14 Temmuz 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

14 Temmuz 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene: 3, Cilt: VII, Sayı: 114 Rüzgârlı Sok. Ovehan Kat: 3 Daire: 7 P. K. 582 ... Ankara Tel: — 15221 (Başyazar) 18892 (Yazı İşleri Fiatı: 60 Kuruş ve İdare) Neşriyat Müşaviri: Metin TOKER İmtiyaz Sahibi ve yazı işlerini fiilen idare eden Mes'ul Müdür Yusuf Ziya ADEMHAN Umumi — Neşriyat Müdürü: Hamdi AVCIOĞLU Teknik — Sekreter: M. Nevzat ÜNLÜ Karikatür : TURHAN Fotoğraf : Hüseyin EZER Osman ÖZCAN ASSOCIATED PRESS TÜRK HABERLER AJANSI Klişe : Doğan Klişe ATELYESİ Müessese — Müdürü: Mübin TOKER Abone Şartları: 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha): 24 Lira İlân — Şartları: 4 renkli arka kapak (Tam Sayfa) : 350 li Kapak içi 300 lira, metın sayfaları Santimi 4 1 Dizildiği ve Basıldığı Yer : Güney Gazetecilik ve Matbaacılık T.A.O. — ANKARA Basıldığı tarih: 12.7.1956 Kapak resmimiz : İskender Mirza Hakiki dost Kendi Sevgili AKİS Okuyucuları Bu haftanın başındanberi Arjantin- e, Buenos Ayres'in büyük bi- nalarından birinin üstünde bir me- şale yeniden yanıyor. La Prensa gazetesinin damına fikir hürriyetini temsil eden heykel tekrar konmuş ve meşhur meşale yakılmıştır. Bun- dan dön sene evvel heykeli de, me- şaleyı de fikir hurrıyetınm ve ışığın lazj - o 3 v B cileri bu kanunların yasak etmedi- ği her şeyi yazmakta gene devam etmişler - zira P rurken "basını emiş, "basın hürriyetinin suiisti- malini önlüyorum" demiş, bu yüz- isteyenler meramlarım kanu- nun hukuken cevaz verdiği şekilde bulmuşlardır. tör ka- fiilen ki fikir hurrıyetım temsıleden sem- bolleri söktürmüştür. mabadi herkesin malümudur. jantini kalkındıracağım diye kendi- sini Ve ideal arkadaşlarım kalkın- dıran, "Gömleksizler'i zengin ede- ceğim diye kendisini ve ideal arka- daşlarım zengin eden Peron şimdi kaçırdığı paraları bir yabancı mem- Arjantine yeniden ışık saç- Felâket gelip geçmiştir; ama gazete ne zor altında ve ne de menfaat ananelerinden ma. lerini söylemeye devam etmiştir. Zira insan gibi yaşamak isteyen, buna lâyık olduğunu ispat etmiş ve azmım gostermış cemıyetlerde bile karanlığa götürmek için de- mokratik müesseselerden — istifade edebilir. Eğer cemiyet hakikaten olgunsa, hakiki mukavemet o mü- esseselerden gelecektir. Arjantinde her şeye rağmen dayanan bir L Prensa çıkmıştır; bir La Prensa diktatörün emirlerine ram olma- mıştır. Peron yüzünden maskesini attığı, totaliterliğe doğru dolu diz- gin gittiği günlerde bir La Prensa yerine on La Prensa çıkmış olsay- dı, on gazetenin sahibi kazançları- nı feda etmeyi göze alsaydı, gaze- teciler kendilerini hicap verici bir b yanlış tefsirlerin tehlikesini de gö- ze alarak- kullansalardı o sefih a- dam Arjantinde on sene değil, on gün bile mülevves idaresini söktü- Aramızda remezdi. Halbuki gazetecilerden ha- kimlere, profesörlerden memurlara bir çok kimse Arjantin için geceli gündüzlü uğraştığını söyleyip vak- tinin büyük treslerinin koynunda geçiren, — onlara apart- siz âletleri olmayı kabul etmişler- ir. Zaten herkesce bilinen bir haki- kattir ki diktatörler işin başında i- çinde yaşadıkları cemiyetin mües- seselerinin zaaflarından istifade e- derek kuvvetlenir, müesseseler celadet gösterecek ka- dar olgunsa, teşebbüs beşiğinde bo- ğulur. İngilterede niçin bir Peron çıkmaz? Çünkü orada bir La Pren- enos Ayres'teki meşale bir tek gün bile sönmezdi Hürriyet, hürriyetleri uğrunda mücadele etmesini bilen kısanlar- dan başkasının hakkı değildir. A- merika Birleşik Devletlerinin güne- yinde, bundan daha yarım asır ev- vel serbest bırakılan esirlerin tek- ar ki efendilerinin ayaklarına . Esirken yiyecek- lerini, içecekle rını, hastalıklarını dşnmyrlardıBllakd dan yılmışlar, köleliği mişlerdi. Cemiyetler içki de vaziyet bundan başka türlü değildir. En i- leri cemiyette bile şahsi idare pe- sarlar, masum itirazları dahi yük- seltmezler, hele kendi kendilerini "en tesirli pasif mukavemeti yapı- yorum" diye aldatırlarsa Peron şeh- rin en yüksek binasının damına çıkar, oradaki fikir hürriyeti sem- bolünü kırıp aşağıya fırlatır, me- şaleyi söndürür ve sonra rahat ra- hat genç metresinin koynuna gir- meye gider. cemiyetin lâyığı da, doğrusu Perondan başkası değildir. Hattâ Peron bile değildir, Kazıklı Voyvo- da'dır. Saygılarımızla ; KİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: