26 Kasım 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

26 Kasım 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN Michele Morgan Fantezi Fotograflarındili Geçen haftanın en düşünceli üç ehresi, bir tahtla yakından alâ- kraliçesidir ve hayvanat bahçesine yaptığı bir zi- yarette yüzü hiç gülmemiş, son de- dikodulu hadiselerin yükünü taşıdı- ğını belli etmiştir. Bir diğeri hışımla, Mr. Eden'e ba- kan Prenses Margarete aittir. Bir üçüncüsü de kraliyet ailesi ile hiçbir ilgisi olmayan bir Fransız ar- tistinin, Michele Morganın çehresidir. Artist, Marie - Antoinette'in hayatını çevırıyordu ve giyı iden bu bedbaht kadının ıstırabını fevkalâde bir surette canlandırmıştı. Efkârı u- mumiyeyi son derece alâkalandıran bir dördüncü resim de, Townsend'in ilk karısı Rosemary'nin resmidir. Adabımuaşeret Alışveriş! Tezgâ hın iki tarafında iki kadın vardı. Birisi satıyordu, diğeri sa- tın alacaktı. Tezgâhın üzeri eşya ile dolu idi. Alıcı kadın evvelâ, vitrinde- ki benekli bluza talip olmuştu Bir- den vazgeçti; benekli, şişman yapar- dı. Acaba çizgilisi yok mu idi? Çiz- gili bluzlar henüz yeni gelmişti. De- poda idi. Satıcı kız depoya indi, ku- tularla döndüğü zaman “"alıcı" vit- rindeki çantaya da talip olmuştu ve başka bir satıcı ona, bu çantanın de- risini, biçimini methede rken, — gözü camdaki kolyeye ilişi verdi.. Acaba AKİS, 26 KASIM 1955 Hadise yaratan 3 resim Elizabeth bir tecrübe edebilir miydi? bılezık bileziği Kolyeyi eldivenler takip et- Kimisi uymuyordu, kimisi çok pa- hah idi, kimisi hakkında mütereddit- ti, acaba yakışıyor muydu? Nihayet: "— Size zahmet ettim, dedi, za- ten asıl alışverişi yarın yapacağını, bugun şöyle bir bakayım demiştim de. ©O dükkândan çıkarken, — Zavallı satıcı kız, kutuları yerine koymak- la meşguldu Neredeyse ağlıyacaktı. — Hiç olmazsa, bu terbiyeli! di- ye düşünüyordu. Sabah gelen nasıl emrediyordu! Nasıl kıbırli idi!" Bu sırada dükkâna bir başka müş- teri girdi, satıcı kızın önünde durdu. Satıcı kız, kutuları kaldırırken düşü- nüyordu * — Bir gün zengin olursam, alış- verişe gidersem — bambaşka şekılde hareket ederim. Evvelâ hep bessim olurum. Öyle ya ma artık satıcı değilim ve satın alıyo- aş çatmakta ne mâna var? Sonra alışverişe, daıma sabah erken çıkarım, satıcılar henüz yorulmamış- tır ve çok müşterileri yoktur, hem de siftah etmek isterler. şeyler hakkında evvelden, rarlarım olur, Trenk içn eşantiyon götürürüm.. Olçuler için daha evvel- den, terzimle konuşmuşumdur.. Mü- tereddit alıcı ekseri aldanır, suratsı- zı da.. Hele kibirlisi! Böyle insan, ba- zen zorluk çıkarmaktan ne çok zev duyar!" Bu sırada dükkânda, hiç de yu- muşak olmayan bir ses yukseldı um neden vap - yorsunuz"' Şu Vıtrındekı beneklı blu— Margaret zu sordum. Kırmızısı var mı diye?" ? Benekli bluzu mu sor- dunuz? Hayır kırmızısı yok. Fakat lacıverdı muhakkak ki çok daha ki— bardı Muşterı hayretle satıcıya baktı: izin fikrinizi sormadım ki.. Siz daha terbiyeli cevap veremez mi- siniz — Siz de daha terbiyeli sual so- ramaz mısınız üşteri hışımla dükkândan çıkıp gitti. Satıcılık da, doğrusu bir sa- nattır, diye duşunuyordu Böylesin- den kim alışveriş eder? Satıcı olsay- dım, evvelâ müşteriyi anlamaya çalı- şırdım Şayet o müteredditse, elimde- i malı, zorla ona satmayı doğrusu duşunmezdım çünkü ısrar, mütered- dit insanların daima aksi karar al- masını mucıp olur. Hele ona isteme- diği bir şeyi beğendirmek, onu kan- dırma yollarına gitmek en büyük a- kılsızlıktır.. Mütereddit müşteriyi ka- rar vermeye sevketmek için, yapıla- cak en iyi şey "Yarma kadar düşü- nün, karar verin, nasıl olsa bu mal- dan elimizde mevcut çok" demektir. Satıcı devamlı surett mütebessim, cazip, uyanık ve anlayışlı olmalıdır Hem satıcılar neden dâima neşeli ol- mazlar? — Mütemadiyen yeni ınsan— larla karşılaşmak, konuşmak, güzel eşyalar arasında yaşamak herhalde zevkli bir şeydir! Satıcı — kız da hakı idi, muhakkak ki müşteri de.. Rollerini değiştire- bılselerdı Ama işte aralarında ko- gâh vardı! Ve bu tez- gah her şeyı degıştırıyordu 238

Bu sayıdan diğer sayfalar: