December 8, 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

December 8, 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Butler Ümitli adam Partisinin gölge kabinesinde hariciye nazırlığına — seçiliyordu. 18 ay evvel ayni parlamento grubu bu adamı partıden atmak için can atıyordu İngiltere tarihinde bu kadar kısa bir zaman içinde siyasi yıldızını değiştir- meye muvaffak — olan adam yoktu. 1954'te "tehlikeli sıfatı verilen Bevan, altı ay içindi iktidara gelmesi beklenen İşçi Partısının dış siyasetini idare edecekti Bevan'ın 1950'den berı müdafaa et- tiği fikirleri, bu gün Foster Dulles sevinçle kabullenıyordu Eski maden işçisi geri kalmış memleketlerin me- selelerine, dünyanın dikkat nazarını çeken 1lk siyaset adamıydı. Doğu Batı arasındaki mücadelenin asker' olmaktan çok iktisadi olduğum ilk gören oydu. Rus nüfusunun dünya da gelişmesini önlemek için açlıktan ölen memleketlere yardım etmek, si- lâhlanma programlarından daha te- sirliy Işçıler iktidara gelirlerse, Başkan isenhower, — ne paradoksal gözükürse gözüksün, yeni İngiliz Dış işleri Bakanıyla gayet iyi — anlaşa- caktı. Diğer taraftan, bütün Avrupa- lı, sosyalistler haberi sevinçle karşı- lamışlardı Rusya Molotof'un dönüşü. Ingıltere de Bevan'ın yıldızı parlar- ken Rusyada diğer bir adamın si- ÖNLENMELİDİR ca siyaset"i yüzünden iki haftada elden çıkmak tehlikesine sokulmuş- tur.. Amerika Süveyş davasında açık- ça İngiltereye cephe almıştır. İngi- lizlere petrol vermediği gibi Birleş- miş Milletlerde de Nasırı tutmakta- dır. Batıyı bölen tezat budur. Fakat hakikatte, bu bir tezat sayılmamalı dır. Bu arada Amerika Sovyetlerle bir silâhlı ihtilâfa — sebebiyet ver- mekten dikkatle kaçınmakta, bütün tahriklere rağmen son derece ihti- at ve tedbirle hareket etmektedir. İngiltereyi Orta Doğuda körükörü- ne tutmanın arap memleketlerini büsbütün Sovyetlerin kucağına ata- cağını bilmektedir. Eisenhower ve Dulles son haftalar zarfında olgun ye basiretli bir politika takip etme- de Eski Dünyalı — meslektaşlarına mükemmel bir ders vermişlerdir. Ancak fransızların ve bilhassa in- gilizlerin tahrikleri devam etmekte- dir. Bu tahrikler Amerika üzerinde netice vermeyince istikamet değiş- tirmiştir. * Geçen hafta Partal ve — Londrayı alelacele — "ziyarete" — çağırılan devlet adamlarımız İngilizler tara- fından yeni teklifler karşısında bı- rakılmışlardır. Muhafazakârlar Or- ta Doğuda son kozlarını oynamak niyetindedirler. Süveyş macerası ta- mamen fiyaskoyla neticelenmiştir. AKİS, 8 ARALIK 1956 Fakat Muhafazakârlar yeni bir se- çime gidip iktidarı terketmektense şanslarını son bir defa daha dene- mek, Iraktaki kuyuları ve Suriye- deki pipe-line'ları kontrolları altına almak istemektedirler, Acele etme- lerine bir sebeb daha vardır: "Ye- minli adamları" Nuri Said sallan- maktadır. Irak diktatörü memleke- tine çok şiddetli bir muhalefet kar- şısındadır. Son üç hafta kendine iki defa suikast yapılması bu "şiddet" hakkında bir fikir vermelidir. Sir Nuri Said de devrilmezden evvel son kozunu oynamak siyasi ömrünü u- zatmak istemektedir. İngilizler Lon- drada amerikalıların da bu politi- kayı tasvip ettikleri intibaını uyan- dırmağa çalışmışlar, Nuri Saide yar dım için devamlı ve ısrarlı tazyik- lerde bulunmuşlardır. Londradan evvel Pariste gizli olarak istişare- lerde bulunan idarecilerimiz bu taz- yiklerin bir prelüdühe maruz kal- mışlardır. İngiliz muhafazakârları yeni ve ümitsiz bir . teşebbüse daha atılmayı düşünmekte olabilirler. * " darecilerimizin — tereddütlerini, ve temkinli davranışlarını takdirle karşılıyoruz. Çünkü areket an- cak bir macera olacaktır.. Suriye bütün arap memleketleri içinde te- kamül etmiş, serbest seçimle bir arlamento sahibi olmuş devlettir. Sovyet silâhlarıyla dahi minüskül Bevan Bekleyen — adam yasi yıldızının yükselmesi, — sadece Avrupalı sosyalistleri değil, sulh se- van bütün insanları endışeye düşür- dü. Stalin'in en yakın arkadaşı Mo- Aydemir BALKAN Suriye ordusunun bir tehlike teşkü edebileceği iddiaları ciddi olarak düşünülemez. Ancak askeri bir mü- dahale, sonradan ağır siyasi neti- celer doğurabilir. Irak ordusunun böyle bir harekette Nuri Saidi sonu- na kadar destekleyecegı de şüphe- lidir. Hatta Nuri Saidin o zamana kadar iktidarda kalacağı da me huldür. İngilterede ise İşçi Partısı— nin iş başına gelivermesi Orta Do- ğuda yeni bir fiyaskoya bağlıdır. O takdirde vaziyet bambaşka olacak- tır. Amerika ise Sovyetlerle bir si- lâhli mücadeleye girişmektense a- rap memleketlerinin sempatiğim kazanma yolunu tercih etmiştir. İngiliz bakanları geçen hafta, Be- yaz Sarayın kapısından içeri adım- larını dahi atamamışlardır. Amerika arap davasını tutmaktadır. Sovyet- lere karşı en müessir mücadele bu- dur. Onun için basın ve radyomuz- daki gürültü hem yersiz, hem za- mansız hem de mantıksızdır. Türki- ye olur olmaz patırdı teşvikçilerin- den tarihte çok çekmiştir. Bütün partilerin bir araya gelerek bir ma- cerayı Önlemeleri şarttır. Zira otuz altı yıldan sonra milletimizi mace- raya atmak kimsenin harcı olma- malıdır. Bu teşebbüs ancak hürri- yet düşmanlarının ve hür sesleri boğmak isteyenlerin işine yaraya- caktır. "İnsanlık idealinin mümtaz siması" Atatürkün Türkiyesi, bu tazyiklere boyun eğmeyecektir....

Bu sayıdan diğer sayfalar: