15 Mayıs 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

15 Mayıs 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR ALEMİNDE Gençler şampiyonasından alınacak dersler var ! Futbol Sahada Ölüm Futbol sahalarında hep nâdir o- larak vukua gelmekle, beraber ahad daima mu mkün bulunan bir facıa geçenlerde bütün memleket spor efkârım cidden çok üzdü. Duy- duk ki, sahada, üzerine gelen bir fe- nalığı muteakıp, Emniyet Kulübü fut- bolcularından ALDO, vefat etmiş- Tanrıdan rahmet dileyemedigimiz gerı— cin, dinince dinlenmesine dua derken hâdise uzerınde bir nebze dur— arkadaşımız, tababetin spor şoklariyle ilgili kısmının hususi bir ihtisası icap ettirdiğini, bu yolda vukufu bulun yan tabiblerin, vaka karsısında, tayin bir kımseden farklı bir müda- halede bulunamayacaklarını beyan ve izhar e lfadelerım, sadece duyduğum en- dişelerden mülhem olup, memleket sahalarında hizmet gören doktor ve siihhiye memurlarının hiçbirine müte- veccih değildir; fakat, acaba, bu dok- tor ve sıhhiye me emurlarının kâffesi, yirmi iki gencin, — uhdelerine mevdu selâmetini deruhte edecek bir yeterlik- te midirler? Zannetmiyorum, —çünkü, kaburga kemiğimin — kırıldığı bir müsabakada, imdadıma koşan saha doktoru, klâsik tedavi, âni sunt teneffüs hareketi yaptırmak suretiyle, beni, ıstıraptan bayıltmıştı . Gene zannetmiyorum, zira İzmir şehrınde baldırımda patlayan bir tek. meydana getirdiği —elma cesa- metındekı bır şişliğe, mahallı doktor, sıcak kompres tavsiye ederek, bunu, portakal büyüklüğüne iblâğ etti. Ba- cağımın — kesilmesi zaruretinin ken- dişine müracaatta pek gec kalmadığım için önlediğini, beni bilâhare tedavi ve iyi eden. İstanbul Amerikan Hasta- hanesi Mütehassıslarından Dr. Şepert söylemişti. ahsen benim başıma gelmiş, bir hâ- diselerden gayrı, her sporcunun hafı- zasında, emsali birçok vaka yer etmiş- tir. Sayısı hayli kabarık futbolcunun da, bilgisizlik yüzünden sakat ve alil kaldıkları gerçegını cerhedecek kimse ilmem bulunur 2 Demek oluyor ki, müsabakaya çı- kan her futbolcu için, alâkalı sıhhi ef- :l radın kıfayetsızlıgı dolayisiyle, - boşu boşuna ıstırap mekten başlayıp, Allah cümle gençlerimizi muhafaza buyursun, sakat kalmağa ve hattâ öl- meğe kadar giden, pek çok kötü ih- timal mevcuttur. Binaenaleyh, alâkadarlardan, — bü- tün memleket futbolcuları adına, ha- lisane bir ricada bulunacağım: Saha- larımızda, bir oyuncu yere düşer düş- mez, eli ndeki kırmızı aylı beyaz çan- tasıyle vaka mahalline koşan <«imdat», AKİS. 15 MAYIS 1954 ünya genç takımlar şampıyona— q sında gazeteci olarak en bü- yük kazancım Alman Gençlık Teş- kilâtını yakından tanımak oldu. Milli takımımızın maçlarını ta- kip için hangi stada gitti isek, bu- rada büyük maçtan evvel 10 - 13 yaşlar arasında çocuklardan müte— şekkil takımların lik maçı ile Tevfik Ünsi 1151 tane büyüklerden, 934 tane de 10- yaş arasındaki çocuklardan muteşekkıl takımları var. Bu kadar kalabalık takımlar arasında yapıla- cak şampiyonaların organizasyonu- nu artık siz tasavvur buyurun. Almanların futbolde büyük — bir iddiaları var. Futbol vasıtasiyle Al- man gençliğini maddeten laştık. Tertemiz futbol kıyafetlerı ıle canlı tutmak istedikleri gibi, ey- bu minik futbolcular, büyükleri nelmilel sahada futbollerini de şe- kıskandıracak bir sportme enlik — ve refli bir mevkie ulaştırmak istiyor- teknik ile kuluplerının renklerini Jar, Futbolde kalkınmak için de ilk müdafaa ett arın füt- iş olarak gençleri, hattâ çocukları bolcu olarak yetıştırılışlerını ve ça- lışmalarını gördükten sonra bir nes- lini tamamiyle harpte kaybeden Al- manya'nın nasıl kısa bir zamanda Avrupa futbolünde bir varlık oldu- ğunu anladım. Al gençlik teşkilâtı lıderlerı ile konuşmalarımız sırasında edebıldıgım birkaç rakamdan, Alman— ların yeni nesillerini futbolde kal- kındırdıkları neticesine vardım. gün Almanya'da resmen futbol oy- nayanların adedi dört milyonu bul- maktadır. 130 bin kulüp Alman fut- olunun kuvvetini teşkil etmekte- dir. Bunlar içinde ise yalnız 84 ku- lüp profesyoneldir e hemen her kulübün birden fazla genç ta. kımı mevcut. Gençler yaşlara gore dört grupa ayrılmışlar 10 - 12 - 14, 14 - 16, 16 - 18 yaşlan arasında— ki futbolcular ayrı ayrı ligler için- de maçlar yapmaktadırlar. Bu maç- ların hepsi, — futbolcuların — yaşlan yüzünden, mahalli ligler halinde oy- nanmaktadır. Bir misal olmak üze- re, Rheinland bölgesindeki" futbol kuluplerını zikredeyim. Bu bölgede ulüp mevcut. Bu kulüplerin boş hazne ile yangın söndürmeğe gi den ıtfaıye arabası gibi lüzumsuz bır şey olm Eşfak Aykaç Güreş u sene Japonyada yapılacak dün- erbest güreş şampiyonası i- çin gureşçılerımızın kampa alındığım duyduğumi! zaman, — gayri ihtiyari bundan oncekı dünya şampiyonalarım hatırladık Siz de hatırlıyacaksınız musaba- ka tarihinden bir iki gün önce gelen bütün resimlerde, gureşçılerımızın ki- lo düşme gayreti içinde bin şakkatli çareye baş vururken görür, muhabır mektuplarında filânca güreş- çin fazlasını düşebilmek ıçırı buyuk gayretlere katlandığım o- U ğu ehemmiyeti vermektedir. ele almış bulunuyorlar. Biz de 1948 denberi futbolde tam bir reform ıçındeyız Futbolumuz artık Avrupada isim ğa baş- lamıştır. Ancak bu şohretın gelıp ge- çici olmaması, isimlere, şahıslara bağlı kalıp istikrarsızlık içine — düş- memesi ıçın gençlıgı ihmal etmemek zorundayı Futbol Federasyonu gençlıge son zamanlarda lâyık oldu- Yalnız bu alâkanın müsmir neticelere va- rabilmesi için ıkı şartın tahakkuku lâzımdır: raftan — futbolde genç futbolcuların faalıyet ve — ge- lişmesi için Alm i bir teşkilât kurulmalı tertıp edilmeli, diğer taraftan kulup— e samımıyetle genç takım işini ele almalıdır. Bugün mali şartların ağırlığı yüzünden genç takım dava- sına alâka gösteremiyen — kulüplere Beden Terbiyesi — Teşkilâtı yardım etmeli, onları teşvik, himaye, hattâ biraz da bu işe mecbur etmelidir. Türk futbolunun istikbali genç fut- bolculardır,, bütün dünya artık bu yolu tutmuştur ve bız de aynı yol- da yürümeğe mecburu. kurdunuz. Hattâ yine bir dünya şam- piyonasında 40 gramım atamadığı için ir güreşçimizin şampiyona dışı bıra- kıldığını da unutmamışsınızdır. Anlaşılıyor kı bizde kamp ekseriya "besiye çekilme" mânasına gelmekte- dir. Müsabaka gününden evvel ve mü- sabaka günü, kilo atma endişesi için- de katlanılan sıkı perhiz, susuzluk ve in hamamı sporcuyu âdeta pelte ha- line getirmektedir. Bu vaziyette min- ere çıkan güreşçi, ekseriya normal zamanlarındaki kudretinin — yarısını kaybetmiş olarak rakibinin karşısında yer almaktadır Güç v uvvetımızın 1 eda edılmesı bizi muşkul Vazıyetlere sokmuştur. Gureş tarihimiz bunun birçok acı misalle- riyle doludur. Bu seneki kampta güreşçilerimizin kilo durumlarım bilmiyoruz. Fakat vO W 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: