16 Temmuz 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

16 Temmuz 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yaz modası Bir demetten bir çiçek hayatta en çok kıymet verecek insan- lar evindedir. O da evindekilere kıy- t vermeli ve onlar için giyinmeli- ir. Anne Fogarty tanınmış portre ressamı Thomas Fogarty'nin karışı- dır. Evleri yeni tarz, ferah ve neşeli eşyalarla gayet hoş bir şekilde döşen- miştir. Modellerinde esas tuttuğu ne- şe ve renk havasını nne Fogarty evinde de tatbik etmektedir. Bu ev için.: New York'un gobegınde çok şi- rin bir köy evi denilmektedir. Sosyal hayat Seve seve ihtiyarlamak Kadınların en korktukları şeyler- iri de, muha i, ihti- yarlamaktır.. Her yaşın icab ettirdiği şekilde yaşamıyan gençlikte gençlik. arzularını bastıran, bir takım cemi- yet kaidelerinin, duşuncelerın devamlı tazyiki altında hayat süren insanların ihtiyarlamaktan korkması kadar ta- bii birşey olamaz.. Yarım kalmış ar- zular, tatmin edilememiş hisler teh- likelidir.. Herşeyi zamanında yapan insan, herşeyi zamanında terketme- sini bılecektır Hayır terketmek ke- limesi yanlıştır.. Hayatta daima, ya- pılacak yepyeni şeyler vardır.. Bizi her yaşta bekliyen yeni arzular, yeni bir gaye, yepyeni zevkler mevcuttur.. On yaşında top oynamak, 18 yaşında dansetmek, yirmi yaşında âşık olmak insana ne zevk verirse ellisinde çiçek yetiştirmek veya balık tutmak insana aynı zevki verebilir. Birçok yaşlı insanları, tıbbi kaidele- rin hilâfına, hastalıklarına rağmen, çok uzun seneler, canlı ve faydalı bir hayat sürebilmektedirler. Hatta AKİS, 16 TEMMUZ 1955 hastalıkların mukavemeti takviye et- tiğini ve bazı vaziyetlerde, hayatın u- zamasına yardım ettiğini söylemek de kabildir.. Fakat en mühim mesele, muhakkak ki ruhidir.. Muayyen bir yaşa geldikten sonra, hayatı terket- mek gibi hasta bir düşünceye sap- lanan, mücadelesini bırakan, gaye- SİZ, uyuşuk cesaretsiz insan daima yeni birşeyler yapmak, faydalı olmak ve yaşamakta devam etmek iradesi- larak büyük işler başaran buyuk a- damların mısallerı ile doludu. Seksen bir yaşında faal bır poli- tika hayatı takib eden Edward Her- riot Lyon gibi büyük bir şehirin be- lediye reisliğini yapmış ve 83 yaşın- da, heykeltraş Rodin hakkında kitap yazmıştı.. Siyasi hayattan — çekilen Churchill de şahsi zevklerinden hiç- birini terketmemiştir ve mesut faal dolu bir hayat sürmektedi Yeni şeyler öğrenme Hayatta, renmek, okumak zevkini taşıyor musunuz? Yemek yemek, konuşmak, yürümek sizin için, hoş şeyler midir? Daima bir gayeniz, yapacak bir işi- niz bir projeniz var mıdır?. Muhte— melen, siz uzun bir Ömür sürecek- siniz.. Yoksa yaptığınız işlerden, va- zifelerden, hatta zevklerinizden şim- diden usanç mı getirdiniz?. Günleri- niz büyük bir iç sıkıntısı içinde mi geçiyor?. Eğer böyleyse ve siz za- manı değil de, zaman sizi öldürüyor- Marlene Dietrich İhtiyarlamıyan — kadın || daima yeni birşeyler öğ- İ KADIN Ve ikincisi... Zerafeti pantolon giymemesinde sa, en tehlikeli bir hastalığa yaka- landıgınıza emin olabilirsiniz.. Bu ha- leti ruhiye içinde bulunan kimseler kuvvetli bir yaşama arzusu taşıma- dıkları gibi, herhangi bir hastalık kar- a ak zayıf bir mücadele göstereceklerdir. ok yaşamak, faal ve mesut se- neler geçirmek istiyorsanız, herşey- den evvel kafanızla, hislerimizle ve alışkanlıklarınızla mücadele etmeni- icab edecektir. Alâka sahanızı genişletin Vaktile Amerikada, bir üniversite- de İspanyolca hocalıgı yapan bir Ööğretmen vardı.. Mesleğini sever ve bunun haricinde, hiç bir şeyle oya- lanmazdı..Altmış beş yaşına gelince, tekaüde sevkedildi.. Senelerce ışın den zevk almış olan bu kadın büyük bir iç sıkıntısına bıkkın ıga ümitsizliğe kapıldı.. O artık odasına girmişti Günden güne ihti- yarlıyacak ve boylece eli kolu bağlı ölümü bekliyecekti.. Madem ki artık faydalı bir ınsan değildi, madem ki ölümü bekliyordu, neden bir an evvel ölüp netıceye varmıyordu?.. Dokto- ru onun dertlerini dinledikten sonra: Kim bilir belki de haklısınız ama dedı bu düşünceleri bir y bırakıp Meksıkada bir seyahate çık— sanız nasıl olur — Seyahati hıç duşunmedım doğ- rusu fakat neden Kadıncağız Me ksıkaya gıttıgı za- man bu sualin cevabını bulmuştu..İs- panyolca konuşmak imkânını elde etmiş senelerce verdiği dersleri ade- ta, tatbiki olarak yaşamağa başla- Ştı. Seyahatten neş'e içinde döndü.. Se- neye aynı seyahati bir dostu ile tek-

Bu sayıdan diğer sayfalar: