15 Mayıs 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

15 Mayıs 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADINLAR ARASINDA Kadın Hayatı Çabuk ve İyi Yaşayalım Dunya dünya olalı insanların en büyük gayesi Öömürlerini uzat- mak, ecel denilen heyülâ ile mümkün miı- 25 ten 57 seneye çıkardık. Çıkarmasına çıkardık, bu hayat süresi günden l güne yukseldı ama gene her gün 60 saniyelik, 60 dakikadan mürek- kep tam 24 tane saatten ibaret kaldı. Buna karşı ne yapm İşte — insanlar, hiç olmazsa hayalle- rinde saatleri arttırabilmek içindir ki sürat denilen şeyi icad etmişlerdir. Her zaman bizim, kadınların, vakti ziyan ettiğimizden bahsederler. Doğru- sunu isterseniz, yalan da değildir. Hal- buki zamandan zaman çalmak, zamanı "atlatmak", anne ve babalarımızın 240 yaptıklarını 24 saatte yapmak hangımızın istemediğimiz — şeylerdir? Fakat sürat öyle bir şeydir ki, ancak kullanmasını bıldıgımız takdırd bize hizmet eder. Yoksa ona hâkim olacak yerde, tâbi olursak mahvolduğumuzun resmidir. Bütün bunları gözönünde tutarak kendımıze bir sürat düsturu tâyin et- mek, üsturun kullanılış tarzına dair bır takım kaideler koymak, süra- tin faide ve tehlikelerini aynı zaman- da gozonunde tutmak herhalde hepi- miz için istifadeli o Buyurun Avrupalıların kaidele- ! Çabuk olunuz, fakat ace- le etmeyiniz! Çabuk olmak bir yerden bir yere giderken, bir hareketi, bir işi yapar- ken lâzım olan Zzamanın asgarisini sarfetmiştir. Asgari had ferdlere göre değişir. Herkesin bir temposu vardır. Bu temponun esası, gayri şuuri ayarı o insanın yürüyüşüdür. Benim on da- kikada okuduğumu siz belki yedi da- kikada okuyorsanız, muhakkak ki ben- den daha çabuk yürüyor, daha çabuk yiyor, daha çabuk dışlerınızı fırçalı- yorsunuzdur. Sizin temponuz benim- kinden hızlıdır. Acele etm ek ise, mutad tempoyu hızlandırmak deme ktır Bu hızlandır- manın neticesi yorgunluktur, asabiyet- tir, bitkinliğe kadar götürür. Sakın! Ama mutad temponuz içinde her işe, asgari zamanı ayırmasını biliniz. Kaide 2: Aleyhinize tecelli etme- diği müddetçe, süratten bol bol istifa- de ediniz! Kahvaltınızı yirmi dakika yerine beş dakikada yaparsanız, hem giırt- lağınız acır, hem hazım cihazınız ra- hatsız olur, zaman kazanacağım der- ken, zaman kaybedersiniz. Fakat bir mayonezi kabartmak için yarım saat uğraşacak yerde bu işi karıştırma ma- kinesile yarım dakikada hallederseniz, hem mayoneze halel gelmez, hem de 22 ğımız zamandır, eden mânâsız mütemadiyen on dakikalık Türk kadını ve siyaset Onuncu Büyük Millet Meclisi- miz dün ilk toplantısını yap- mış bulunuyor. S41 — mebusumuzun and içmesiyle dört senelik yeni ve ümit dolu bir devreye girdik. Me- buslarımızın büyük kısmı yeni, yıp- ranmamış kuvvetlerıyle Vazıfeye başlıyor eskileri ise milletin sine- sinde yaşadıkları altı hafta zarfında şahsiyetlerini âdeta tezelemiştir. Mu- vafık, muhalif, muhakkak ki hepsi, üsnüni olu memleket hizmet yolunda hiçbir esirgememeye azimli. — Ar- tık Millet, buyuk vazifesini — yap- Mış, Vekıllerı ise ağır mesuliyetlerini yüklenmişlerdir. Millet Vazıfesını hakkıyle ifa et- mış, halkımız seçimlere yüzde dok- sana yakın bır nısbetle iştirak et- mıştır iftihar ile, gurur ile söylü- yoruz zira bu yle bır nisbettir ki ncak en medeni memleketlere na- p olur. Bununla da 1ktıfa etmedik. Kadınlarımız seçıml karşı cok yük — bir alâka gost rmışlerdı Gazetelerde hep okuduk, resimlerini gördük, şartları ne olursa ları ve sıhhatleri müsait masın, hiçbir Zahmet Türk kadınını haklarını kullanmaktan menedeme- 90 lık bir nine, emzikli bir ka- dın ayakta duramıyacak kadar has- ta bir kadın sandık başında saat- lerce bekleşmekten çekınmemışler— dir. Bu heyecan, bu şevk önünde hangi kadının haz ile ürpermemesi mümkün olur? Yalnız kadını değil, hangi Türk bunun derin manasını kavrar ve sevinç duymaz? Bir insanın seçimlere karşı gös- terdiği alâka, o insanın, cumlenın 1s lerine karşı olan alâkasının ölçüs dür ki bu da içtimai davalar vacehesinde — uyanıklığının delilidir. İçtimai davalara karşı uyanık bir in- san ise medeni bir cemiyetin faal bir uzvudur. Peki, biz kadınlar seçimlere kar- gönderiyoruz; gayet cıddı olarak düşünmemiz ıcap etmez Bu milletin yansını teş- kil eden bir zümre içinde yüzde birden aşağı edilmeye razı olacak kadar kendi işte ona vakit kazanmak derler. Tabii maddi imkânınız varsa... Kaide 3: Vaktinizi Öğreniniz- Kaybedilmiş vakıt kaybetmemeyi ıyı kullanmadı- imizi karmakarışık saat veya gecelerdir, gecikmemize sebep olan sallanmalardır, intizam- menfaatlerıne karşı mi nisbette temsil- Türk kadınından Tülya Nemluk bigâne kalmalı ürk kadınının, Türk çocuğu- nun, Türk ailesinin ancak bir kadın tarafından kavranması mümkün o- lan davalarının, müdafii bulunmadığı için halledilmemeye mahküm kar- ması doğru olur mu? Çocuklarının tahsilini, sıhhatle- rini düşünen bir anne, Türk maarifi- nin, sıhhat teşkilâtımızın meseleleri- ne karşı alâkasız olamaz. Evinin ge- çimini düşünen adı iyasa ve hayat pahalılıgı dolayısiyle iktisadi işlerimize karşı alâkasız olamaz; iş sahibi olup vergi ödeyen kadının bu paranın ne olduğunu merak e inden, — evlâtlarına harpsiz — ve 1stıkrarlı bır Öömür dileyen Türk ka- dınının, yurtta olduğu gibi dünya- da da ulhun idamesinin nasıl temin edileceği hususunda fikir beyan et- mek istemesinden tabii ne olabilir? Peçesini atmış, mektebe gıtmış, hayat mücadelesine girmiş münev- ver Türk kadını, mektep sıralarında okuyan, yarına ümit dolu gözlerle bakan Türk kızı, düşün ki irfan nu- runa hâlâ hasret, her doğan ç CU- aşamasından fazla ölmesi- l ınsanlık haklarından bi- ilyonlarca — kardeşimiz bu topraklarda yaşıyor Medeniyeti yal- nız şehirden köye götürmek degıl fakat bütün bu milletin — ferdlerine aşılamak büyük davamızdır. Hıçbır dava mücadelesiz kazanıl— maz. kadınının dava da ancak Turk kadını halledebılır. Erkeğiyle yanyana — yürümesini bilen Türk kadını, bu memleketin mesuliyetlerini — onunla beraber el- bette ki taşımasını bilir. Siyasi hayat meşakkatlıdır rucudur. Safha, tindir, bi karlıkları icap ettirir. Evinin huzu- alışmış bir insan için ürkütücü bır manzara arzedebilir. Ancak, Türk kadını sevdikleri için, İnandı- ğı davalar için her türlü meşakkate katlanmasını bildiğini tekrar tekrar göstermiştir. Aynı muhabbete, aynı sevgiye muhtaç milyonlarca can, münevver bu gayreti bekli- yo- yor. sizliğimiz yüzünden bütün çırpınma- mıza rağmen bir iş yapamadan geçir- diğimiz dakikalardır Kaide 4: Süratin size kazandırdığı zaman sermayesini israf etmeyiniz! Bu sermayeyi sıhhat, güzellik, ne- şe, bilgi veren müemmen işlere yatın- nız. Evinizdeki çamaşır makinesi sa- yesinde bir saatte yapacağınız işi on AKİS, 15 MAYIS 1954

Bu sayıdan diğer sayfalar: