20 Eylül 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

20 Eylül 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Hükümet Bitmeyen oyun Ikı gazetecı geçen haftanın sonun- gi aradan İstanbula gelen Yataklı Ekspresin beşinci va- göonunun 18 numaralı kompartmanı- na girdiklerinde aradıkları adamın bağdaş kurmuş vaziyette oturduğu- nu gördüler. Trene Bostancıdan bin- mişler, doğruca evvelden tesbit et- tikleri vagona koşmuşlardı. Gazete- cilerden biri Cumlıuriyetin muhabi- ci Erol Dallı, öteki de onun fotoğ- rafçısıydı. Aradıkları adam Samed Ağaoğluydu. Gazeteciler kompartmanın kapı- sına geldiklerinde Ağaoğlunun kon- düktöre bir elli liralık — uzattığını, kondüktörün bundan beş 1liralık bir hesap aldığını, Ağaoglunun da beş lira daha bahşiş bıraktığını gördü- ler. Bol saçlı Bakan — -Bakan mı, müstafi Bakan mı, belli değil- ince beyaz çizgili, koyu gri bir — elbise giymişti, beyaz gömleğinin yakası açıktı ve ayaklarında kahverengi pa- buçlar vardı. Gazeteciler kendisine o günkü gazetelerde istifa ettiğine da- ir haberlerin bulunduğunu söyledi- ler. Üzgün, durgun ve düşünceli gö- rünen Samed Ağaoğlu: — Aslına bakarsanız, dedi, ben on gün evvel istifa ettim. Fakat ka- bul etmediler. Bu isteğimi, Ankara- dan hareketimden önce tekrarladım. Gene kabul etmediler. Ben de ısrar ediyorum. Hepsi bundan ibaret". Sonra, ilâve etti: "— Siz, bu mevzuda hiç bir şey soylemıyor diye yazarsa- nız daha iyi olur". Gazetecıler itiraz sesi yükseltti- ler. Erol — Beyfendi, hiç olmazsa istifa- | nızı teyid ettiğinizi yazalım" dedi. Samed Ağaoğlu: "— Siz bilirsiniz ama, yazmasa- nız daha iyi olur" diye — mukabele etti. Sonra ayağa kalkıp, gazetecileri yolcu eder tarzda kapıya doğru yü- rüdü. Gazeteciler dışarı çıktılar. On- ların arkasından şair ruhlu Bakan da koridora çıktı ve dalgın tavırla denizi temaşaya daldı. Haydarpaşa- da kendisini oğlu Tektaş Ağaoğlu, Necip Fazıl Kısakürek, bir musevi dost ve vazife icabı Emniyet Amir- liğine mensup bir polis karşıladı. Bakanın bir tanesi mavi renkte uçak çantası, irili ufaklı yedi parça eş- yası musevi dosta ait 70.728 numa- ralı açık mavi Chevrolet kamyonete yüklendi, yolcular da bindiler ve kamyonet araba vapuruna yetişmek üzere Üsküdar iskelesine hareket etti. O gunden sonra. Samed Ağa- oğlunun izi kaybedildi. Samed Ağaoğlu Haydarpaşadan Kabataşa geçti, oradan Topağacın- daki evine gitti. Yeni yapılmış bir apartmanın üçüncü katını satın al- mış ve ailesiyle birlikte oraya yer- 12 Ağaoğlu leşmişti. Orada, hazırlamakta oldu- ğu bir kitabın çalışmalarına daldı Fakat isifa ettiğine dair resmi açık- lama bu haftanın başına kadar ya- pılmadı. Bir mutavassıt af tanın başında, pazartesi günü, öğle yemeği saatinde Emin Ka- lafat Park Otelde Başbakan Mende - resle birlikte göründü. Samed Ağa- oğlu bundan bir müddet evvel Sa- nayi Bakanlığından istifa ettiği za- man Emin Kalafat araya İirmiş ve Ağaoğlunun Devlet Bakanlıgını kabul etmesini sağlamıştı. — Derhal hatıra Çanakkale milletvekilinin bir defa daha şansım deneyeceği ihti- mali geldi. Hakikaten haftanın or- tasında Emin Kalafat eski arkada- şını aradı. Samed Ağaoğlunun tele- Samet Ağaoğlu Bire bin! fon numarası rehberde yazılı değil- di. Ama 01'den sorulduğunda numa- rayı bildiriyorlardı. Ağaoğlu istifa- sını geri alması yolundaki yeni tel- kinlere mukavemet etti. Doğrusu İs- tenilirse bu istifa hikâyesi — zaten fazla uzamış ve işin ciddiyeti kay- bolmuştu. Ustelık istifanın — ehem- miyeti de hem emen sıfırdı. Ev- velâ, Samed Agaoglunun Devlet Ba- kanı olarak gördüğü bir vazife yok- tu, ikincisi, . Meclis Grubun- daki muhalıfler Menderese bir kı- zıyorlarsa, Ağaoğlu veya — Kalafat neviinden politikacılara bin kızıyor- lardı ve onların arkasından her han- gi bir yere gitmeleri bahis mevzuu dahi değildi. Samed Ağaoğlu yalnız Grupta değil, parti içinde de aynı mevkie sahipti. İstifasının kabul e- dılmemesıl daha ziyade Menderesin meseleyi gozunde büyültmesindon i- leri geliyordu. Açıkta bekleyenler B hafta, Agaoğlunun — kabinede kalmayacağı anlaşıldığında ezeli Bakan adayları bir defa daha hazır» Y reddin men vekalet ediyordu a- ma. onun Ticarette kalacağı anlaşı- hyordu. Buna mukabil Çalışmaya ve- kalet eden Devlet Bakanı Halük manın oraya asaleten getirileceği ıh- timali kuvvetliydi. Böylece Möende- res V kabinesinde bir Devlet kanlığı -hatta iki- bir Sa kanlığı Bakan bekliyordu. Pazarte- sigünü Başbakanın, İstanbuldaki gezintilerinde yanına Himmet Ölç- meni almanı Ölçmeni ümitlendirdi. Fakat Anadolu Ajansı haberı verir- ken Himmet Ölçmenin "Yüks hendis" olduğunu tasrih ettı Gezi- len yerler imar sahaları olduğuna göre Himmet Ölçmene gosterılen a- laka siyasi olmaktan ziyade mesle- kiydi. Zaten Himmet çmen Ba- kanlıktan çok. D. P. Grup Başkan- Iğını bekliyordu. O makam. — Ba- kanlığa giden yol üzerindeki — son merhaleydi. Buna mukabil Osman Kavrakoglu, sıranın artık iyiden i- yiye kendisine geldiği kanaatindey- di. Üstelik, bir de vaad almamış mıy- dı? Inız bu sırada bir Bakaran yıldızının söndüğü farkedildi. Fatin Rüştü Zorludan ses seda çıkmaz ol- du. Buna mukabil Amerikada Ma- liye Bakanı Hasan Polatkan Ame- Örü- yordu. Polatkan Washington'a varır varmaz Dulles ile görüştü, ayağının altına kırmızı halılar İKTİSADİ MALİ Amerikalılar galiba dolar meselele- rini Zorlu ile görüşmek istemiyor- lar, karşılarında Polatkanın bu- lunmasını daha doğru buluyorlar- dı. Nitekim Paristeki müzakereleri de Polatkan idare etmişti. — Zorlu yerini bıraktığı takdirde orayı dol- durmaya da Basri Aktaş hazırlanı- yordu. "Yeni Nizam" u hafta, uzun zamandan beri De- mokrat İktidara yöneltilen bir it- ham tamamiyle iflâs etmiş bulunu- yordu. İtham, Başbakan — Adnan Menderesin işleri tek başına tedvir ettiği ve Bakanların bile — sö: geçmediği ithamıdır. Hattâ bazı kö- tü diller bazı Bakanlar için “filân- ca işe bakan Hususi Kalem Müdü- rü" tâbirini .kullanmaktan dahi çe- kinmiyorlar ve böylelerinin kabine- den ayrılması karşısında omuz sil- --yorlardı. Şimdi, bu çirkin ithamın yersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Bu hakikati ilk anlayanlar da ne mut AKİS, 20 EYLÜL 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: