13 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

Tei aü | —— landa bu parıltılı çizmelerini he- B Yalnız büyük ve meş'um hâdiseler ka,, Mnda giymek âdetindeydi. Ani bi:' Na Olandaya doğru yürüdüm, b Oyanın bir çelik kralını yıldırım- Bn, Tulmuş gibi deviriveren bu in- g, Va hayret ve dehşetle bakıyordum. ' "ı da, benim bu korkunç bakışlarım T, nda hissiz, hareketsiz, donuk göz- h ” Sapsarı, çemurdan bir heykel gi- M Tuldamadan duruyordu. Onun is- ',_’_z flk defa korkunç bir sesle telâffuz B" Olanda! __Ialîda başını yavaşca döndürüp taş _*_ bir hayretle yüzüme baktı: ’0 Olanda! dive tekrarladım. landa, olduğu yerde hiç kımılda- San, bir taş sükünetile: ;;oFakat buradayım! dedi. — Ondurucu bir sesle söyledim: h — Hakikat: olduğu gibi bilmeliyim!.. Ğ“—l'lşm kadın sendin değil mi?.. b landa önümde taş gibi duruyordu. Vab verci: - | > Eveti - _ Otelde geceyi beraber mi geçirdi- &5 Evet!, h Radziwi'le bazı şeyler —konuştu- A mü?,, | S Evet! — | > Planlar hakkında konuştunuz mu? İl*s B Evel < | — Eski şartında ısrar etti mi?.. ' * | < Sen şartı kabul ettin mi?.. aKi | Gözleri şitmşek gibi parladı: A Hayır! | — Sana ne dedi? * A , y Tuşlar. Bır makineli tüfeği bir adam Srüne dayıyarak yürürken bile ateş! p Siliyormuş.. müdhiş bir sür'atl> a- * ediyormuş.. tecrübeleri yapılacak- teklif etti B e oldu?.. : |h. Bir devlet harb ilân etmek için — | Tlanıyormaş.. | | — Harb mi? Hangi devlet?.. a) Bilmiyorum. Onun için plânları |. OĞ * vermiş. —— Vermiş mi? Kime? — | — Bu âevletin memur ettiği adama!. Z —— Kimmiş? Bu, kimmiş?.. || — Bafger Löwenştayn!. - | — Banger Löwenştayn mi? A - Evot. “Bı:îlim odada bir top gürültüsü gibi İ 'mj:" Demek plânları alamadın.. öyle İ - Olanda?. : % | q:olanda titriyen bir sesle cevab ver- y | İ > Hayır! İ ; ; Demek onun için...... 'şü,lı:nd_a kinden sapsarı kesilmiş bir. —| w, Sözlerimin içine baktı. Maksadı- - $ :nlamıştı, sadece başını eğdi: N E'-?Et. onun için!.. dedi. :_qumen oracıktaki kanapeye yıkıl- 'eî’ek Karşımdaki aynada benzimi gö- kan < Korktum. Benzimde zerre kadar '." | olan * ı..-. ai 5 BAA B | A%enda geçirdiğim fenalığı hissetmiş, p | H'lîn yerinden fırlıyarak başımı elle- l'îhı arasına alıp telâşla sarsmağa baş- > (l —_ştı_ Korku içinde: | ’“?dıf akat ne oluyorsun? diye bağırı- 4 İN ör T F Ç a M | ti ı ğ D K Ş 4 n O X.© halde ber mahvoldum, Olandal. Üm, lde ben mahvoldum!... diye inle- &zşıaılda bir şimşek sür'atile etajerin iş en birkaç gece evvelinden kal- İçinç Sda şişesini elleri titriyerek almış, İr şeyler boşaltarak, getirmişti. Ğ&Ieı:- aç yudum içtim. Biraz kendğme w htııbıld:m' Olanda sapsarı bir- yüzle fşımda duruyordu. ! İm açıldığımı görünce birdenbi- ” Sin bir asabiyetle:. an,, Akat niçin heyecana düştüğünü A T AA Liar <Ti İüşti e O _(—_iA Te F e FU NASRAT — ÇT ” * Son Pı eti macera romını ' Ü Ürperten tereddüdsüz bir sesle : Olk, Radziwill mi?.: Çekoslovak silâh | — Şapy Yalarına yeni bir makineli. tüfek | haşmetle; âdeta “yelesini savuran'ıbir | »8. bundan alınacak bütün parayı ba- |. |. — Ben sana onu sormuyorum.. plân- |. 'lfa eden idam olunur Harb sanayi casusları arasındaki mücadele Olanda kinden sapsarı kesilmiş bir yüzle gözlerimin içine baktı. Maksadımı anlamıştı. Başını eğdi, kuru bir sesle: “ Eyet.. Çelik kralı bunun için öldü. O gece onunla birlikte otelde görülen sarışın kadın da benim! ,, dedi Çocuk oyuncağı oynamıyoruz. Yürü- düğümüz yol; uğrasılan şey harikulâde mühimdir. Elbette ölümlerle dolu ola- cak.. gi:rmüyor musun,-devletler harbe hazırlanıyorlar.... dünyanın en - karışık zamanına giriyoruz. Çelik kralı değil a, kim .olsa,e.lbetf.e cezasını -çekecektir. Bizim ölümümüze yürüyen bir adama buselerimi ikram etmemi mi istiyor- dun? Anlamıyorum, ne zannediyorsun? Ne istiyorsun?,, Beni öldürmek isteye- mek istiyorsun?. Burada şaka oynamı- yoruz, Heyat memat meselesi üzerin- deyiz. Garibsin!. Prens, kral, kim olur- “sa olsun elbette ölecek. elbette!.. Hayat |kurtarıyoruz... Bir kişi ölüyor ama bel- ki milyonlarca insanın , hayaftını kur- tarmış olacağız!.. Olandanın asabi hırçın ve yırtıcı bir kaplar: g'bi, saçlarını hiddetle arkâya ata ata, bir kin krizi içinde söylediği bu. —— M YU Y — ni ben öldürmemeli miyim?.. Ne de- |- TTT A —P SON POSTA | L ” Te — — Hâricd ğki- aler ' TT e BE Sayfa 13 (Baştarafı 1 inci sayfada) na iştirak ettiğine delil addedilmektedir. Maamafih hükümet, Fransız kabinesinin teşekkülünden sonra, Berlin nezd:nde müşterek bir teşebbüste bulunacak ve günün birinde Çekoslovakya da taarruza uğrarsa 0 zaman lâkayd kalamıyacağını bildirecektir. ş Eski bir an'aneye tebaan' muhalif fırka reisleri, kabine içtimamı müteakip, vazi- yetten tamamen haberdar edilmişlerdir. Neşredilen tehliğ _ Londra 12 (A.A.) — Royter bildiriyor: Kabine içtimaı nihayetinde mneşredilen * |tebliğ diyor ki: Kabine Avusturya hâdiselerini müza- kere etmiş ve Berline en şiddetli bir su- rette yapılan protesto mevzuu bahsol- muştuür. Başvekil ve hariciye nazıri daha evvelce de Ribbentrop'a ayni tarzda pro- testoda bulunmuşlardı. İngiliz - Alman münasebetleri üzerinde ve bütün Avru- pa halkı üzerinde çok fena tesirler icra edecek olan Alman hükümetinin bu ha- |reketi karşısında İngiltere hükümeti; Olanda bembeyaz kesilmişti. Boğulur gibi: «Fakat neler söylüyorsun?» dedi kendime getirmiye, tekrar muhakeme | edebilmek sükünetine, içinde bulundu- ğumuz vaziyeti ve hâdiselerin dünya üzerinde merhametsizce yürüyen kan- h mantığını düşünmiye sevketmişti. Yanıbaşımda, sapsarı bir yüzle, bir pars gözleri gibi parlıyan gözlerle ve kor- kunç bir mantıkla konuşan bu kadma insanların ihtiraslı hayatından ürkmüş bir halde bakıyöordum. Olanda benim sükünet bulur gibi ol- duğumu görünce daha cesur bir halde, sesi titriyerek söylüyordu: — Prens Radziwill ölmüş, ölebilir!.. Bizim ölümümüze yürümüş bir adami affedebilir mi idim? Sen hastanede ö- lümler İçindeydin. O kadar meyustum ki, deli gibiydim.. o kadar buhran için- deydim ki; defil ikimize düşman bir in- tün dünyanın göz bebeklerini -söndü- — Arkası var — evlendirilen iki erkek bir kadın '(Baştarafı 1 inci sayjuda) iki ihtiyar karı koca ile çocukları o! maktadırlar, Birkaç gün evvel bir veraset ilânı. çıkartmak üzere mahkemeye müracaat etmek mecburiyetinde kalan karı ko - ca bu vesile ile eskimiş ve okunmaz bir hale gelmiş olan nüfus kâğıd.]a_ı'mı da değiştirmek istemişler, bu iş için Şeh- remini nüfus memurluğuna baş vür-- muşlardir. Fakat, yaplan tahkikat ne - lunda olduğu anlaşılarak istidaları lğıey oğlu nüfus memurluğuna havale edil - miştir. : Uzun müddettenberi hasta olan Mehmedin o sırada hastalığının nük - setmesi dolayısile bu işi takib etmek Fatmaya düşmüş, kadıngagız ş:alkıp Beyoğlu nüfus memurluğuna giderek istidasını vermiştir. : Orada başına gelenleri kadının kendi &zından dinleyelim: ; agî-' İstidayı verdim. Bir defter çıkar- dilar. Bana aid olan kaydı bulunca me murlar acayib acayib vuzume bakma - ğa başladılar. İçlerinden birisi sordu: — Teyze, senin kaç tane kocan var? Bu söz başka birisine — söyleniyor sandım, dönüp etrafıma baktım. Kim - geler yok. Gayri ihtiyari bağırmışım: L Â.. Evlâdım bir kadının kaç ko - —- cası olur, bir kocam vardır. İşte nüfus kâğıdı, dedim. - ğ Kâğıdı eline aldı, evirdi, çevirdi: — Evet, dedi, sen otuz bir sene evvel dikten on beş sene sonra boşanarak Şükrü isminde başka bir adamla ni - kâhlanmıssın ve halihazırda o adamın karısı bulunuvarsun. : Havretimden az kalsın küçük dilimi yutuyordum. Li — Aman yavrum, dedim, bak ihti - yarım, ayakta duracak halim yok. Şa - ö $ : — Yamiyorum! dedi. Çocukluk etme!.. Etğüe üeüi b ggee — a KA İ a AYU v AŞT l kanın hiç şı_msı-.değil, çabuk işimi ya - pın da bı_râll_ ) gid ticesinde evlenme kayıdlarının Beyoğ- |- bu adamla evlenmişsin, fakat evlen - |* Sözlerimdeki kat'iyet onlarda da hay uyandırdı. Hep beraber defterleri ştırmağa başladılar. Ve nihayet: — Evet dediler. Burada kayıd böy- ledir. Bizce yapılacak bir iş yoktur. — Peki ne yapacağım? — Ne yapacaksın, Şükrüyü — bula - caksın, beraber mahkemeye müracaat ederek nikâhınızın feshini isteyeceksi- niz, dediler. Bu sözleri işitince az kalsın düşüp bayılıyordum. Ben ömrümde mahke - me nedir görmemiştim. Ağlayarak eve geldim. Ve asıl pandomina eve gelince koptu. VA Pi Tabii gelir gelmez kocamın yakasına yapıştım: Ben — Beni boşarsin da haber ver - mezsin ha... O — Başka adamlarla evlenirsin ha.. diye birbirimizi didiklemeğe başladık. O gün, bugündür, evimizin içinde ağ - zımızın tadı boözüldu. *Nihayet polisin de yardımı ile gün- Terce aradıktan sonra kocam — olduğu söylenen Şükrüvü Nurosmaniyede Şe - ref sokağında 13 numaralı evde bul - “duk, Onun da hiç bir şeyden — haberi yoktu. 21 senelik karısı Pakize ile o - turuyorlarmış. Meselenin — hakikatfini öğrenince onlar dâa kari koca birbirle - rine girdiler. Nihayet daha yüzünü ye- ni gördüğüm halde güya 16 senedir ko- cam olan bu adamla beraber mahkeme- ye gittik, nikâhımızı feshettiler. Şimdi paramız olunca kocamla ye - niden nikâh olacağız. Ben müslümanım, nikâhsız oturmağa AHahtan korkarım. Ne yapalım alnınınm kara yazısı.. 60 yaşından sonra yeni tazeler gibi kırıta | |kırıta evlenme memurunun karşısına dikilmek mukaddermiş, Hâdisenin bir sehv eseri olduğu ve isim müşabehetlerinin buna sebebiyet verdiği zannedilmektedir. — . rürdüm!. Fakat, sana yemin ederim.. |- sözler, bu vahsi müdafaa beni hayretle! ; Birbirlerinden habersiz boşatılıp Fransız hükümetile çok sıkı temas halin- Jedir ve vaziyet mütemadi bir surette edkike tâbi tutulmaktadır. ' Bütün nazırlar, hafta tatili esnasında lunacaklardır. Fransayı teskin : Londra, 12 (Hüsusi) — Hariciye nazırı Lord Halifax bugün Fransız tefirini ka- bul etmiştir. İngiliz hükümetinin Fransa üzerinde teskin edici bir tesir yaptığı gö- Avam Kamarasında Londra, 12 (Hususi) — Pazartesi günü öğleden sonra Avam Kamarasında Avus- turya meselesi etrafında münakaşalar a- çılması ihtimali kuvvetlidir. “ Alman Hariciye Nazırının tedkikleri Londra, 12 (Hususi) — Alman hariciye nazırının Londrada ikamet müddetiri u- zatması İngiliz. hükümetile yeni bir te- Rikbentrop İngiliz bakımından vaziye- tin inkişafını tedkik eylemekte ve İngi- liz matbuatı ile temas halinde bulunmak- tadır. Alman hariciye nazırı saati saatine Berlini tenvir etmektedir. pt tELA Paris 12. (Hususi) — Hariciye nazırı Delbos bugün İngiltere ve Çekoslovakya söfirlerini kabul etmiştir. Görüşmeler A- | vusturya meselesi etrafında cereyan et- miştir. Gazeteler Almanaya ateş püskür- mektedirler. Londra 12 (Hususi) — Çekoslovakya ve Fransa sefirleri bugün ayrı ayrı Lord -Halifax ile görüşmüşlerdir. Çekoslovakyada: Prag, 12 (Hususi) — Avusturya mese- lesi burada soğukkanlılıkla karşılanmış- tır. Çekoslovakyada bir kısım efradın se- ferber edildiği, hududda tahşidatta bu- lunulduğu haberleri tamamen yalandır. Çek gazeteleri Avusturya hâdiselerinden bahsederlerken: : ' «— Almanya karışıklık içinde bulunan Avrupaya karşı en büyük zaferini kazan- mıştiır» demektedirler. ; Matbuata göre, mesele nihayet iki Al- man hükümetini alâkadar eden hususi bir işdir ve Almanyanın yabancı ırktan bir memlekete karşı ayni tarzda hareket ei- mesine ihtimal verilemez. Bununla beraber Londranın, Çekoslo- vakyayı Avusturyadan tamamen ayrı tu- tarak, Çekoslovakyaya yapılacak bir ta- erruzu Belçikaya yapılacak bir taarruz şeklinde karşılıyacağı haberleri memnu- niyetle karşılanmaktadır. Çek hududları kapatıldı mı? Prag 12 (A.A.) — Salâhiyettar meha- filden bildirildiğine göre, Avusturyadan Çekoslovakyaya muhacir girmemesi için Çekoslovakya tarafından hiçbir - tedbir ittihaz olunmamıştır. Ğ * Halbuki «Abend Zeitung> Avusturya- hların Çekoslovakyaya girmesinin mene- dildiğini yazmaktadır. Bu hususta salâhiyettar mehafil diyor ki: Hudud kat'iyen kapatılmış değildir. Yalnız hududdan geçen her şeye gerek şahıslar hakkında gerek eşya hakkında sıkı bir kontrol konulmuştur. Mesele bun- dan ibarettir. Bu suretle Çekaslovakya- nın Âvusturya sosyalistlerine silâh ver- diğine dair ecnebi memleketlerde çıkan haberlere bir nihayet verilmek isteni- yor, ! Italy_ada: Roma 12 (Hususi Londrada daima toplanmağa amade bue | masta bulunmak arzusundan değildir. | bahsederlerken: «— Bu, tarih seyrinin tesbit ettiği mukadder bir âkıbetti» cümlesini kul « lanmışlardır. Journale d'İtalia gazetesi vaziyeti tahlil eden bir yazısında şöyle demek- tedir: «7 milyonluk bir Alman kütlesini 67 milyonluk diğer bir Alman kütle - sine karşı koymak câniyane bir hare - ketti. Sabık Avusturya Başvekili Şuş- nig Almanya ile münasebetlerinde hiç bir zaman İtalyanın fikrini almamış, sadece emrivakileri haber vermekle ik- tifa etmiştir.» demektedir. Macaristanda: Budapeşte 12 - (Hususi) — Bugün borsa 20 dakika müddetle tatil edilmiş ve açılma müsaadesi verildiği: zaman bütün Avusturya eshamı üzerinde yüz- de on beş nisbetinde bir tenezzül ol : muştur. : Halk kütle halinde bankalara mü - racaat ederek mevduatlarını geri al - maktadır, Hükümet Avusturya hâdisesi kar » şisında lâzım gelen tedbirleri almıştır. Yugoslavya”'a: Belgrad 12 (A.A.) — Avusturya ha- berleri Belgradda ve bütün Yugoslav- yada derin bir alâka ve dikkat ile -ta » kib olunmaktadır. Bununla beraber bü yük bir soğukkanlılık gösteriliyor. Çün kü böyle bir netice esasen birkaç gün- denberi bekleniyordu. Yugoslavya her hangi bir askeri tedbire müracaat et - mediği gibi herhangi bir harekette bu- lunmak tasavvurunda da değildir. Londra 12 — Öğleden sonra Viya - naya varmış olan Alman motörlü kit'a- larının bir kısmı Yugoslav hududuna gönderilmiştir. Bunlar cenubi Avusturyada âsayişi temin edecektir. — _ Yugoslavva hududunun - kapatılmış olduğu bildirilmektedir, Amerikada: , Nevyork 12 (A.A.) — Avusturya hâdiseleri Nevyork gazetelerinin hay - “)ret ve infialini uyandırmıştır. Gazete « ler Hitlerin zerbaliık hareketinin tota- liter usullerinin enternasyonal müna - da dünyanın gözünü açacağı Üümidini izhar ediyorlar. j Avusturya hâdiseleri Ve Avrupa sulhü (Baştarafı 3 üncü sayfada) miyen kararı karşısında kat'i bir ültima« tom ile evvelâ Şuşnig'i ıskat etti ve 0- nun yerine geçen yeni başvekil Seys İn kar vasıtasile de Alman ordularını Avus- turyanın işgaline ve binnazariye yardı * tin meydana getirebileceği Teaksiyon « ları hesab etmek kalır. - — z Eğer Avusturyanın mukavemeti meselâ bir İngilterenin teşvikile vuku bulmuş ler vahimdir. Fakat bu teşvik başka yer« den gelmiş ve İngiltere için şimdilik bir hareket mevzuubahs değilse, yakın bir harb ihtimalden uzak kalacaktır. Bunun haricinde bir diğer devletin ve meselâ Fransanın her hangi bir hareketi bekle * nemez. Çünkü Fransanın kendi başına hareket etmiyeceği, şimdiye kadar gelip geçen emsali kesiresile sabit olmuştur. Selim Ragıp Emeç | Gülhane müsamereleri Gülhane Tatbikat mektebinde senenin be- Şükrü Cangöl'ün reisliğinde yapılmıştır. —— Bu müsamerede Profesör Osman Diyabet ve Paratiroldizm hakkında- ki tebliğin! bitirmiş, doktör Necmeddin tara- fından Bir Sıtmâ vak'ası, Doktor Recal ta « rafmdan Bir kol plâstiği, Doktor Lütfü ta « rafından kebliye ekinokuva — ald parça ve maktalar, doktor Zeki tarafından bir menler sendromü gösterilmiş, münakaşaya profesön Abdülkadir Noyan, Profesör Tevfik Sağlam, Vahdeddin Ozar, Bürhaneddin — Tuğan ve Nazım Şakir iştirak etmişlerdir, j Zelzele oldu Rasadhaneden tebliğ edilmiştir: Evvelki gün saat 16 yı 52 dakika, kaydedilmiştir. Merkezüstünün İstan- ) talyan M RlAT ebinden radyo-| 'alan bu vaziyet ve Şuşnig'in eğilmek iste. mına çağırttı. Şimdi geriye, bu hareke- — — (ise, bu hâdisenin doğurabileceği âkıbet- İşinci tıbbi müsameresi rontgen — profesörü — Bürhaneddin — — 42 saniye geçe kuvvetlice bir zelzele buldan mesafesi 540 kilometre tah - — sebetler üzerindeki tehlikeleri hakkın- — —