13 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SKİ TTT A T C Y Bd dr aai 4 | —. Tp 14 Sayfa e<0 Son Posta'nın tarihi tefrikası: 48 Yazan: Ziya Şakir Hatay Bahadır elindeki kılıcı fırlatıp yere atarak: “Timur! Bu sefer de ö ümden kurtuldun. Fakat tekrar goruşürüz! » diye bağırdı ve kanlara bulanan boz atını bütün kuvvetile sürerek orman yoluna kaçmıya başladı Hatay Bahadır, bu haberi alınca, ol kadar sevinmişti ki, âdeta hale ge'mişti: — Timur, böyle hata etmezdi. Demek ki onu, Allah şaşırttı. Cenabıhak, bizi muzafler etmek istiyor. Kâşgarlılar!... At başına... Diye bağırmış, kendisi de derhal atı- na binmişti. Mağlübiyetin acısı ile muztarib olan Kâşgarlılar da sevinç içindelerdi. Ti- muru ele geçizmek zevk ve neş'esile, bir anda sarhaş oluvermişlerdi. Hatay Bahadır, bu askerlerle orman- dan fırlamıştı. İl nehrinin düz vadile- rini bir hamlede geçerek ileri atılmıştı. İkindi vakltine doğru Timurun karar- gâh ittihaz ettiği küçük bir tepeye va- rarak, Mogol hükümdarını basmıştı. Timur, hiç hesab etmediği bu büyük tehlike karşısında bir an şaşalamış; hattâ, o telâs ile atımna atlamıştı. Fakat mağrur hükümdar, bu hareketin husu- le getirecefi felâketin neticesini düşü- nerek derhal bu fikrini değiştirmiş; et- r*nı alon iki yüz atlıya: -— Ey Mogollar!.. Hayatımızın, son dakikalarını yaşıyoruz. Bizi basan ve etrafrmız: alan Kâşgarlılar, hiçbirimi- zi yaşatmıyecaklardır. Korkaklar gibi teslim olmıvalım. Şerefimizi muhafaza stmek için ölüme karşı atılalım. Beni ' seven arkamdan gelsin. Dive bağırmış., kılıcını çekerek, Kâş- garlıların üzerine atılmıştı. * Orada: o küçük tepenin önündeki kü- çük ovada, emsali az görülmüş olan bir boğazlaşma başlamıştı. İki tarafın atla- 'rı birbirine saldırmış, Mogollarla Kâş- igarlıların korkünç nâraları ve kılıç sesleri, birbirine karısmıştı. çıldıracak şehrinde, hemen herkesin yüzü güler; ganimet eşyalarının alım satımından, bir çok açıkgözler, büyük mikyasta is- tifade ederlerdi. Şehrin esnafları, harbin neticesin büyük bir sabırsızlıkla beklerlerdi. Ve ilk zafer haberleri geldiği zaman, şeh- rin kapılarına toplanır; müjdeciler ta- rafından getirilecek olan kat'i malü - mata intizar ederlerdi. İşte, buna binaendir ki şimdi, “bol bahs'ş almak sevdasına kapılan müj- deciler, birbirlerini devirip geçerek, yıldırım sür'atile şehre ilerlemekteler- di. Şehrin kapılarına ilk yetişen atlı, 0- rada sabırsızlıkla bekliyen halk kütle- sinin önünde üzengilere basmış; ayağa kalkmış; sesinin bütün kuvvetile: — Müjde, ey ahali!. Büyük hüküm- darımız.. Sahibikur'an.. Timurlenk Ha- nı Hakan., Allahın inayetile, bu sefer de galib ve muzaffer oldu.. Kâştar hü- kümdarı Kamereddin Han, bin müş- külât ile kaçıp kurtulabildi. Fakat kı - zı Dilşad Ağa Bigüm, esir edildi. Ka- mer hanın heazinesi ele geçirildi... Bü- yük Hakanımızın, emri var. Şehir do- natılacak. Davullar çalınacak. Fakir - lerin karınları dovurulacak. Âvdet e- den muzalifer ordu, büyük şenliklerle karşılanacak. Diye, bağırmıva başlamıştı. Tellâllar, bu zafer müjdesini derhal halka ilân etmişler.. şehre birdenbire büyük bir neş'e ve heyecan vermişler- di. Hemen hor taraf donandı. Semerkand ;şehrinde sık sık görüldüğü gibi, velve- ieli şenlikler başladı. Âdetti; bu şenlik- ler, Timur'a beraber, zafer ordusunun avdetine kadar uzardı. | Şenlikler devam ederken, Timurun avdeti Baber verildi. Bu haber, Semer- kand şöhrini altüst etmişti. Bilhassa halkın aşağı tabakasını sevinçlere gar- ketmişti. Çünkü bu sınıf halk, bu zafer |dönüşlerinde yapılan muhtelif mera - simden pek çok istifade ederlerdi. Timurun şehre gireceği gün her taraf |bayraklar, halılar, kırvmetli kumaşlarla süslendi. Meydanlarda, gece eğlencele- ri yapılmak için bir takım tertibata gi- rişildi. Zafer alayının şehre girişini seyret- mek için halk, sokaklara uğramıştı. Bilhassa şehrin kapısı, âdeta bir mah- şer halıni almıştı. Halkın, bi zafer alayına bu kadar büyük alâka göstermesi, sebebsiz değil- di. Bunu, birazda Timur iltizam etmiş; hükümel adamlarına gizlice bu yolda emirler göndermişti. Bundan maksadı da; şehirde bulunması muhtemel olan icasuslar vasıtasile düşmanlarının göz- lerini kamaştırmak, onların maneviya- tını kırmaktan ibaretti. " — Arkası var — Uludağ mektubili: rıi (Baştarafı 6 ıncı sayfada) kalar, vücudlerini boyamışlar ve göğüs« lerile yüzlerine garib nakışlar yapılmış. © 'Timurur. ve Mogol atlılarının hücum- Tarı o kadar sert ve o kadar cür'etkâra- 'ne idi ki; beş altı misli faik olan Kâş-' igarlılar, fena halde sarsılmışlardı. Ha- 'tay Bahadır, birkaç defa Timurun ya- mına kadar vaklaşmıştı. Fakat, hüküm- jdarlarınm etrafını onunla her tarafa atılan ve saldıran ' 'Mogol atlılarını yarmıya muvaffak ola- mamıştı. O küçük tepenin dibi, âdeta bir mak- tel halini a'mıştı. Mogol kılıçları altın- 'da can veren Kâşgarlılar, üstüste yığı- | lıp kalmışlardı. - Ortalık kararmıya başlarken, Kâş - gar askerlerinin yarısından fazlası kan- lar içinde .yerlere serilmiş.. ötekiler de kaçmıya başlamışlardı. Artık, yajnız başına kalacağını anlı- yan Hatay Bahadır, elindeki kılıcı fır- ' latıp yere atmış: — Timurl. Bu sefer de ölümden kurtuldun. Fakat, tekrar görüşürüz. Diye bağırmış, her tarafı kanlara belenen boz atını bütün kyvvetile sü - rerek, tekrar orman yoluna doğru kaç- mıya mecbur kalmıştı. © ZAFER ALAYI, VE ESİRLER Dört nala giden atlılar birbirlerine çarpıp geçiyorler.. Semerkand şehrine bir an evvel zafer müjdesi götürmek âçin, mahmuzlarile atlarının karınlarını parçalıyorlardı. Vahşiler" çoğalıyor. Aralarında seyyah kılığında genç ve güzel bir bayan var. Sımsıkı tutuyorlar, Kızcağız dehşet için- de. Vahşiler odun yığınını ateşliyorlar! Kırmızı kâğıdlar alev gibi yukarı uçu- Yamyamlar kadını bağlıyorlar, sonra i ö çepe_ıçevre 'sar.arş. etrafında durmadan dönüyorlar. Afrika isanki, bir tek vücudden ibaretmiş gibi, | müusikisinin korkunç akisleri karşısında seyirciler büyülenmiş gibi... Vahşiler garib vaziyetlerde eğiliyorlar, dansı yapıyor. Seyircilerden biri daya- namıyor: — — Vay canına, Selime bak! Sanki yedi soydan Hotantolu!... Dans bitince vahşiler kalkıyorlar; ye- niden dönmeye başlıyorlar. Artık İngiliz Misini veya Âmerikan dilberini yiyecek- lerdir. Kızcağız diz çökerek gözlerini ha- vaya dikiyor, haç çıkarıyor. Fakat tam bu sırada ormanın derinli- Binden müdhiş bir haykırış duyuluyor. Yamyamlardan biri çığlığı basıyor: * — Tarzan geliyor! , Düşünmeye vakit kalmadan koca Tar- zan sahneye atlıyor. Yamyamlar kalkan- larını ve mızraklarını bırakarak kaçıyor- lar. Genç kız kurtuluyor. Ve alkışlar Uludağ otelinin büyük sa- lonunda fırtınadan üstün bir uğultu ya- pıyor. yirciler razı olmuyorlar: — İsteriz! İsteriz! Parafin caz yeni bir numara yapıyor: Döktür! Döktür!... adındaki Tumbarım İngilizler tarafından nasıl türkçeden alı- narak Amerikan silofoksuna çevrildiği karikatürize ediliyor. Daha sonra (canlı radyo) dediğimiz Sehir hallıı derin bir merak içinde tdi. Timurun kazandığı zafer hakkında bazı şeyler işitmişlerdi. Fakat alınan haberler, hiç kimseyi tatmin etmemişti. Halkın meraklı zümresi, kazanılan za- feri, bütün tefsilât ve teferrüatile Öğ- renmek istemektelerdi. Timurun âdeti idi. Harblerin sonun- da, ordusunun muvaffakiyetini dellâl- lar vasıtasile halka ilân ettirirdi. Buna, en ziyade esnaflar ve kadınlar ehemmiyet verirlerdi. Çünkü Mogol ordusunun bir harb kazanması, bir ka- Teyi alması; askerleri eline bir çok mal we para gecmesi demekti. Ordunun za- p. M0 , Çerle donduüuğuü Zarmmanllü memerkanc Tei? ÖL aa eli 1 K DAĞ -l yi Szre - mülkiyeli, bize dünyanın birçok radyo istasyonlarından aldığı çeşidli müsikiyi dinletiyor. Belki dünyadan tamamile ayrılmış bir yerde, yokluk içinde oluşun da tesiri var- dır; fakat muhakkak olan bir şey varsa pek çok eğlendik. O kadar ki yatakları- mıza u andığımız zaman hâlâ caz ve pi- devam ediyordu: — Dünyanın en büyük tiyatrosundan daha iyi oldu. — Pariste olsam bu kadar eğlenemez- dim., diz çöküyorlar ve içlerinden biri yamyam | Piyes müsamerenin sonudur. Fakat se- | yesin hislerimizde uyandırdığı heyecan Kır koşusu mükâfatları dün akşam dağıtıldı Dün akşam Eminönü Halkevinde, yapılmış olan kır koşulariını kazanan renle dağıtıldı. 'Bu kış yapılan bütün kır koşuları- nın ekserisini Galatasaray takımı ka - zanmış ve lâyik olduğu — mükâfatları almıştır. Oldukça kalabalık bir atlet kütlesi önünde mükâfatlar — Atletizm Monitörü Naili tarafından verildi. Güneş - Alsancak bugün karşılaşıyor - Bugün İzmirin Alsancak takımı Gü- neşe karşı oynayacaktır. İzmirliler ça- murlu olan sahada dün bir kere daha oynadıklarından oldukça tecrübe sa - hibi oldular. Herhalde Fenerbahçeden kuvvetli olan Güneşe karşı dün düş - tükleri ağır mağlübiyete bir daha düş- miyeceklerdir. Hakem buğgünkü maçı iyi idare et - tiği takdirde zevkli ve oldukça iyi bir maç seyredeceğiz demektir. Hakem işi Dünkü maçlardan sonra futbol maç larında büyül: ve mühim bir rol oyna- yan hakem işinin ciddi bir surette hal- ledilmesi lâzım geldiği kanaatindeyiz. * Dün yapılan Fenerbahçe - Alsan - cak maçını idare eden hakem oyunun mümkün olduğu kadar asabi bir hava içinde yapılmasına başlı başına — âmil olmuştur. Maçda göz yumulan penaltıların haddi hesabı yoktu. İzmir takımından iki oyuncu çıkaran hakem karşı tara - fın sert oyununa nedense lâkayd kal - dı. Bu ve bu gibi vazivetlerin geçebilmek için futbol Federasyonu i- cab eden tedbiri almalıdır. İstanbulspor B takımı Galatasaray B takımını yendi Dün Galatasaray ve İstanbulspor B. takımları Seref stadında karşılaşmış - lardır. B. Takım maclarının en mühim- mi olan bu maçda İstanbulspor sıfıra karşı 3 gölle keazanmışlır. duğu tokatların sesi gene deriden derinc duyuluyordu. Gecehin geç vaktinde bir çığlıkla uyan- dekei ü — Yamyamlar!... Yamyamlar geliyor! | Bîı ses bayşnîşrıiıl yattığı taraftan ge- Fenerbahçe takımını bire , Alsancak karşı doküf golle mağlüb etti | klüplerin mükâfatları büyük bir tö -| !sancsik takımı, dört, beş gol yemiş ol- önüne ve hakemin idaresizliği sebeb oldu — | İzmirlilerin mağlâblyetiiie sahanın berbaü ”5 - ? Dünkü maçta Fenerlilerin bir akını . muJli Kurme şasapiyonu Fenerbahçe dün' 42 nci dakikada Bülend Ali carşı |dığı pdsla sekizinci gölü attı. ) galib ! Taksim stadyomunda — Âlsancafa senenin beşinci maçını yaptı ve geldi. İzmirliler büyük bir şanssızlık içinde | mirliler yedi kişi... oldukça ağır bir mağlübiyete uğradılar.[ 44 üncü dakika... Ali Rıza N ”I | Hakem sol müdafii de çıkardı. Sağ * | Saim yalnız başına müdafaada kald İ :"I' :.! v Sol müdafi Cemilin tecrübesiz olması ta- topa çıkmamasından dolayı koştü: — | kımını böyle bir mağlübiyete sürükledi.! Çamuru hesablıyamadı. Lüzumsuz yere,İ ,hiç manası-olmadığı bir anda geri pas verdi. Top sulara saplandı ve daha açık- | göz davranan Bülend bir gol attı. Bu gol İzmirlileri biraz sarstı ve ikinci devrede yedikleri bir diğer göolle gevşediler. İzmirliledin Mmağlübiyetlerine havatın berbadlığı kadar hakemin de idaresizliği sebeb oldu. İkinci küme maçlarını iyice idare edemiyen bu hakeme oldukça mü- hım bir oyun verilmişti. Ayrıca milli kü- imenin sonuncusu olan bu iki takımın karşılaşması da alâka uyandırmıştı. - İz- mirliler ikinci devrede hakemin kararile oyundan çıkarılan sağ müdafii Aliden de mahrum oldular. Bir aralık sekiz kişi kal- dılar, Şurasını da kaydetmek Jâzım, Al- masma rağmen Fenerbahçe kalesini bir hayli sıkıştırdı. Ne yazık ki tecrübesizlik yüzünden birçok fırsatları kaçırdılar. Ancak beşinci maçta bir galibiyet ka- zanan Fenerbahçe böyle büyük bir gali- biyet elde ettiği halde hiç te muvafla- kiyetli bir maç yaptı sayılamaz. Hake- rain yardımile İzmirlileri sinirlendirdiler, bu suretle bu golleri birbirini takib etti. Oyunun cereyanına geçelim: İzmirliler siyah beyaz yollu forma ile çıktılar, Onları Fenerbahçe takib etti. 'Top sarı Jâciverdliler başladı. Maç müsa- vi bir şekil aldı. Zaman zaman Alsancaklıların tehlikeli akınları görülüyor. Bu arada bir iki gol fırsatı kaçtı. Sarı lâciverdliler açıldılar. İzmir kalesi siki- şıyor. Bu arada Şaban güzel bir şütle bi- rinci golü attı. ' İzmirliler mağlübiyetten kurtulmak i- çin uğraşıyorlar, bir karışıklık sırasında Basri şüt çekti. Faruk kafa ile çıktı. Topu kendi kalesine soktu. a Oyun müsavi akınlarla geçiyor. Fener-| bahçe bir gol fırsatı kaçırdı. Bir aralık sol müdafii Cemil geri pas verdi. Fakat top çamura saplandı. Kale- cile Bülend mukabil taraflardan — çıkış yaptılar. Bülend kaptı. Şüt.. gol.. Birinci devre 2-1 Fenerin lehine bitti. İkinci devrede Fenerbahçeliler bir iki akın yaptılar, 7 nci dakikada Ali Rıza ka- lecinin topu yakalayamamasından istifa- de ederek üçüncü golü attı. Merkez muavin Enver sakatlandı. On dördüncü dakikada Bülend dördüncü güa- lü ett. 19 uncu dakikada Bülend bir şüt çekti. Alinin eline çarpan top beşinci göl ola- rak kaleye girdi. 22 nci dakikada hakem Aliyi sahadan çıkardı. İzmir sekiz kişi... 37 nci dakikada Naci topu ortaya gön-| 'derdi. Bülend kafa ile altıncı gölü attı. 40 ncı dakikada Reşad yavaş bir şüt pu yakaladı. Dokuzuncu gölü att: , | Hakem de bir dakika evvel maçt ” |; | di. Tam manasile bitikleştirdiği mâft — ' tirdi. ah ' Alsancak — Hilmi * Ali Zahir, Cetf İi Necmi, Enver, Rasim - Saim, İlyas, 9* ? Basri, Hakkı, ' ıw Fener.bahçe — Hışsa_ımeddm - “;îş'ıâ' DĞ rük « Fikret, Angelidis, Mehmed | Naci, Ali Rıza, Bülend, Şaban, Nati — | Hakem — Dişçi Halid Galib (Hilâ! | | Barutgücü alamında'ci maçlaf | 1 — Barugücü, Akınspor A takımlari * || 15 de, | 2 — Barutgücü, Akınspor B takımlari # | 13 de. - | 3 — Barutgücü Bakırköy Rum Gen$ * | kımları saat 11 de. î Beşiktaş Harbiye” 2-0 yendi | Ankara 12 (Telefonlay — Mili "4 me maçları için buraya gelen Besif ç | takımı ilk karşılaşmasını bugün , ö' stadında çok kalabalık bir merekli nünde Harbive ile yaptı. 1 Oyunün ilk yirmi dakikasını ". ı nıyan Harbiyeliler hücum hattınd3 | _* şütör bulunmayışı yüzünden — bif ' M gol vaziyetlerinden istifade edem” , teğkali' İ ğt K ( l ği ga B K Bt İi h İN a . ler. Vaziyetin vahametini anlıyağ g şiktaşlılar tehlikeli hücumlar yapt” başladılar. Bu hücumların birind€ ? ref kafa vuruşile 27 inci dakikada * biye ağlarına topu taktı. ' rR ı | ğ 5 Kh Bu âni gel üzerine hareket Harbiyeliler gol çıkaramadılar. Ki re de bu süretle | - 0 Beşiktaş 1& |— bitti. «İr İkinci devre başlar başlamaz H* yeliler ilk devrede olduğu — gibi A | Beşiktaş kalesini zorlamağa başla&” | Fakat netice yok.. .: Feyzi Harbiye kalesi önlerine ?:ı refin çok yerinde verdiği bir arâ ' 4 p ile takımına ikinci gölü sıkı bir VW — | la kazandırdı. &i ua -Maçın bundan sonraki kısmı h€f Çİ tarafın azami gayreti ve sıkı bir #” | delesile geçti. A | Vaziyet değişmediğinden oyuf j Siyah - Beyazlıların galibiyetile * erdi. Beşiktaş ikinci karşılaşmasını ? . Müuhafızgücüne karşı yâpacaw Şehzadebaşı «FERAH,, Sinemâdâ — | Buğgünden itibâren 4 film * 1 — Kültür fimi 2 — Ates Kraliçesi YTÜRKCE sözlü milyonluk 3 — Gündüz İnsan, Gece Kurd Heyacan ve korku filmi. — — »4 — Cinayet Yolu (Buck Jones) — | Amerikan koövboy fllml. 41 Şi Her gece, cumartesi ve pazaf — || matinelerinde: e. © çekti. Kaleci şaşırdı. Böylece yedinci gol *.gjrği?.f'.;;--*'.'î'.'i;—';—;—m“ soam caker İ Ö

Bu sayıdan diğer sayfalar: