20 Şubat 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

20 Şubat 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nasıl doğdu ? - Nası yaşadı? » Nasıl nDattı ? No. 42 — IKINCI KISIM — Sağdan Soldan Tehdit Mektubu Bunlar; Damat Ferit Paşa iktidar mevkiinde bulundukça hiçbir mu- vaffakıyet kazanamıyacaklarına ka naat getiriyorlar; onu sadaret mev- kiinden ürküterek, fırkanın öteki partisini hâmisiz bırakmak. Ve son ra da tepelerine çullanmak için plânlar tertip ediyorlardı. Ik bareket, mektuplarla baş lamışi Damat Ferit Paşaya, korkunç tehditleri ihtiva eden imzalı ve im- zasız mektuplar yazıyorlar. İstifa de, mutlaka öldürü Damat Ferit Paşa, bu mektupla- rın kimler tarafından gönderildiği- ni çok iyi biliyordu. Ve, o mektup- ları yazanların, medeni cesaretleri malâm olduğu için, bunlara zerre kadar ehemmiyet vermiyordu. Hattâ; mükabil bir cesaret gös- termek için, bu mektupları padişah Wahdettine, bütün muhitindekile - Te gösteriyor; — Vazife başında öleceğim. Efen dimizin uğurunda terki hayat ede- ceğim. Lâkin, katiyen istifa etmi- Yeceğim. Diyerek, etrafındakileri heyeca- Ba düşürüyordu. Damat Ferit Paşaya gönderilen mektuplar matlüp neticeyi verme- Yince, Sadık Bey taraftarları plân- larını değiştirmiye mecbur kal - © mışlardı. Bu sefer de, kabinede bu lunan nazırlarla, bunların zevee- Jerine ve sevdik dina mektuplar göndermiye baş- lamışlardı. Ş Bu mektpularda, Anadoludan İs- tanbula gelen gizli bir fedal şebö- Kesinden.. bu fedai şebekesinin bir iki güne kadar harekete geçece » Binden. kabine erkânıhır, en feci ölümlerle katledileceğinden bah - sediliyor.. bilhassa nazır zevcele- Tine yazılan mektuplarda: “Aziz varlığını, size, ve ailesinin Bandetine hasretmiş olan sevgili Zevcinizin maruz kaldığı felâketi size bildirmeyi, insani bir vazife ad dediyoruz. Bugün, ehemmiyetsiz bir baş ağrısından bile üzüldüğü- Düz kıymettar zevcinizin, yarın al içinde terki hayat etmesi- De nasıl tahammül edeceksiniz? Ha PİS Damat Ferit Paşa, mevki ve ma tutunabilmek için, zavallı Yevcinizi kendisine âlet ittihaz e diyor. Bu muhterem zatı da, zorla li feci âkıbetine sürüklüyor. di yüzünden yıkılmıya mah - olan sandet ocaklarının me- #uliyetini bir an bile düşünmüyor. iz, yabancı olduğumuz halde, zev Siniz gibi muhterem bir zatın, bu Mecnun adamın uğruna kurban gi deceğini - düşündükçe, büyük bir Kalb acısı ve vicdan ıstırabi hisse yoruz. Böyle bir felâketin önü- p* &eçmek istiyoruz. Siz ise, bu mü İe herkesten daha faz- wi Alâkadarsınız. Onun için, bir an le vakit geçirmeyiniz. me yapıp kapak muhterem zevcinizi der- Ni İstila ettiriniz. Ancak böylece, Yük bir hallenin önüne geçehi « ya Eğer bu mektubumuzu bir tehditten ibaret telâkki ©- * Ve İhmal gösterirseniz, neda- We ateşleri içinde yanıp kavru- > boynu bükülen evlâtlarmı- sında ebediyen ağlıyacak, - Yalnız, sizsiniz... Diye, diller dökülüyordu. eri aileleri efra- İrdenbire, nazırların evleri nel, , Körismistı. Hattâ bazı ko- ni r. nizalar mü - ei şti. Zavallı Ka « ağızlar. telâş içinde: avı b e bir hal olduktan sonra, ban e ne yapacağız? Yere ha le debdebe, saltanat... Der İstifa ediniz, » ağlayıp sızlıyorlardı. leri üzerinde duha müessir Damat Ferit olanlar, kocalarını işlerine gön - dermek istemiyorlardı. Hattâ, nazır paşalardan birinin zevcesi: — Paşa!. Bir hafta, sokâğa çık- mak yasak. Diye, paşasına bir ültimatom vermişti. Fakat nazır paşa. birçok müstacel işleri olduğundan bahse- derek zevcesinin bu teklifini red- detmişti. Fakat konakta (mutlak olarak amir) bulunan hanımefen- di; — Pekâlâ, pâşa.. Yarın nezaret dairesine, gecelik entarisi ve kürk İle gidersiniz. Demiş.. zevcinin, bütün elbisele- rini gizlice bir arabaya koydura - rak akrabalarından birinin evine mektuplardaki tehditlerden hçibi- ri en küçük bir zuhür alâmeti gös termeyince. meselenin içyüzü anla- şilivermişti. Tabildir ki, hiçbir na- ar istilaya lüzüm görmemişti. Ke Bey partisi, bu mek - tup oyununda muvaffak 0©- Iamayınea, biraz daha cüretkâra - ne bir işe girişmişlerdi. © Takriben, eylül ayının son baf- tası içinde idi. Damat Ferit Paşanın Balta lima- nındaki yalısında geç vakte kadar bir içtima akdedilmişti. Gece ya- rısına kadar devam eden bu içti - ma hilam bulduktan sonra, misa- firlerin bazıları evlerine avdet et- mişler.. bazıları da, kendilerine tah sis edilen odalarda uykuya çekil - mişlerdi. ç Gece, sükünetle geçmişti. An - cak, ortalık ağarmıya büşladığı za- man: — Dan. Dan Diye, iki el silâh sesi ile, şangır gangır kırılan büyük bir camın gü- rültüsü işitilmişti. Herkes yataklarından fırlamış - tı. Silâh sesinin geldiği deniz ta - rafının pencerelerine koşmuşlardı Narin bir yarış sandâl, - baş ta- rafı İstanbul cihetine doğru - sü- ratle uzaklaşıyordu. İki kişi, bütün küvvetlerile kü- rek çekiyordu. Yalıdaki yaverler, komiserler, çavuşlar, ağalar, behçıvanlar, 86- yisler, arabacılar, aşçılar, ayvazlar, tablâkârlar ok gibi fırlıyan bu san dalın arkasından bağırıp, çağırmış- lar, bir hayli yumruk sallamışlar. sa da, bundan fazla bir şey yapmı- ya muvaffak olamamışlardı. Başta. sultan hazretleri olduğu balde. bütün harem halkı da, sev- gili'damat ve sadrazam paşanın et- rafına toplanmışlardı. Bunlar da burada — Eyvah. -basılıyoruz... Diye. bir vaveylâ koparmıya baş lamışlardı. Bereket versin, o gece nöbetçi o- lan topçu yüzbaşısı Tarık Müm- taz Bey, herkesten zeki davrân - Birçok Geliyor mıştı, Derhal telefon makinesinin başına geçerek Balta limanından İstanbula kadar, bütün polis mer - kezlerine: — İçinde, iki adam bulunan bir sanda), süratle aşağı doğru iniyor. Bu sandaldakileri hayyen ve mey- yiten derdest ediniz. Kaçırırsanız mesul olursunuz. Diye, emirler yağdırmıya baş - Jamıştı. B““ limanından, Beşiktaşa kadar bütün polis merkez- leri nyaklanmıştı. Sandala ve ka- yığa atlıyan polisler denize açıl Fakat, böyle bir sandal e muvaffak olamamışlar. Balta limanı yalısına kurşun sı- kan bu iki cüretkâr ele geçirileme- yince, derhal zabıta tahkikatı baş- lamıştı. Ve bu tahkikat ile, İngi- liz polisleri de pek ciddi bir suret- te alâkadar olmuşlardı. Aranmış, taranmış. tarif edilen şekilde iki yarış sandalı tesbit e dilmişti. Bunlardan birinin sahibi, o geceyi Adada, bir akrabasının e- vinde geçirdiğini, ve sandalının da on beş gündenberi denize İnme » diğini isbat eylemişti. Diğer yarış sandalına gelince; bunün sahibi, Mehmet Ali Bey is- minde ateşli bir gençti. Asker rüt- belerinin en yüksek derecesini ih- raz etmiş olan pederi de cesaret ve pervasızlığı ile temayüz etmişti. Ge rek bu zat, ve gerek oğlu - san- Mehmet Ali Bay, (Hürriyet ve İtilâf fırkası) teşekkül ettiği zamaridanberi, fırkaya inti- sap etmişler; yüksek mevki ihraz eylemişler.. fakst fırkanın bir ih- tiras âleti olduğunu hissettikleri çin. bir müddet sonra - birçok a- kıllı ve düşünceli zevat gibi - bun- lar da birtarafa cekilmişlerdi. (Arkası var) LOKMA dalın sahibi olen BORSALARDA : Dün Yalnız, 12 Vagon Yumuşak Buğday Satıldı Dün Ticaret borsamıza 19 vagon buğday, 1 vagon arpar,İ21bin kilo un 163 bin kilo susam, 19 bin kilo pa- muk, 30 bin kilo kepek getirilmiştir. Gelen malların bir kısmı satılmıştır. Piyasa, kendini muhafaza etmiştir. Dün, Ziraat Bankasının teşhir ettiği buğdaylardan satın alınmamış ve yal nız tüccarın mallarından on alti va- gon yumuşak buğdayın kilosu 5.15 -| 5,33 kuruşa ge iki vagon sert buğday | 5,18 - 5.23 kuruşa satılmıştır. Bu mal- lar arasında Ziraat bankasının koy- duğu fiyatlardan daha aşağı fiyatla satılan buğday nevileri vardır. Sarı mısır fiyatları biraz canlanmıştır./ Kilo başında 1 - 2 para artmıştır. Ar-| palardan dört vagon satılmıştır. İki vagonu 4,07 ve diğer ikisi çuvallı ola- rak yemlik cinsi 4,17 kuruştan alıcı bulmuştur. Tahvil Değiştirme Muamelesi Devam Ediyor Ünitürk, norma! fiyatını bulduğu Için dün. hemen muarelesiz geçmiş | tir. Merkez Bankasında birinci tertip Sıvas tahvili ile yapılan mübadele İ muamelesi kolaylıkla devam ediyor. Birinci ve ikinci tertip Ünitürklerin muameleleri ayni olarak geçmektedir. Diğer milli tahviller üzerinde hiçbir değişme olmamıştır. Gayri mübadil bonoları 23 kuruştan verilmektedir. Aslan çimentosunun fiyatı yükselmi. ye devam ediyor. Son kapanış fiyatı Gayri mübadil bonols- yüzü 23 liradır. Sterlinin Mer- kez Bankasınca tesbit edilen kıyme- ti 627 - 630 kuruş arasındadır. Paris borsasından yalnız bir telgraf alın- mış ve öğleden sonra tatil münase- betile borsalardan yeni haber gelme- miştir. Londra borsasında bir ster- lin 152,75 frank ve 5.0032 dolardır. Balık Bollaştı Son günlerde balık bollaşmıya baş lamıştır. İki gündenberi bol palamut yan ve üç Yunan gemisi gelmiştir. dan satın alınmak! itibaren 30 bin çift palamut ve bir kuruş arasında satılmıştır. N RAN OĞUTLERİ Buğdayı Niçin Öğütürler ? Buğday bütün insanların, şüp- hesiz, en çok yedikleri gıdadır. O- Bu kavurup, yahut çocukların diş- leri daha yeni çıktığı vakit yapti” Zumız gibi, haşlayıp yemek te müm kündür ve dalma öyle yenilseydi, tabii, daha kolay olurdu. Halbuki bütün insanlar birçok zahmete kat lanırlar da buğdayı öğütürler, on- dan un yaparlar, unu mayalandı- rırlar, hamuru pişirirler ve ancak bu kadar eziyetten sonra buğdayı ekmek halinde yerler. Bunca zahmete sebep buğdayın kabukları bulunması ve kabukla- rın hazmedilememesidir. Midemi- zin çıkardığı ekşi usnre buğdaym kabuklarına tesir edemez, onları eritemez, Bundan dolayıdır sanlar buğdaydan kendilerine yı rıyacak gıda yapabilmek için ona değirmenden geçirmiye mecbur 0- Turlar. Bereket versin ki buğdayın asıl işimize yarıyan tanesi kabuk- lardan daha narin olduğundan ça- buk ezilir ve un olur. Buğdayın a- sıl tanesinden başka kısımları da değirmende ezi rse de, sonra © lekten geçerken hepsini ayırmak kolay olur... Buğdayın böyle | ince toz halinde un olması bizi besliye- cek maddelerinin kanımıza geçer bilmesine çok yardım eder. Buğdayı öğütmek için insanların hatırına ilk gelen çare onu havan- da ve tahtadan havan eliyle döv- mek olmuştu. Bu suretle elde edi- len unun yağ kısmı daha iyi mü- hafaza edildiğinden havandan çı kan unun ekmeği ekmeklerin en lezzetlisidir. Fakat pek kolayca tah min edersiniz ki, havan içinde buğ- day öğütmek pek uzun bir iştir. Bu uzun İşi kısaltmak için yelde- Eirmenleri ve su değirmenleri icat edildi. Değirmenlerden çıkan unun ekmeği havan ununun ekmeği ka- dar lezzetli olmasa da, yeldeğirme- ninin verdiği un suyla işliyen de- girmenin verdiği unun ekmeğin den daha lezzetli olur. Zaten, bu zamanda yeldeğirmen- leri de, suyla işliyen değirmenler de ancak köylerde görülebilir. Şe- birlerdeki eski yeldeğirmenlerinin yerlerinde şimdi yel bile esmez, Haydarpaşadaki yeldeğirmeni ma- halllesi gibi, oraları birer mahalle Şimdi şehirlerin ekmeklik unla. rını hep un fabrikaları dediğimiz si lindirli değirmenler temin eder. On lar ötekiler gibi, buğdayı ilkin ufala yıp değil, birden bire ezerler. Bu usulün buğdayın tanesile kabukla rını kolayca ayırmak için faydası varsa da, bu undan yapılan ekme- ğin lezzeti mutlaka a7 cok kaybo- lur. Buğday, bu fabrikslarda ezilir. ken silindirin demirinden kızıştığı gibi, çıkan beyaz unda kepek pek az yahat hiç olmadığından ekmeğin lezzeti kaçar. Onun içindir ki şe- hirliler köylere gittikleri vakit köy ekmeği, yani taş değirmenden çi kan undan yapılan lezzetli ekmeği yemekten pek hoşlanırlar. Tutulan balıklar bu gemiler tarafın-| gibi hareketle; ır. Bayramdan | maliyet meselesi başta gilir. GUNLUK PIYASA : Antalya mahsullerinden yüz bin $ kiloluk beyaz mısır piyasımızda ki- 2 losu 4,03 kuruştan ve otuz dört bin $ kiloluk Bondırma, Karatiga m: $ kam sarı mısırları da 4,04 - 435 ku- ruş arasında müşteri bulmuştur. e Evvelki gün piyasımıza getirilen 84 bin kiloluk bir parti pamuk ys- dinden bir kısmı kilosu 33 - M4 ku- Tuşlan, 37500 kilo sabunluk zeytin yağından bir kısım kilosu 37 kuruş” tan satılmıştır. 5 © Anadolu mallarından oğlek tiftik leri kilom I3I - 133 kuruştan. Ana dolu malı yapak kilemu 50 - 53 ku- ruştan ve Trakyanın yapağılarından bir parti kilom 60 kur maştar, Li Bandırmeğ Karsbiça, Çanskinle mın takalarından getirilmekte olan no- Kutların kolburlarmış olanları 8225 ve kalburlanmamış olan çeşitleri ki- losu 8.2755 kuruştan müşt <ilmistir. seseareeee e Koçhisar Gölürdz Yapılan Tesisat Koçhisardaki tuz gölünden lâyı - kile istifade edilmediği hakkında bu sütunlarda çıkan bir havadis müna- sebetile inhisarlar idaresinden aldığı- mız mektupta deniliyor ki: Koçhisar gölünde işletilmekte bu- lunan Yavşan ve Kaldırım tuzların- da 1935 senesindenberi İstihsal ame- liyesi dekovil ve elevatörlerden isti- fade edilmek suretile makineleştiril- miş bulunmaktadır. Tuzun çıkarıl « pası için çalıştırılan ameleye dahi göl içerisinde lâstik çizmeler giydi- rilmektedir. Binaenaleyh, tuz, tam mânasile sıh hi şekilde elde edilmektedir. Vasa- Anadoluyu besliyen Koçhisar gö- ünden azamı İk muştur ve olunmaktadır. Sarayönü istasyonunda tesis etti” Gfade temin olun tutulmaktadır. Limanımıza altı İtal-|ğfimiz depo tuzun her zaman her ta- rafa naklini tahtı temine almıştır. Bu bittâbi hesap ve miktar torik tutulmuş ve çifti 6 - I2İDÜNYA PİYASASI: Viyana Fuarı Martın 13 ünden 10 uncu gününe kadar devam etmek üzere Viyanada bir fuar açılacaktır. Bu fuarda sans- yi mamulâtı ile gıda maddeleri teş- hir edilecektir BORSA 1-2-1030 Frank Dolar Lüret Belçika Pr, Drahmi Isviçre Fr, Leva Florin Kron Çek Sihn Avusturya Mark Ziou Penso Ley Dirar Kron İsvet, Sterlin ÇEKLER Acılm 24255 0,19625 15,1725 46533 80.18 3,4310 435175 1,4240 22.0867 24245 0,7962$ 15,1746 4,5914 6,7460 343 634925 14233 n405 4.2006 — 4.2068 12.3858 — 1za510 197 iu 42075 42158 30084 39368 106.2325 148.19 342993 YAZS7 2280 21268 30825 o 308 629.75 630.— 236225 2065 Varşova Budapeşte Bükreş Belgrat Yokohama Stokholm Londra Moskovs Büyük Kongre İçin Dün de bir Top'antı Oldu Martta Ankarada toplanacak olan büyük zirast kongresi için her vilâ- yette zirast ve ekonomi bakımların- dan hazırlıklar yapılmıştır. Ziraate ait bütün meselelerle ziraat sanatle- ri, ihracat, standard, am tesbiti, nakliye mevzuları raporlar hazırlanmaktadır. Bu rapor lar şubat nil e kadar İktisat Vekâletine gönderilmiş bulunuacak- tır. İstanbulda da alâkadar daireler» ce, kongre için birçok esaslı malü » matı havi raporlar gönderilecektir. Dün, Ticaret odasında tiftik alım ve satımı, ihracat ve fiyat meselele- ri etrafında görüşülmüş ve bu mev- zua ait malümat tesbit edilmiştir. O- da tarafından hazırlanmakta olan Faporlarda şehrimizin ekonomi bakı- mından çok mühim olan mevki ve vaziyeti esas tutulmuştur. Ziraat mahsullerinin en fazla sarf ve istih- lâkine veya ihracına bir merkez teş- kil eden geniş piyasamızda bu malla rın kiymetlendirilmesi ve revacının artırılması için düşünülen ve haya- t ucuzlatmak için alınması kararlaş- trilan yeni tedbirle tesbit olunmak- tadır. İktisat Vekâletinden bütün teşek» küllere kongre için rapor hazırlan- mast tamim edildiği halde, Ziraat Ve- kâletinden İstanbul ziraat odasına henüz hiçbir tebliğde bulunulma- mıştır. İstanbul mıntakasının ziraat ve ziraat ekonomisine dair ziraat 0- dası henüz hiçbir rapor hazırlama- muştır. Sıvas Ticaret Odası Bir Rapor Hazırlıyor Sıvas, (TAN) — Ticaret odası, İk» tısat Vekâletinin isteği üzerine, şubat sonlarında, Ankarada toplanacak zi- rant kongresine verilmek için bir ra- İnor hazırlamıya başlamıstır. Rabor- da'bilhassa zirai kalkınma ve hariçte * rekabet mevzuları üzerinde fikirler yürütülecektir. Beş Yıllık Sulama Programı Memleketimizin bütün su işlerini ıslah etmek için yapılan geniş prog- ram tatbikindenberi iyi neticeler ver mektedir..3132 numaralı kanunla tes bit edilmiş bulunan su faaliyeti beş senede tamamlanacaktır. Bu iş için 3i milyon lira sarfedilecektir. Bu pro gramla Marmara havzasında Susığır- lk ve tâbileri; Bakırçay, Gediz: Bü- İyük Menderes nehirleri, Adana ha- valisinde Seyhan, Ceyhan, Berdan; Silifkede Göksu, Malatya havalisin- de Horata, Tohma ve Derme. Kara- deniz havalisinde Yeşilırmak ve tâ- bileri Orta Anadoluda Sakarya ve âbileri ile Erzincan ve Iğdız ovala- rında sulama yapılması, bataklıkla- rın kurutulması ve zararların önüne İ geçilmesi gibi işler görülecektir. Ziraat Fen Memurları Nasıl Çalışacak Ziraat Vekâleti. köy ziraat fen me murlarının köylerde nasıl çalışacak- larını, köylü ile olan münasebetlerini tesbit etmiştir. Vekâlet. bu memur- İlsra köyde yaşamaları için lüzumlu olan teçhizatı da verecektir. Ziraat fen memurlar,.her sahada köylüye ör nek olacaklar. köylünün zirsi saha- da tenevvür etmesine hizmet edecek- ledir. Fen memurları köyde geçire- cekleri zaman zarfında köylüye yük olmıyacaklar. bilâkis muhtaç gördük leri kimselere yardımlar yapacak lardır. Kendirden Yapılan Kumaş Rizede kendirden imal edilen bir nevi kumaş, umumi harptenberi pi- yasadan çekilmiştir. Şimdi yalnız Ri- zede az miktarda dokunmakta ve u- mumi ibtiyaçları karşılamaktadır. Bu kumaşın metresi Rizede 15 kuruş tur. Bu kumaş çok mukavim. başlıca hasgası de sıcağa karşı dayanıklı ol. ması ve vücudü serin tutmasıdır. Se- nelerden sonra Bağdattan İstanbul Ticaret odasına bir mektup gelmi bu. kumaştan siparis edilmiştir zede bu kumaş âmilleri ile muhabe- reye girişilmiştir. Bağdada yollanan cevapta, bu kumaştan sipariş kabul edilebileceği bildirilmiştir. Evvelce, Mısır, Suriye ve İraka fazla miktar- 4- gönderilmekte idi. ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: