16 Temmuz 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

16 Temmuz 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Stenafapulos Faal adam çok azimli ve ciddi bir yol tutması bu meseleye gereken bütün ehem- miyeti vermesi icap etmektedir. Teh- likeye şimdiden işaret etmekte ancak ayda vardır: Kıbrıs Yunanlılara gi- debilir. Hükümet bunu önlemek isin tedbırını almalı ve Kıbrıs giderse kabahat muhalefetindir, onlar bu i- şi sabote ettiler" demek hakkına sa- hip olmadığını hatırlamalıdırlar. Bu meselede Demokrat Parti bütün par- tilerin ve tarafsızların tam müzahe- retine maliktir. Adada yaşayan 100 bin ırkdaşımızın Yunan — idaresine geçmesini istemiyoruz. Bunu önlemek hükümetin vazifesidir, önliyemediği takdirde bütün mesuliyet kendisine ait olacaktır ve muhalifi de, tarafsı- zı da kendisinden hesap soracaktır. Halbuki şimdiden işin bizim tara- fımızdan ciddi tutulmadığının emare- leri mevcuttur. Strasburgdaki toplan- tıya delege olarak bir bakan gönder- medik. Strasburgda Yunan Dışişleri Bakanı ise İngiliz meslekdaşiyle gö- rüştü. Harold MacMillan bizim ba- kanımızı da bekliyordu ve bu husus Times gazetesinde toplantıdan evvel bildirilmiştir.. Times Londrada bir Büyükelçi bulundurmadığımız husu- suna da hükümetimizin dikkatini ekmiştir. Bu kadar mühim bir yere. aylardan beri tayin yapmamış olma- mız kolay affedılır kusurlardan değil- dir. İngilizler Müstemlekeler Bakanı- nı da Kıbrısa göndermişler, Bakan, Türk ve Yunanlı temsilcilerle görüş- müştür. Görüşmenin akabinde Ma- karios kâtibini bir raporla Atinaya yollamıştır. Yunanlıların her şeyi son derece planlı ve muntazam yaptıklar rını görmemek için kör olmak lâzım- Kapaktaki Bakan Muammer Çavuşoğlu 1954 senesmın Mayıs ayına kadar Ankarada erkeği son derece ki- bar, efendi, bilgili ve olgun;' hanı- mı aynı derecede zarif, şık, kül- türlü ve alçak gönüllü; Ömer ve Nazlı adındaki çocukları şipşirin bir aile vardı. Bu, Çavuşoğlu aile- siydi. 1954 senesinin Mayıs ayında bu aileden içeriye politika girdi. Muammer Çavuşoğlu aslen İz- mirliydi. 1905 senesinde Kuşadasın- da doğmuştu. İstanbulda -Fransız mektebinde okumuş, sonra Alman- yaya giderek lise tahsilini orada tamamlamış, tekrar vatana döne- rek mühendis olmuştu. Uzunca boylu, ince yapılı, arkadaşları için— de bir yandan efendiliği, diğer 'ta- raftan çalışkanlığı ve işine vuku- fuyla tanınan genç Çavuşoğlu ser- best çalışmak tansa devlet hizmeti- ne girmeyi tercih etmiş, Nafia Ve- kâletine dahil olarak süratle yük- selmişti. Bu arada Ankara Nafıa Müdürlüğünü büyük bir dürüst- lükle yapmış, daha sonra bakanlı- ğın Yapı işleri Başkanlığına geti- rilmiştir. İlerlemesinin ilk hakiki kademesi burasıdır. uammer Çavuşoğlu Kara yol- ları dâvasını ele almaya karar ve- ren o zamanki - 1950 den evvelki - iktidar tarafından takdir edilmiş, böyle kıymetlı bir elemandan fay- dalanılması için Kara Yolları 1Il- ımım Müdürlüğüne tayin edilmiş, çok geçmeden de müsteşar mua- vinliğine terfi ettirilmiştir. Bayın- dırlık Bakanlığının iyi çalışan iki bakanı Kasım Gülek ve Nihad E- rimle teşrıkı mesai yapmış, onla- rın en güzide yardımcısı olmuş- tur. Bilhasas ecnebilerle temasta ve onlarla, çalışmakta genç müs- teşar muavininin büyük başarısı görülmüş ve muavinlikten müste- arlığa — getirilmiştir. Muammer Çavuşoğlu Demokrat Parti iktida- rının ilk dört yılında da o makamı muhafaza etmiştir. Bilindiği gibi Bayındırlık Bakanlığı yeni iktida- rın en başarılı bakanlığı olmuş ve bunda Kemal Zeytinoğlu kadar Muammer Çavuşoğlunun da emek dır. Bizim de o yolu tutmamız gere- iyor. Zira İngiltereden alman haber- ler lngılızlerın biraz daha zora ge- lirlerse Kıbrıstan çekileceklerini gös- termektedir. O takdirde ada doğru- dan do gruya Yunanlıların eline dü- şecektir İç işlerimizle fazlasiyle — meşgul bulunuyoruz. Dr. Sarolun tabiriyle hükümet de cezbe halindedir. Halbu- ki dış politikamızı sureti katiyede ayırmamız lâzımdır. Şimdi bu çok mühim meselede hükümet evvelâ mu- halefet partilerinin mutabakatını al- ve hissesi geçmiştir. Bakanlık poli- tik endişe ve mütalâaların müm- kün olduğu kadar dışında kala- rak hakikaten bir şeyler yapmaya çalışmış ve başarı da kazanmıştır. Adnan Menderes Kemal Zeytinoğ- lunun şahsında iyi bir Bayındırlık Bakanı bulmuştu ama Ulaştırma Bakanı bulmakta müşkülâtla kar- şılaşmış, o makama gelenler ar- zuladığı şekilde — çalışmamışlardı. 1954 seçimlerinde Bayındırlık Ba- kanlığının muvaffak müsteşarı U- laştırma Bakanlığına getirilmek ü- zere namzet gösterildi. Demokrat Parti İzmirde seçimleri kazandı ve hakikaten Muammer Çavuşoğlu ilk kabinede Ulaştırma Bakanlığı- na getirildi. Kararı, Bayındırlık Bakanlığında olduğu gibi orada da teknik bir Bakan olarak Ulaştırma işlerinin ıslahı için elinden gelen gayretle çalışmak, memlekete fay- dalı olmaktı. Kendisinden bekle- nilen de bundan başka bir şey de- ğildi. Fakat bir akşam radyoları din- liyenler Muammer Çavuşoğlunun sesini duydular. Politika, icabını yerine getiriyordu. Ulaştırma Ba- kanına, Amerikada bulunan Ba- yındırlık Bakanının vekili sıfatiy- le kara yollan mevzuunda Cumhu riyet Halk Partisi Genel Sekreterı— e - yani eski bakanı Kasım Gü- lek'e - cevap vermek vazifesi yük- lenmişti. Partiler Aarasındaki ha- vanın icabı eski iktidarın bir şey yapmadığını söyliyecek, onu en şiddetli şekilde itham edecekti. Hakikaten bu vazifeyi, tabiatına hiç uygun düşmeyen kelimeler de kullanarak yaptı, bardağı son dam- lasına kadar içiti. Kader yakasını bırakmamıştı; arka arkaya iki konuşma daha yapmak, eski ikti- darın gene kendisinin müsteşarlığı- nı deruhte - ettiği bir bakanlığının başarısızhgım iddia etmek mevki- inde kaldı. Radyo konuşmalarını açan Muammer Çavuşoğlunu, bu konuşmalar aylarca devam edece- ğine göre daha bir çok sefer mik- rofon başında göreceğimiz anlaşı- malı ve Londra konferansında milli bir tavır takındığını ispat etmelidir.. Böyle bir mevzuda muhalefet parti- lerinin desteğine güvenmek kadar hiç bir şey bir hükümeti kuvvetli kıla- maz. Adnan Menderes muhalefet par- tilerinin ileri gelenlerini derhal davet etmeli ve Londra konfransında ne yol tutacağımızı onlarla beraber ka- rarlaştırmalı, hattâ kabilse heyeti- mize muhalif bir de temsilci katılma- lıdır. Kibrisin kaybına sebep olanlar bulunursa bu memleket kendilerini hiç bir zaman affetmiyecektir. AKİS, 16 TEMMUZ 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: