste diklerini söyledim. Onlar bu inkâra, bu tevile inanma dılar. Fakat içlerinde benim lehime u facık bir güphe uyandırmıştım. w İşte bu şüphe sayesindedir ki, kur şüna dizilmekien kurtuldum. Ve bü tün ömrümü Güyan adasında, geçirme- ye mahküm oldum. © Bugün, Cenubi Amerikadaki Güyan zindanlarına gönderilişimin üzerinden fam virmi sene geçti... Ve ben vatana kavuşalı, henüz yir- mi gün bile olmuyor... ' Bu yirmi seneyi nasıl geçirdim? Öm rümün yirmi baharma mnezar olan Gü- yan nasıl yerdir? Oraya kimler gönde- rilir? Nasil yaşarlar? Nasıl Neler çekerler? Nöler görürler? Ve ni- 4 me, şu andaki hâleti ruhiyem müsaid değil. Dinlenmeve, ve hâarab olan sinirleri- mi yatıştırmava mecburum. O acı hafıraları yeniden eşelemek, o jirmi senevi bir daha yaşamaktan farkı olmiyacak. Halbuki, ben. © günleri bir daha ha- yalen bile yaşamamak için, hâfızamı bi le kâybetmeve taziyım!.. Şimdilik bırakın beni... Sinirlerimin tabif hale kavusacağı güne kadar, yıl - kana; doya doya, koklayayım!» Ca e eli ea ada severler? | hayet nasıl ölürler? Bütün bu sualle -| rin cevablarını. uzun üzün verebilme 2 larca hasretini çektiğim yurdumu kana | SON İstanbul Borsası kapanış Beledıyesı'm'n Bir kararı Gönen (Hususi) — Belediye, bakkalla- ra gönderdiği ihtarnameler'e, dükkânla * İyının örlerine gaz tenekesi, patates çu * gibi" şeyler çıkarmalarıni valı vesaire menetmiştir. Çok'kalabalık olan Gönen 'gokaklarında böyle yaya kaldırımlarına bir takim engellerim konmas:ta mâni 0- lunmasını halk Mmemnuniyetle karşıla * fiatları 12 - 3- 1938 ÇEKLER Açılış Kapanış tzndrü 630, 630, Nev- Yörlt 0,7945 — 0.73365 Paris 25,0575 — 25,0575 Milâno 15, 1110 — i15,1110 Brüksel 4.7050 — 4,7060 Atina 86,7460 — 8B6,7430 Cenevre 5.4205 — 3,4285 Bofya 63,4920 — 63,4920 Amsterdam 1,4233 1,4233 Prağ 22,6380 22,6380 Viyans 4,2063 — 4,2063 Maürild 12,3810 — 12 3810 Berlin 1,9705 * 19706 Varşora 41857 . 41857 Büdlm 3.68765 3 98765 Bükreş 106.19 — — 106 19 Belgrad 34,2807 — 34,285/. | Yokohama 2,1268 2.7263 ' Mosköya 2573 —— 297 | Stokholm 3020 3 0820 | ESHAM | Açılış Kapa'u j Angdolü gm. 4 60 l peşin a 23 80 23 sü A Şm. ©$ 60 vadeh v B Bomonti - Nektar v h Y Aslan çimentü e a Merkes bankası 01 101 İş Bankası 10 35 — Telefon L B0 — İttihat ve Değir. 12 18 Şark Değirmeni MW z Terkos , bi İSTİKRAZLAR Açılış Kupanıy Türk borcu I peşin — — 3 » I vadelil 19 325 19 10 & a Hİ vadek). 195256 19 326 TYAHVİLÂT., Açılış. — Kapaniş Anadolu I pe, — » I vadeli — » l pe, - » DU va. —- Anadölü mü. peşin — -PARALAR Alış 1 Türk mıtını —- 1 Banknot Os. B. — .. # Nöbelci Eczaneler Bu gece nöbetci olan eczaneler şunlar- dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Sarım). Alemdarda: (Sırrı Asım). Beyazıdda: (Belkıs). Samatyada: (Radvan), Eminönünde: (Beşir Kemal), Eyübde: (Arif Beşir). Fenerde: (Emilya- dü. Şehremininde: (Nâzım), Şehzadeba- şında: (Hamdi), Karağgğümtükte:( Su- ad). Kütükpazardar (Necati Ahmed), Bakırköyünde: (İstepan). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kunzuk). Dairede: (Güneş). Topcularda: (Sporidis). Tak- simde: (Nizameddin), Tarlabaşında: (Ni- had), Şişlide: (Halk), Beşiktaşta: (AÂli Rıza). Boğaziti, Kadıköy ve Adalardakiler: üsküdarda: (İmrahor). Sarıyerde: (Nu- rii. Kadıköyünde; (Sıhhat - Rifat). Bü- (Halk). yükadada: (Halk). HBeybelide:; yakng va | miştır. Gönenin en göze çarpan yerlerinde bür lunan tavukhane ve nalband dükkân * larının sıhhat üzerine yapavağı fena te i'"ii |siri gidermek üzere de beiediyenin yeni tedbirler alacağı ümid oluninaktadır. Bigadn yoksul talebeye yardım Bilga 'ususi) — Şehrlimiz ortamekhbin— deki d talencye hergün sıtak yemek ves Lrilmı iretile yardım edilmefe başlanmış- |tir/ Bunlara mekteb kooperatifinden deftef — ve kalem de verilmektedir. Münhal olan Bİ- ga mahkeme baskâtibliğine, Çanakkale bağ* kâtlbi Huqtem t.ı:.in ednmiştlr —um ee 'ApEunya SA Çeyeyrod eaap ISITEY SÜLOPPZLIEĞ WEN NN TPÇSEME YAYTE UYY TPOLTaıPaydan Yöre Şehir Tiyatrosu Dram kısmında IIIIII"IIIIII_I_ Bügün sast 15,30 da I - ve akşam saat 20.30 da n FİDANA KI | Dramı 3 perde D Yazan: Pandel! Komedi kısmı: Bugün saat 15,30 da ve akşam saal 20.30 da DALGA Komedi 3 perde Yazan: Ekrem Reşid HALK OPERETİ HALK ÖPERET i4 Mart Pazartesi 9 da - Beşiktaş Suadparkda Eski Hamam Eski Tas 15 Mart Salı saat 9 da Kurluluş Pan galti tiyatrosunda PİPİÇA 16 Mart Çarşamba 9 da Bakırköy Çankaya tiyatrosunda Eski Hamam Eski Tas operet 3 perde ERTUĞRUL SADİ TEK “TIYATROSU Yarın gece: (Kadıköy - Süreyya) da: (Bu Masal Böyle Bitti) Çarşamba (Üsküdar ) da: ( UNUTULAN ADAM)-_ 3 Perde 3 tablo — Bak - dedi - toramanın uykusu geldi bile.,. ver bana, sarıp sarmalayım da yola düzülelim... Yolcu yolunda, hancı da hamında gerek., ; Muttâza efendi kucağına nemli bir sıcaklık birakan çocuğu komşüsuna ü- zattı. Sonra elini cebine sokarak bir gü- müş mecidiye çıkardı. Küçük Müniri atkıya saran Acar Fatma başının örtü- sünü sıkita çenesine iğneliyerek ayağa kalkmıştı. Murtaza efendi elindeki maden patayı kadının eline dokundu- rarak: -— Kusura bakmayın Fatmâ hamm * dedi - -bununla Münire süt alırsınız. O elini hafifce çekerek: — Bu nt? - diye kekeledi - çocuğun sütünü Allah besbedava veriyor., Murtaza- efendi: : — Hiçhir sütcü bedava süt. vermez valide hanım.. Elhamdülillâh ben de kimsenin sadakasına mühtac değilim., elim ayafım tutuyor... Kadın dişsiz ağzile bir kahkahayı ge- veliyerek adamın sözünü kesti: — Bu bildiğin gibi bedava süt değil - dedi - biliyorsun ya Mürvetimin ço- cuğu öle'i daha on beş gün oldu... Kı- zım gürbüz vücudlü olduğu için keder bile sütünü kesmedi maşallah.. ne ola- cak, daha yirmi ikisine yeni bastı taze- cik... Anlıyorsun ya evlâdım? Müniri Mürvetim emziriyor.. mew dereden su getirer& konu: R jı ? J J,â M D .,Ğ ,4..- 2 74'4 ..ı n ı - ; - | _' BELL İ T aA B? bu kadinın sözleri şaşkına 'dönen acemi erkeği büsbütün tuhaf bir duruma sok- muştu. Gözlerini indirerek: ; , — Eksik olmayın - diye mirildandı. Sonra hâlâ elini avnı vaziyette tutan kadının âvucuna çil mecidiyeyi sikıştı- rarak: devam etti: — — Bunu kabul ediniz. Çocuğa masraf yaparsınız. Acar Fatma gene yayvan bir gülüşle ağzını açtı: — İlâh? oğlum, parmak kadar çocu- ğun ne masarifi olacak? - diye yarım ağızla karşılık ı'GMeve çalışırken Mur- taza efendi! — Kabul etmezseniz ben de Müniri vermem - dedi - — ; Kadın, avucuna sıkışan parayı almış- tız 4 — Peti, öyle öolsun - dedi - yarm sen uyurken ben gelir ocağa bir tencere yemek vürurum, sabah ateşini de yaka— rım,., karşılıklı - kahvelerimizi içeriz.. emniyet edersen kapının anahtarını a- layım da seni erken uyandırmayım. — Eksik olma vâalide hanım.. | -Murtaza efendi gene lâmbayı merdi- ven başından uzatırken taşlıkta Müni- rin İçli içli ağlamağa başladığını duya- rak yaşaran gözlerini sildi, Brtesi sabah cumaydı. İtiyadlarma hissetmiyerek uyan Murtaza efendi gün doğduktan sonra yatağında gözle- _rini açtı. Aşağzdan ara sıra bıkp- tın- e 'ıı İV' "'", ı—g?h, " . e Bptr z — girtilarite' takunya sürükliyen ayakla- rın halif sesleri geliyordu.. zavallı a- dam gene döriğ derin içini çekerek ye rinden kaiktı.. terliklerinin şıpırtısını saklamağa çalışarak solaya çıktı. Bu sı- rada kapı çalınmıştı.. gene sessizce mer- len mahalle sakası Bekir ağa idi. Açı- lan kapıdan tenekelerini şangırdalarak içeri girerken kalın sesi ağır bir «Des- tur» la taşlıkta uzandı. Acar Fatma: — Gir Bekir ağa - diye hırıldadı - a- yaklarını çuvala sil de giriver.. ben Na- ciye hanım gibi titiz değilim... Çarık- larını çıkarma,. zahmet olmasın sana... sırığı inditerek konuşuyordu: — Keşki çarıklarımla heraber her - gün corablarımı da çıkartsaydı da öl- meseydi.. hak gani gani rahmet eyle- sin.. zavallı hatun!.. Acar Fatma içinde kısılan kıskanç- lıkla beraber ifrenç bir mana örülen sesile: — Hele hele Bekir ağa - diye cevab verdi - sen de onun âl boyalı yanakla- Tına mı yurguündün? Murtaza efendi merdiven başında liyordu. Bekir ağanın göğsünde bir göl- ge gibi ağırlaşan sesi ıhladı: — Sus' Tobe de! - h" 'l T K SA wit Taliğl'U XÜ Zamoy Srey süyapjizered mmîmıj_' Mutfağa giren Bekir ağa sırtındakl - A,A 44 n Büyük vödvil 3 perde - — a | jl,[) | | diven başına giderek kulak verdi. Ge- " ğ donakalmıştı. Nefesini zor lutarak din-: — *

Bu sayıdan diğer sayfalar: