16 Temmuz 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

16 Temmuz 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TIB yüksek bir amacın etrafında birleş- meleri ve iman kaynaklarından fay- dalanmaları zarurıdır Demokrasi düşmanlarını yenmek için sadece e- konomik, sosyal, askeri vasıtalar ye- terli degildir Asıl savaş, spiritüel ve entellektüel alanda yapılmalıdır Bü- tün insanlığa ümit ve iman aşılayan mesajların ulaştırılması lâzımdır. Dünyanın bir ucundan öbürüne bu i- man ışıkları nasıl gönderilecektir? Bu milyonların ruhlarını coşturan dua- larla yapılacaktır. Milletler ve o mil- letleri teşkil eden fertler bu duaların tesiriyle birleşecekler ve Üstün bir varlığa inanan herkes böyle kollek- tif bir iman dalgasiyle canlanarak i- nanılmaz derecede büyük ve başarı- l1 eserler ortaya koyacaklardır. He- pimiz her gün âdil ve devamlı bir sulh için bir kaç saniyemizi dua ile geçirirsek bundan büyük — neticeler doğacağına şüphe yoktur. Dualara i- nanmıyanlar ve onların sihirli tesir- lerinden şüphe edenler bu sözlerimiz- den bir şey anlıyamazlar. Sağırlara dünyanın en güzel müzik parçalarını çalsanız ancak zaman kaybedersiniz Körlerin Picasso'nun tablolarını gö- remedikleri gibi sağduyuları kör o- lanlar da duaların moral tesirlerinden' bir şey sezemezler. Onun için bilen, duyan, gören, anlıyan ve ınananlara baş vurmak lâzımdır. Yirminci yüz- yılda bizden yüz çeviren dualar de- ğildir. Biz onlara ihanet ettik ve on- ları terkettik. Alexis Carrel: lar başlıca kudret ve cesaret kay- naklarıdır." diyor. Küçük bir çocuk kocaman bir ta- şı kaldırmağa çalışıyordu. Gücü yet- miyordu. Babası yanına geldi: "Bü- tün kuvvetini kullandın mı?" diye sordu. Çocuk: "Evet, bütün kuvveti- mi kullandım " dedı istemedin." diye cev imana giden yollar da fevkalâde ağır taşlarla doludur. Bunların kaldırıl- ması için en uludan yardım istemek zorundayız. En uluya ancak duaları- mız ulaşır. Günün birinde dualarımı- n ne kudretli şeyler olduğunu an- lıyacağız. Bir gün bunlar laboratuvar- larımızda denenecek, insan organiz- masında duaların meydana getirdiği degışıklıkler ıncelenecektır Duaların sadec oral taraflarını değil de, 11— mi ve tıbbı mahıyetlerını düşünm miz lâzımdır. Dünyayı bugün de ıkı kuvvet idare etmektedır Kılıç ve i- man.. u hiç unutmamak lâzım- dır: İman, kılıcı daima yenmiştir. Bir hekimin duası Sekiz yüz yıl önce yazılmış olan Elmemun'un duasiyle bahsi biti- riyorum: "Yarabbi, sanatıma ve ya- rattıklarına karşı duyduğum — sevgi hareketlerime hakim olsun ve ruhu- mu hırs, hased ve şeref düşkünlükle- riyle kirlenmekten korusun. Çünkü fazilet ve insanseverlik düşmanları beni kandırabilirler ve çocuklarına iyilik yapmak yolundan ayırabilirler. Manevi kuvvetlerimi koru ki dostu, düşmanı, zengini, fakiri, iyiyi, kotu— yü bir tutarak ödevimi yapabileyim ve bunların hepsinde yalnız acı du- yan bir varlığı görebileyim. Zekâmı normal ve sıhhatli tut ve ona bu gü- nü iyi kavramak, henüz bilinmiyen yarını doğru sezebilmek kabiliyetini ver. Düşüncem; hasta yatağının ba- şında kendinin âmiri olsun. Hiç bir yabancı fikir onu işgal etmesin. Bü- tün tesiri altında kalacağım — hisler bu yatağın başında silinsin, hiç bir şey bu derin murakabeyi bulandır- masın.. Yarabbi, hastalarıma, bana ve sa- natıma karşı itimad ve emirlerime inkiyad aşıla. Onları iyilik yapmak vehmiyle harab eden hekim taslakla- rından, ziyaret ve teselli eden akraba kalabalığından, cehaletleriyle — bizim asil ve kutsal sanatımızın muvaffa- kiyetine engel olan ve yarattıklarını vakitsiz ve boş yere ölüme sürükli- yen bilgiç kadınlardan uzak tut. E- ğer benden daha bilgili bir meslekdaş bana yol göstermek isterse ona karşı itaat, hürmet ve itimad ver. sanatımın - sınırları geniştir. sin gördüğünü tek başıma Herke—, görebil- meme de imkân yoktur. Ama cahil- ler benimle eğlenirler ve beni tezyif ederlerse sanatıma karşı duyduğum sevgi kalbimi zırhlandırsın ve onu ya- ralanmaz bir hale koysun. Karşımda- kinin yaşı, mevkii, isnadı ne olursa olsun aklım dogru bildiğinden şaş- masın: Burada herkesin istediğine uymak yarattıklarını ölüme götüren bir harekettir- Titiz hastalar ve ben- den yaşlı ve eskiliklerine magrur ol- dukları için tenkidlerine - uğrayaca- ğım meslekdaşlar karşısında bana sa- ır Ve nezaket üzün tecrübelerin Ööğrettiği faydalı bilgilerden istifade — edebile- yim. Fakat gururları ruhumun sükü- netine hiç bir tesir yapmasın.. Sana- tı Öğrenmek arzusundan başka her şeyde mutedil olayım. Bilmek ve öğ- renmek ihtirasım benden hiç bir za- man uzaklaştırma rabbim.. Bana bil- gilerimi daima yemlemek, genişlet- mek ve çoğaltmak için Vakıt kuvvet istek ve fırsat ver. Çünkü n ka- fası yeni bilgilerle daima zengınleş— mek ıstıdadındadır ve sanatım son- suzdur..." — Dr. E. E. AKİS, 16 TEMMUZ 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: