26 Kasım 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

26 Kasım 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN Sinema Sophia Loren mutfakta.. meşhur rakibi ve İtalya- özde — sanatkârlarından şatafatlı Rece elbise- ın olanlar, ir demet Gina'nın nın en Sophia Loren'i. sarımsak mecmualarda görünce, bir bayii şaşırdılar.. Hayır, sanatkâr ye- ni bir role hazırlanmıyordu. Ama ka- fası kızmıştı. Parisli, Londralı ve Ro- malı ahçılara yemek dersi vermek ni- yetinde idi “"— Bakıyorum her listede bızım meşhur Napolı Pızza sı var. diyordu. Ismarlıyorum, önüme gelen tahak- taki Pizza, bizim Pizza ile alâkası ol- mayan bir nevi börek.. soylemek isterim ki, ında pişmez. Hepimizin sok iyi bıldıgımız bir kara tavanın içine atılır ve ora- da bol kızarmış zeytinyağ ile kızartı- hlır. Vakıa Londralı, Parisli ve Roma- h Pizza da oldukça lezzetli sayıla- bılır, fakat Napoli Pizza'sı ile boy öl- çüşem Bunun üzerine sanatkar, kollarını sıvamış ve mutfağa girmişti. “ 1 kilo un alın, diyor, bir bar- dak ılık su. 50 ar. aya bir ku uk Duber İtalyan Sophıa Colette'i 24 Manevi Kalkınma emokrat Partinin büyük kong- resinde söz alan Aliye Temu- çin muhakkak ki, büyük yaraları- mızdan birine parmak basmıştı. Ankara Milletvekili, memleket- bir manevi kalkınma ihtiyacını kuvvetle hissediyor ve bu kalkın- ma yapılmadıkça, sarfedilen gay- retlerin boşa gideceğini ifade edi- yord anevi kalkınma, muhak- kak kı butun sahalarda, içtimai ve siyasi hayatımızda, her yerde ve her yerde elzemdir. Senelerden beri medeni âlem- den, muhtelif işler için muhtelif mütehassıslar getirttik; yol yap- m rmaya, fabrika aç- ma eski bir tabirle "frenk ica- dından" her bakımdan istifade et- meye gayret ettik. Bunları tabii yapacaktık ama bunların yanında, mânevi sahada, olgun bir millet ol- mak için ne gayret sarf ettik? Ço- cuklarımızı hangi prensiplere da- yanarak yetiştirecektik, — şehirde veya köyde kurmak ıstedıgımız medeniyet binasını mıştı.. Onun en kuvvetli tarafları, felsefesı, zaman ölçüsüne uyabile cek felsefesi çiğnenmiş ve en za- kutu domates salçası, bol miktarda sarımsak, ancuez, biber ve tuz.. a- yayı ılık suda eritin, unla iyice karış- tırın.. Hamur yapışkan olmıyacaktır. Bunun için bütün kuvvetinizi harca- yın ve Napoli kadınları gibi hamuru zevkle, aşkla yuğuru Bu sözleri soyledıkten sonra Sop- hia Loren bir müddet susmuşta Ha- muru — yuğururken — konuşamıyacak kadar meşguldü ve nefes nefese kal- mıştı. Nihayet şöyle bir hamuru yok- lamış, iftiharla gülümsemişti “— Tamam! Şimdi temiz bir bez- le hamuru sarın, bırakın mayalan- sın. Bu mayalanma müddeti aşağı bir çeyrek saat sürer.. Bu zarfında ançuezi salça, sa- rımsak, tuz ve biberle koyu bir sos haline getirin. Hamuru müsavi parçalara ayı- rın. Bu parçalarla 1 santimetre ka- lınlığında yufkalar hazırlayın, aos'u elinizle alıp yuvarlak yufkaların ara- sına koyun, katlayın, kenarlarım ya- pıştırın ve 4 om. irtifa temin edecek kadar zeytinyağı tavaya döküp iyice kızdırın, ilk pizzayı tavaya atın. Bu Jale CANDAN yıf, en sıkışık, en karışık günleri- mizde o, en yanlış tefsirlerle karşı- mıza çıkarılmıştı Evet, birbiri ar- dnca, en küçük köylerimize kadar mektepler açtık, orada erkekleri- miz, kızlarımız elele tutuşarak ye- tiştiler; fakat öyle bir an oldu ki, bir köy ağası çıktı, bilmem hangi rüzgâra kapıldı, emretti: — kızlar mektepten eve alındı, ağlatıla ağla- tıla yeniden eh rama sokuldu.. En ücra köşele doktor gönderdik; fakat hastalanan kadın doktor de- ğil hocaya, büyücüye — götürüldü. Hasta eczahaneye değil, kocakarı ilâcına müracaat etti.. Hukuk t silini yapıp memleketine — dönen harl edeni an n taşıyanlar koylerınde bu vasıfla- rından uta Evet, zaman zaman esen bir kö- tü rüzgâr herşeyi, hattâ bağrımıza bastığımız inkılâplarımızı bile s' lip süpürmek istidadını gö Çünkü manevi kalkınmamız hıçbır zaman diğerlerine ayak uyduramı- yordu. Öyle zannediyoruz ki, mem- lekette umumi kültür sevgisi yük- ikçe ni ve yeni zihni- a köşesine kadar sokulmadıkça, ınkılaplarımı- zı tıtızlıkle korumadıkça ve bütün Ş " vaş" devresi yenılıkler, hattâ mokrasi" iğ- reti bir şapka gibi başımızda otu- racaktır ilk hareketten sonra derhal geri ka- çın. Çünkü pizza kızarırken âdettir, yağ sıçrar. Bir âdet daha vardır. Pizza sıcak sıcak, kıtır kıtır ve elle yenir! İşin en hoş tarafı Sophia, midesini sevenlere yemek dersi verir- ken. Parisli, meşhur estetik müte- hassısı Lisette Pariente Romaya, ba- zı İtalyan yıldızlar mı zayıflatmak ü- zere davet ediliyordu. Mevsuubahis olan yıldızlar Mangano Pampanini ve Sophia Loren idi. Vittorio de Lica yıldızlarının çok çabuk besıye çekildiklerinden şikâ- yetçi id Çocuk bir sistem Yeni doğmuş bir çocuğun yaşamak ve büyümek için sarf ettiği gay- retleri düşündükçe insanın aklı du- rur. Çocuğun dunyaya gelirken bil- diği yegâne şey. "meme emmektir". Onun uyumasını bile bilmediği, Yeni madığı tesbit edilmiştir. Tabii bu, o- AKİS, 26 KASIM 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: