5 Mayıs 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

5 Mayıs 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

”| İ Saa ll Ç bul radyosu ile de neş- —.**Ymg_ il ünün meselesi: Bazı vapurlar ehliyetsiz kap- tan ve az tayfa kullanıyorlar. Deniz nizamlarına riayet lâzım oksanlarını tamamlamadan habersizce limanlar hareket eden gemilere ceza tatbik edilecek..| ü ün S ©n zamanlarda Türkiye sahil- N:indc sefer eden bazı - şilep, | Ve deniz vesaitinin deniz ni- &W aykırı harekette bulun- ğ Yapılan kontrollerde an - * lşlır. Öu.:"d' bir kısım vesaitin eh - ) kaptan kullandığı va ya - a pı Nizami hadden noksan tay- tduğu görülmüştür. u:hîı'r-.um Direktörlüğü bu *':u.;. sahipleri hakkında şid- fahkikat yapmaktadır. Bun- habersizce hareket ettikleri ve işleri-| T Sünra bütün deniz vasıtaları li- Üitüdan hareket ederken Ilman iklerine bağlı kontrol memur - Se Sdileceklerdir. Herhangi — bir AU görülen — vesaite hareket | | p'lşabalıçede iki milyon litrelik tanklar inşa edilecek (N © nevi müştail Ü iyelere ald depolarda bu- .,,q“-n mMecburidir. Fakat inhi- çit İdaresine aid ve sırf fabrikas- SAa Tündan inhisarlar depo - ..uuhduna,ıruması icap eden li Pddeler için belediye ile &"kıı: idaresi arasında bir mu- a Me yapılmıştır, bu mu - y ::;':nınuye göre inhisarlar ida- Dş Paşabahçede iki milyon lit- ük kadar müşteil madde alabile- iStklar inşaşına selühiyet ve- ü:r Bu miklardan fazla olan afından sıkı bir surette kon- hhisarlar idaresi ile Belediye anlaştı maddelerin | jeleri inhisarlar idaresi tarafından | ! * Maddeler yine belediye de- muhafaza — edilecektir. pilacak tankların pro - | ' n SS inci kutlanaca! ü Halkevinden: Sanatkâr Halid Ziya Uşak - ÇŞ aat hayatının (55) inci y İK l&“—kuıe 5/mayıs/ 937 çar - .N.,_clhüu saat (21,30) da Evi- ıl)g,k_:fammu merkez salonunda ’qh toplantının programı 2- N,îüıı-ılmışıır. Bu toplantıya ile gelinecektir. Aynı za - 1 lerans: Agâh Sırrı Le- N H a) Şöatından, & "'Veummm edebiyatı, Sevtüfünun nesri, Ö .".h Lroman:58 — — Si » Sen de seveceksin! ş!:"“— inanır ve söylediği fi- 'k—n"hdı hayret duyardın. ç İyi yetişmiş bir çocuk. i uım'îykylşlndc belki sami- Bi lk Olsun sana,.. Bütün bun- anlatmakla senin Halil Kızcağız M"—_ ben bir hâditeyi *diyorum, o kadar.. t, sinirime dokundu: % Be farkın kalıyor.. Te olmalı?. Şahst kana- lit Necibin fikir — ve ile eş ve arka- | müsaadesi verilmiyecektir. Ayni za- manda bütün liman — reisliklerine tamim yapılmış ve bu vaziyete dik- kat etmeleri bildirilmiştir. Ayrı - ca gemilerin bu gibi noksanlarını his ettirmemek — için limanlardan ni gördükten sonra da çok az olan ceza parasını ödedikleri anlaşılmış- tır. “Yeni deniz talimatnamesinde bu husustaki cezalar çok fazlalaş - tırılacaktır. MUDANYA İSTANBUL YOLU Deniz yolları idaresi 15 mayıstan itibaren Marmara hattı arasındaki iskelelerde yaz tarifesini tatbik et- meğe başlayacaktır. Bu seneki ta- rifede bilhassa Mudanya - İstanbul arasında yeni bir sefer programı hazırlanmıştır. hazırlanacak ise de bunların bele"- diyece de kabul edilmesi şarttır. Fabrikada hazırlanacak mamül müştail maddelerden bir haftalığa tekabül edebilecek kadarı inhisar « depolarında bırakılacak, fakat faz- lası belediye depolarına nakledi- lecektir. İvhisarm yapacağı depolar ham ve mamül maddeler için ayrı ayrı kızımları ihtiva edecektir. Ancak belediye kendi depoların- da muhafaza edeceği inhisara ait müştail maddelerden mevcut tari - feye göre yüzde elli tenzilât yapa - rak resim alacaktır. Ölen yok.. Evvelki günkü nüshamızda, Aa- kara kız lisesi talebesinden iki genç kızın odalarında ölü olarak bulun- duğunu diğec refiklerimizle - bir » likte kaydetmiştik. Ankara valili- ğinden aldığımız bir telgrafta —bu haberin asılsız olduğu bildirilmek- y bi şahsiyeti, romanlarının vasıfları ve kahramanları, 2. - Konser: Evimiz orkestrası ta- rafından, 3 - Hatıralar: Hüseyin Siyret ta- Tafından, 4 - Hatıralar: Ali Kâmi, tarafın: dan, $ - Hatıralar: İzzet Melih tarafın- dan. 6 - Eserlerinden bazı parçalar: Muvaffak, — tarafından, 7 - Hitabe: Meliha Avni Sözen ta- rafından. I Etem İzzet Benice Ne söyliyeceğini, bana ne cevap ve- receğini kestiremiyordu. Yalvar - mıya başladı: — Affedersin kardeşim. — Böyle bir zanna düşeceğini asla aklıma ge- tirmemiştim. Ben hakikaten tama- mile saf ve dürüst bir sadakatle sa- na onun söylediklerini bir sinema şeridinin Hadesi içinde naklediyor« dum, Bir başka şey aklımdan ve ha- yalimden geçmez. Kızcağızı kırdığıma — mütessir - dim, Fakat, yapılacak başka şey de yoktu. — Bütümn bu Halil Necip macera- sını başıma çıkaran sen - oldun. O gün nereden geldin. Nasıl bir şey - tan gibi damarıma girdin ve beni kandırdın?.. Dedim. Üzüm üzüm üzlüyordu. Ellerini uğuşturarak, 15 mayıstan itibaren her cumür- tesi günleri saat 14 de Mudanyadan| İstanbula vapur kalkacak ve haf - || ta tatilini İstanbulda geçirmek is - teyenler bü vapurdan istifade ede- ceklerdir. Pazar günü akşemları da İstanbuldan Mudanyaya bir vapur bareket ederek İstanbulda bulu - nan Bursalıları Mudanyaya götü - recektir. Bu suretle bütün Mudanya — ve || Bursa halkı hafta tatilini İstanbulda| geçirebileceklerdir. | Her cumartesi yine İstanbuldan da saat 14 te Mudanyaya bir vapur kalkacak ve bu sefer de hafta tati- lini Bursada geçirmek İsteyen İs - tanbulluları Mudanyaya taşıyacak. far, Bundan başka her sabah İstan- buldan 85 ta ve Mudanyadan da Küçük san'atlar Kanunu Çıkıyor Devlet şürası bazı de. ğişiklikler yaptı Yeni «Küçük sanatlar kanunu» üzerindeki son tetkikler de bitiril. miştir. Kanun projesi; evvelki gün gözden geçirilerek bazı küçük de « ğişikliklerden sonra Başvekilete verilmiştir. Bugünlerde meclis ruznamesine alınacak olan kanunun hazirandan itibaren tatbik edilmesi için çalı - şılmaktadır. Mevecut esnaf cemiyetlerinden beklenilen faideler elde edileme - diği için kanun neşredilir edilmez şehrimizde ve memleketimizdeki bütün esmaf birlikleri lâğvotuna - caktır. Bunların yerine her sanat için birer «sanat birliği» teşkil e- dilecek ve sanayi erbabı bu birlik » lere bağlı bulundurulacaklardır. Ayni zamanda her sanatta, us - taların, kalfaların ve çırakların karşılıklı münasebetlerindeki hu » susi vaziyetlerine göre bazı mühim esas ve kararlar da kabul edile - cektir. Kanun projesi 103 madde - dir. Topkapı ve Edirne- kapıda meydan açılıyor Belediye Topkapı ve Edirneka - pıda birer güzel meydan açtırmak- tadır. Bu meydanlar için istimlük muameleleri tamamlanmıştır. Asfalt döşenecek olan bu mey - danlar bu iki mühim geçit yerle - rinde seyri sefer münakalâtını tan- zime yarayacaklır. Meydanların a- çılma ve asfalt döşenme işi yakın- da. ikmal edilecektir. — Ne hileyim ablacığım böyle olacağını.. Dedi, belki üst üste yüz kere af diledi, Kızın hüsnü niyetinden de şüp- helenmek - istemiyordum. — Belki, ondan çok samimi idi, bugün de sa- mimidir. Sordum: — Peki ne olacak şimdi böyle?.. O hep ayni eza ve kıvrıntı için. deydi: — Bilemem?, diyerek uzun uzun baktı. — Bari hikâyenin sonunu da ah- dat, bakalım ne oldu?. Naciyenin neşesi bozulmuş, söz gelişini kaybetmişti. — Başka bir şey olmadı, kalktım, o da gitti.. dedi ve.. Kesti. Artık ağızından sözü adeta çınbızla çeker gibi ko- nuşuyardum: — Giderken ne söyledi?. — Söylediklerini teyit etti. — Başka bir şey?, yüzüme ben | 3- SONTELGRAF— 5 Mayis 1937 DENİiZ Bankanın işe başlaması #ra BANK <.: * kânunusaniye bırakıldı Bütün deniz müesseselerini ida- resine alacak olan — 30,000,000 lıra sermayeli Deniz Bank teşkilâtınm işe başlaması hazirenden kânunu - 5 'e kalmıştır. Buna sebep ha - | zırlanan kanun projesinde son da - kikada bazı değişiklikler yapılması lüzumu hasil olmasile — bankaya bağlanacak olan bütün müessese - lerin mali sene başları kânunusani oluşudur. Müesseseye 4it mumf he- saplar Deniz Barık muhascbesi ta- rafından tutulacağından mali sene- t bulması beklenecekti: 'anda"üar Fazla yük Alamıyacak Fazla yük almakla kaza- lara sebebiyet veriliyor Karadaki nakliye — vasıtalarına yükletilen yüklerin sik yin edildikten sonra bu üsülün de - nizde de tatbiki kararlaşmıştır. De- nizde tör gi rinden fazla yük almakta' ol görülmektedir. Bu vaziyat sik sık deniz kazala- rına sebep olmaktadır. Alâkadar - n mavna, sandal ve mo- i nakil vasıtalarının hadle- kları - Bankaya daha bazı hususi Şir- | iketlerin bağlanması düşünülüyor Fakat kanun projesi meelisin bu devresinde çıkacaktır. Bundan som- ra kânunusaniye kadar - teşkilâtin hazırlıkları ile meşgul olunacaktır. nda bankaya bağ- Jerin ne şekilde idare edilecekleri ve aralarında hangilerinin müstakil şirket olarak | bırakılacaklsrı tesbit — edilecektir. Ayrıca aradaki zaman esnasında ün bususi ellerde bulunan di - ğer bazı şirketlerin de satır. alına- | rak Deniz Bankın umu: ir a - | hiyet alması temin edilecektir. aNma aydNE aN esanaN mayeENEANIAm b MabuamNeNaNdekannNNNAdENENLÜNEENuŞaANAN UNN aBa eşenın | Kadın Çorapları Çabuk eskiyor İpek kadın çorapları için tipler tayin edilecek Çorapiarın ve bilhassa ipekli ka- dın çaraplarının çabuk- yırlılması ve yüksek da yapılan sât vekâletin Aldığımız malümata göre erkek | çorapları üzerindeki tetkikat bit - miş ve bunlar muhtelif cin$ ve ne- vilere ayrılmıştır. Bugünlerde ka - lar sandal, mavna ve motör gibi va- sıtaların alacakları yük mıktarla- rını tesbit etmeğe ve bunları da « fma kontrol altında bulundurma - ga karar vermişlerdir. Bilhassa li- mandaki gemilere yük veren ve a- lan vesaitin bu şekilde hareket et - tikleri anlaşılmıştır. Bundan sonra bütün deniz vasıtaları karadan vük alırken veya böşaltirken — köntrol edilecekler ve ondan sonra hare - ketlerine müsaade vecilecektir. Aksi harekette bulunacaklar » dan mühim miktarda ceza alına- caktır, Üsküdar- Bey- koz yolu yazın Açılıyor Çubuklu . Paşabahçe yolu münakasaya kondu Belediye Üsküdar - Beykoz yo - lunun bu yaz tam ve —mükemmel şekilde açılması için bu yolun nok- san kalan kısımlarının derhal ya- ptırılmasına karar vermiştir. — Bu cümleden olan Çubuklu - Paşabah- çe yolunun iİnşası münakasaya kon- müştür, Yolun dığer kısımlarında yapı - lacak tamirat ve ilâvelerde Çubuk- lu - Paşabahçe yolu bitirilinceye kadar yapılmış olacaktır. Bu tamirat ile bu kısım yol ya- Pildıktan sonra Üsküdar - Beykoz | şosası açılacaktır. — Biç bir şey!. — Ne yapacağını söylemedi mi?, — Hayır, — Senin tavassutundan ümidi « ni keserek mi ayrıldı?. — Evet, — Mektup yazarım, yahut kendi- sini görürüm.. Diye hiç bir şey söylemedi mi?, — Hayır.. —Senden ayrılırken neşeli miy- di?, — Hayır. — Kederli miydi?, — Evet! Bu sefer de ben Naciyeye kızı - yordum: — Demin bülbül gibi konuşuyor- dun, şimdi de söz ağzından bir tür- lü geçit bulup çıkamıyor. Sen de daha bir çok şeyler var, fakat, söy- Temiyorsun?, Dedim. — Ablacığım söyliyecek — takat bırakmadın ki... Diyerek gözlerimin içine baktı. Bu bakışında kendisini - bağışlayıp bağışlamadığımı iyiden iyiye — in- | Müstait gençler müteh. dın çoraplarının da standardizös - yonu bitecek ve yeni farmüller ço- rap fabrikatörlerine bildirilecek « | || tir. Bundan sonra muayyen tip ço- rapları dayanıksız ve fena iplik i- le yapan ve fazla fiat isteyen ima- lâthane ve satıcılar tecziye oluna- caklardır. Yabancı Mütehassıslara Lüzum var mı?. j sıs olarak yetiştirilecek İktısat Vekâleti sanayi müesse - | lerine bir tamim göndererek; her| sanat üzerinde hariçten fabrikala- | ra mütehassıs veya ustobaşı getirt- | mektense memleketimizdeki fabri- kaladarki kabiliyetli ve — müstait gençlerden istifade olunarak bun - | ların fabrikalarda stajyer — sıfatile | çalıştırılmalarını ve bilâhare im - | kân dahilinde - müessese hesabına- Avupadaki yüksek sanat mektep- Jerine veya imalâthanelere gönde- rilerek yerli ihtisasların — takviye ve çoğaltılmasını istemiştir, Vekâlet tamiminde; Adanada bir | şirketin fabrikaların stajyer olarak yetiştirdiği iki Türk gencini sanat tahsilleini ilerletmek üzere Pran- sada «İplikçilik ve — Dokumacılık | yüksek mektebi> ne gönderdiğini bildirmiş ve «bu takdire lâyık ha - reketi» bütün fabrikalarımıza bir nümune olarak göstemiştir. 8e celeyen bir tecessüs vardı. Endişeme onu da ortak ederek: — Peki ne olacak şimdi?. Dedim. O da düşünüyordu, ben | e | — Bilmem ki vallahi... | Diyerek sözüne ekledi: | — Belki sizi görmeğe gelecek - | tir. Belki mektup gönderecektir. Müthiş bir tazyik kalbimi bur - | kuyordu: | — İkisi de kötü.. Dedim ve.. Salihi, onum endişe - Jerini, sözlerini hatırladım. O ka « dar vehim — içinde yaşayan bit a- dam benim Halil Neciple bir an konuştuğumu, yahut da kendisin - den mektup aldığımı görse ve öğ- rense hiç şüphesiz damgayı alnı - ma vurur ve adımı orospu çıkarır.. diye düşünüyorum. Bu endişemi Naciyeye de söy - Tedim. — Hakikaten kötü.. Dedi. UK (Devamı var) Halk Filozofu diyor ki : yaset ve in- sanlık skandalı! Bir zaman bütün dünya, bir ta- rafta Habeş harbi olurken, beri ta- çekti. Şimdi de İspanya harbi insanlığın yüreğine bir kulunç gibi yapışmış bulunuyor. Muhakak bir şey var« sa İspanya harbi artık bütün dün- ya insanlığına iztırap vermiye baş- lamıştır. Yambaşımızda gayri insani, müt- hiş, kanlı, can adıtıcı faclalar her Kün biribirini takip ediyor. Devletler orada karşılıklı boğaz- laşan orduları resmen (muharip) addetmiyor. Bu yüzden dünyaya kâbus veren müthiş bir gariplik meydana geldi: Hiç kimse, hiç bir millet bunu resmen (harp) olarak kabul edemi- yor. Halbuki orada aylardanberi cayır cayır harp en kanlısı, en Hatırlardadır. ki, dahi bütün milletler insani vazifo- lerini yaptılar: Hemen her devlet orada yaralılara, harp sefaleti künlerine yardım için (Kızıl S: teşkilâtı gönderdiler. Bizim (Kızı #y) 1maz dahi insani vazifosi başın- daydı. İspanyadaki harbe, yüzbinlerce günahsız harp ve öl rişan dü: rafta âdeta onun sancısını dimına çok acı bir siyaset ve hukuku düvel skandalı karşısında- yız: Bu nasıl insanlık? Halk Filozofu Harbiyedeki Atatürk heykeli Harbiyede Yedek Subay Okulu önünde 23 nisanda dikilen Atatürk heykelinin bazı noksanları vardı, Bu noksanların tamamlanması için heykelin üzeri örtülmüş ve işe baş- lanmıştır. Telvin ve tezyin işi bittikten san- ra, heykel yeni ve güzel şekli ile tekrar açılacaktır. Birimizin derdi Hepimizin derdi Floryaya rağbeti Arttırmak için. Bir arkadaşımız şunları tıyorı Geçen pazar floryaya git miştim. Floryaya tren yolculuğu ucuzladı. Şark Demir yollarının devlete geçmesile, bu katar üze- riade çok büyük tenzilât yapıldı. 17,5 kuruşa gidip gelme.. Bu tarile, öyle zannediyorum ki, bu yaz, floryaya fazla rağbeli çe kecektir. Fakat, bir nokfa var. Floryaya gittik. Alel çay içtik. Hem de çayın kötüsü, Bir fincan çaya tamam 17,5 ku« ruş alddar.. Hayret değil mi?.. Tren gidip gelme 17,5, bir fın gan çayda 17,5... Arada nisbet yok. Kim bilir, Bitaz da temizce bir kahvede otursaydık, bir fin- can çayı kaç kuruşa içecektik, Bence, flor, rağbeti çekmek için, yalnız'tren ücretlerinin ucuze latılması kâfi değil. Bana öyle geliyor ki, Horyada, kahve, ga: ziao, yiyecek, içecek, banöyo, düş ucüz olmalı, Bu gün artık, pazar günleri gezmek, açık havalı bir yerde oturmak, denize girmek bir lüks olmaktan çıkmış, bir medeni ih- tiyaç olmuştur. Bütün Balkan memleketlerinde, bövle yerlir çok ucuzdur. Devlet Demir Yolk. darı idaresi, İstanbul belediyesi, bu meseleyi tetkik etmeli, flor. yada bu gibi yerlerinde en ucuz bir fiyatla bir terifeye tabi to- tulmasını temin etmelidir. O 7a man bir yaz mevsiminde beş defa gidecekler, on defa gider. Bundan tren de kazanır, be- lediye de kazanır, oradaki esnafta kazanır.. Garino, lokanta, deniz, germek artık birer lüks işi ol. maktan çıkmılıdır. Bütün va- tandaşlar — yurdun bütün güzel yerlerinden islifade etmelidirler,

Bu sayıdan diğer sayfalar: