October 1, 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

October 1, 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a 1.10.686 Frangın düşmesi bize zarar vermiyecek Fakat İstanbul ve İzmir ihracat tacirleri sıkıntıya düştüler (Başı 1 incide! mıyacaktır. Halbuki bilhassa harici! mübayaalar için paranm iştira kud reti azalmış olacaktır. Velhâsıl takip edilecek ilk hedef şudur: Halkm parsya olan emniyeti» ni ve atiye olan güvenini muhafaza etmek... Hükümetimiz bugüne ks * dar icrnatında bu noktaya her geY - den ziyade kıymet verdiği gibi ati- de ne gibi iktisadi tedbirlere müra » caat memleket için faydalı görülür. se görülsün, bu tedbirler Mutlaka umumun emniyetini kefalet altına a lan bir çerçeve içinde kalacaktır.,, İstanbul borsasında Fransız frangmın düşürülmesi ü - zerine döviz esası olarak kabul eğilen sterlin için Merkez Bankası dün 622 kuruş alış ve 425 kuruş satış fiyatı kâbul etmiş borsaya bildirmiştir. Bunun üzere borsada 11,000 sterlin kadar muâmele olmuştur. Dün borsa- da sterlin 625 te açılarak 622 kuruşta kapanmıştır. Serlinden başka dün dolar üzerine de iş yapılmıştır. Paris borsası dün de kapalı idi. Fakat Londra borsa - #mdan alinan haberlere göre, bir Türk lirası için dolara (79) çent (34) milim, Belçika frangma (4) frank 69) santim, drahmiye (87), Jsviçre frangına (3) frank #4 santim, Alman parasma (2) mark (3) santim fiyat tesbit edilmiştir. Esham ve tahviât üzerine dün de hararetli işler olmuştur. Bilhassa devlet istikraz kâğıtlarının alıcısı git- tikçe çoğalmaktadır. Ticaret Odasında Frangın ve diğer paraların suku- tundan zarara uğrıyan ihracat tacir- lerinin mürnesati Üzerine Ticaret O- dasıidare heyeti fevkalâde bir top- lantı yapmış ve tacirlerin alâcaklari- nın paralar düşmeden evvelki | kıy- met Üzerinden ödenmesini kararlaş - tırmıştır. Ticaret Odası bu husustaki Kararını derhal İktısst Vekâletine telgrafla bildirmiştir. Tacirler vekâ- İetten gelecek cevabı sabırsızlıkla beklemektedirler. İzmir tacirleri hükümete . müracaat ettiler İzmir, 30 (Tan Muhabirinden) — Dün şehrimizde Alman markının da İranga imtisalen düşürüleceği hsk- kında şayialar çıkmış, üzüm ve in cir satışlar! üzerinde bazı tesirler apmıştır. Fakat Berlinden buradaki il bankasına gelen resmi (bir tebliğ suretinde, Alman markının dü şürülmiyeceği. bir markın Türk pa- rasile elli bucuk kuruş üzerinden he: | sap edileceği bildirilmiştir. Buradaki bazı ihracat tacirleri Fransaya fratik üzerine yaptıkları satı an zarar görmemek için na- eri bir yol t8KİP etmek lâzım gelece- ğini İktisat Vekâletinden sormuşlar dir. Vekâletten henüz bir sevap gel memiştir. Fransa ayan meclisinde müzakereler Paris, 30 (Radyo - TAN) — Ayan Meclisi para lâyihasn: müzakereye başladı. Meclis evvelâ, finans komi- tesi namma okuna! raporu dinledi, Daha sonra kanunun maddelerini müzakereye başladı ve birçok hatip- ler hükümetin siyasetine karşı sid - detii kücumlarda bulundular. Maliye Bakanı frangm kıymetten düşürülmesini müdafaa ettikten gon - Ta maliye encümeni reisi Kayyo göz alarak : “Hükümeti devirmek fik- rinde , hükümete spekülüs- yonu “fiyatların hadden 7 yi ini ik etmek için icap eden bez türü salâkiyeti vermek İstediği- 2i, ancak ayanm hükümet tarafından bazı veya e eee asla kabul ede- miyecegğini beyan etmiştir. di Bu mütalea üzerine ayan meclisi para kanununu 125 muhalif reye kar Şi 131 rey ile kabul iti. Ancak tadi- Jüt yapmak üzere lâyihayı meb'usan meclisine iadeye karar verdi. z Kontenjan Paris, 30 (A.A.) — Gümrük kao- tenjanları ve para kontrolunun kal dırılması ile meşgul olacak bir kon- feransın toplanması hakkındaki Fran siz - Ingiliz teklifine dar olan habe- rin Cenevreden yalanlanmasına rağ- men,gazeteler böyle bir plânın mev- cut olduğunu, fakat son dakikada in- gilizlerin bazı kayıtlar ileri sürmeleri yüzünden teklifin tehir (edildiğinde israr etmektedirler. Diğer memleketlerde Paris, 30 (Radyo - Tan) -— Fran- gın düşürülmesi Üzerine diğer mem- leketlerde para siyasetinin aldığı şe- killere dair verilen haberler şöyle hu lâsa edilebilir: Frangin kiymetten düşürülmesi Bulgar parasına tesir yapmamıştır. Çekoslavakya mütereddit bir vaziyet tedir. Yakında parlâmento /evkalâde bir toplantıya çağrılacaktır. “Parasını düşüren Javiğre,"© bunun neticesi olarak hayat pahahlığına karşı tedbirler alacaktır. Romanya da Frangın sukutu üzerine buzi ted- birler almak kararındadır. İtalya yüzde yirmi kadar düşük nisbette yeni bir para vahidi kıyasi- si kabul etmeye karar vermiş bulu- nuyor. Alman parası İ Berlin, 30 (Radyo - TAN) — Ik İtasat nazırı Dr. Şsht bugün Alman İdevlet bankası idare meclisi karşısın- da beyanatta bulunmuş ve frangm u- İ cuzlatılması meselesini mevzuu bah- sederek Almanyanın beynelmilel ti- caret harsini temin edecek müzükere- lere girmeye hazir olduğunu anlatmış, fakat Almanyanın parasınm kıymeti- ni düşürmiyeceğini ilâve etmiştir. Negüs Habeş İmparatorluğun- dan istifa etmiyecekmiş Londra, 30 (A.A) — Habeşistan delegasyonu tarafından (neşredilen resmi bir tebliğde, Necaşinin istifa etmek niyetinde olduğuna dair olan haberler, kat'i bir lisan ile tekzip €- dilmektedir. Bu tebliğde Necaşinin hükümdarlık hukukundan asla vaz- geçmiyeceği Ve Cenevredeki Habeş heyetini geri almayacağı ilâve eğil- mektedir. İsviçre müdafaa tetbir- leri alıyor Cenevre, 30 (Radyo - TAN) — Is- viçre hükümeti her ihtimale karşı müdafan tedbiri olarak yeni bir &s- İkerlik kanunu hazırlamış, milli mac- is bu kanunu kabul etmiştir. İnhisarlar vekili Samsun, 30 (Tan Muhabirinden) — Gümrük ve İnhisarlar Vekili buraya gelerek Çarşamba ve Bafra kazaları- na gitti, tetkikler yaptı. Yarm (bu- gün) Ankaraya hareket edecektir. Beraberinde inhisarlar umum müdü rü Mithat ta vardır. sinin liğin şik fini iLübnan istiklâli ve Antakya (Başı 1 incide) etmekle de kalmamış, bu varlığın Türk bayrağına benzer şekilde ayri bir bayrağı ve alâmeti de olduğunu kabul etmiştir. Fransa, mandateri olduğu sahaya mensup Lübnanı müstakil Suriyenin bir parçası addetmemiş, Lübnana ayrıca istikiâl vermiştir. Lübnan ayrı bir istiklâle lâyık gö- rülürken, Antakya Türklüğünün bu hakka lâyık addedilmemesine hiç bir sebep tasavvur edilemez. Eğer Fran- sa, manda vazifelerini tasfiye eder- ken, mantık ve sistemle hareket e- diyorsa, Antakya sahasını katiyyen Lübnandan ayrı tutamaz ve Lübna- na verdiği İstiklâli Antakyaya da te- min etmek zaruretindedir. Eğer Antakya ve İskenderun Türk Tüğünün bu husustaki emel ve arzu- İları hakkmda zerre kadar tereddüt varsa bu Üç yüz bin kişilik kütlenin reylni anlamak hiç te güç bir şey de- ğildir. Emanet devredilemez ç yüz bin Türkün mukadde- ratını Suriyeye (devretmeye Fransanın hiçbir bakımdan hak ve sa )âhiyeti yoktur,Fransa bizim Sancak Türkleri hakkmdaki hususi (oalâka- mızı 1921 itilâfnamesi mucibince ka- bul ve teyit etmiştir. Biz bu kardeş- lerimizden alâkamızı kesmedik, an- cak mukadderatlarını kat'i şartlar ve taahhütler mukabilinde Fransaya emanet ettik. Fransa bizim ve biz- zat alâkadar Sancak Türklerinin ri zası olmadıkça bu emaneti kimseye devredemez. Medeni seviyesine bu kadar güven- diğimiz Fransa bile bize karşi #özü- nü ve taahhütlerini o tutamamıştır. Bunu uzaklardaki bulunan memur- larmm hareketlerini çok (oyakmdan takip ve kontrol edememiş olmasına hamlediyoruz. Fransa ile böyle bir tecrübe gecir- dikten sonra Suriye İle yeni bir tec- rübe ve imtihan vaziyetini kabul et- meyi bir saniye için bile hatırdan ge- giremeyiz. Fransa hiçolmazsa .Arap- lık ile Türklük arasmda bir hakem vaziyetinde farzedilebilirdi. Antak- ya ve İskenderun Türklüğü doğru- dan doğruya Suriyedeki Arap idare- sine geçerse Araplar hem alâkadar iki taraftan biri olacaklar, hemde buna rağmen mutlak bir hâkim mev- kiini almış bulunacaklardır. Çıkar yol .. O ümit etmek isteriz ki Fransiz dostlarımız bütün bu vaziyeti soğuk kanla gözden ge- çirecekler ve meseleye ne taraftan bakılsa bir çıkmaza vardığını o tak- dir edeceklerdir. Yegâne çıkar | yol, bize karşı olan muhtariyet taahhü- dünü yeni bir tefsir ve tariften ge- girmektir. Bu tefsir mandater sw fatile olan Vazife ve mes'uliyetler o yolda telif edilebilmelidir ki Antakya ve İskenderun Suriye gibi, Lübnan gibi müstakil ve mukadderatma hâ- kim bir saha haline | gelebilsin ve dünyanın bu sahasmdeki suitefeh- hüm ve zddiyet ihtimalleri iptidadan kat'i surette ortadan kalksın. Ahmet Emin YALMAN Don karlos bir kaza net cesinde öldü Viyana, 30 (Radyo - TAN) — İs- panyol talıtına veraset iddia eden Don Karlos bir otomobil kazası neticesin- de ölmüştür. TAN: Don Kâtlor vaktile 1. ie ilahi İhan Kialice Tüzün tahta geymetiyiz taç ve tahtından olmuştur. Bunsn neticesi olarak İspanyada yıllarca Karlistler tara. fından dahili muharebeler İdame ettirilmiş tr. Bugünkü İspanyanın şimal tarafların. daki halkım bir kısmı el'an Karlisttir, Suriye heyeti teşekkür ediyor Ankara, 30 (A.A.) — Suriye de. lege heyeti başkanı, dış bakanı veki- li Saraçoğlu Şükrüye aşağıdaki tel- grafı göndermiştir: “Türkiye topraklarından ayrılır - ken, Türk hükümeti tarafından Su - riye heyetine Türkiyedeki ikameti esnasında gösterilen hararetli ve #a- mimi hüsnü kabulden dolayı ekse - lünsmıza teşekkür ve büyük Türk milletinin refahı için olan samimi temehnilerimi arzetmeyi vazife bili - ! Cellât gölünde kurutma İaaliye, tine bir bakış | Glpanenmze Yerimden doğ, ruluyorum Cellâtgölüne ta) geldik?.. İçimde büyük bi merak var... Çünkü... Bu mmtaka, nm en 'belâlı yerine, sıtma kayna, ğına, ölüm yatağma, kurban Vey, vere yılan bir halkın ağzıyla vat, tiz edilmiş olan Cellâtgölüne gel. dik. Pencereden dışarı o bakıyorüm, Büyük yapraklı beyaz çiçekli nil, ferle slislü geniş bir saha göz ala, bildiğine kadar uzanıyor. Ve bu yeşil yapraklarm arasın. da uzun bacaklı garip kuşlar dö, v5 tgölü burası mı? — Evet... — Suyu nerede bunun ?.. — İşte bu yeşil yaprakların alt; hep bataklık... — Hani kurutulmuştu buralı, rı?.. Bana öyle söylediler. — 935 senesi 1 Mayısmdanbey; kurutma oameliyesine © başlandı, Hem gölün mühim bir kısıni Kurg, tuldu dü. Biraz ilerde © Karttllâğ “ göreceksiniz. Fakat tamamile ky. rutulması epey bir zamanın İşi, Daha epey sürer. Bu malümatı bize yine yol arka. daşımız veriyor: — Siz buraları iyi muz, diyorum. — Ben buralıyım, Sonrada y. zun zamân vazife icabı bu Yol. larda seyahat ettim... Diyor. Gözlerim, yeşil yaprakları ara. sında bin bir ölüm taşıyan bu Bili. fer tarlasındı Ve içimden: — Ne güzel, nekadar güzel... di. ye düşünüyorum. — Yanımızda oturan dam konuşuyor: — Bu gölün kurutulması bu ha. valide Yapılan faaliyetin en Mü. himlerinden biridir. Ve buralılar arasındaki ölüm, bu bataklık ta, mamile kurutulduktan sonra Mu. hakkak ki birdenbire azalacaktır. Şimdi kanallar arkasmdan ge, çiyoruz, suyu boşaltmak için Uzun, uzun açılış yolların izi, işt€ bu toprak yığınları... Ten ağır, ağır gittikçe İnsa nın dışarı atlayıp vAZOn- lari arkadan iteceği geliyor. Bunu söylediğim zaman, yol arkddaşı miz: — Öyle ise şimdi ilerde tünelin başında pek sinirleneceksiniz di. yor. — Niçin? — Çünkü orada bir hayli beki; nir de ondan, Lokomotif treni İki. ye âyırır. Ve iki defa da tüneli ge. ger. Bir kere de bu kadar V8ğonu taşıyamaz. - — Bunlar me biçim Jokomotifler, diyorum. Burada büyük ler niçin işletilmiyor. — Hat ona göre yapılmış tünel de çok dar. Bir kere buradan iri bir makine geçirmişler, Tünelden geçinciye kadar makinist ve âteş- ilerden biri bacadan çıkan Pütün ateşli kurumu teneffüs ederek o anda ölmüş. Diğerinin do #icak. tan kulakları erimiş... tanıyorsu, genç a. emme ilk çektiği Par- - Ks tiye dahil olmadığımız için güneşin altında tünelden gesöceği- , “ek, içeceklerile trene izmirden | Röportajlar Su Hasreti MİZ anı bekliyoruz... Hava giiğide ıandı, yagondsn biraz inmek istedim. Vagonun K7- miş basamakları ayağımın bileği” Mİ ateşte kızmış bir demir gibi dağladı, zi Vagonların yannda giyinişin*: bilhassa bu giyinişte temizliğe İS to itina etmemiş bir kalabalik var. yürümek isteğime Ti başımı yakan güneşten kaçtım. Git- Bide bir fırın gibi kızışan VAZODA tekrar girdim. Allahım şu karşımda oturan Mi civert çarşaflı genç kadın kendine acrmıyor mu? Hayret!.. Yola çıktığımızdanberi hâlâ yü- Zünü açıp ta rahat bir nefes alma” dı. Ya yanımda oturan genç ann€- hin Üstüne yüzükler taktığı siyah eldivenlerini ellerinden çıkarmayı Şına ne demeli... Ya onun yanında” ki bir tek gözü meydanda olan kı- ra heyulâya, Demin ellerinde testi ile seyahat ©den insanlara bir büyük şehiri * nin İstihzasile bakmıştım. Şimdi ben. acmacak bir haldeyim... Tor da yediğimiz kebaplar pek tuz” Mu idi galiha?.. ! Ağzım kupkurür Testili yolcular Allah afiyet ver sin... Testilerinden & bardaklarma Su doldurup, doldurup içiyorlar. Demin ben insanlar böyle yiye” bindikleri Zâman bunun sebebini anlama- miştam... Çilnkü ben —okuyuculâ- Bim güldürecek bir itirafta bulü- Bacağım— gündüz söyahat edece İçin! “Elbette trende bir va” Sen restoran bulunur, diye dü- ünmüştüm, meki bakmayınız. Bu benim ki a tinde ilk seyahatim. Bel- Sk defa serıplon ekspresile yol- Ni Da bir zavallının cehaleti- ışla; İZ meyiniz ) yınız bunu ve çök gül Bi istıraba rağmen ben seli ağlamıyorum, Hattâ. si limen verdiği tedaile susuz vi mdan bambaşka bir şey düşü- rine “Memleketimize turiste A Eelmesini ne yüzle istiyoruz. ika Selçuk - yolları o böyle seri yanımda «oturan zat be- öğ, ından geçeni gözlerimden 7 Devlet bu hattı aldıktan s0n- bir veli. genişletiyor. Herhalde tay, At Zaman sonra gidip gelme mamile İntizam bulacak... Diyar, y Sökürler olsun iokomatif geldi, agi Sallanmasından bunu anla- Pek kısa bir zaman sonra hâre- te Etçtik, yürüyoruz... Me — Tüneli... — Aman pencereleri okapayı- maz... Ga pencerelerden içeri kurum uman doluyor. Yolcular telâş- pencereleri örtüyorlar. Sıcak her saniye şiddetini arttı- Be Yüzlerimizden akan ter ta- B erihi mendillerimizle kuruluyo- Se Buradan geçerken bir maki- m kulakları erimiş, halbuki bu ik ak yalnız kıkırdak eritecek gid- ette değil... Benim kemiklerim de <riyor galiba, Tünel: Bileklerdeki sastle bilmi- yorum kaç dakika sürüyor? Fa- at tahammülümün ölçüsü ile bir #en6 kadar uzun — geliyor şu bir kaç dakika banal... Pencerelerden evvelâ kirli sonra Parlak bir ışık süzüldü... Kurtulduk... Pencereler yeniden açılıyor. azilliye saat üçte varacak- tık. En aşağı iki buçuk sa- atlik yolumuz varmış. Neden tari- feye göre işlemiyor. Bu tren, — Çok kalabalık var inen çıkan pek çok... Çocuklar; ? de Soğuk su... Soğuk su diye do- İaşıp ağzı (kirli) bir bezle kapalı bir testiden (kirli) bir bardağa su boşaltıp satıyorlar. Her bir istas- yonda etrafı dumana ve kokuya boğan kebapçılar... Tevekkeli tok açın halinden an- YAZAN: Suat Derviş Ismaz, dememişler, Tren durdukça istasy N kendilerini dar atıp Deiyirii am koşanlara hayretle bakıyo- Kim bilir Torbalda da b, le kimler bakmıştır?7, ea > Susuzluğumu teskin etmek j & içli buraya kadar her istasyonda. in palı bir şişe su veya gazöz aradım, bulamadım. Nihayet bir salkım ü göm alıyorum. Onu kirli bir çocuğun elindeki testinin ağzındaki kirli paçavra. dan sızan su ile yıkıyorum. Ve te. mizlendi diye içim rahat ediyor. Üzüm pek tatlı. İnsanım içini bas gu pe suyudur? — İçeceksin galiba?... — Yok içmem... Bir hekim çocuğu olarak aldy. terbiyenin üzerimde ne olsa tesiri kalmış. Utanarak önüme ba» kıyerum ve kendimi mazur güztep. mek İçin: — Ağım pek kurudu da diyo» sür taraftaki sırada bir geng kızı bir de oğlu ile seyahat eden bir zat halime acıdı: — Bizim testideki su temizdir ongan içiniz bayan. Diyor. Evet testi temiz. Fakat demindenberi bütün aile ayni bare daktan su içiyor. Hattâ bir dostla. rına da ikram ettiler... Temizlik, mikrop, sıhhat şu an- da bana mâna ifade etmiyor. Ar tik elime uzatılan kupayı büyük bir iştiyakla aliyorum. Ve iki kere doldurup şonuna dar içiyorum. © doldurup sonuna adar yorum. Muallimler ara- sında yeni tayinler Csküdar orta mektep fransızca mü- allimi Cevdet Kasımpaşa orta mek» tep fransızca muallimliğine, Haydar. paşa pansiyon memuru Hikmet ayni ise idare memurluğuna, Erenköy kıa lisesi idare memurü Cemil Süleyma» niye orta mektep kâtipliğine, müte « kait Muhsin Üsküdar ikinci orta içek tep riyaziye yardımcı muallimliğine, Üsküdar 30 uncu ilk mektep mualli- mi Nedime Üsküdar ikinci ortamek- tep tarih ve coğrafya muallim sta- üyerliğine, Mülga tatbikat mektebinden a » çıkta Faik Galatasaray lisesi ilk kıs- mı muallimliğine, Fatih belediye dok- toru Necabettin Istanbul erkek lisesi doktorluğuna, Aliye Sabri Kumkapı orta mektep fen bilgisi (ve biyoloji yardımcı muallimliğine, Konya kız İlisesi terhiye ve ruhiyat muallimi Se niha Ek Söy orta mektep (türkçe muallimliğine, Sevim Kadıköy ikin- ci orta mektep ingilizce yardımcı mu allimliğine, Ankara musiki muallim mektebi şan muallimi Süzan Fatih or- ta mektep müsiki muallimliğine, 47 ne ci ilk mektep muallimlerinden Sâmi- ye Bakırköy orta mektep fen bilgisi muallimliğine, Provantoryom mun. limi Şefik Heybeli orta mektep türke çe muallimliğine, Münire Kumkapı orta mektep ingilizce yardımcı mu- allimliğine, Nebahat Nişantaş kiz orta mektep tarih ve coğrafya yar - dımcı muallimliğine, Galatessray lisesi idare memuru Kemal Kasım. Paşa orta mektep kâtipliğine nakil ve tayin edilmişlerdir. Tahrana gidecek heyetimiz İrana gidecek sl önümlz- İdeki hafta Tahrana hareket edecek- jür. Heyet, Bolu mebusu Cemal Hüş. nünün riyasetindedir. Hariciye hu kuk müşaviri Kemal, iktisat müşavir. lerinden Fuat, emniyet umum müdür. lüğü ve Zirast Vekâleti mim, de heyete iştirak'edeceklerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: