25 Şubat 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

25 Şubat 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——6 — VAKİT 25 ŞUBAT 1932 sbüiEbd A Haftanın Filmlerinden Ağzımdan | öptürmem Herkesin bir huyu vardır ve be-| men hepsi de gariptir. Zira garip olmasaydı buna sadece adet der geçerdik. | Amerikalı Erik Tomson'un hu- yu, kendisini ağzından öptürme- mekti ve bunun için karısı Jilbert- ten ayrılmıştı. Jilbert ilk kocasın dan ayrıldıktan sonra (Fransaya gelmiş ve orada Valande isminde bir tüccarla evlenmişti. Yalnız her nedense, Jilbert, ikinci kocasına ilk kocasından ve daha evvel bir defa evlendiğinden bahsetmemiş. ti. Böylece bir hayli müddet geçti. Fakat bir gün beklenilmeden te - sadüf oldu. Kocası Valandre ilk! kocası olan Tomsonla ticari bir iş| için muhabere ettiler ve Amerika- lı, Valandre'in evine geleceğini bil dirdi. Jilbertle teyzesi Pomayak bu ha beri alınca şaşırdılar, ikisinin de < etekleri tutuştu ve her ne pahası- na olursa olsun, Amerikalıyı gö- rerek kulağını bükmiye karar ver- diler. Öte taraftan Valandre'la Tom-! son buluşmuşlar, tanışmıslardı. Bir münasebetle Valandre, bir ka- dının ilk tanığı erkeği bir türlü u - nutamıyacağını, ilk erkek hatı - rasının bir kadında pek derin iz- ler bırakacağmı ileri | sürüyordu. Bu sözler Amerikalının üstünde! garip bir tesir bırakmış, ilk karısı- run hatırasını uyandırmıştı. Bunun için kâtibini göndererek Jilbert'i! hususi dairesine davet etti. Jil- bert tayzesiyle görüştükten sonra oraya giderek vaziyeti anlatmıya karar verdi. Fakat teyzesi de be- raber gelecekti ve gittiler, İ Yalnız ikinci beklenilmedik te- sadüf de olmakta geçikmedi. Mös yö Valandre da dostu Toömso- nu ziyarete geldi. Şimdine ola - cak? Bir facia mı? Hayır. Sadece Mister Erik Tamson ağzından öp- türmemek huyundan vaz geçecek ve ağzımdan öptürecekti. Bu hoş filimde oynıyan artist « lerin ekserisinin isimleri İstanbul için pek tanınmış değildir. Fakat bir eserin iyi olabilmes için mu - hakkak meşhur isim mi lâzımdır? Prensin Geceleri Verner Roetlink büyük bir tica- rethanenin umumi müdürüdür. Zevcesi Renevle yedi senedenberi mes'ut bir izdivaç hayatı geçiriyor lar. Bir gün Verner imzasız bir mektupla umumi bir baloya davet olunuyor, ve kendisine iki bilet gönderiliyor. Verner bu halk balo suna iştirake karar veriyor. Ken « disi merak saikasiyle, Rene de ko- casımı kırmış olmamak için bu ba- loya gidiyorlar. Balonun bütün eğlencelerinde parlak bir yıldız gibi parlıyan Pik- si isimli genç ve şuh bir kız, Ver - neri cezbediyor, onunla dansa ve eğlenmiye başlıyor. İçtimai sevi - yesiyle nispetsiz insanlarla danset mek Reneyi sıkıyor ve yalnız başı- na bir locaya çekilmek istiyor. Kocasiyle küçük Piksiyi dudak du! dağa gören genç kadın müteessir| oluyor ve gitmiye, Verneri de ken- di eğlencelerine birakmıya karar veriyor. Vernerin göndereceği otomobi- li locada beklerken muhteşem el - biseleri ve arkasında yaveriyle bir! prens İocaya giriyor ve Rene za - veri olarak onunla konuşmıya baş! İryor, sonra dost oluyor ve nihayet dansı kabul ediyor. İ Şampanyanın buharları içinde) kendisini bu güzel prensin nüva - zişlerine kaptıran Rene kocasının Piksiyle balodan gizlice kaçtığını görünve prensin davetini kabul ve onun oteline gitmiye muvafakat ediyor. Prensin otelindeki dairede ans, şampanya, müzik... Derken genç kadın bitap bir koltuğa yığı-| lıyor. Diğer taraftan, Piksinin evine giden Verner balo biletlerini ken- isine bu kızın gönderdiğini anlı- İ yor. Darülfünunda mimarlık tah - sil eden Piksi umumi müdürü gö- rerek sevmiş ve onu bir gece ba - loya davetle eğlenmek istemiş. Sabah olunca, zevcesini hatır - lıyan Verner Piksiyle beraber evi- ne koşuyor. fakat zevcesinin he - nüz gelmediğini görünce çılgına dönüyor. “Sathi ve hakiki bir eser olan bu filimde güzel bir musiki ar- tistler arsında da HarryLietke vardır. Kısa Haberler çıkmıştır. y tekmillenecek filmin hul yer var mı? ... Mary Piekford tekrar filim yap mıya karar vermiş, . şimdiki halde senaryo aramakla meşgulmüs. ge Düuglas Fairbanks (Aya â- | sulünü kâmilen değiştirmiye ka - rar vermiştir. ... Öldüğünü, ölmediğini, sonra| gene öldüğünü İakat tekrar ölme- i yazdığımız Polanegri aley- k kocası prens Medi ronluk zarar ve ör Carpentier Ame- Hol sahnelerinde be- ».. Son filimleriyle tamamen Fivas- ko yapmış olan John Gilbert Gre- ta Garbonun oynıyacağı (Büyük otel) filminde, onunla bedava o - larak oynamayı ve bu suretle eski şöhretine avdet etmeyi teklif et - | mişse de kabul olunmamıştır. Gre- ta Garboyla John Barrymore oynı- yacaktır. Marguerite Kuap isminde bir n artisti Amerikada (filim ra başlamıştır. Bu artistin Greta Garbo olacağını zan nediyorlar. ... distanın fev mevzuları verebileceğini söyl tir. .. (Cehennem melekleri) isimli tayyarecilik filmini Holanda hükü meti menetmiştir. ... Polonyada yapılan hir istatistikte, | sessiz sinemanm, hâlâ, sesli sinema » dan çok müşteri telbettiği anlaşılmış- tır. Marlene Dietrich'in en son yaptığı filmin ismi “Şangay Eks presi,, dir. Bu filmi belki bu mevsim İstanbulda görebileceğiz. ten mütenebbih olmuş, şimdi, sa- dece filim çevirmiye karar ver - miştir. Bununiçin de yatıyla bera şik) filminde uğradığı feci akibet- ber Cenup denizlerine seyahat e- decek ve fenkli bir filim yapacak- tır. ELM Foks Film şirketi faaliyet u-| İspanyada bir sinemada, şimdi- ye kadar hiç bir sinemada olma - mış bir hadise görülmüştür. (Bue- nos Ayre$ ışıkları) isimli filmin son kısmını halk o kadar beğen - İ miştir ki, sinema müdiriyeti, al - | kışların şiddeti karşısında bu kıs- mı tekrar göstermek mecburiyetin de kalmıştır. Hangi gazete- yi açsak, hangi mecmuaya bak- sak, içinde, ya 1”. Greta Garbonun yahut Lili Dami- tanın, Anita Pa- ge'ın, Ramon No- varonun filan bir resmini görebi- liriz. Fakat, Ame- rikalı ve hep ay- nı şirkete men- sup olan bu ar- tistlerin o filimle- rini bu sene için: de hemen hiç görmedik desek caizdir. Yalnız, bu sene, Greta Garbonun sessiz ve çok fena bir iilmini geçen yaz da yukarden a- şağı (o Almanca mükâleme dolu sesli bir filmini gördük, Hepsi bu kadar. Bunun için, okuyucula- rımız ogörmiye, görmiye (o unut- Gretâ Garbonun Yıldızı sönüyor mu Londradan “Pattinson Knight,, ün- zasiyle yazılıyor: Greta Garbonun muvaffakıyetini temin eden şey şahsiyetinden ziyade tiyatro kabiliyetidir. Bu noktai na » zar, Londrada son gösterilen (Suzan Lenox) filminde de teeyyüt etmekte; dir. Londra halkı Greta Garbonun bes ğuk sesiyle gayet yavaş hareketlerini daima tenkit etmiştir. Fakat, onun halkı müteessir etmek için sarfettiği ceht daha ziyade tenkide değer. Marlene Dietrichin bir kaç aydan beri Greta Garbo aleyhine (o şahsiyet ve şöhret kazandığı şüphesizdir. (Suzan Lenox) Grela Garbo İçin ideal bir roldür. İnsan Davit Phillip-! in, romanını, bilhassa onun için yaz- dığını zannedebilir. Fakat (perdede gördüğümüz (Lenox) romanın kahra- manı (Lenox) dan ne kadar uzak Romanyada zayıf ve taliin elinde! ! esir olan bu şahsiyeti, Garbo, almış ve tamamiyle (Teatral) bir şahsiyet yapmıştır. Filimde âşık rolünü oynıyan Clark! Galile gayet iyi oynamaktadır. Fa» kat bu filimde rolünü en güze! oyn» yan şüphesiz bir köpektir. Efendisi. nin bazı garip hareketleri karşısında- ki hayret ifadeleri, bir çok artistle - rin ifadelerinden daha pek yüksektir.) ... Berlinde sinema salonları duhuli- yesi ucuzlamıştır, Bu suretle (Kara mazof kardeşler) filmini halk 17 ku. ruş duhuliyeyle en büyük sinemalar- da görmektedirler. ... MILTON'NN YENİ FILMI Bir seen içinde, Milton sesli si- nemanın en büyük yıldızları arası na geçti. Bugüne kadar İstanbulun! meçhulü olan bu artist fevkalâde komik kabiliyeti ve san'atı saye - sinde kendini, ilk defa, memleke- timize (Bedavacılar şahı) yla ta - nıtarak derhal herkesin hoşuna git ti. Hoşuna gitti demek, onun için azdır, halk onu seviyor, ona bayı « | lıyor. (Lostracılar şahı) nm kazan i dığı muvaffakıyet meydandadır. | ha ateşli, daha çalak ve dahs çok, Him yoki! £ > masınlar diye, Anita Page'ın bu güzel resmini koyuyoruz. Glorya sinemasında gösterilmi$ g Jan bu filmi İstanbulda 45,000 K” şi seyretmiştir. 4 Milton yorulmak bilmez. Şi” di de Leon Matonun nezareti #l tında, üçüncü filmini bitirmiş Hi yor. Bunun ismi (Bubulun çetesi”. dir, Miltonun üç filminden şü siz en iyisidir. Bu film, dünyan” en büyük sineması olan, Paris? ki 6,000 kişilik (Gomon Palas) hasılat rekorunu kırmıştır. A' il nm muhtelif şehirlerinde göster” miş olan (Bubulun çetesi) hali # zırda Bükreşte gösterilmektedi” Filmi görmek içi nhalk'o kadar * halük © göstermektedir ki, sinemanın önüne memurlar koye intizamı temin mecburiyetinde mıştır. ... HAYALİN SONU Geçen sene Avrupada ve İsta bulda büyük muvaffakıyet kaz? mış olan (Hayalin sonu) isimli g zel Alman opereti on iki haft#“ iy Nevyorkta gösteriliyor. Bu şili yıldızı Lian Haid, şimdi de, de kocalı) isimli şuh bir operet pe bitirmiş bulunuyor. Bu filmi " ayı içinde İstanbulda göreceği” ... ROLAND TOUTAİN EĞLENİYOR Bütün Marsilya ayaktadır: Mef, hur Bultabil bir kaçgün Sa mek ve son filmi oaln Kalbi, esiri) isimli eserin ilk gösterif” hazır bulunmak üzere Marsil” gelmiştir. (Kalbimin esiri) nde Mar ryile oynıyan Roland Toutain de” yatta filmlerinde olduğunda” vr ziptir. Bunun için bu yarama cuğun indiği otelin sahibi ül di bir heyecan içindedir. tabil, otelin kapılarını pek Ki içir sız buluyor ve girip ei ya pencereyi, yahut da, su yi rmı ve damı terci hediyor. Rele” Toutain kendisini görmiye , ” l8” kadınlardan ihtiyar ve çirfi” gre larına da dilini çıkarmak çi: Bununla beraber herkes oni Es yor. Böyle sevimli çocuğa can dayanır? iğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: