15 Ocak 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

15 Ocak 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftalık Aktüalite Mecmuası B. M. M. arkası Ardıç Sok. Desen Matbaası — Ankara P. K. 582 — Tel: 19992 Fiyatı: 60 kuruş İmtiyaz sahibi : Metin TOKER Yazı işlerini fiilen idare eden: Cüneyt ARCAYÜ - Ressam : İzzet ÇETİN Karikatür: TURHAN Fotograf : ASSOCIATED PRESS — ZUHTU ÖVEN Kapak Fotoğrafı: Hüseyin EZER Klişe Cemal YENAR Abone Şartları : 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık (18 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira İlân — Şartları : 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa) : 350lira Kapak içi 300 lira ve metin sayfaları Santimi 4 Lira Dizildiği ve — Basıldığı yer : Desen Matbaası - Ankara Kapak Resmimiz Faik Ahmet Barutçu Hakların müdafii AKİS, 15 OCAK 1955 Kendi aramızda Sevgılı AKİS okuyucuları er hafta, pek çok sayıda mektup alıyoruz. Bu, bize gösterdiğiniz alâkanın bir delili olduğu için bizle- ri memnun ediyor. Mektupların ba- zıları mecmuamızın şu veya bu kıs- mını hazırlayan arkadaşlarımızı alâ- kalandırıyor. Meselâ Kadın sayfasıyla ilgili yazılar o sayfanın mesulü bulu- nan arkadaşımıza, Tıb sayfasiyle ilgi- li yazılar o sayfanın mesulüne veri- liyor. Onlar da çok zaman, bu irşa lardan faydalanarak işlerini görüyor- ar. - ı Bazı mektuplar ise mecmuayı he- yeti umumiyesile Aalâkadar ediyor, u mevzuda alâka çe- kıcı fikirleri taşıyor. Onları, sayfala- rımızın. müsaadesi nisbetinde <«oku- yucularımızdan mektup» başlığı al- tında zaman zaman — neşrediyoruz. Daha çok mektup neşretmek isterdik, maalesef teknik bakımdan imkân bu- lamıyoruz. Mündericatımızdan feda- kârlık yapmamızın sizleri memnun etmeyeceğinden endişeleniyoruz. Şimdiye kadar bir iki mektubu, bu sütunlarda da gözlerinizin önüne serdik. Bunlara aşikâr bir ehemmi- yet verdiğimizi inkâra imkân yoktur. Aşağıda okuyacağınız yazı bunlardan biridir. Mektup, Hulusi Doğan imza- sını taşıyordu, İşte mektup : on nüshanızdaki Mevlânâ'yı an- ma merasimleri hakkındaki yazı- nızın lisanı beni samımıyetınızden şüpheye düşürdü. Demokra: riyet rejimi davasındaki seri yazıla— ıfadesı ekseriyette bulunanların ekalliyette olanlara bas- -- yapabilmeleri şeklinde anlaşılma- malıdır» İşte beni şüpheye düşüren b mle ile mevzuu bahis yazının ifadesı arasındaki zihniyet farkıdır. Sizl Oo yazınızla ekalliyette olanla- k e hükmedebilmelerine taraftar görünüyorsunuz. Halbuki ge- ne siz, ekseriyetin dahi hükmetmek ve baskı yapmak için — salâhiyettar olmadığı iddiasındasınız. Ekalliyette bulunduğunuza hükmetmek — gayet kolaydır. Bunu kendiniz de itiraf et- Yazılarınızdan t tekrarlandığı gelen haberlerden açık anlaşılmaktadır» gen dergahları veya hektaşı halk birbirini ezer» bu ifadelerinizle ölçüye — vurulduğunuzda, ne yekün tutacağınızı siz düşünün. İnsanların baş hesabı — değerlendirilmediklerini bilirim. Fakat ortada insan hakları denen bir dâva vardır bu dâva ise insanları bırbırınden farklı olarak muameleye tabi tutm; Memleket menfaatini başka zavi- yelerden görebilirsiniz. Fakat o za- man da malüm demokrasi dâva ve iddiasını bırakınız ve deyiniz ki: «Bi- ze daha su kadar zaman dikta bir idare elzemdir. Fakat siz fikirlerini- zi kabul ettirebilmek gayesiyle hür- riyet libası 3e görünmektesiniz. Demokrasi ya vardır, ya yoktur. Rejimi türlü milli menfaat balonları ile sertleştirir isek dikta bir idareye varmak en tabii bir netice olacaktır. Mensupları, bir dini âyin gayesi ile istedikleri yerde toplanarak arzu et- tiklerince hareket gün en tabii in- san hakkından mahrum bulunan ce- miyette hürriyet yoktur. Oysa ki siz- ler demokrasi yolunda bulunduğunuz iddiasındasınız. Dünyanın hiç bir ye- rinde mahdut kimselerin haklarım teminat altına alan hürriyet rejimi yoktur, ancak demir perde gerisinde bu gibi iddia ve safsatalara rastla- nır, yanı olmayan bir — hürriyetten bahsedili 17 Kanunuevvel gününü bildiği- niz gibi tefsir etmekle beraber, ken- di' anladığınız manâda Mevlânâdan bahsedemez mi idiniz? Amma siz kapak resmi olarak Saygun'u ihmal etmediniz ve Mevlânâdan bahsi ise düşünmediniz bile.» H er fikrin muteber olduğunda zer- a da ra gbet gören telâkki aynı memlekette geriye gitmek nasıl olum demekse, bizim kanaatimizce hürri- yetlerimizi teminat altına sokmamak da aynı derecede tehlikelidir. Be- kamızla alâkalıdır. Bunun delilleri- ni pek sık görüyoruz. Bizim Mevlâna ihtifallerinde be- ğenmediğimiz taraf mütefekkir Mev- lânâ'nın değil, Hazreti Mevlânâ'nın anılmasıdır. Atatürk — Türkiyesinin anılacak Hazreti Mevlânâsı yoktur. r demokrasinin kendisine göre ta- buları vardır. Almanya'da da demok- rasi mevcut, ama naziliğe cevaz yok- tur; zira naziliğin Alman milletine ge- tirdiği felâket hatırlardadır Amerika- da da demokrasi mevcut, a komü- nizme- cevaz yoktur; zira komünistli- ğin Amerikan Milletine getirebilece- Biz onl: linde değiliz. Onlardan geri kalma- mak ümidinde olduğumuz gibi.. rımızla AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: