1 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

1 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 110.988 a Pi Bizim yaramazlar | TAN Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin Yalman Tan'ın hedefi: Haberde, fikirde, herşeyde temiz, dürüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmaya çalışmaktır. Günün mesel a Mevki farkı Bir inceleme yapalım. / Okuyucularımı, birçok İstanbulu - nun gözünden kaçımamış olan bif tet- kik gezintisine davet edeceğimi Harbiye durağına gidelim. Sabah saat 8. Kalabalık fazla, Tosmvaylar bütün istiaplarile çalışıyorlar, fakat halk sığışamıyor. Bakın eler görü * rüz: Tek vagonlu ikinci arabalara te « hacim o kadar büyüktür ki, onların üzerindeki “Dolmuftur” levhasi his z bindim ve rahatca oturabildim. Bunun sebepleri: Görenek derditir. e meye 5 rd” âlintir mü? Zavalli geçen Şişliye ikinel ile gidiyordu” dedikodusu bizi Halbuki tek ikincide yol - Guluk ettik mi, vaziyeti lehimize izah edecek sebep hazırdır: Durağa İlk o- larak ikinci geldi, boşuna bekleme - 'den bindik. Halkm hayat standardı gok yükselmiş, medeni ihtiyaçları ç0- Zalmıştır. Kazançlar ayni nisbette i rufu lâzım . mev. günde 10 kuruş, ki bir kat el. parasıdır, Bu sessiz ve acı mücadelede İstan » bullunun karşısma içtimai bir dert olan görenek çıkıyor. Onun yardımı. #elâ yarıya ncuzlatmak hem şirketin hem halkın nefine midir? ep A.N.P. -DÜN BİZİM EVE HIRSIZ GİRDİ. NEVAR Türk parası düsürülemez ve düsürülmemelidir ! F rank kıymetinin dü şürülmesinin yapa- cağı tesirleri mütalea et- meden ve müsbet veya menfi tesirlerini mükaye- seye tâbi tutmadan evvel devalüasyonun ne gibi şartlar altında yapıldığı - nı gözönünde bulundur - mak lâzımdır. En büyük kapitalist memleket» lerden biri olan Fransanm parası» nm kıymetini düşürmüş olması şüphesiz ki bütün memleketleri a- lkadar etmiştir. Fakat bu hâdi- sede nazarı dikkate çarpan en mü- him nokta frank seviyesinin dün- yanm üç büyük mali merkezi olan Londra, Nevyork ve Paris arasın- daki anlaşmadan sonra yapılmış olmasıdır. Bu Üç mühim merkez dünya pa- ra piyasasma hâkim olduğuna gö re nihayet bir para anlaşmasına varılmış olmasının tedricen havu- za atılan bir taşım, su sathında ha- sıl ettiği halkalar gibi, büyüye peri İP bet tesirlerinin bu suretle dünya iktısadiyatı üzerinde iyi (o tesirler yapacağı ümit edilir. ” # ngiltere 1925 de parasmı tes- bit ederken rayici yüksek tutmuştu. Bilâhsre parasını hs- rici kiymetini indirmek, memleke- tini ucuz mal satm almabilen bir yer haline sokmak ve İngiltere ik- tıssdiyatma canlılık vermek mak- sadile parasını düşürdüğü malüm- dur. 931 de İngilterenin başladığı bu paranin kıymetini düşürme #i- yaseti İngiltere, Amerika ve Fran sa arasında bir para harbine, daha doğrusu parayı alçaltmak suretile harici ticareti arttırmak rekabeti- ne yol açtı. Maamafih, bu ekonomik harbin dünya iktısadiyatı üzerindeki men fi tesirleri yavaş yavaş anlaşılma- ya başladı. 933 senesi Haziranm- da Londrada toplanan dünya ikti- sat konferansmda bir çok mühim meseleler başında paraların stabi- lize edilmesi ve her şeyden evvel Sterlin, Frank ve Dolarm biribiri- ne nazaran tesbiti İşi geliyordu. Dünya iktisat konferansmr0o zaman daha ilk haftasında akame- te uğratan mesele paraların tesbi- ti hususunda anlaşılamaması oldu ve altın esasını kabul eden memle- ketlerle altm esasmda olmıyan memleketler olarak (konferansta iki grup meydana çıktı. Bunu Do- ların kıymetten düşürülmesi takip etti. Bu suretle o sıralarda Reisi- cümhurluğa gelen Ruzvelt bilhas- sn fazla borçlu olan çiftçilerin va- ziyetini düzeltmek maksadile para harbine atılmış oldu. F ransa, İngiltere ve Ameri- kayı sür'atle takip etme- miş ve devalüasyonun senelerden beri bir zaruret olduğu kabul edi- mesine rağmen mevkii iktidara ge len hükümetler şimdiye kadar bu- na karar vermemiştir. Bunun 8e- bebini çok tasarrufkâr olan Fran- sız milletinin devalüasyonun ilk &- cı neticelerine (o katlanamayısında görmek kabildir zannederim. İngiliz ve Amerikan devalüasyo- nundan sonra Fransız (parasının çok yüksek kalmış olması tesirle MiNDERDEN BAŞKA HERŞEYİ! okuyacaksınız. rini daha fazla göstermeye başla» mıştır, Bilhassa son zamanlarda bütçe açığı gittikçe artıyordu. Ni- hayet sanayicilerin vaziyetine de sadece bunlara borç vermek Gure- tiyle bir çare bulunamıyacağı, Fransa bankasının hükümete mü- temadiyen hudutsuz ikrazlar ya- pamıyacağı, ve Fransadan hürice giden altın akınmın durdurulamı- yacağı anlaşılmıştır. İşte Fransa, a, dahili — iktsadi vasiyeti, b harim iltlanir melisa betlerinde karşılaştığı müşkülât cezri bir kararla halle doğru git- mis bulunuyor. ği ei iraz evvel söylediğim gibi bu kararın dünyanm mali merkezleri olan Londra, Nevyork ve Parisle yapılan anlaşma tzeri- ne verilmiş olması ve Fransanın bir damping yapmamasının mu- karrer bulunması para harbinin nihayete erdiğine bir delil addeği- lebileceğinden çok büyük bir ehem miyeti haizdir. Bu sayede armulusal mali müna sebetlerin kolaylaşması, ve tediye | güçlüklerinin nisbeten zail olması, beynelmilel ticaretin inkişafı bek- lenilebilir. Fransayı takiben altın esası blo- kuna dahil olan İsviçre ve Hollan- da da paralarını düşürdüklerinden bu devaltlasyonların kambiyo İşle- rinde bir İstikrar temin edeceğini tahmin ederiz. Artık Licaret için çok zararlı para tehlikelerle €$- kisi kadar karşılaşmıyacağımızı ür mit ederiz. Türk parası 'Türk parasmm şimdiye © kadar franga bağlr olduğu malimdur. Bir Türk lirası 12.03 ve 12.06 ara- smda muamele görüyordu. Fran siz frangınm sukutundan Türk pa- Tasmm mütecssir olmaması için hükümetimiz maslmemnuniye çok seri ve yerinde kararlar ittihaz et- miştir. Türk Jirasınm (Fransız #rangile mübadelesini ayni kurlar- da muhafaza etmek milli paramı- zm da Fransız frangındeki sukut nisbetinde düşürülmesi demek o- Yurdu. Bu itibarla hükümet evvelâ Türk parasınm kıymeti düşmiye- ceğini ilân etmiş ve Türk parasını Fransız frangma tabi olmaktan kurtararak İngiliz lirasma bağla- mıştır. Merkez Bankasınm döviz ihtiyacmı İngiliz lirası olarak te- min edeceği ve muvakkaten İngi- Wir Hraaina 620 kuruş alış ve 628 kuruş #atış fiatı vereceği bildiril- miştir. Tansız frangınm sukutu W- zerine (bu kadar mühim ve cikanşümul bir hâdise karşısında) Frangın düşüşü karşısında Türk iki larının, maliyecilerinin ve ticaret hayatile alâkadar olan mühim firmalarımızın ne düşündüklerini ve bu hâdiseyi ne suretle karşıladıklarını öğrenmek maksadile hazır ladığımız ankete devam ediyoruz.Bugünkü yazıda kıymetli maliyecilerimizden Halis Kaynarın bu mesele hakkındaki fikirlerini yenin yerinde boş bir bina kâlacak, Onun da ne olacağı belli değil, | Fransızca yerine İngilizce ve Alman. NİN mem 'Türk borsasında hiç bir aksülüm; olmaması beklenilemezdi. İlk çe. reddütlü dakikalarda esham ,, tahvilât fiatlerinde bilhassa hapi; borçlara ait tahviller Üzerinde pip. tenezzlil göze çarpmış olmakla be. raber hükümetimizin aldığı kay; vaziyet üzerine tedricen hUsule ge. len bu farklar zail olmaya las mretir Fi için” zarurf Sörülgu. ğünü söylediğim devalia,. yonun acaba memleketimizde taş. biki düşünülemez mi? Devalüasyonun leh ve aleYhina, söylenilebilecek bir çok Şeyler y,,. dır. Fakat bir memleket için zay, ri olan iktisadi bir hareketin di. ğer memleketlere tatbiki Aynı pe. ticeyi Verir diye bir kaide yöktuy, Memleketimizin iktmad! DÜN yeg; itibarile şahsi kanaatim, Pârânm, kıymetten düşürülmesinin mahdu Bir okuyucumuz yazıyor: l “Ben Nişantaşında oturüYorum. Bokuğımızın adı evelden Harbiye caddesiydi. Sonradan, bilmen hiçin değişti. Halbuki eski adımda, tarih; bir hatıra kıymeti vardı. BİP asya yakm bir zamandanberi Ordümuza kıymetli zabitler, büyük şefler ç, memlekete yüksek hükümet Ve hatig devlet adamları yetiştiren bİ Ocağın admi taşıyordu, Bu mülâhazaların hiçbiri Varit ol. mast bile Harbiyenin yalniz Ata. türkü yetiştirmiş olması, ona Modern Türkiyenin beşiği imiş gibi pek Yük. sek bir kıymet izafe ediyordü. O tarihi adın değişmesi benim gönlümde bir ukde gibi kalmışlı; her skağa çıktıkça gözüme ba. tıyor ve adres vermek lâzmmeeldik. çe Sokağımızm asıl admı âĞCİR has. retle hatırlıyorum. Harbiye Mektebi Ankaraya Eitmiş. | tir. Ben, eski bir Harbiyeli olmadı./ üm halde, bundan bir öksüzlük duy. | güsü gibi hüzün duyuyorum! Harbi. | Umarım kli Galatâsa. ray sesine muadii, fakat cayı yabancı bilgi dili olarak öğreten iki taraflı bir lise olür, Böyle birir. fan mücasesesine nekadar muhtaç bulunduğumuzu Harbiyenin yetiştir. UYUYORMUŞ DA! EM ÜZERİNDE bazi ithalâtçıları kazandırmak, ih- racatımızı bir nebze arttırmaktan “ Beynin patlasın gâvur!..,, Hacı Akif Paşa Maliye Nezareti müsteşarı İdi. Yirmi bin kuruş maaş alırdı. Aylığı dört torba mecidiye tu- tardı. Aylık çıkmea akşam, kapı dö- nüşü torbaları arabasına yerleştirir, Şelizadebaşındaki konağına getirirdi. e Paşa Maliye Nazırı oldu. 1 Akif Paşa gibi değerti bir adam- la teşriki mesai edemedi. Hacı Akif ei çok değerli Ve ayni zamanda ağırbaşlı bir adamdı, ise galit tablatli, galit LE a Agop Paşa Hacı Akif Paşayı Şü- rayı Devlet azalığına naklettirdi, Ha- a Akif Paşa beş bin kuruş maaş ile iy Dairesine aza oldu. İlk ay- kinca mecidiyeler bir tek torba- Ya indi. Hacı Akif Paşa, bir perşembe aksamı bir torba mecidiyeyi gene a- başka bir faydası olamıyacağıdır. Türkiyede buna taraftar olanlar en mühim bir sebep olarak çiftçi- lerin borçlarmı ileri sürüyorlar. Bunları öğdemedeki müşkülütı gös- teriyorlardı. Fakat, Cümhuriyet hükümetimiz bu borçlar: üzün Va- delere ve taksitlere bağlamak, faiz miktarmı ©? 12 ve 94 Odan © 36 indirmek suretile ödemesini o çok kolaylaştırmış bulunduğundan bu sebep te ortadan kaldırılmıştır. # hracat maddelerimize (o gelin I ce, bunların mühim bir kısmı tütün, incir, üzüm, fındık ve halı gibi yalnız memleketimizde Yetişen mevaddan ibaret olduğu cihetle fiatlerinin o ucuzlamasının bunların ihracatı ilzerinde pek faz la bir tesir yapmıyacağını zanne- derim, Buna mukabil memleketimizde dövaliüasyonun yapacağı zararları sayacak değilim. Yalnız, para kiy- metinin halihazm seviyesinin mu- hafazasmı zaruri bir şekle sokan en büyük bir şeyi söyliyeceğim. Cümhüriyetin o memleketimizin İktısadi hayatında yaratmaya mu- vaffak olduğu tasarruf hareketi devalünsyon yapıldığı (o takdirde baltalanmış olacaktır, Senelerden- beri hükümetimizin sarfettiği fan- liyet ve sabit para siyaseti saye- sinde eskiden sıfır denilecek kadar ehemmiyetsiz olan tasarruf tedri- cen yüksele yüksele pek mühim miktarlara baliğ olmuş ve memle- OKUYUCU MEKTUPLARI (Harb.ye caddesi ) ismi iade edimelidir! diği ricalimizden Maarif Vekili Bay Saffet Arıkan hepimizden deha iyi bilir, temenni ederim ki bunu. yap- mak istediği işlerin başına kaydet - miş bulunsun. Fakat ister böyle bir feyiz kaynağı vücuda getirilsin, ister - korktuğum Bibi - yerine, Taksim Bİbi « Harbiyenin yerine, Taksim ta limhane meydanında olduğu gibi, çir kin bir mahalle kaim olsun, artik o- rası Harbiye olmiyacak, Harbiye di- ye anılmıyacak!. Bunun için valimiz ve belediye rei- simizden, bütün İstanbulluların işti - rak edeğeklerinden şüphe etmediğim, bir ricam var: Şu bizim caddeye eski adını iade etsin, Dediğim gibi bu ricamda bütün Is- tanbullular benimle beraberdir. an - sak bizler henüz demokratik yurt - daşlığa iyice alışamadığımız İçin halkımız, — birçok şeylerde, ağı varsa da dili yok. Böyle olmasa cad- demizin eski adı değiştiği vakit bü- tün Nişantaşının itiraz etmesi gerek ti, Bu münasebetle bir hatıra kayde deyim: Meşhur Fransız muharrir Anatole France vefat ettiği vakit Paris belediyesi Guni des Grands Augustin rıhtımına onun adını ver - meği kararlaştırdı. Bunda bir mlina - sebet te vardı: O büyük edibin ba - ve yerleştirdi. Doğru konağına ve konağın mabeyn odasına bayı taşıtta, — Ni Hanımefendi haremden ma) . dasma geldi. Yerdeki tek ei kaklırlı. Hareme giderken bir infial eri dö e al indü, Ve torbayı yere “— Beynin patlasın gâvur!..,, dedi, Agop Paşa Yeniköyde otururdu. Maliye Nazırı olduktan sonra bir at peydahlamış, akşam kapı dönüşü atı. na binip Tarabyaya, Büyükdereye gitmeği âdet edinmisti. Tam vak'anın haftasına tesadüf eden perşembe ak- şamı atına binip gezerken köy başın. da at şaha kalktı. Agop Paşayı yere fırlattı. .Harap olmuş bulunan tıhtı- min koca koca taşları yol üzerinde duruyordu, Agop Paşanm bası taşla- Ta çarptı ve beyni vatlıyarak öldü * Yak'ayı Hacı Akif / makletmistir. ee Abdurrahman Âdil EREN ketin İktısadi bünyesinde güveni- | lecek bir kaynak “teşkil etmiştir. Para kıymetinin düşürülmesi işte bu harekete mühim bir darbe vu- rabilir. Bunun Türk ekonomisinde çok zararlı neticeler vereceği mü- hakkaktır. Ötedenberi Türk parasını sağ- lam tutan ve bu siyasetinde mu vaffakiyetle devam eden Cümhu- riyet Hükümetimiz son vesile ile de para kıymetinde bir tebeddül yapmıyacağını bildirmekle Türk parası hakkında hiç bir korku ol madığını bir kere daha isbat ete miştir, bası Thibault vaktiyle bu sokakta ki- tapçı imiş. Hattâ muharririn bazı kitaplarmda çocukluğunun geçtiği bu sokağın hatıraları iz bırakmıştır. Fakat eski adının tarihi denebilecek hiç bir kıymeti olmadığı halde sokak- ta oturanlar protesto ettiler, öteye beriye başvurdular, nihayet rıhtımın eski adı inde edildi! Bu vesile ile birkaç sene evvel İs- tanbul sokaklarına konulan adlarm garabeti, hattâ bazan münasebetsiz - | Viği hakkında dikkati celbetmek İste « rim. Ben görmedim; fakat temin et- tiklerine göre Kaârköyünde bir (Çar şaflı Kadm) sokağı varmış! Çünkü #okaklarımızın vaftiz babası o gün | mezkür sokağın altbaşından - galiba bir yokuş olâcak? « geçerken, üst ba- şında çarşaflı kadın görmüş! Zaten okadar uzağa gitmeğe ne hacet. Bizim caddemize çıkan sokak- larda da, belediye reisimizin oturdu. Ku Vali Konağının karşısında böyle Yolsuz iki ad var; Ke Eytam Sokağı ve Emlâk Sokağı! Banka adı kor gibi sokak vaftizi!l Ne ise, sözü uzatmıyalım. Bu yetimler sokağı gibi adlar, bir gün gelip te j ha münasipleri emme > i parılıp atılacak birer etiket gibi daraanlar; fakat tarihi Harbiye Cad. inin adı kıymetli olarak i inde edilmelidir, İri Rauf A. Hotipii

Bu sayıdan diğer sayfalar: