21 Ocak 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

21 Ocak 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER. inektedir. Aksi takdirde, meçhuller içinde kalan Türk halk efkarının me- selenin çözülme günü gelince göste- receği tepki şiddetli olacaktır. İngiltere Sıra Başbakanda mı? Kabinede — yapılan son değişiklikler- den sonra biraz yatışmış görünen İngiliz iç siyaset havası, geçen hafta- lar içinde tekrar hararetlenmış bulu- nuyor. Kabine — değişikliğinden önce eski Maliye Bakam Sir Richard But- ler'e yüklenen hayat pahalılığı ile es- ki Dışişleri Bakanı Harold Mac Mil- lan'a yüklenen dış siyaset başarısız- lıkları, kabine değişikliğinden sonra Eden'in omuzlarına yıkılmıştır. İn- giliz halk efkarı ve basını kadar Mu- hafazakâr Parti çevreleri de, şimdi, Başbakana karşı cephe almış bulu- nuyorlar. Sir Anthony Eden'e yöneltilen hü- cumlar son günlerde o kadar şiddet- lenmişti ki, geçen haftanın ortaları- na doğru, Londra sokaklarında, E- den'in istifasının bir gün meselesi ol- duğu söylentileri dolaşıyordu. Bazan kaynağını bizzat asından alan bu söylentiler gazete sütunlarına kadar geçiyor, muhalif ve muvafık bütün basın yeni Başbakanın kim olacağım tartışacak kadar ılerı gidiyordu. Haf- gazetesine göre Başbakanın çekilmesini en fazla is- teyenler başkanlığını yapmakta oldu- uhafazakâr Parti milletvekilleri- nin büyük çogunluguydu Başbakana, muhalefetin en ağırı, kendı partısın— den geliyordu. Observer, "bu muha- lefet böyle devam edıp gittiği takdir- de, diyordu, Sir Anthony Eden'i yeri- ni sıhhi sebeplerle Rıchard Butler ve- ya Harold Macmillan'a bırakarak, Lordlar kamarasına çekilmiş görece- Biz" Ingılız siyasi çevrelerının de kay dettikleri gibi, geçen aftalar ıçınde Eden'e yöneltilen hücumlar, n Z. mandanberi bir İngiliz partı liderine yöneltilmiş hücumların en şiddetlisiy- di. Neden herkes Eden'e yükleniyor- du? Neden-henüz yapmış olduğu ka- bine değişikliğinin neticelerini elde etme fırsatım bulamayan İngiliz Baş- bakanından idareyi başkasına devret- mesi isteniyordu? Doğrusunu söyle- mek gerekirse Muhafazakâr Parti i- leri gelenlerinin de bu konuda vardık- ları bir fikir birliği yoktu. Bu sualle- re verilen cevaplar o kadar çeşitli, o kadar değişikti ki Eden'in bunlara bakarak yeni bir yol çizmesi bekle- nemezdi. Herkes Eden'in idaresinden memnun olmadığım söylüyordu. An- cak "Niçin?" diye sorulunca her ka- fadan ayrı bir ses çıkıyordu. İç güçlükler İngiltere, son aylarda, İkinci Cihan i sonrasının en güç ve çetin günlerini yaşıyordu. Yeni bütçede ha- yat pahalılığının önüne geçmek için ciddi hiçbir tedbirin mevcut olmadı- ğı iddia ediliyordu. Bazılarına göre 16 yeni bütçede devlet masrafları kısıla- cağına arttırılmış, böylece İngilte- re'de esasen mevcut enflâsyon tema- yülleri körüklenmişti. Bazılarına göre ise devlet masrafları arttırılmamıştı. Bu, devletin elinden enflâsyona karşı müessir bir politika takip etmek im- kânlarım alacak, bugünkü durumun daha da kötüye gitmesine yol açabi- lecekti. Bütçe tenkitleri Eden'i ger- çekten hırpalıyordu. evlet masraf- larını arttırsa bir tarafın, arttırma- sa diğer tarafın hücumlarına hedef - oluyordu. Ancak bütçe tartışmaları- nın hemen arkasından patlak veren bir skandal, eski tanklar skandali, bu skandalin yankıları devam eder- ken de Liverpool limanında ele geçi- rilen harp malzemesi Eden'in duru- munu büsbütün guçleştırmıştır Eski tanklar skandalı Bütün — dünyaya "eski tanklar skan- dali" adı altında ve süratle yayı- lan hâdisenin özeti şudur : Bir İngi- liz firması, bir Belçika firmasına, hur- da adı altında 30 tonluk 415 Sherman Anthony Eden Gensorudan korkmuyor tankı satmıştır. Basına göre, bu tank- lar hurda olarak satılmalarına rağ- men sağlam tanklardır ve Belçika'- dan, Kuzey Afrika'da çarpışmakta olan milliyetçi kuvvetlere satılacak- lardır. Böyle bir danışıklı doğuş, Hü- kümetin haberi olmadan yapılamaz. İşçi Partısıne göre, butanklar Ku- zey Afrika'ya değil Orta — Doğu'ya sevkedılmek uzeredır Hurda üzerin- e iş yapan nüfuzlu İngiliz firmaları Hükümete baskı yapmışlar ve büyük karlarla, dünyanın bu en nazik böl- gesinin sulhunü tehlikeye atmak ba- hasına, İngiltere dışına çıkar çıkmaz döğüşe hazır bir hale sokulabilen es- ki tankları Orta Doğu devletlerine satmak imkânını elde etmişlerdir. Bütün Ingiliz âmme efkârı ve ba- m bu mesele ile uğraşırken ortaya çıkan 1kınc1 bır skandal, işçilere, E- den hükümetine hücum etmek için gerekli fırsatların en — bulunmazım vermiştir. Bu skandalde bahis konusu olan hurda tanklar değil, döğüşe ha- zır sağlam silâhlardır. İngiliz basım her iki skandal arasında bir bağ bu- lunduğu hususunda israrla birleşmek- tedir. Bir Liverpool — milletvekiline meçhul bir şahıs tarafından telefonla yapılan ihbardan sonra, Lıverpool li- manında, Mısıra gonderılmek üzere olduğu anlaşılan on iki vagon dolusu harp malzemesi bulunmuştur Bilin- diği gibi, Orta Doğu gerginliğinin başlıca kaynağı İsrail - Arap anlaş- mazlığı sırasında yayınlanan müşte- rek Amerikan - İngiliz - Fransız dek- lârasyonunda, İsrail ve Arap devlet- lerine silâh satış ve sevki tahdit edil- mişti. İngiliz Dışişleri Bakanlığı söz- cülerinden birinin, Liverpool limanın- da ele geçirilen silâhların bu deklâ- rasyonda konulan esaslar dahilinde Mısıra gönderildiği yolunda bir açık- lamada bulunmasına rağmen, muha- lefet, meselenin Avam Kamarasına getırılmesınde israr etmiştir. Yanında Dışişleri Bakam Selvyn Lioyd olduğu üzere bu ayın sonlarına doğru Birleşik Amerika'ya bir se- yahat yapacak olan Sir Anthony E- den, başlangıçta meseleyi Avam Ka- marasına getirmek istememiş ve mu- halefet lideri Geitskell ile yaptığı ö- zel bir görüşmede, bu konu üzerinde bir Beyaz Kitap yayınlamayı vadet- mişti. Ancak, işçi partisi meselenin Avam Kamarasında görüşülmesi üze- rinde israr etmiş ve Eden'in böyle bir görüşmeyi reddetmesi halinde, A- vam Kamarasına bir gensoru takriri vermek tehdidinde bulunmuştur. İn- giliz parlamento ananeleri gereğince, şimdiye kadar verilen hiçbir gensoru takririnin reddedilmediğini bilen Baş- bakan, ister istemez, görüşmelerin a- çılmasına razı olmak zorunda kalmış- tır.. Başbakanın bu görüşmelerden eskisi kadar kuvvetli çıkacağım söy- lemek çok güçtür. Dış meseleler İç işlerde büyük sarsıntı ve skan- dallerle uğraşmak zorunda kalan İngilterenin dış işleri de pek parlak bir manzara arzetmemektedir. İngil- terenin başındaki dış gailelerden en büyüğü Kıbrıs'tır. Muhalefet, Eden'i, Kıbrıs'a kendi mukadderatım kendi landınrken, Muhafazakârlar da Baş- tayin etme hakkını tanımamakla suç- bakanı Kıbrıs meselesinde çok yumu- şak bir siyaset takip etmiş olmakla itham etmektedirler. Avam Kamara- sında bu konuda yapılan müzakere- lerden, Başbakan, her gün biraz daha zayıflamış olarak çıkmaktadır. İngiltereyi son günlerde en fazla meşgul eden dış gailelerden biri de Orta Doğunun durumudur. Başlangıç- ta öncülüğünü yaptıgı Bagdat Pak- tına Amerikanın girmemesi, Paktı eksik ve pakt uyelerını hoşnutsuz bırakmıştır. Orta Doğu'nun bütü yükü, şimdi, İngilterenin sırtındadır, Geçen hafta içinde verdiği bir demeç- te, Amerikan Dışişleri Bakanı Fos- ter Dulles, Amerikanın Bağdat Pak- AKİS, 21 OCAK 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: