20 Kasım 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

20 Kasım 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN Cemiyet Hava karardıktan sonra İ stanbul Ankara veya İzmir gibi üç şehri ele alalım. meden mo- dern ve en serbest fikirli vatandaşları— mızın içinde yaşadığına inandığımız üç şehri.. Hiç olmazsa bunları düşünelim. Hava kararmış, sokaklar nisbeten tenhalaşmış, saat dokuza gelmektedir; MA kadınsınız Acaba bu a dönebilir veya lan bir komşuya gidebilir misiniz? Ha- yır, buna imkân yoktur.. Zaten, cesaret d Çünkü kapıdan çıkar çıkmaz yanınızdan geçen kimseler size eğri eğri bakmağa başlarlar. Islık çal- dıklarını, her ne hikmetse çarparak geç- mek istediklerini ve çarpık bacaklı dahi olsanız bacaklarınızın ne kadar güzel olduğundan bahsettiklerini isteseniz de istemeseniz de duyarsınız. Hattâ acele acele gittiğine hükmettiğiniz ciddi ta- vırlı bir adam yanınızdan öyle mânasız, öyle terbiyesizce bir lâf edip geçer kı şaşırır, - bir' an yerinizde kalakalırsınız. Tabit utanması da size düşer.. Genç de olsanız, ihtiyar da olsa- nız, bu, böyledir. Bu hatırşinas(!) adam- lar güzele, çirkine de bakmazlar. Yeter ki kadın olsun.. Hattâ anında çocuğu ile beraber gıden kadınlar bıl bu âdi si veren lâflarına muhatap olurlar. Bunlardan kurtulmak için gidece- ğiniz yer yakın da olsa bir taksiye bin- mek sizin için bir çaredir. Fakat siz çağırmadan yanınızda yavaşlayarak du- ran taksiler, arabanın — penceresinden yılışık yılışık sırıtarak «götürelim abla» iye seslenen ler buna da fırsat vermezler.. Bu vaziyet aklınıza, gaze- teler e n okunan korkun vakaları getirir, hafızanızda otomobil- kadınlar — canlanır. Ve böylece otomobil bir mahlükun başlarsınız. duğunuz zaman kendinizi seferden dön- boyunca çetin bir sinir harbi yaptığınız muhakkaktır Şehirlerimizde, bir kadının hava yere gitmesi n olsun" Asayışın (acaba hangi mevcut olduğu söylenen en aydın şe- hirlerimizde aklı başında ve dürüst bir kadının yalnız gezmeğe niçin hakkı ol- masın? Nerede, hangi dairede yaşıyoruz? Bu adamlar kimlerdir? Yoksa on- lar biz müslüman kadınların hava ka- n c evli değil midirler? Kızları, kardeşleri, anneleri, Hiç olmazsa sevdıklerı bir ka- dın yok mudur? Acaba n olsun kendine yakın kadınları, sarkıntılık et- tiklerinin yerine koysalar ne hisseder- AKİS, 20 KASIM 1954 ler? O şarklı kafalarına muhakkak ki, derhal gidip adamı bıçaklamak gelir. Fakat ne yazık yine başkalarmda ayıp- şevleri yapmaktan — geri kal- Bunları bir an evvel önlemek Türk kadınına biran evvel huzur sağlamak cemiyetimizin ön plâna alacağı mese- lelerden biridir. Bir çok şehırlerımızde «Kadınlar Birliği», <«... Lisesini bitirenler cemi- yetı» <<Kultur ocakları» gibi kadın ce- yetleri var. Fakat bunlar maalesef, ancak çaylar, balolar ve seyyahatler tertiplemekle meşgul. dın teşekkülü kurduklarına göre kadın haklarını korumak, — kadrolara musallat olan mikroplarla mücadele etmek on- ların vazifesi değil midir? Hükümeti bu mevzuda ikaz etmeleri de bu hanım- lardan beklenir. Ne yazık ki onlar boş şeyler ile uğraşmaktan baş kaldırmağa bulamazlar. En büyük gayretleri, bırlıklerme, bır gün dahi uğramıyacak nüfuzlu kimseleri fahri âza kaydetmek- tıı'. n büyük mücadeleleri ise kendı aralarında sadece çok insan ta yaparak değişik muhitlere girmek ve ancak böy- lece varlıklarını isbat etmektir. Kadınlarımızın en medeni şehirle- rimizde bile hava karardıktan sonra ra- hatça gezemedikleri bir zamanda, ka- dın cemiyetlerinin hareketsiz kalmaları ne derece doğrudur. Allah bilir. Bu te- şekkullerı cemiyete faydalı birer unsur görmeği istemek her. Türk kadınının hakkıdır. — Yeter artık. Biraz silkinelim, kımıldayalım. B. E Amerikan Kız Kolejlilerinin yemeği Cuma günü saat 1 de Süreyya'nın loş salonlarında «fevkalâde» bir top- taplantı yapılıyordu. Toplantı bir çok bakımlardan — hakikaten fevkalâde idi. Evvelâ bir çok genç ve zarif şık hanım i işti. Aralarında tanınmış simalar göze çarpıyordu. En mühimi i ve birbirini görmekten son derece memnun görü- ü Çoktandır birbirini kaybet- miş sınıf arkadaşları sevınç çığlıklariyle buluşuyor, — Ankaray; yeni — gelenler memnuniyetle karşıl nıyor, arası uza- mış bazı arkadaşlıklar tazeleniyor, yeni arkadaşlıklar başlıyor, Amerikalı misa- fir Mrs. Felts Kolej mezunlariyle tanış- tırılıyordu. Kokteyller içilip kolej . marşı söy- lendıkten ve içlerinden bir hanım söz sonra bunun alelade bir arka- daş oplantısı olmay erikan Kız Kolejlileri Dernegının fevkalâde toplan- tısı olduğu anlaşıldı. merikan Kız Kolejlileri Derneği- nin bahsini işitenler pek fazla değildir. Bundan altı sene evvel, her yıl he- saplarını büyük bir açıkla kapayan ve içinde kendilerinin en 1 ve mesut senelerini geçirdikleri mektepleri Arna- Fakat Kolejde kazandırdıgı bir çok meziyetlerden biri de müteşebbis — olup cesaretle hareket Kolejli kızlar Demek pasta yapmasını bilirlermiş!

Bu sayıdan diğer sayfalar: