15 Mayıs 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

15 Mayıs 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bir biyografyası yapılmış değildir. Bir yandan Shakespeare'in doğduğu evi, odasını gıttıgı kiliseyi, oturdugu kol- karan Stratfordcular, öbür yandan Stratford kasabasının üç büyük yan- gınla yeniden kuruldugunu köylü Shakespeare'in, okuma yazma bilme- diği gibi kelime hamulesinin de 3.4 yüzü aşmasının mümkün olamıyacağı- nı ve daha bir yığın delılı ortaya ko- yan Bacon'cular kendi sahalarındaki iddialara devam — etmektedirler. Bu- nunla beraber, okuyucu olarak bizi Shakespeare'i 1n hal ter ümesinden Zi- yade, kutuphanedekı külliyatı ilgilen- dirmekte Goethe dıyor ki: «Shakespeare'den okuduğum sayfa beni bütün öm- ilimce kendısıne bağlamıştır. Hele bir eserini bitirdiğim zaman gözleri sihirli bir el tarafından açılan kör gibiydim." airane tiyatro eserlerinin şaheser- lerini veren Shakespeare; insanoğlu- nun bu güne kadar dunyaya getirdiği en büyük iki edebi dehâdan biridir. İlâhi kıymetlerde dilde, şıırde ve be- şeri ulu asrın Dante'si ne ise 16 ncı asrın Shakespeare'i de odur Hattâ Shakespeare bir cok üs- tünlükler de taşır. Dante: Cehennem, Araf ve cennette insanlıgın mistik ka- rakterini çizmiş. Shakespeare ise Eli- zabeth devri dekoru içinde in: nilen muammayı çözmüştür. Shakes— peare bu güne kadar hiçbir şaire nasip olmayan bir kelime çağlayanı akıtarak Tevratın mukabil 2 raylarda, üstün tabaka ında — ge- çer. Fakat her tip ve yaradılıştakı in- san o vakada ustalıkla yer alır. Fazilet icdan lyetı başlıca problem— dır Eserlerınde iyilikler, mert dav nışlar ve fazilet; kotuluklere desisele— re ve alçakça aldatışlara galebe çalar. alnız Macbet tersı e işlenmiş bir kader lvesı ma arzeder. Macbeth'de kahra anlar dessas haın ve zalimdirler. Kanaatımızca Shakes- peare'in Macbeth'i sadece kumandan h'in cesaretini, Macbeth" merhametini, hırsını, ihanetini, diktatörlüğünü ve engin muhayyele kudretini meydana koymak için yazılmış olamaz. Shakes- peare. Macbeth'de mukadderatın in- sanoglunu hain ve nankör yapışını beser kudretinin tabiata kar şı giriştiği. mücadeleyi — gösterdikten başka, kahramanların ihanetini maha- retle neticeye kadar devam ettirmek gibi dram sanatının en zor imtihanın- da da muvaffak olduğunu ıspat etmiş. tir. Sinema <<Üsküdara Gider İken>> Üç Buudlu Filme Alındı Bundan bir müddet evvel Istanbu- la gelen ve gece kulüplerinden bi- rinde bir ay kadar çalışan Zenci Şan— töz Eartha Kitt'in, Amerika'ya dön- AKİS, 15 MAYIS 1954 SANAT DÜNYASINDA Üsküdara Gider iken.., Amerikan usulü bir afiş düğü zaman gümrükten en kolay ge- çırdıgı şey, dudaklarından düşürme- diği "Üsküdar'a Gider iken" adlı tür- kumuz olmuşt u. Bu eski İstanbul türküsü kısa bir zaman içinde New Yorkluları teshir etmekle kalmadı, dudaktan dudağa bütün Amerikaya yayıldı ve bizim meşhur kolalı gömlekli Kâtibimiz Hol- Iywood sosyetesinin bile en beğendiği tıplerden bırı ldu. na kadar Eartha Kitt, Ame- rıkanın y k ndan madığı, meçhul bir şöhretti.. Katıple bırlıkte o da meş- hur olup ortaya çıkıverdi. Kâtibin bu süksesinden istifade et— mek ilk olarak prodüktör Berma Swartts'ın aklına geldi ve ne zaman— dır Cinemascope usulüyle filme alma- yı kararlaştırdığı müzikal eserde Eart- ha Kitt ile birlikte Kâtibe de yer ver- Stereophonıc seslendirme usulüyle seslendirilen "New Faces . Yeni i. malar" adlı eserde Eartha Kitt'den başka Ronny Graham, Robert Clary Alice — Ghostley gibi beyaz perdenin yeni kazanmış olduğu şöhretlere de yer verilmiştir Eartha Kıtt renkli olarak çevrilen bu müzikal eserde, muazzam bir revü- nün iştirakiyle "Üsküdar'a Gider I- ken" den başka, son zamanlarda pek tutulan "C'est si Bon", "Santa Baby", "Monoto nious", — "Bal Petit Bal", "Love 1s a Sımple Thıng adlı şarkı— lan da söylemektedi inema munekkıtlerının ğore: "New Faces ifadesine . Yeni Simalar" üç buutlu filmin yeni bir zaferi olmuş- ur. Yeni ses tekniği bu esere çok şey kazandırmıştır Bakalım — bizler "Üsküdar'a Gider İken"i ne zaman seyredeceğiz?' Radyo İssssteyin Çalal nkara Radyosunun yayınları a- A Yaşındaki "issssteyin — Çalalım" mı, söz ve müzik bakımından urur, — bilemeyiz Bıldıgımız tek şey "İstemeden çalındı- yahut "İstendiği gibi çalınıp söy- lendıgı" dir. Hele anonslanndaki o çiğ espriler... Işte birisi: — Neredesin Hamiyet Yüceses?., Ayol çabuk gelsene!!. Bakındı hele!.. Kendısı geleceğine, — plâğını gönder- Bır başkası: "— Patagonya, çatagonya adaların- dayız sayın dınleyıcıler Aaaa! işte bi- m Erdoğan Çaplı.. Yerli kıyafet ne de yakışmış haspaya Şimdi size kâti- bimi çalac Ve daha nele Ey Ankaranın programşorları' saf edın' Biraz da bizi, Tatlılıgı guzellıgı liğiyle zik, dınleyıcılerınizi du Yakışıksızlığı kendılıgınden anlaşı- larak kaldırılan bir soyadının gölgesi- ne sığınarak, alabildiğine zevkimizle isteğimize, ve hattâ bilgimizle alay in- ani şu sizden hoşlulugu ve ince- ı muzık istiyen 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: