26 Kasım 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

26 Kasım 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nun dünyaya geldiği ilk haftalar i- çin mevzubahistir.. Kısacık bir. za manda bu küçücük insan numunesı gülmeyi, ellerini ayaklarını oynatm yı ve yaygarası ile arzularını bıldır— meyi Öğreni Ancak onun bazı Zzamanlar çok müşkülât çektiği ve anneden yalnız "sevgi" değil "anlayış" beklediği muhakkaktır. Her anne çocuğunu sever fakat her anne ona icap ettiği kadar yardım etmemektedir. Çünkü asırlardan beri devam ededuran bir "çocuk büyütme" sistemi vardır ki, bazı hakikatleri nazarı itibara alma- mış ve çocuk ruhunun derinliklerine nüfuz edememiştir. İşte bugün çocuk psikiyatrisi ile meşgul olanlar, bu bakir ormanlarda çalışıyor. ve "eski sistem" i birçok noktalardan çürütecek — vaziyetlerle karşılaşıyorlar. Bugün çocuk büyü- ten her anne, bazı şeyleri bilmek zo- rundadır. Hamleli - inkişaf — Hayret ediyorum doğrusu, bu- güne kadar gayet çalışkan olan oğ- lum, derslerini ihmale başladı.." Bu tarz sözler söyliyen üzgün an- nelere sık sık tesadüf edildiği gibi, bazan aksine birdenbire sevinen an- neler de mevcuttur "— Biliyorsunuz, o derece huysuz olan kızım bırden oyle bir uslandı, öyle bir düzeldi nneleri ve etrafı şaşırtan bu hadiseler aslında gayet normal hadi- selerdir. Çünkü bir insanın psikolojik inkişafı devamlı bir gelişme ile de- ğil, hamlelerle olur. Önce bir ilerle- me kaydedilir.. Sonra hafif bir geri- leme, tekrar yola devam edilir, bir an durulur.. İnkişaf adeta sıçrama halindedir ve bunun şemasını çizmek istersek, inişli çıkışlı bir dağ man- zarası € ederiz Nedense, buyukler kendi çocukla— rını çabucak unutuyorlar! Halbuk bu ilk devreleri, o devrelerde hısset— tiklerimizi hatırlamak çocuklarımı- VAl yetıştırırken bizim için çok fay- dalı olacaktı İlk çocukluk çağlarımızı, gençli- ğimizi mektepteki mucadelelerımızı hatırlayalım. Zaman zaman düm rahat bir yolda yürüdük, zaman za— man bu aynı yol bize binbir yokuşlu, dikenli, geçilmesi güç bir geçit gibi gelirdi. Her şeyden şuphe ederdik. Bu reaksiyonlar, aşağı yukarı, her çocukta aynıdır. Yani bunlar şahsi reaksiyonlar olmayıp umumi reak- siyonlardır. Ve çocuğun muhtelif yaş- ları muhtelif haleti ruhiyeler gös- terir. Demek ki, bir annenin her şeyden evvel psikolojik inkişaf hakkında fi- kir sahibi olması ve ona göre çocu- ğunu yetiştirmesi, güç zamanlarında ona yardım etmesi lâzımdır. Çocuğu daima aynı sıkı disiplin, aynı değiş- mez baskı altında yetiştirmek bir hatadır. Madem ki o, aydan aya, se- neden seneye, aynı çerçeve İçinde dahi, bbambaşka inkişaflar — göster- mektedir; her şeyden evvel, onu ta- kip edebilmemiz şarttır. AKİS, 26 KASIM 1955 Meselâ altı yaşındaki bir küçük kızın sinirleri beş yaşındakine nis- betle çok daha zayıftır. Altı yaş has- sasıyet devridir ve bir sene evvel, çocuğu pek sarsmamış olan sert bir ğ;lzır bu yaşta ona aksi tesir yapa- ilir. Bütün bu sözlerden çıkartabilece- ğimiz netice şudur ki: çocuklara iyi bir terbiye vermek için tatbik edece- ğimiz büyütme sistemi, eskisine na- zaran daha büyü bır elastikiyet gösterecektir. İcap eden disiplini ge- ne tatbik edeceğiz ama bu disiplin, muvafık zamanlarda tatbik edilecek ve ,hiç bir zaman ruhi bir tazyik şek- Newyork Burada olup bitenler bazan, cid- den şaşırtıcıdır. Amerikalıların e kadar çabuk tesir altında kala- bıldıklerını görünce insan, reklâmın ehemmiyetini daha iyi kavrıyor He- ? le herhangi bir reklâma, herhangi bir laboratuvar İsmi karışınca ve gazeteciler bu reklâmı mevzu ola- rak ele alırlarsa, netice cidden mu- azzamdır. Nice firmalar, böylece, milyonları vururlar.. akat bazan, netice aksi de ol- maktadır.. İşte bundan on sekiz a evvel, birkaç âlimin birkaç konuş- ması, Amerikan tütüncülerinin a- leyhine olmuşsa da, halkın muhak- kak ki lehine bir netice uyandırmış- tır. Bu alimlere göre sigara içenler sigara içmiyenlere nisbetle daha çok kanser hastalığı tehlikesine ma- ruzdurlar, tecrübeler bunu gösteri- yordu. Bu sözlerden sonra, on sekiz ay içinde tam bir buçuk milyon Ameri- kalının sigarayı terkettiği tesbit e- dilmiştir. Bunun bir milyonu erkek, yarım milyonu kîdındı Bu Paristeki gibi, ilhamım şarktan almıştır. Ama bunu, Dior'un mo- dellerı kadar, Çın elbiseleri 11e Hong g'dan dönen Ava Gardner orta- ya atmıştır denebılır Organze'den yapılmış hınt kıyafetlerı yani vü- cudu saran "sarı'ler fevkalade mo- dadır. Ama Amerikalılar "sari" le- rin eteklerini kesmiş, onları kısa ge- ce elbisesi olarak giymeyi tercih et- mişlerdir. Bu elbiselerin beden kı- sımları sırma ile işlenmiştir. Ava Gardner'in kalkık yakalı Cin tunikleri, yalnız moda evlerine değil, pijama fabrikalarına da il- ham vermiştir. Çünkü Amerika öy- le bir memlekettir ki, pijama ve ön- lük modellerı elbıse modelleri ka- dar sık deği ıyeden donen birçok Am rikalı kadın uçları kalkık, çarık bı— çimi terlikler getirmişlerdi. bu hediyelerden çok memnun muştu, ama derhal bunları kopye e- derek piyasaya süren terlikçiler, daha da çok »evindiler. O kadar ki fantezi olarak yapılan ilk modeller kapışıldı, eski biçim terlikler âdeta ene Amerikada moda tıpkı ç - versitesinden iki alim, KADIN linde olmıyacaktır. Disiplin baskısını çocuğun psiko- lojik inkişafına göre ayarlamamız ve grafiğe bakarak, inkişâf çıkışlarında müdahale etmemiz, inişlerde ise ipi hafifçe bırakmamız icap edecektir. Bu inişlerdeki sert çocuk ruhunda çok ters ve aksi, teh- likeli reaksiyonlar yaratabilir. İniş çizgisi şu demektir ki çocuk, normal inkişafında bir duraklama, bir bo- calama göstermektedir, ona sükun ve istirahat lâzımdır. O zaman tekrar hamle yapmak kuvvetini kendinde bulacaktır Mektubu giyilmez oldu. S ark kadını modası New-York'u istilâ ederken, bir yandan da 'dar erkek modası" aldı yürüdü. Her sene dört yüz moda müte- hassısını toplayarak, erkek moda- müdahaleler mecmuası esinin kalı erkeğini şöyle takdim ediyor- 'Omuzlar daha dar, "horse ard" pantalonlu, ince kıravatlı bır erkek.. Bu erkek ince ve zarif a- yakkabılar, renklı gömlekler giye- çektir. Pembe ve siklamen rengine cesaret etmıyenler sarının bütün tonlarını tecrübe edebilirler. Kayısı renginden, kavuniçine kadar alar da, erkeklerin başını kuçuk gosterecek şekilde düşünülmüştür. Kasket modası yeniden çıkmıştır. akat 1956 erkek modasının en beklenilmez keşfi» erkekler için or- taya atılan çanta modasıdır!.. Ama mevzubahis olan para çantası, iç cepte taşman portföy değildir!. Bu anta, ince bir deriden, kutu linde yapılmıştır ve tıpkı fotoğraf makinesi gibi omuza takılan askı ile taşınmaktadır. Böylece ince ve Zzarif elbiselerin — cepleri, bir sürü ağırlıkla deforme edilmiyecektır 56 senesinde Amerikan erke- ğinin bir fantezisi daha vardır: Geniş çizgili, renkli iç yelekleri.. "Esguire" bunların modellerini eski albümlerden almığa benziyor. Eşiflerinin bir neticesi olarak ve instein, rahat uyuyabilirsin.! Ke- da birçok masumun ölmesine sebep olmuş ve senin iç huzurunu boz- muştu ama bugün atom insanlığın hizmetine girmiş bulunuyor. İşte son bir keşif.. ÖOregon üni- sacların ak- laşmasının sebebini bulmuşlar A- tom araştırmaları sayesinde, insan- r çok yakında akçıl saçlardan kurtulacaklarmış. Berber salonlarında atomlu bir friksiyon! Ve müteşekkir kadın- lar. Hattâ bunlar, Hiroşima'da bile olsalar. 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: