20 Kasım 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

20 Kasım 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hindistan Şu garip dünya açıkça bildirmişti. Zamanımızın hiç şüphesiz en alâ- ka çekici simalarından biri olan Nehru- nun üzerinde başlıca iki vazife vardı Başvekildi ve ekseriyetteki Kongre par- tisinin genel başkanıydı. Gerek kendi- si, gerek tefsırcılerı bırakacagı i ihsas et- idaresin- nin genel başkanı sıfatiyle elbette ki mühim bir rol oynamakta devanı ede- cekti, fakat bilhassa beynelmilel temas- larda Başvekillik sıfatı ortadan kalka- caktı. Bu ise Hindistanı, yeniden ikinci sınıf bir devlet haline getirecekti. Zira bu memleketin asıl ehemmiyeti Neh- runun şahsında ve güttüğü politikasın- dadır. Nehru çekilince, bu ehemmiyet de yok olacaktı. Hindistanın — istiklâlinin sağlanma- sında en büyük rolü oynamış olan bu vatansever adam üzerindeki vazifeler- Çekilmek istemesindeki sebebi açıkça söyledi. Bu sebep, bilhassa bi- zim devlet adamlarımıza şaşkınlık ve- recek kadar «acaib» bir sebeptir: Neh- ru okumak ve düşünebilmek için daha fazla zaman istiyordu. Ok k ve düşünebilmek... Buna Türkiyede devlet adamlarının ve umu- miyetle entellektüel sınıfın ne kadar — vakit ayırabildiğini Ö muhakkak ki çok alâka verici tır. Meselâ bir vekil, acaba bu iki işe günde kaç saat ayırabilmektedir? He- en hemen hiç.. Vekillerimizden çok buy ük bır kısmının bir tek kitapaçma- dığını, gazetelerle raporlardan başka bir tek satır okumadığını iddia edenler ya- nılmazlar. Yalnız vekiller değil, bütün münevver dediğimiz zümrenin Türkiye- de okumadığı düşünmediği rahat rahat ılerı surulebıhr Evet, okumuyor Hakiki kültürsüzlü— nisbe- pa çapında bir şahsiyete sahıp bulun- AKİS, 20 KASIM 1954 mamamızın da izahı budur. Nehru «O- kumak ve düşünmek için» vazifelerin- den bir kısmını bırakmak istiyor... Bı- rakıyor da!. Nitekim Nehru, Kongre partisinin genel başkanlıgından çekilmiş — ve isti- ıcra komitesi tarafından Liderin başvekıllıgı Hindistanda — büyük bir memnuniyet yaratmıştır. Bu suretle memleket dünya siyaset piyasasında iş- gal ettiği, çok mühim mevkii kaybetmi- yecektir. Arjantin Peron'un yeni kurbanları: Papazlar! iskopos Nicolas Fasolino, — Piskopos Fennin Lafitte, Piskopos Ferreira Reinafe... Bu üç din adamı şu dakika- da Arjantınde korku içinde akıbetlerini beklemektedirler. Arjantinin seçimle iş başına gelip seçimle diktatörü General «Hükümetin düşmanı» ilân etmiştir. oğrusu istenilirse, batılı mânasiy- le demokrasilerde hükümetin düşmanı olmak öyle büyük bir suç değildir. Bir bakıma, her muhalefet hükümetin düş- manı sayılabilir. Fakat, Arjantin bir de- mokrasi ise de, her h siyle bir demokrası yüzdendir. ki Zzavallı ve endişe içindedir. General Peron, bir radyo konuşmasında sadece bu üç Ar- Katolik papazı itham etmekle kalmamış, iki de İtalyan din adamının devlet aleyhinde faalıyette bulunduğu- nu bildirmiştir. i bedbahtın adı da Tranguilo Filantello ve Rahip Por- tacavalli'dir. Peron hükümeti din adamlarına karşı büyük — bir kampanyaya girişmiş görünmektedir. — Hakikaten, bizzat ge- neralden sonra Arjantin — İş Konfede- rasyonu da katoliklerin konfederasyon- da bazı kilit mevkileri ele geçirdikleri- ni ve oralardan temizlenmeleri gerekti- ğini bildirmiştir. Anlaşıldığına göre Peron'un onun emrinde bulunanların kiliseye kızma- larındaki sebep, Kilise mensuplarının, gibi hürriyet yısiyle rejim aleyhinde— faaliyet gostermelerıdır Hakikaten Demir Per- de gerisinden sonra Arjantinde de din adamları dıktatorluge karşı cephe almış- —dola Işte bunlar göz önünde tutularak Peron ve artık onun organı vaziyetine sokulmuş olan meşhur La Prensa g zaman evvel, gayrı ahlâki hareketlerde bulunan bir grubun başında olmalı DÜNYADA OLUP BİTENLER itham edilmişti. ey gostermektedır ki tinde bir huzursuzluk hü tedir ve sıkı rejime rağ Arjan— rağmen Pe şı muhalefet teşkilâtlanmaktadır. şimdilik bir isyan veya açık bir hare- büyük tehlike ile karşı karşıya bulun- duğunu göstermektedir. Peronun ko- hususi bir toplantıda yapıl- Ertesi gün radyo, bunu bütün memlekete Devlet Reisinin sesiyle ver- miştir. Hareket «Kilise aleyhtarı» — değil, «Din adamları aleyhtarı» bir mahiyet taşımaktadır. ve bunun böyle olduğu bılhassa tebarüz ettirilmektedir. Fakat anda Kiliseye karşı donulecegı La Prensanın ve diğer Peronist gaze- telerin neşriyatından anlaşılmaktadır. iktatörlükler, kolay elde tutula- mıyor! Uzak Doğu Gazetecileri kaçıran rejim Albay Ha-Van-Lau'nun çahştıgı bina- nın önünde duran nöbetçi Yasak!» dedi. Pariste çıkan Le Monde gazetesinin Hindiçinideki husu- si muhabirinin adıdır— hayret içinde kaldı. Şimdiye kadar albayı daima ra- hat rahat görebilmişti, hiç kimse mâni «— Ho Chi Minh Esrarengiz- adam

Bu sayıdan diğer sayfalar: