27 Ekim 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

27 Ekim 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADAOLUPBİTENLER Polonya Yeni ufuklar eçen haftanın son günü, Paris'te ıkan tanınmış "Le Monde" ga- zetesinin Polonya muhabiri Philippe Ben'in bildirdiğine göre, Doğu Al- manyada bulunan Rus kuvvetleri Po- lonya sınırlarını aşarak Varşova ü- zerine yürümeye başlamış bulunuyor- lardı. Gene Philippe Ben'in belırttıgı— ne göre, Rusların bu hareketi, Stalin devrinde komünizm prensıplerınden inhiraf etmiş olmakla suçlandırılarak Partiden ihraç edilen Gomulka'nın şu günlerde tekrar Polonya Komünist Partisi birinci sekreterliğine getiril- mesi hadisesiyle yakından alâkalıydı. n Cumartesi günü birdenbire girişilen askeri hareket, ne de hare- ketten bir gün önce Sovyet idareci- lerinin Varşova'ya yaptıkları ani yol- culuk başka türlü isalı edilemezdi. Bilindiği gibi, son günlerde, Polon- yada olağanüstü bazı olaylar cereyan edıy ordu. Bu olağanüstü olaylar zin cirinin ilk halkasını Poznan isyanı teşkil ediyordu. Pozan ayaklanmasının sebeple- ri görünüşte hayat pahalılığı ve işçi ücretlerinin aslığıydı. Ancak bu görünüşteki sebeplerin arkasında re- i hoşnutsuzluklarının — yattığına şüphe yoktu. Tarihin en talihsiz mil- letlerinden biri ve belki de başlıcası olan Polonya, ötedenberi hürriyet ve bağımsızlığın hasretini çekiyor, bun- lara ulaşmak için takib edilmesi ge- reken en kestirme yolun Rus boyun- duruğundan kurtulmak olduğunu bi- liyordu. İçerde insana hak ve hürri- yet tanımayan, dış politikada da ken- di çizdiklerinden ayrı bir yol tutul- masına tahammül edemeyen Ruslar Polonyanın hakimi kaldıkça, Polon- Gomulka Bayrak yalılar birer köleden başka şey ola- maz, asırlarca uğrunda didindikleri hükümranlık ve bağımsızlıklarını da- a uzun zaman kazanamazlardı. Bu yıl, 28 Haziranda Poznan sokakların- da çınlayan "Kahrolsun Ruslar" ses- leri, bu bakımdan, "Ekmek istiyoruz" seslerinden daha kuvvetli çıkıyordu. İkinci Dünya Harbi sonunda Polon- ya, asırlarca uğrunda didindiği hedef- lere ulaşmak üzere olduğunu sandığı günler görmemiş değildi. Polonya, Demirperde gerisinde kalan devletle- rin en ileri ve en medenisiydi. Boyle bir devletin idarecileri de, Rusy ne kadar bağlı olursa olsunlar elbet te zaman zaman benliklerini hissede- çekler ve kendi başlarına iş görmek ihtiyacım duyacaklardı. İşte bu ihti- yacı duyan ilk Polonya idarecisi de gecen haftalar içinde tekrar iş başına getirilen sabık komünist lider Go- mulka olmuştu ve Gomulka'nın Po- lonyayı Rusyadan bağımsız olarak i- dare etmeye kalktıgı günler de Yu- goslavyada ito'nu Stalin'e kafa tuttuğu günlere rastlıyordu. Ancak Gomulka Kremlin'e karşı gırıştıgı mücadelede Tito kadar şans- l1 çıkmadı. Tito'nun arkasında, bütün Yugoslav halkı ile beraber, Yugoslav Komünist Partısı idarecileri de bulu- nuyordu. Halbu omulka'nın arka- sında sadece Polonyalılar yer almış- tı. Polonya Komünist Partisinin diğer idarecileri ise Stalin'i — tutuyorlardı. Bu bakımdan, kısa bir karışıklıktan sonra, Gom ulka Partiden atıldı ve Polonya tekrar koyu bir istibdat ha- vası içine girmekte gecikmedi. Po- lonya tekrar rahat bir nefes almak üzere olduğunu sanmak için Stalin sonrası devlini beklemek sorunda ka- lacaktı. Stalin'in ölümü ve Sovyet Komü- nist Partisinin XX. Kongresinden sonra Demirperde gerisi devletlerinde girişilen yenilik ve — serbestlik' hare* keti en çok Polonyada gelışmek isti- dadını gösteriyordu. İkti a bulu- nan Cyrankiewicz hukumetı yaratı- lan bu yeni havadan faydalanarak bazı liberal hamleler yapmaya ve hal- kın yeniden itimadını kazanmaya ça- lışıyordu. Gomulka'nın itibarı iade edilmiş, yazı hürriyetinin sınırları ge- nışletılmış, işçilere — sınırlı da olsa, söz hakkı tanınmış ve Polonya eko- nomısının liberal temeller üzerine 0- turtülmasma göz yumulmuştu. Ancak bu yenilikler hürriyet ve bağımsızlı- ğına susayan Polonya halkım tatmine kâfi gelmiyordu. Halka göre, böyle yarım ve geçici olabilecek tedbirler değil, daha köklü tedbirler, alınmalıy- dı. Halkın bu duşuncesının Poznan karışıklıklarındakı payı büyüktü. O zamana kadar Polonyadaki ge- lişmeleri memnunlukla seyreden Sov- yet idarecilerinin Poznan hadiselerin- den sonra işlerin çığrından çıkmasın- dan endişe etmeye başladıklarına şüp- he yoktu. Hele Polonyalıların tekrar Gomulka'yi iş başına gelmiş görmek Mareşal Tito İlham — veriyor istemeleri, bu endişeyi daha da art- tırmış ve 'Rusları Polonyaya karşı ta- kip ettikleri siyasette yüz seksen de- recelik bir dönüş yapmaya zorlamış- tı. Geçen cuma günü toplanarak Go- mulka'yı yeniden Parti birinci sekre- terliğine intihab eden Polonya Ko- nist Partisi merkez komitesinin sekizinci oturumunun arifesinde Sov- et Komünist Partisi birinci sekreteri Krutçef'in beraberinde Molotof, Ka- ganoviç ve Mikoyan olduğu halde Varşova'ya yaptığı — yolculuk ve bu yolculuğun hemen ertesinde Doğu Al- manya'da bulunan Rus kuvvetlerinin giriştiği hareket, Rus endişelerinin büyüklüğünü daha iyi — değerlendir- mek için bulunmaz kriterlerdir. İnanmış bir komünist ve herşeye rağmen Rus dostluğuna kıymet ve- ren bir politikacı olmasına rağmen Gomulka'nın iş başına geçmesi Rus- ları neden dolayı bu kadar endişe- lendirmektedir? Bu sualin cevabım vermek pek güç olmasa gerektir. Gerçi Sovyet Rusya Demirperde geri- si devletlerine Stalin devrini unuttur- mak istemektedir ama bu unutma peyklerin elden çıkması bahasına ol- mamalıdır. Son günlerde peyklerin kendi başlarına hareket sevdasına kapılıp Yugoslavya'yı örnek tuttuk- larını gösteren işaretler mevcuttur. Polonyada Gomulka tekrar iş başına çağrılmakta, Macaristanda Nagy'nin Başbakanlığa getirilmesi bahis mev- zuu edilmekte, bunlar yetişmiyormuş gibi İtalyan ve Fransız komünist par tılerınde de Rusya yerine Yugoslav- ya'ya doğru bir yaklaşma görülmek- tedir. Sözün kısası, komünist dünya- sında, Sovyet Rusya yerini Yugos- lavya'ya ve Titoculara kaptırmak ü- AKİS, 27 EKİM 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: