27 Ekim 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

27 Ekim 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Bir taktik hatası u haftanın başından itibaren ikti- dar partisinin — muhtelif çevrele- rinde, derin bir hayret hüküm sürü- yordu Hayreti, çok zaman ademi tas- vip takip ediyordu. Birincisinin sebe- bi Genel Başkanın kendisinden hiç beklenilmeyen bir taktik hatası yap- mış olmasıydı. Ademi tasvip ise, bu- nun neticesi oluyordu. Bası kımseler "Bunu Adnan Menderes yapsın?.. Na sıl olur?. Allah, Allah!." demekten kendilerini alamıyorlardı. Zira Genel Başkan, her şeyden fazla iyi bir par- tizan taktikçi olarak biliniyordu ve zaman zaman hakikaten müşkül va- ziyetlerden kurtulması bu şöhretini arttırıyordu. Demokrat çevrelere ya- bey, bir çaresini Genel Başkan o istikamette görünmü- yordu O gün İzmire gelecek olan misafir Adnan Menderesti. Adnan Menderes'- in, bundan evvel İzmire gelişinde kendisini karşılayanların azlığı karşı- sında konuşmak istemeyişi gazeteler- de yazılmıştı Bu defa vilâyet, bele- diye büyük gayretler sarfel- mışlerdı Valılık hemen bütün resmi dâirelere "memurlarla birlikte", ya- placak karşılama töreninde bulunul- ması lüzumunu tebliğ etmıştı Bu ya zıların bir çok sureti C.H.P. ve Hü P. merkezlerinde mevcuttu zira teb— ligi alanların içinde muhalifler boldu. Ama hepsi, meydanı dolduran kala- balığa katılmak zorunda bırakılmış- lardı. Kalabalığın asıl ekseriyetini iş- çiler teşkil ediyordu. Hatta bunlar el- lerihe, hangi müesseseye mensup ol- duklarını gösteren bandlar almışlar- mutad rakkam tahminleri yapılacak- . D.P. liderine bağlılığı su goturme— yen Milliyet gazetesine göre emok- ratlar 20 bin, tarafsızlar 8 bin, mu- halifler bir kaç bin" diyorlardı. Ama bu, süperdemokratları tanımamaktı. Hakikaten o gün Zafer 100 binden bahsediyordu. Resmi - Gayrıresmi pek çok İzmirliyi şa- H azırlıklar şırtmıştı. Kanunları iyi bilmeyen- ler bu hazırlıkların meşhur Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalif olup olmadığını düşündüler. Öyle ya, değil tebliğlerle adam topla- mak, kendiliklerinden toplanan adam lar dağıtılmıyor muydu ve bunun için polisler bazan cop kullanmıyorlar mıydı? Bir. politikacı el sıktığından dolayı mahküm edilmemiş miydi ve bir eski Başbakan Kimsenin derde sokmamak i- çin aynı rıhtımda res, Ege seyahati ile parti bakımın- dan son derece yıp ratıcı bir vesileye meydan — vermişti. Ayrık halde bulu- nan muhalif parti- leri birbirine itmiş, daha da tehlikelisi büyük halk kütle- lerını memleketin içinde — bulunduğu rejim bakımından üzüntüye — sevket- mişti. Acaba Ge- el Başkanın par- tizan taktikçilik va sıfları a, ıpkı D.P. iktidarı si- ti? İşte, bu hat- tanın başında pek emokratın Kendı kendisine sor duğu sual buydu. İzmirden bağlayan Odisse ( : eçen haftanın sonunda bir akşam İzmirde rıhtımın kenarın- üstü, daki Cumhurıyet meydanının dolu İDEAL Neden yapılanları inkâr suretiyle memleketi Zzayıf göstermek is- terler? Kendilerine akıl öğretmek haddim değil ama, ben onların ye- rinde olsaydım, şunlar yapılmıştır, bunlar yapılmıştır, fakat daha ço- ğu, daha güzeli ve iyisi yapılabilir- di, daha ileri hizmet görülebilirdi, daha süratli çalışılabilirdi der ve bunun nasıl yapılabileceğini söy- Tenkitlerle vatanı ve Türk Mılletını yükseltmeğe yolu — vardır. olarak memlekete hizmet etmenin doğru yolu budur Adnan Menderes (Turgutluda — nutuk) 20 Ekim 1956 dı. Bilhassa ESHOT ışçılerı kendile- rini belli ediyorlardı. O lar erken tatil edilmiş, fakat ücretler tam olarak verilmişti. da şehirde kâfi miktarda eleman bu- lamayacağı endişesiyle ARKADAŞLARI uhalefet sadece, lerin yarattığı sıkıntıları dolamakla yetiniyor. Başlanan eserler meydana çıkıp faaliyete geçtikçe, aradaki sıkın- tılar çabuk unutulur. Bundan do- layı, vatandaş kitlelerinin gönlünü çelme yarışında muhalefetin silâ- hı eksiktir. Kanaatimizce başka bir usül tatbik edilmeliydi. Neden daha fazla fabrika, daha çok sant- ral, baraj, liman, yol yapmıyorsu- nuz, denmeliydi. İktidarın ele al- madıgı işler belirtilmeliydi. Niçin bu kadar çok fabrika, santral vesai re yapıyorsunuz demek, verimli bir propaganda tarzı sayılamaz. %Vihad Erim girişilen — iş- dile (Yeni Sabah'ta başmakale) 30 Eylül 1956 fabrika- — sonra meydan yüşü yapıldı, D.P. teşkilâtı — açıyorlardı-, civar kaza, inmemiş Şimdi ise halk top lanmaya, — alkışla- maya, "heyecanlı ve candan tezahü- rat" yapmaya Zzor- lanıyordu. Ama cereyan e- mi — teşekküllerin hareketlerini — şü- mulü içine almı- yordu. Refakatin- de Yırcalı ve Zor- lu bulunan Adnan Menderes D.P. Ge- nel Başkanı olduğu kadar hükümet başkanıydı da ve kendisi o sıfatla karşılanıyordu. Ni- ekim — toplanıldı, Adnan Menderes vapurdan mdıkten na kadar -bu sırada polısler yolu kürsüye çı hitap olundu, hatta konuşmaya gü- neş battıktan sonra da -kanunun sa Österi- alka manzarasına bakanlar şöyle düşünü- yorlardı: "Bırakınız memleketi, bıra- kınız Eğeyi, bırakınız İzmiri.. Şu meydanda şimdi bir secim yapılsa, a- caba kim kazanır?" Sualin cevabı son derece basitti: Her halde D.P keybeder! Nitekim sadece altı buçuk yıl evvel, İstanbuldaki Taksim mey- danında toplanan bundan defalarca büyük bir kalabalık içinde seçim ya- pılsaydı "İşte İstanbul!" denen kala- balık C.H.P. nin aleyhinde rey verir- di. Nitekim o zaman vermişti de.. Bu sefer de, hiç kimse şüphe etmesin ve- recekti Tâ D.P. hürriyet ve de- mokrasi mevzuunda 1950 D.P. si ol- duğunu fiillerile —ispat etsin. Fakat hatta vilâyetlerden taraftar mişti. Üstelik valilik resmi bayram günüymüş gibi bayrak asılmasını ta- mun: etmişti. Her şey bir fevkaladehk olduğunu gösteriyordu. İz mokrat Belediye Başkanı bir gun ev- vel bütün radyolarda okunan bir ba- tta, toplantısı yapmış ve Adnan Men- deresin gelişiyle şehrın imarına baş- lanacağım söylemiş, ilk kazmayı Ad- nan Menderesin Vuracagını bildirmiş- ti. Konuşmada İzmir halkının karşıla- ma, törenine katılması lüzumu da dik- katle hatırlatılıyordu. İşte meydan- daki manzara bu vasıtalarla bundan evvelki manzaradan oldukça. değişik bir şekle sokulmuştu. Ertesi gün ber- hükmüne rağmen- devam edildi.. Bazı iktidar çevrelerine göre, yapıl- dıktan sonra olmayacak bir şey yok- tu. Elbette! Kim mani olacaktı ki?. Yalnız, yapılan bir çok şeyin aslında olmadıgı sonradan ortaya çıkıyordu. Hakikaten İzmirde başlayıp Eğenin ıçıne doğru devam eden bu tertipli “coşkun tezahürat" D.P. için propa- gandaların en zararlısı yerine geçti. Lütuf ve kahır B u bölgede, sadece bir kaç gün ev vel, bir muhalefet ileri geleni, es- ki Başbakan Şemseddin Günaltay do- laşmıştı. Şemseddin Günaltayı gör- mek, dinlemek, alkışlamak isteyen- AKİS, 27 EKİM 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: