14 Temmuz 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

14 Temmuz 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

da alan hastalarda bu tesir daha da belirlidir ve karana belirtileri bas gös- terir. Feçesde koli basilleri ve diğer bakteriler tamamen veya kısmen kay- olur. Bazı yazarlara göre, antibiyotikler vücudun vitamin ihtiyacını da azalt- maktadırlar. B kompleksinden fakir bir gıda ile gelişmeleri durdurulmuş olan farelere bu gıda ile beraber an- tibiyotikler verilirse — hayvanlar nor- mal halde kalmaktadırlar. Bunu şu şekilde de ifade edebiliriz. B komplek- si vitaminleri yerine antibiyotik ver- mek mümkündür. Bu acaip olayın iki türlü yorumlanması mümkündür: Ta barsaklar hizasında B kompleksı vi- tamini sarfeden bakteriler antibiyo- tiklerin tesiriyle faaliyetten — kalıyor- lar, yahut bazı mikroorganizmaların tahrıp edilmesi sonuncu B kompleksi- nin biyosentezini yapan diğerleri bü- yük bir gelişmeye imkan buluyor. Şu halde barsaklarda bir kısmı B komp- leksini yapan bir kısmı da sarf eden iki tip flora bulunduğunu kabul et- mek gerekiyor. Bu iki tip flora ara- sında bir düzen mevcuddur. Bu denge bozulunca bir çok belirtiler ortaya çı- kıyor, antibiyotikler çok zaman B kompleksini yapan floraya sarar ve- riyorlar. Bir yandan da barsaklarda vs hazım borusunda normal olarak bulunan Monilia (Candida) albicans ismini — verdiğimiz — mikroorganizma meydanı boş bulunca patojen, hastalık yapıcı bir hal alıyor. Dokular da bu sırada zaten zayıf düşmüştür. Vücud- da B gurubu vitaminler ve bu arada bılhassa riboflavin eksiktir. — Esase antibiyotiklerden sonra görülen belır- tiler ariboflavincaa pek benzemekte- ir. Önemli noktalar B u olayların meydana çıkması için antıbıyotıklerın muhakkak ağızdan alınması im lâzımdır? Her ne kadar bazı yazarlar ağız yolundan başka yollarla, meselâ deri altına, adeleye, damara antibiyotik yapıldığı zaman B kompleksi karansı belirtilerinin görül- mediğini söylemişlerse de bu doğru değildir. Antıbıyotık vücuda hangi yolla girerse girsin barsak florasına tesir ederek B kompleksi karansı ya- ratabilir. Bu sendroma mâni olmak üzere antibiyotiklerle — beraber B kompleksi verildiği saman bu madde- nin bedene giriş yolu üzerinde duran- lar da olmuştur. Bir kısım yazarlar B ko mpleksının ağız yolundan veril- mesini, bazıları da parenteral yani en- ]eksıyon yoluyla tatbıkını tavsiye et- mişlerdir. Hasta leksı ka- ransı belirtileri başlamışsa yani koza bozuklukları, ishaller mevcutsa ağızdan verilecek B kompleksi iyi sö- mürülemiyeceğinden fayda vermiyebi- lir. O zaman ilâcın muhakkak paren- teral —kullanılması gerekecektir. B kompleksi henüz hastalık belirtileri başlamadan, proflaktik olarak antibi- yotiklerle birlikte verilecekse bu za- man da ağız yolundan alınmaları kâ- fidir. Uzun süre ile yapılan — antibiyotik tedavileri sırasında B kompleksi kul- lanmak mdır. Hele hastanın besi durumu pek iyi değilse buna muhak- kak zaruret vardır. J.A. med. Assoc. in bir yazısına göre, beş gün günde iki gram terramycin, aureomycin ve- ya chloroamphenicol almış olan her- TIB kese B vitamini vermek icab eder. B mpleksi — vitaminlerine bu şekilde bır hafta kadar devam etmek lâzım- dır. Hattâ penicillin yapılan hasta- ları da yakından takip; etmek ve ge- rektiği anda B vitamini tedavisine başlamak lâzımdır. En iyisi proflak- tik olarak; her türlü antibiyotiğe asi bir moniliase başlamadan önce, B vita- minini antibiyotik tedavisine iştirak ettirmektir. Netice A ntibiyotiklerin sebeb — olduğu bir klinik hastalık levhası — mevcud- dur. Bu hastalık B Kompleksi vita- minlerinin karansına pek benzemek- tedir. Belirtileri, mükozalarda yara- lar ve iltahaplar, dilde atrofi yapan bir iltahap yani glossit atrofik, ağız iltahabı, dudak kenarlarında yaralar, yutma zorluğu, ve tenasül — bölgele- rinde kaşıntılardan ibarettir. Bu has- talık daha çok terramycin, chlorom- ycetin, aureomycin gibi tesir sahası geniş olan antibiyotiklerin alınmasın- onra ortaya çıkmaktadır. Peni- cillin şırıngalarından sonra da mey- dana gelebilir. Antibiyotik tedavisin- den çok zaman gün sonra başlar ishal de yapar. Mukozalarda ve feçes- te candida albicans artmıştır. Bu has- talık daha çok ağızdan alınan antibi- yotiklerden sonra görülmekte ise de bu kati değildir. Ağızdan veya paren- teral olarak B kompleksi almakla hastalığı — önlemek veya — gidermek mümkündür. Bu vitamini kabilse an- tibiyotik tedavisiyle beraber kullan- malı ve antibiyotik tedavisinden bir hafta sonraya kadar devam meli- Dr. E.E. AKİS, 14 TEMMUZ 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: