27 Ekim 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

27 Ekim 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftalık Aktüalite Mecmuası Senet 3, Cilt: VILI, Sayı: 129 Rüzgarlı Sok. Ovehan Fiatı: 60 Kuruş * Neşriyat Müşaviri : Metin TOKER İmtiyaz Salııbı ve yazı ışlermı fı'ılen idare eden Mes'ül Müdür Yusuf Ziya ADEMHAN Umumi Neşriyat Müdürü Hamdi AVCIOGLU Teknik Sekreter M. Nevzat ÜNLÜ Karikatür Fotoğraf : Hüseyin EZER Osman ÖZCAN ASSOCIİATED PRESS TÜRK HABERLER AJANSI * Klişe : ; Doğan Klişe ATELYESİ * Müessese Müdürü : Mübin TOKER one Sartlar : 8 aylık (12 ha) 6 1lira aylık (26 nusha) 12 lira 1 senelik 24 lira (52 nüsha) : * İlân Şartları 3 renkli arka kapak (Tam Sayfa): 350 lira Kapak içi 300 lira, metin sayfaları Santimi 4 lira. * Dizildiği ve Basıldığı Yer Rüzgârlı Matbaa — AN Tel: 15221 Basıldığı tarih: 25.10.1956 Kapak resmimiz : Fuad Arna Ateşli politikacı Kendi Aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları Demirperde gerisindeki bir mem- lekette Polonyada; Polonyanın isyan çıkmış bir şehrinde, Poznan- da; hem de halkı bilfiil ayaklan- dırmış bulunanlar; e bunu tabanca ve tüfekle yapıp polis ka- rakollarını basanlar muhakeme e- diliyorlar. Nasıl? Açık kapıların arkasında.. Üstelik sadece Polon- yalılara ve Polonyalı basın men- suplarına açık tutulan kapılar de- ğil, batılı müşahidlere, hukukçu- lara gazetecilere açık kapılar ar- . Sanıklar vardır, gizli po- lisin karargâhına ateş açmıştır; sanıklar vardır, ordunun bir tan- kını ele geçırmıştır * Savcı sanıkların çok sert şekil- de cezalandırılmasını istiyor. 1946'- da çıkarılmış bir kanun yürürlük- tedir; gayesi rejimi himayedir ve rejimin aleyhine işlenmiş suçların failleri hakkında ağır hükümler olarak gösteriyorlar. Bu müdafaa- ları gazeteler yazıyor ve Varşova radyosu aynen yayınlıyor. Büküm günü geliyor; hakimler heyeti ka- rarını tefhim ediyor; sanıklar sa- dece bir kaç sene hapse mahküm îlunmuşlardır. Mahkeme, savcının kanununu tatbik talebini reddetmiş, isyanı grevle alakalı görmüştür. Böylece devrilen, sav- cının iddianamesi olduğu kadar hükümetin Poznan hadiseleri hak- kındaki Tresmi — görüşüdür de ihtiva etmektedir. Asilere o tat- bik olunmalıdır. İsyanın, ona te- kaüdüm eden grevle bir alâkası oktur. Grev işçi sınıfının memnu- nıyetsızhk İşaretidir, isyan ise bir takım serserilerin marifetidir. Za- Ien bu, Poznan hadiseleri hakkın- da hükümetin resmi görüşüdür. Bu bakımdan serseriler —merhamete lâyık — değildir. Duruşma uzun sürüyor, sanıklar açık kanılar arkasında müdafaala- rını yapıyorlar. Avukatları mem- leketin en iyi avukatlarıdır. Mü- dafaalar sırasında rejimin bir çok noktası merhametsizce tenkid o- lumıyor; asiler ayaklanmalarının sebebini hükümetin berbat idaresi zetecısı şoyle diyor: âr korkusu. Fransız ga- hükümetten ve idari makamlar- dan korkmakta devam etmişlerdir. Fakat kalplerinde başka bir kor- kunun yer aklığı görülmüştür: U- Bunun sebebini, —muhakemeyi yerinde takip eden 'Fransız gazete- cisi Philippe Ben meşhur Le Mon- e'da çıkan makalesinde anlatıyor. Hakimler muhakeme esnasında leketinde ilk defa olarak batı hu - kuk anlayışı iltifat görüyor, "te- reddüt" sanıkların lehinde bir hu- sus addediliyor. Bunun sebebi nedir? iki sanık, — suçlulukları — savcı tarafından ispat edilemediğinden, aleyhlerinde kâfi —delil — bulun- madığından ademi takip kararı alıyor. Bir Demirperde gerisi mem- — Halen hakimler bir çıkmazın 1çındedırler Umumi efkârın nefre- tini üzerlerine celbetmemek için ağır cezalar vermek istememekte dirler, zira umumi efkâr sanıkla- ra tarafındadır. Fakat çok da ha- fif cezalar verirlerse, parti ileri gelenlerini ve gizli pohsı kızdıra- cakları endişesi mevcuttur. Şimdi umumi efkar korkusunun idare a- damları korkusunu bastırdığı an- laşılmaktadır. Hakimler birinciden gelecek belânın, ikinciden gelecek ?elâ_dğn ağır olacağını, hissetmiş- erdir Gerçi gazeteciye göre verilen cezalar âdildir; ' dünyanın hiç bir erinde ordunun tanklarını ele ge- çiren sanıklara bir kaç şene hapis cezası verilmesi çok görülmez. A- ma Polonya adliyesinin bu hesaplı kitaplı iğrenç hakimleri karşısında şerefli bir insanın mide bulantısı duymamasına imkan, var mıdır? Ya o savcılar!. Buna mukabil, takdir edilecek olan Polonya umumi efkârıdır. Düşününüz, memleketin adı Po- lonya.. İşgal ordusu kumandanı mevkiindeki Rus mareşali Rokos- sovkski Varşovanın iki adım öte- sindeki bir sayfiye mahallesinde o- turuyor; Rus pençesi Polonya or- dusuna hakim bulunuyor; gizli po- lis amansızdır. Bir rejim değişik- lıgı ihtimali pek cılızdır.. Buna rağmen, umumi efkâr, kendi kor- kusunu , vicdansız hakimlerin yü- reğine duşurmuştur İhtimal ki bugün elindeki ekmekten olma- mak için parti ileri gelenlerine kölelik eden, onların arzularını iş- gal ettıklerı kürsüden — "hukuki arar" diye tefhimi kabullenen Po- lonyalı hakimler masumları teczi- ye etmenin cezasını çok daha. va- him şekilde çekeceklerini görmek- tedirler. Hakikaten dünyanın her yerinde bu neviden mahlüklar u- mumi efkârın oyle sillesini yemiş- lerdir ki, gün ge öylesine darbeye marna bırakılmışlardır ki "ekmeğini kaybe tehlikesi hiç mesabesinde kalmıştır Polon- yalı hakimlerin de o aklbete bir gün uğrayacaklarından şuphe et- memek İâzımdır. mumi efkâr korkusunun, bir değişiklik ihtima- li az oldugu halde hakimlerin yü- reğine serpilmiş olması bunun en güzel delilidir. Ya — değişiklik zor bir isyandan beklenilmeyip, seçim sandıklarının kaderine bağlı bu- lunsaydı.. Ya seçimlere kısa bir zaman kalmış olsaydı.. O umu- mi efkârda Polonyalı hakimler, dünyanın en dürüst hakimleri o- lurlardı Hürriyete aşık bir milletin umu- mi efkârı toptan da, tüfekten de, tanktan da kuvvetli oluyor. Saygılarımızla KİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: