2 Ağustos 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

2 Ağustos 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s P Tenis İki defa atlayan çekirge Geçen hafta İstanbul — Dağcılık Kulübü kortlarında yapılan Tür- kiye birinciliklerinde — finali — gene Nazmi Bari ile Behbut Cevanşir oy- nuyordu. Nazmi hakeme işaret edip oyunu durdurduktan sonra lâstik a- yakkabısını çıkarıp kenara attı. Si- nirleri iyiden iyiye bozulmuştu. Bu, mevsim başından beri oynadığı ve gerçekten heyecan duyduğu üçüncü Karşılaşma idi. Rakibinin formu, az- mi ve bütün bunlara ilâveten bir de insanın beynini kaynatan sıcak Tür- kiye'nin bir numaralı teniscisinin maneviyatım altüst etmişti. İlk seti farklı kaybetmesine rağmen şampi- yon tenisçinin bu seneki finali de ka- zanacağı kanaati umumi idi. Fakat Behbut artık bu defa ayağına kadar gelen şampiyonluğu kaçırmamak az- mindeydi. Ankara Çalehçi fînalındı kazandığı kolay galibiyet Nazmi'y gevşetmişe benziyordu. İlk iki setı bu hava içinde verdi. Üçüncü sette de 4-1 mağlüp duruma girince işin ciddiyetini anladı. Ama epey geç kalmışa benzıyordu Hakem Hasan Akev'e gıdıp "vaktin geç olması do- layısıyla" açın tehirini istedi. Bu teklıfîn kabul edilecek tarafı yoktu. ele "score"un Nazmi'nin aleyhine oluşu teklifin reddi için en büyük se- bepti. Nazmi Bari başka çare kal- madığın) görünce bütün azmini kul- lanıp vaziyeti 4-4 yapmağa muvaffak oldu. Fakat Behbut bu defa rakibini affetmedi, üçüncü seti de 6-4 alarak 956 yılının bir numaralı tenisçisi oldu. Behbut Cevanşir 1 numaralı tenisçi AKİS, 4 AĞUSTOS 1956 O R Kadınlar arasında urnuvanın enteresan bir tarafı da kadınlar arasındaki karşılaş- malar oldu. Bu maçların eleme tur- ları nispeten çekışmelı geçti. Erkek- ler arasında Nazmi Bari ne ise, ka- dınlarda da Gönül Erk'in yeri de he- men hemen oydu. Gönül, birincilik- lerde daha ilk turlardan itibaren klâ- sını isbat edip kolayca finale geldi. Finali Sevim ile oynadı. İri yarı, er- kek yapılı, kuvvetli rakibesi ile ya- pacağı maçın çekişmeli geçeceği tah- min ediliyordu. Fakat Sevim bek- lenen oyunu çıkaramadı. Gönül Erk geçen yıl olduğu gibi bu sene de Türkiye tek kadınlar birincisi oldu. Ankara şampiyonu Menkü Oransay Türkiye — birinciliklerine — katılmadı. Bu turnuvada oynamış olsaydı Men- kü rahatça finale kadar çıkabilirdi. Üçüncülük Tekler finali oynandığı gün üçün- cülük mücadelesinde Arslan Daş ile Suzan Gürel karşılaştılar. Ars- lan'ın hızla başladığı maç çekişmeli geçti. Yalnız Suzan'ın Dağcılık Ku- lübü sahasında oynamağa alışmış ol- ması büyük avantajdı. Maçların oy- nandığı kort topları bir kaç dakika sonra boyayıp topraktan farkedilmez hale koyuyordu. İşte bu hava İçinde Arslan Daş maçı beş sete uzattı. Son seti pekâlâ alabılırdı fakat mevsim başındanberi bir tür ü beş — setlik maçlara yetıştıremedıgı enerjisi bun- onu yalnız bıraktı. — Suzan'a 1/6 6/2 6/0 2/6 6/3 yenildi. Böy- uza nin ardandan ü- çuncu Arslan ıse dorduncu oldular. Bu seneki birinciliklerde tahminler hilafına derece alamıyanlardan bi- ri de Cihat Özgenel'di. Cihat Voleybol milli takımı ile katılacağı Paris, se yahatini Turkıye tenis bırıncılıklerı— ne tercih etti Transfer Alış veriş bitti Geçen senelere — nisbetle bu sene transfer ayı daha hararetli, geç- ti. Fenerbahçe satış listesine spor pi- yasamızda yıldız olarak tanınan 9 futbolcuyu koymamış olsaydı, 0- yuncu mübadelesi daha az cazip o- . Nitekim 15 bin liraya satı- şa çıkarılan ve nihayet Adalette ka- rar kılan li transferin yegâne cazibesi oldu Transferin — gürültülü ve hararetli bir şekilde cereyan et- mesinde hâdiseleri olduğundan daha büyük gösteren gazetelerin de rolü oldu. Gazeteler tarafından bazı i- simler gürültü kopardı. Fakat bu haberleri ya kulüp temsilcilerinin ve- ya bizzat oyuncuların tekzipleri ta- kip ediyordu. Fakat iş bununla ka- panmıyordu. Aradan bir kaç gün ge- çince gene ayni futbolcunun başka bir kulübe geçtiği haberi ortaya a- tılıyordu. Bu arada söz — düelloları -kulüpler arasında-, çatışmalar oldu M. Ali Has Cazibeli futbolcu ve bu hengâme tam bir ay devam etti. Bu faydalı mı yoksa zararlı mı olmuştur diye sormak elbette mana- sızdır. Kulüpler arasındaki, rekabetin arzulanan mecradan çıkarak başka bir istikamete doğru çekilip sürük- lenmesinin zararları ortadadır. fesyonelliğin kabulü ile mali tinin yettiği nisbette bir kulübün di- ğerinden oyuncu alması evvelki se- nelere nazaran şimdi daha çok mü- samaha ile karşılanıyor. Ama bunun meşru yoldan yapılması şartı ile... Profesyonellik talimatnamesini — iyi bilen idareciler oyuncu mübadelesin- de daima haklı çıkmışlardır. Ufak kulüplerin temsilcileri ise satışa çı- kardıkları futbolcuların bedelim al- makta zorluk çekiyorlar. Hakem ro- lünde olan federasyon bu meselele- rin hallinde müşkül durumda kalıyor. Çünkü mevcut talimatname, ihtiyacı tam manâsıyla karşılamaya kâfi gel- miyor. Federasyon kimin haklı ol- duğunu anladığı halde talimatname- nin kifayetsizliği yüzünden bu hakkı sahibine teslim edemiyor. Transfere ismi karışan futbolcular şu anda seç- tikleri kulüplerin saflarına katılmış- lardır. Aradaki ufak tefek ihtilâf- ların önümüzdeki günlerde hal yo- luna sokulması, kulüplerin yeni se- zona girerken huzur ıçınde çalışma- larını temin edecekti Atletizm Dön baba dönelim.. elgratta uğradığımız acı mağlü- biyetin tesirleri henüz — ortadan silinmiş değildir. Spor çevrelerinde- 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: