22 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

22 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

P Y | li t 4 İ İ | u Üit 12 Sayfa -— - « Son Posta,, nın Ebe, lohusaya: — Kızınız var! dediği zaman genç ka- dın gözyaşlarını tutamıyarak kekeledi: — Ben ne kadar bedbahtım. lânet ol- Sun evliliğe.. lünet olsun evlâdlara!, Keş- ki anam beni boğsaydı da evermeseydi.. Ona nasıl haber vermeli?.. Naşıl? Odadaki kadınlar lahtusayı teselli et- zack istediler, Ebe onların söyliyecekleri Münasebetsiz sözlere meydan vermeden alıldı: — Gözlerini kurut kızım. Çocuğunu kucağına al ve emzir. Büleyman o gece bir arkadaşile bera- ber Şama gidiyordu. Azılı ve kurnaz bir hırsızı ftakib ediyorlardı. Mütemadiyen karısını düşünmekte idi, Bir aralık arkadaşına: Yusuf! dedi, ben Berutta kalmalı ddim. Karım doğuracaktı. — İnşallah erkek evlâddır... Haydi şimdi yat.. uykusuzluktan öleceğim. Yusuf başıni bir köşeye dayadı ve tre- Hin gürültüsüne rağmen horlamağa baş- ladı. Süleyman arkadaşını dürttü; - Hey, Yusuf söyle, senin kaç çocu- Bun vâr? Yusuf homurdanarak: — Üç erkek evlâdım var. eğer karın kiz doğurdu ise. analar, kız evlâd için Allahın belâsı derler. Allah kızları lânet- lemiştir. Kız çocuk, evi için de, anası, ba- bası için de, kocası için de bir belâdır. Evlense derd, evlenmese gene derd... Annenin feryadı durmuyordu. Beşiği nunu kapadı. Öylece bekledi.. bir daki- tık.. kuya daldı. # -< Küçük kız öğleden sonra yakındaki sa evden çıkışı herkesi mütcessir etti, an- ne çılgına dönmüştü. Erkekler babasına, taziyete geldiler ve her biri soğuk bir: * Süleyman için bu darbe pek ağırdı.. evine girip kızı olduğunu görünce he- Mmen ters yüzü evden çıkıp daireye geldi we bir daha eve uğramadı. O geceyi ra- Zinın ağzına vermedi. Emziği bıraktı ve | gece 'onun üstüne yatmış olmalı. Ççocuk kocaman avuçlarile çocuğun ağzını, bur- boğulmuş.. neyse. başın sağ olsun'. ka, iki dakika.. kızın sesi çıkmıyordu ar-| kucaklıyor ve mütemadiyen ağlıyordu Sonra arkasına döndü ve derin bir uy-| çocuk sesi aksediyor, onu sersemletiyor. bir mezarlığa gömüldü. İki günlük te ol | Sene feryad ve figan içinde buldu. Kızı- |nan küçük esvablarını ortaya saçmış, saç- jlarını yoluyordu. yemek yemeksizin yat. — Başın sağ olsun! diyerek biraz otu- | 9©! yanında bulamayınca seslendi. Sü- SÖON POSTA kadın çorabı yirmi yedinci gününden itibaren baş- hanacaktır. Zaten fabrikalar üç aydanberi ni - zamnameye uygun imalâta başladıkla- rı için nizamname hükümlerine uygun âlmıynn çoraplar gittikçe azalmakta - ır, Ellerinde bu meviden çoraplar bu- lunanlar Ticaret Odası Sanayi Şubesi ne Müracaat ederek çorapları damga- latmağa devam etmektedirler, Damga- latnıa müddeti ayın 26 ıncı günü akşa- nu bitmektedir, Bu neviden corap stokunun 10 - 12 :în kadar vlduğu tahmin edilmekte - ir, yi Birliği umumt kâtibi öz'e Birlik idare hey'etin- Gen Cemil dün bu hususta Ticaret O - dası umumi kâtibi Cevad Nizami ile görüşmüşlerdir. Müddet bittikten son- ra, çoraplarm köntrolüne - başlanacak, ellerinde nızamname hükümlerine ay - kırı çorap bulunanlar — cezalandırıla caklardır. Borsan'n bütün eşyası Ankaraya götürültü kucaklıyor ve mütemadiyen ağtıyordu. Annenin feryadı durmuyordu. Beşiği Babanın kulaklarında ise keskia bır du.. kendini dışarı attı.. Bütün gün şaşkın şaşkın dolaştı. Eve geç vakit döndüğü zaman karısını karaya taşınmış bulunmaktadır. tılar. Sabahleyin erken uyanan kadın koca- Balıkesirin 938 leyman mutfaktan cevab verdi: ” |kuruştan £ e mgası satılmıyacak Kadım çorapları standard nizamna -| gidecekler, Pazartesiden sonra bura - mesi hükümlerinin tatbikine martın (da üç memur ka'acak, muamelâtı led - vir edeceklerdir. Bu üç memur da mar- tın otuz birinci akşumı Ankaraya ha - reket edeceklerdir. Borsadan boşalacak dördüncü vakıf hanının birinci katındaki daireye de öl- çü ve üyarlar müftettişliği taşınacak - tır. Adananın bir aylık ihracz'ı Şubat ayı zarfında — Adanadan 768 liralık ihracat yapılmıştır. 937 Şılmın ayni ayında yapılan ihra - çat 1,078,923 liradır, Adanadan ihrac edilen belli başlı ntadde'er pamuk, pamuk - çiğidi, - çi - Bid küsbesi, d yağı, buğday, yulâf, un; susanı, || bez, yapağı ve bar - saktır, Buğday satışları Dün Zahire borsasında Ziraat Ban - kası 150 töon yumuşak buğday, 15 ton da sert buğday satmıştır. Yumuşak buğ daylar 5 kuruş 28 paradan, sertler 5,5 mıştır. Borsada buğday satışı normaldir. Beynelmilel Zağrep sergisi Beynelmilel Zağrep sergisi Zağrep İstanbul borsasının bütün eşyası An“ |sergi sarayında açılacaktır. Sergi,ko - mitesi Türk firmalarının da iştirakinl Borsa memurları önümüzdeki Cu - |temin için alâkadarlara müracaatta bu- martesi gününden itibaren Ankaraya 'lunmuştur. Adapazarı bitasız bir kadının odasında geçirdi. İçti, içti ve kederini unutmak istedi. Ertesi gün de eve uğramadı. Herkes- ften kaçıyordu. Ö geceyi de dışarıda geçirmek niyetin- de idi. Fakat nedense aklına bir şey gel- İş gibi evin yolunu tuttu. Gece pek kâbuslu geçti. Küçük kız bir rup gitti.. Süleymanın ağzını bıçak açmıyordu. Mütemadiyen düşünüyor, kimseye cevab vermiyordu, nihayet arkadaşlarından bi- risi yanına yaklaşarak: — Buradayım! B Büdcesi — Ne yapıyorsun? Karnın mı acıktı?| Balikesir 21 (ALA.) — 48 di — Hayır, kızımız için tahtadan ufak | , Ku e ) EATEAĞI bir sanduka hazırlıyorum. Biliyorsun! *"I'şmak_" HMĞ Ö MA — Canım Süleyman rol yapmasana..| Zavallının mezarında hiçbir şey yok. — | Meclisi işlerini bitirmiştir, gün — yapıldı. Okunan idare mec- dedi. Kız evlâdın ölümüne acınır mı?| Mutfaktan çıktı ve konuşmadan karı-| Yeni yılın varidat büdçesi 1557222 |lisi ve mürakib raporu ittifakla kabul Canı cehenneme. sına baktı. Bu anda kızının büyümüş ha- | Jira olarak kabul edilmiştir. Buna göre|olundu. 400 bin lira sermayeli banka - Emniyet bankası Adapazarı — Emniyet bankası his- sedarlarının — genel — toplantısı —bu- 8 şesile uyanınca hiddetle karısına: © tirdim değil mi? K kaç defa uyandı, her defasında anası o- u emzirdi, Süleyman üçüncü defa kızın cele acele çıktı. Rol hal, Ona rolü göste- recekti!. Herkes dağıldıktan sonra ebe anaya, babaya sokuldu: — Çocuğunuz doğru semaya çıktı. O hakiki bir versin. Zaten hastalıklı, cılız. doğmuştu. Dün onu kucağıma aldığım vakit adetâ cansızdı.. Süleyman gözlerini faltaşı gib! açtı. Annenin yüreği yandı: — Kızını sustur, yoksa onu boğarım! diye homurdandı. Kadın korkuyla irkildi ve kızını kuv« vetle bağrına bastı. Sonra: — Alışmalısın! dedi. Erkek olsaydı ba- #farmıyacak miydi sanki?, — Canı cehenneme., bu kız benim de- HiL — Öyle ya, onu babamın evinden ge- — Çok cadalozsun! Artık eve uğramı- yacağım!. Süleyman ona korkunç bir mazar fır-| yali sanki arâlarına girmişti. | lattı. Adam şaşırıp fesini düzeltti ve a-| — Doğduğu vakit neye söylemedin?/'na yüzünden yolunu- kaybederek Bo- diye ebenin üstüne yürüdü. Doktor geti-|şiktepe mevkiinde kalmış yanındaki 178640 lira Dahiliye, 50237 lira Maa- YARINKİ NUSHAMIZDA: !rlr. 314806 lira Nafıa, 40576 lira Zi- HBIIİ balığı ğ raat ve baylar, 129097 lira Sıhhat ve ıg y hastane, 392066 lira da muhtelif mas- raf'ar tahsisatına tefrik edilmiştir. Ge- çen yıla nazaran 100,000 lira fazla bu- Yazan: Arif Günar melek olacak.. Allah yenisini| Bir taksildar donmak Üzere İtunan maarif büdçesinde ilk okul öğ- iken kurtarıldı retmenlerine 35.000 lira mesken bede- Sıvas (Hususi) — Kangal tahsil H, Bandırma ve Edremitte birer okul mıntakasından dönmekte olan hususi | İşası için Bandırmaya 15.000, Edre- idare tahsildarı Kâzım Sönmez fırtı- mide 11.000, merkezle iki kaza ve bir nahiye okullarına birer pavyon inşası için ayrıca tahsisat konulmuştur. Ba - nın 937 yılı safi kârı 38 bin lira olmuş ve beher hisseye yüzde dokuz temettü tevzii kabul olunmuştur. Sar'alı tir kadın yanarak öldü Manisa (Hususi)' — Salihlinin Poyraz köyünde Mehmed kızı 30 yaşında Fatma evde yalnız bulunduğu bir sırada şar'ası tutmuş, ocağın içine düşmüş, yanarak ölmüştür. muhtelif masraflar büdcesine de köy kalkınmasına mühim mikdarda ve köy — Çünkü kız çocuğun var.. rirdim, çocuğumu kurtarırdım. Onu sen (arkadaşı tahsildar Tevlik büyük zor- İ getirince Murtaza efendi biraz hiddet $ mu? Derin gecenin birkaç saati daha geçti. | öldürdün! Sen!. Jukları yenerek kasabaya gelerek va- Anne uyumuştu, bir aralık küçük kız| Süleyman ebeyi kapıdan uğurlarken |ziyeti anlalmıştır. Bunun üzerine me- tekrar uyandı ve bağırmağa başladı. Sü-| ebe kulağına eğilip: Jeyman kızgınlıkla kımıldadı. Elini beşi- Son Posta'nın edebi toman: (7 TFT I — EBE Mh, Şu Hayat! — Z— Yazan: Nezihe Muhittin — Biçimli başcağızı yediği şamar “|şın lâciverd yünlü getirmiştim ne ol- O ların, geçirdiği havale buhranla -İdu? rının tesirile küçük bir — Topatan| Acar Fatma araya girdi: kavununa dönmüştü. Her —masum| — İki arşın lâciverd yünlünün sö- hareketi, bir maşa darbesile ve bir|zü mü olurmuş! Mürvetimin hoşuna Böz oyma ışaretile karşılanmıştı. Şimdi | gitti de kendisine ceket yaptı. Münir bir ucube idi; en büyük tehdid-| Murtaza efendi kızmıştı: Terden bile teessiir duymıyan, sadece| — Ben Mürvete de pazenler getir - başını sallıyan ve acayip acayip ho -|Mmiştim. Çocuğu çıplak bırakacak ne murdanan bir ucube!.. Yalnız, hasta -« "k"d*"' * Sonra Mü"“f“' başını okşıya- lik ve havale krizleri arasında kayan |74'6 i Ve evvelce çok şirin ve güleç nevişli| — Dur oğlum 'de_dı' bu'gun Hat elâ gözlerinde şuursuz ve insiyaki bir Kalpakçılardan bahriye elbiseleri ala- kin vardı!. yım.. olmaz mi? Mürvet Si Hatıry aK », | Murtaza efendi kucağında”öğlile be- KP aTeS SCYAĞU SRSTY AŞaBI ( Laber kapıdan çıkar çıkmaz Mürvet bir çığlık kopararak kendini taşlığa attı. Acar Fatma yarı telâşlı, yarı memnun — Bunun başka giyecek esvabi yoklkızının başına çömelerek: Z — Hah gördün mü? Kadın dediğin Mürvet mırıldandı: böyle olur işte! Kocasını kıskanıp ba- — Fona mı giydiği esvab? Pekâlâ en-|yılmıyan, üvey çocuğunu hirpalama- tar! işte.. sını bilmiyen kadın eplem çuştur. — Canım ben geçen gün ona iki ar- mur ve halktan bir kaç kişi tahsildarın | — Onun hastalıklı olduğuna inandın | yardımına koşarak donmakta - olduğu | ğe uzalıp emziği tuttu, fakat nedense kı- | mı? dedi. Kuzu gibiydi maşallah.. anası bir sırada kurtarmışlardır, —— er eeei —— phğa atarken belimi çarplım — galiba anne.. yındırlık büdçesine yol ve köprüler - çin 40,000 lira, sıhhat büdçesine yeni yapılacak hastanenin arsa istimlâk be- deli olarak 5.000 lira, yapılmakta olan sandıklarına yardım tahsisatı ayrılmış- tır. v Vali, gece umum! moeclis azaları şe- refine şehir klübünde bir ziyafet ver- dağum evinin ikmali için 30.000 lira,İmiştir. sade kahve sürüyordu. Bir kaç kahve içtikten sonra ana kız — n — — Düşürdüm!. —- Hay kör ol e mi!.. Neden yaptın bu — Dur hele bakayım bir yerin in- yukardaki dar cumbaya sıkışarak Mut-|işi? cildi mi? İtaza efendiyi 'beklemeğe başladılar. — Korktum. önneciğim, senden kork- — İncilmesi”bir şey değil ama ben Elleri hiç bir işe varmıyordu. Acar tum. İlk çocuğuma gebeyken yediğim Fatma sigara sigara üstüne içerek kı-|dayağı unutür muyum hiç? başka şeyden korkuyorum, — Neden korkuyorsun bakayım? —Karnımdakini düşürmekten.. — Ay karnında ne var senin? — Galiba çocuk!.. — Hay sersem Raziye hay! Niçin bana hâaber vermedin bunu?. — Yaaa.. benim gene dayak yemeğe vaktim yok. Geçen seferkini daha u - nutmadım. — Ah şen ne budalasın Mürvet! Be- nim kızım olduğuna bin şahid ister, — Dayaktan'kurtu!duğum için mi? — Kız alık emeti!. O seferki iş başka, bu seferki başka.. — Neden? — Neden olacak? Sen bana bunu söy- lemiş olsaydın elini sıcak sudan soğuk suya değdirmezdim.. herife hizmetçiler zına öğütler veriyor, arasıra küfürler basıyordu: — Kız beni açık açık söyletme! İlk çocuğun piçti ayol. kimseler duymasın — Ah alık karı! Ne diye bana söyle-|gene... Benim sayemde herife yuttur- mezsin? Ben şimdiye kadar bu işi bilsey duk.. bu, helalimunallah bir zürriyet, dim herifi çeşmeye götürür susuz geti- | şimdi anladın mı? rirdim.. bana bak Mürvet! Artık gözünü aç.. heriften ne koparsak kârdır. Onun sende gözü yok.. # vallahi yok.. ben se- —Anladım ya.. — Bana bak Mürvet! Herif gelince suratını as.. sen karışma., sözü bana nin yverinde olsaydım kendimi dirhem | bırak... Kız kalk çabuk şu mindere u- dirhem satardım.. ama benim tazeliğim |zan!.. Başının altına bir yastık koy!.. de bir içim suydu hani... Şimdiki taze-|Geliyorlar!. Seninki yumurcağile be- ler nafile... Na kafa bende de kızının ne mal olduğunu biliyorsun ara sıra yok- lasana a kari!. Ben de seni artık kısır kaldın sanıyordum da içime ığıl ığıl kanlar akıyordu. Meğerse iş başkaymış.. Mürvet anasının azarları arasında beliren iltifatlardan derin bir gurur tuttururdum, Çocuk divanesi 6? Belki | duyuyordu. kırıta kırıta söze karıştı: de çömleğinin ağzını açardı. Görmüyor — Elbette başka ya.. hem bu birinci musun hâlâ Naciyenin sandıklarını aç- | değil ki... tırmıyor?.. Aman yarabbi akşamı nasıl etmeli?.. Herifin ensesinde -bir” boza pişireyim de sen de gör.. Acar Fatma kafese yeni hapsedilmiş bir sırtları gibi bi mutfağa giriyor, bir taşlığa çıkıyor, merdivenlere saldırı- — Vay vay vay vay.. kendimi taş- | yor, nihayet ocağın başına koşup bir|olmıyası şaşkın!. * — Kız neler geveliyorsun? — Yani karnımdaki birinci değil di- yorum... — İkinci mi? — Öyle ya! raber geliyor!.. Bak hele oğlana yen! bahriye rubası giydirmiş.. tuttur.. ağı la!. Bayıl!.. İllatti doğacak çocuğuma saklıyacağım da.. oğlana bu elbiseleri giydirme!. Haydi çabuk çabuk. Başına bir çatkı çat., Mürvet başına bir tülbend sarıp mindere uzanırken kapı çalındı. Acar Fatma pat pat merdivenleri inerek ça- tik bir suralla kapıyı açtı. Murtaza efendi kaynanasımın sura" tına dikkat bile etmiyerek çocuğu is - kemleye öturttu. Münir yeni elbisele- rini ve omuz başında sarkan kocaman piril piril bir Mahmudiye altınile kücük — Birincisini ne yaptın, a gözü kör|inci nazar takımını göstarerek bin —| müşkülâtla: — Arkan var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: