20 Eylül 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

20 Eylül 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

IRAKTAKİ uri Said idaresi devrildiği za- man İrak Türkleri Araplardan daha az sevinmediler. Cumhuriye- tin onları üçüncü sınıf — vatandaş olmaktan kurtaracağını — umdular. En kötümserler bile, hiçbir idare- nin Nurı Saıdınkınden kötü olamı- yacağını düşünerek mennundular Nasıl sevınmesınlerdı ki? Türk kümetinin baş dostu Nuri Saıd ve etrafındakiler Irak Türklerine bir cehennem hayatı yaşatmışlardı. Nuri Said idaresinde Türklere reva görülen muameleyi — anlamak için Irakı petrolüyle zengin eden Kerküke şöyle bir bakmak kâfidir: Irakın en zengin şehrinde — otobüs işletilmemektedir. Üç katlı bir bi- naya rastlanmaz. Fabrika bacası görülmez. Petrol işletmelerinde ça- lşan işçilerin bile çoğu dışarıdan getirilmektedir. İşletilmedeki — nadir Turklerın yükselebildikleri en bü- yük mevki kâtipliktir! Kerkükü zirai bakımdan ihya e- decek olan Küçük Zab nehrinin şeh- rin içinden geçen kuru dereye akı- tılmasına, sırf Türkleri faydalan- dırmamak maksadıyla müsaade e- dilmemiştir. Diğer bir Türk şehri olan Kifriden, PBağdat - Kerkük trenini geçirmemek için -ki en kes- tirme yoldur- tren hattı bir saat öteden dolaştırılmaştır. Türkleri iktisaden ezen Nuri Said idaresi bu kadarla yetinmemiş, onlara Türklüklerini unutturmaya çalışmıştır: Derslerin Türkçe oku- Hayal edilen Kürdistan AKİS, 20 EYLÜL 1958 TÜRKLER tulduğu mektepler açılmasına mü- saade edilmemiştir. İlkokullarda bile, Türkçeden başka dil bilmiyen Türk Ççocuklarına ana — dilleriyle ders anlatılmasını önlemeye kalkı şılmıştır. Liseyi bitiren Türklere, sırf Türk ldukları ıçın üniversite kapıları — kapanmıştır. Devlet dairelerine Türk düşmanı Kürt memurlar yerleştirilmiştir. Sistematik bir iskan politikasıyla Türk şehırlerınde, Kürtlerin ekse- riyete geçmesine çalışılmıştır. 1954 ton sonra Türk devlet adamları- nın sık sık gittiği Irakta, Türkle- rin; acıklı halini görmemelerine ve onlarla temasa geçmemelerine dik- kat edilmiştir. Bizim devlet adam- ları da her ne hikmetse Irak Türk lerinin akıbetiyle ilgilenmeyi — ha- tırlarına getirmemişlerdir.. Iraklı Türkler yeni rejimin ila- nıyla bütün bunların değişeceğini umdular. Rejimin attığı ilk adım- lar ümit vericiydi. Hakikaten Irak Cumhuriyetinin yaptığı ilk işlerden biri Türklere zulmetmekle tanınan eski ricali temizlemek oldu. Müf- rit Kürtçü, hileli seçim mütehas- sısı, müteaddit defa İçişleri Bakanı Said Kazzaz - Nuri Said daima Kürtleri İçişleri Bakanı yapardı, - Sosyal İşler Bakanı Cacid Musta- fa, Türkleri işlerinden — atmakla şöhret yapan sabık Maarif Bakanı Cemal Baban, Tevfik Vehbi, Sami Fettah hapsedildi. —Her —vesileyle Türklere eziyet eden eski Kerkük Valisi Necip Reşit, kurtuluş yola» nu İstanbulda buldu... Albay Ka- sım, kendini tebrik ıçın Bagdada giden Türk Heyetini çok iyi kar- şıladı. Onlara Araplarla eşit mua- mele edileceğini açıkladı. ler sevinç içindeydiler.. Cumhurıyet işte nihayet — özlenen müsavatı getırıyordu Ne çare ki bu sevınç uzun sürmedi, — ümidin yerini korku ve endişe aldı. Buna sebep, Irakta Türk — düşmanı bir milyon kadar Kürdün — bulunm. ve yenı re]ımın silâhlı Kurtlerle İi- yi geçinmi etmesidir: Muvakkat Anayasada Irakın Kürt ve Araplardan müteşekkil bir or- taklık olduğu — yazılıdır.. Bağdat Radyosu sik sık "Kürt ve Araplar kardeştirler. Bir arada kalmalıdır- lar" diye -tekrarlamaktadır. Kürt* ler, Irakın Suriye gibi Nasırla bir- leşmesini istemedikleri için Kasım bu teşebbüsten vazgeçmiş, en yakın arkadaşı Nâsırcı Abdüsselâm Ari- fi kaybetmeyı göze almıştır. De- mek ki rejini, sırf Kürtleri mem- nun edebilmek için Türkleri unut- mayahazırdır.. Ama Kürtleri memnun etmeye bu bile kâfi değildir. — Türkiyenin güneyini, İran ve Suriyenin bir kıs- mını kaplıyan ve Basra Körfezine Kürt lideri Baranzanı kadar uzanan bir Kürt devleti kur- mak hayalinden azgeçmemişler- dir. Bağdat ve diğer şehirlerde a- çıkça satılan ve Kürt — devletinin hudutlarını gösteren harita bunun delilidir. Kürtler bu işte yalnız da değillerdir. 1925 yıllarında İngilte- reden yardım gören Kürtlerin hâ- misi, hâlen Rusyadır. Birçok Kürt lideri, Rusyada tâlim terbiye gör- müş, ihtilâl metodlarını öğrenmiş- ir. Yeni TIrak rejimi ya Kürtleri çiğnemek, ya onları ortaklığa ıkna etmek zorundadır. Kasım, birinci şıkkı son derece tehlikeli bulmak- tadır. Tepeden tırnağa kadar si- lahlı ve muharip Kürtlerle müca- delenin körpe Cumhuriyeti teme- lınden sarsacağını düşünmektedir. O Kürtlerle — anlaşmaktan başka yol yoktur. Bu sebeple Ge- neral Kaşını, ayrı bir Kürt devle- ti kurmak istedikleri için — hapse atılan altı milliyetçi Kürt liderini hapisten çıkartmıştır. Şeyh Said isyanını Irakta tekrarlamaya çalı- şan Şeyh Mahmudun kardeşlerin- den birini bakan yapmıştır. 1943 isyanının lideri Molla Mustafa El Baranzani -Kürtlerin taptıklar dam- sığındığı Çekoslovakyadan geri çağrılmıştır. General Kasımın — giriştiği bu Kürt dostluğu siyasetinin en büyül kurbanının Türkler olacağı şüphe- sizdir. Irak Türkleri bunu çok "iyi bilmektedirler. Türk Hükümetinin eski pasifi siyasetini -bırakarak, onların hak- ları ye emniyetiyle yakinen ilgilen- mesi İrak Türklerinin tek ümidi- dir.. 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: