27 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

27 Eylül 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Z —— 21-9.936 Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin Yalman 'Tan'm hedefi: Haberde, fikirde, herşeyde temiz, dürüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmaya çalışmaktır. ————— Günün meseleleri Frangın düşüşü Fransa, İngiltere ve Amerika hü - kümetleri arasmda yapılan bir anlaş- ma Üzerine Fransız İrangınm da kıymeti düşürüldü . Yani Fransız frangıda İsterling ye doların takip ettiği yolu takibe mecbur oldu. Zaten ergeç bu mukad- derdi, İsterling ve dolar ucuz olduk- ça frangm pahalı olarak ayakta dur- masma imkân yoktu » Fransız frangı, isterling ve do- lerm düşüşünden sonra atm © sasma dayanan bir kaç memleket parasmız' temelini teşkil ediyordu. Fransız frangı düşünce arkasından onların da altın esasını terketmeleri, ve büyük devletlerin paraları hizası- ha düşmeleri beklenebilir. ».. Cihan harbinden sonra biribirini! takip eğen buhranlar, bilhassa Al man markmın uğradığı âkibet karşı- sında devletler paralarını altın esası- na İstinat ettirerek koruma çarele - rine baş vurdular. Para altma daya- nmca kıymet kazandı ve pahalılandı. Paranm pahalılanması bu memleket- lerde yeni bir buhran doğurdu. Çün- kü bu memleketler büyük sanayici ve büyük kapitalist memleketlerdi. Ha- rice mal satarak geçinirlerdi. Parala- rı kıymetlenince dış pazarlar parası newz memleketlerden iş yapmayı ter. Tar, Uzun mukavemete çalıştılar. Fa mx Sigemiğ —mxwc paranın kıymetini düşürmeğe ve İngiltereden mal almak İsteyen dış pazarlara do- ar titizrmi kırmağa mecbur oldu - iar. © vakit yalnız Fransa ve onun ar- kasımda bulunan İsviçre gibi bir iki küçük hükümet altın esasında İsrar ettiler. İngiliz ve Amerikan hükümet- lerinin para siyasetini takip etme - diler. Fakat bu vaziyetten en ziyade zâ- rar gören gene Fransa oldu. Çünkü turistler Fransaya gitmez oldular. dış pazarlar Fransadan mal almaz oldular. Almanya frangın pahahiı - ğımdan İstifade ederek bir çok pazar- larda yerleşmeğe muvaffak oldu. Nihayet Fransız hükümeti de artık mukavemete imkân göremedi, ve Frangın kıymetini düşürmeğe, altın. esasını terke mecbur oldu , ... Yalnız Fransa bu kararı vermeden evvel İngiltere ve Amerika ile anlaş. mak ihtiyatkârlığnda bulundu ve onlarla müşterek bir kambiyo siya - seti takibi hususunda anlaştı. Dünya pazarlarını ellerinde bulun- Güran te büyük veni devlitin maişte- rek bir para ve kambiyo siyaseti ta. kip etmesi, bütün dünyâ maliye ve iktısadiyatı üzerinde mühim tesirlep yapacaktır. Bu tesirlerin başlıcaları gayri tahli bir halde bulunan dünya kambi. yo piyasasınm normal bir hale gel mesi, gayri makul para temevvüçle- rinin önline geçilmesi, ve tedricen kontenjanların, para ( takyidatmm, gümrük duvarların kalkması ola -| caktır , normal bir halde bulunması, devlet- leri bin bir kayda tabi şartlar içinde Iktısadi münasebetlere sevketmekte- dir. Bu kayitlar iktısadi faaliyetleri felee uğratmakta ve Iktasadi hayatı tahammül edilmez bir sıkmtıya sok. maktadır. Bu bakımdan frangın düşmesi mu- vakkat bir panik doğursa bile, netice- de dünya iktısadiyatınm diizelmesine Bizim yaramazlar —Bu NE SEVİNÇ BÖYLEP Münakaşa ediyoruz: Memlekette çocuk gi 1936 tarihli (Tan) gazetesin » de (münakaşa ediyoruz) başlığı altında çıkan ma - kaleyi dikkatle okuduk. Pek iyi niyetle yazıldığına şüphe edilmiyen bu satır- Jar maatteessüf demoğra - fik istatistikleri okumak ve bunlardan mâna çıkar- mak işindeki melekesizlik yüzünden mahiyetini ta - mamile kaybetmiştir. Ş ya konan bu hâidiseyi ob- jektif bir bakışla tetkik edelim ve nüfus İstatistiklerini okumayı bi- lenlerden birinin yardımma müra- ves vüveeie. bu rakamları gözden geçirelim: Istanbul şehtinda senede kesirsiz | 32800 vefat vukubulmuş. Bu ne 'demektirrTan gazetesi (Devlet 1s tatiatik yıllığı) ellerine geçirmiş iken Ankarada kaç kabzimal oldu- gunu tetkik edecek yerde zahme* edip te nüfus rakamlarını gözden gtçireydi o zaman görecekti ki bu yıllığı nazaran bahsedilen tarikler- de (28 Teşrinlevvel 1927 tarih'ne nazaran) İstanbul Belediye hudut- ları içinde 609,000 küsur nüfus vardı. İstatistik ilminde bir mem- leketin umum! vefiyatı hakkında bir netice çıkarmak için umum! ve- fiyat miktarı bin tane hayattaki nüfus üzerine nisbet edilmek lâ- zımdır. Bu nisbeti yapacak olursak gö ki, umumi vefiyat nisbeti binde 17,8 çıkar; çocuk vefiyatına gelince: Çocuk vefiyatı diye tetkik edi - len vefiyat doğum ile bir yaş ara- sındaki vefiyat miktarıdır ve bu miktar bin tane sağ doğmuş çöcu- ğa nisbet edilirse bundan bir mana çıkarılabilir, Bu nisbetide gene (Devlet yıllığı) rakamlarından çi» karacak olursak İstanbulda bahse dilen senelerde vasati olarak bin sağ doğuma nisbetle çocuk vefiya- tı 9LA olduğunu görürüz, Eğer bu rakamları diğer memle- ketlerin bu çeşit rakamlarına nis- bet edecek olursak o Zaman mem- leketimizdeki vefiyat miktarı hak» kında gayet bitarafane bir fikir e. dinmek mümkün olur. imdi 'Tan gazetesinde orta- Erenköy, Altmtarla No. 79 da Fethi ö “ Erda Bisiklet bir nakil vasıtasından 2i yade bir spor aletidir. Başka mem- leketlerde çok ileri gitmiş olan bu spor eğlencesinin memleketimizde geri kalmasının sebebi, belediyenin bu aleti kullananlara karşı müşkü - lât göstermesidir. Bu zorluklar şun- lardır: Her bisikletten * bir numara İstenmesi, vergisi ve bisiklete binen den ehliyet istenmesi ve saire, ölümü fazla mıdır, değil midir ? 8 Eylül tarihli nüshamızda bu sü- tunlarda memlekette çocuk ölümü hakkında bir münakaşamız çık- mıştı. Bizim bu görüşümüzü doğru bu'mıyan salâhiyettar bir zat bu mesele üzerinde bize cevap veriyor ve münakaşamıza karışıyor. Mak- sadımız hakikate varmak olduğu için münakaşa sütunumuzda bu fikirleri neşrediyoruz ve bütün sa- lâhiyet sahiplerini bu münakaşaya iştirake davet ediyoruz. unun için İskandinavya, Al- manya, İngiltere ve Birle- şik Amerika gibi ileri memleketle- ri ele almak doğru olmazsa da biz; gene bunları alalım: Bu istatistikleri Milletler Cemi- yeti Larsimdan neşrodieü 1959 Fa- porlarından alıyoruz, Rakamların. goğu 1930 - 31-32 sehelerine sit olmak Üzere üç yillık standartlar. dır, pi Umum vefiyat bin nüfusa nisbetle Çocuk wefiyatı sağ B8 0.1 bin doğuma nisbetle Almanya İngiltere ve Gal memleketi Avusturya Belçika Bulgaristan Danimarka 1 Ispanya 17.2 Birleşik Amerika 11,4 Fransa 16,1 Yunanistan 174 Macaristan 16,7 İngiliz Hindistan Talya Norveç Portekiz İsviçre Çekoslovakya 19 13,3 133 186 101,269) 115,2 236 145 15,7 1093 si 143,3 5ı 135,7 W rakamlara nazaran İstan- bul şehrinin ve buna ben » zer diğer şehirlerimizin vefiyat nis betleri hiçbir zaman fevkalâde yüksek rakamlar addedilemez, Yal- nız şunu ilâve edelim ki İstanyul şehri gibi memleketin birçok yerle- Acaba, bisikleti kullanmak için «| tomobil, tramvay, motör kullanmak kadar vukuf sahibi olmak mı icap eder? Yol eskitme meselesine gelin- ©e, bliâkis bisikleti yollar eskitmek- tedir. Ancak senenin üç dört aym. da insanı oyalıyan bu alet bir spor vasıtası değil de nedir?” * Pazarlıktan şikâyet Kocamustafapasada oturan oku - yucularımızdan Lâman Cevdet yazı- yor: rine nisbeten kültürü yükselmiş bir şehrimizdeki ovefiyat nisbetleri memleketin her tarafında ayni de- ğildir. Filhakika Sıhhat ve Içti- maj Muavenet Vekâl: in 1035 se- nesine sit ölüm ve doğum çetvelle- Tie Bazarân menileketimizin bü - yük Ye'hepsi sıtmalı ölan bir kıs- mma şamil olmak Üzere yapilan tetkikler neticesinde umumi vefi yatm miktarının 2080 olduğu ve gocuk vefiyatının binde 125.49 ol- duğu anlaşılmıştır. Bu rakamlar henliz umumi ve ferdin sıhhatinin korunmasında yapılacak bir hayli işler olduğunu göstermekle bera - ber memleketimizdeki umumi ölü- mün ve çocuk ölümünün. (çocukla- rımizin yarısı ölüyor) diye feryat edecek bir raddede olmadığını çok şükür göstermekte ve başka mem- Ieketlere zit rakamlarla mukayese de bunu teyit etmektedir. çük çocuklar, harici tesir- lere ve mikroplara gayet az mukavemetlidirler ve tabii, bü- yüklerden daha çabuk ölürler, Fakat bu, aşağı yukarı dünyanın her tarafında böyledir. Çocuğu bu sırada anasi kadar muhafaza ede- cek başka bir hami bulunamaz. Bir ana çocuğunu koruyacak tedbirle- rin ne olduğunu, ne derece iyi bilir ve yerine getirirse, çocuk hayatı- nm İlk buhranlı devreleri de o ka- dar zararsız geçer, Bunun için denebilir ki bir mem- ketin kültür seviyesi nekadar yük- selirse çocuk vefiyatı da o nisbet- te azalır. Yukarıda gösterilen ra- kamlar bu hususta beliğ bir mizal- dir. Bu yeni doğan yavruların kü- çük yaşta ölümüne sebep olan â- millerden en mühimmi, çocukların OKUYUCU MEKTUPLARI Bısıklet kullanmak istiyenlere kolaylık “Alış verişte pazarlık büyük bir dert oldu. Şimdi her yerde pazarlık ver. Fakat esnaf ekseriyetle hakiki fiyatım üç mislini söyleyince müş - teri şaşırıyor Ve bu fiyattan neka- dar indirse yine aldanıyor. Hükümet veya belediye, halkı pazarlıktan, do- layısile fazls para vermekten kur - tarmalıdır. Pazarlık yerine maktu fiyat usulü kabul edildiği takdirde her halde daha iyi olacak, müşteri- nin aldanma ihtimali yüzde beşe inecektir.” cok zayıf olarak dünyaya gelmele- ridir, Bundan sonra en mühim â- mil, barsaklarının bozulması ve bu yüzden ishal hastalıklarının mey- dana çıkmasıdır. Bazan çok iyi ve dikkatli beslenen çocuklarda hile bu ishal hastalıkları, görülür, Bes- lenme hususundaki ihmaller ceza da görmez, Bundan sonra da yeni doğan yav ruların soğuktan pek çabuk müte- essir oldukları ve birde birçok mikroplu hastalıkların bunlarda akciğerlerde ihtilât yapması sebe« biyle çocuklarda kolayca husule gelen zatürrle en çok ölllme sebep olur. an gazetesindeki. satırları yazan zat, bunları bilmedi- ği için telâşa düşmüştür. Bunun yalnız bize mahsus hâdise olmadı- ğımı göstermek için Almanya Sıh- hiye Idaresinin 1930 senesine ait neşrettiği resmi istatistiklerden gu rakamları da zikredelim: lmanyada 1983 senesindeki çocuk vefiyatı (0-1) yaş a- rasında: 73,283, Bunlar arasında zatürrie veliyatı 9,170, ishal vefi- yatı 6,273, zâfıvelâdi o vefiyatı 34,840. Netice olarak şunu söylemek is- teriz ki Cümhüriyet o Hiikümeti, kendisinden evvel bu memleketi i- dare etmiş olan hükümetlerin dev. let vazifesi arasına almaya bile lü- züm görmedikleri sıhhat işlerini, programmın en mühim kısımları. na sokmuş ve on Üç senedenberi bu yolân memleketimizde daha şimdi- ye kadar misli görülmemiş gayret ve emek sarfetmiştir. Bu arada ç0- cuk ölümü meselesi de hükümetin ve sıhhat işlerini idare eden kuru- munun en ziyade âsabiyetle takip ettiği bir iştir. Eski zamanlarda memleketimizde ölenin veya doğa» nm bir kıymeti olmadığı için o va- kitlere sit rakamları bulup göster- mek İmkânsızlığı karşısındayız. Fakat şunu kuvvetle söyl ki bugün elde edilen neticeler çok büyük salâh ve iyilik neticeleridir. Memleketimizde büyük bir doğur- ma kabiliyeti olduğu da unutulma- malıdır. Köylerimizin çocuk sesle» riyle çınlıyan mühitlerini görmek insana çok bahtiyar bir zevk ver - mektedir, nin şimdiye kadar muayyen bir program dahilinde takip ettiği sa- Fİ ve salgm hastalıklarla, sıtma İ- le, frengi ile mücadele hizmetle ri, hastaların tedavisi ve haatalık- Cümhuriyet hükümeti- | 5 | Tarihi Dedikodu | Riket entrika ( yapar fakat güzel entrika yapar Sene 1922 idi. İsmet İnönü Lo- zonda Lord Güzonla - İstiklâl harbin- de Yunan ordusiyle olduğu gibi - se - neleres uğraşmış nihayet her dedi. ğini, her istediğini kabul ettirerek şanlı, şerefli, azametli ve tam İstik- iâlli bir sulh imza etmişti, Sulh iniza edilmezden evvel sulhün imza edileceğine emin olan İngiliz ma- âlemi Türkiye ile büyük işler yapmağa hazırlanmıştı. Sulh İmza edilince Londra iktisat âleminde fasliyet başladı. Büyük gruplar teşekkül etti. İngiliz maliye- si İngiliz tasarrufunun arttırdığı mil yonlarca İsterlini piacer edeceğim di- ye çırpmınağa başladı. Bu grupların en müthisi “Touran develloplement L. a, grupu idi. Touran devellopement | grupuna bahriyecilikte, bahriye | İnşaatında büyük görgü ve mahareti olan Wiehor And Ce. dahildi. Üç yüz mi yon İsterlin sermayesi olan barut « İ çu Nobel İndustris de bu grupun içinde idi. Petrolei Lord Deteramg İda bunlar arasında idi, Anadolu şi- | mendiferlerinin Türkiye Büytik Mil - let Meclisi hükümeti nam ve hesabı. na satın alınması için Loyid Core ka- binesinde eski maliye nazırı Mac Kenna ve bir arkadaşı İngiliz maliye- İ sinden on milyon İngiliz İirası bul- mağa hazırdı. Habesistanı petroletilik hesabma istilâ etmiş olan Mister Vilyam Riket bitin bu büyük gruplar arkasına takarak, Ankaranm o vakitki tozlü, çamurlu, sıtmalı, sivrisinekli yaylf- sma getirdi, Aylarca vağonda yattı ve yatırdı .Binlerce liralar harcetti, ' Fakat bir şey yapmağa muvaffak 0- lamadı, Mister Vilyam Riketin mali uğraş- maları bir tarafa mrakalım; hiraz da işin alay iarafını ele alalım. Dün İ şehrimize tayayare İle gelmiş olan Mister Vilyam F. Rikete bir hikâye anlatalım. Belki hoşuna gider ve bel. ki de “hoş geldiniz ve safa geldiniz, İ makamma kaim olur. İ 1923 senesi martnm iptidalarında Mister Riket Londradan ayrıldı Wicher's Limited Şirketinin baş in- şaiye mühendisi Sir Georges'u istis- hap ederek İstanbula gelmek üzere yola çıktı. Hedefi Yavuz zırhlısını tamir ettirmek idi, Mister Riket Londradan ayrılır ayrılmaz aleyhinde Londraya deh « şetli bir Jurnal geldi. Bu jurnnl Ton- ran devellopement L. a. zimamdarin- rının beynini hurdehaş etti, Herkeste bir hayret, herkeste bir dehşet. Aradan bir kaç gin geçti. Touran Devellopement L, a, Şirketi resi Lord Denby de Cezayire tebdilihava için bir seyahate çıkmıştı. Dowerde bin- diği vapurda İstanbullu bir Türk ile karşı karşıya geldi. İstanbula gelmek üzere yola çıkmış olan bu Türk yola» nu değiştirdi. İstanbulu bırakarak Parise indi, Florida otelinde mühim bir Türk şahsiyeti ile Lord Denby'yi birleştirdi; görüstürdü. Bu mlihim zat ta Riketten sikâyet etmesin mi? Riketin İntrikaların - dan bahsetmesin mi? Lord Denby güzel cevap verdi ve Fransızca, dedi ki: — Monsieur Rikett fait desin - triemes; mais il fait de bons intrigues, Meali: “Mösyö Rikket intrikn yapar. Fa» kat güzel intrikalar yapar, , Abdurrahman Âdil EREN lardan korunma yolunda aldığı ted birler memlekette bu doğumu şim- diye kadar görülmemiş bir derece- ye çıkarmakta ve bittabi doğun İ yavrularım sağlam olarak diinyava gelmeleri ve onlarin hayatta kal- maları için mühim bir âmil olarak çocuk ölümünü de imkân derece sinde azaltmaktadır. - Son zaman - larda şehir ve kasabalarımızdan başlıyarak köylerimize doğru-yas yilmaya “başlıyan bilgi zevki ve kültür gayretleri arri edilen ne- tcelere vardıkça ferdin yapacağı büyük yardımlar devlet işler dayanacağı en kuvvetli temel ola « caktır, e Bo memleketinki 1927 - 29 standar. ler,

Bu sayıdan diğer sayfalar: