20 Eylül 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

20 Eylül 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ayhan Toker Başa iş açan soyadı Bir vehmin garabetleri asıl olurdu efendim? Milli Eği- tim Bakanlığına bağlı bir yurtta, talebeler — milletin ekseriyetinin re- yı ıle başa gelmiş bir iktidar aleyhi- hangi cesaretle nümayiş tertip edebılırlerdı" Hangi ihtirasların e- siri bazı menfi unsurlar, memleket- teki huzura kastetmışlerdı Maksat, mutlaka ve mutlaka bir ihtilâl hava- sı yaratmaktı! İstanbul Teknik Üniversite Tale- be Birliği, Başkanı — Attillâ Yalçını, evvelâ Teknik Üniversite Rektörü aradı, Parkasından — önce Vilâyete, sonra da Emniyet Müdürlüğüne çağ- rıldı. İstanbulun iddiasız valisi Et hem Yetkiner, önce yumuşak ve sa- kin — konuştu. onra Hıddetlendı Kendisinin de vaktiyle talebe birlik- lerinde — vazife — gördüğünü belirtti, "onun için bana — yutturamazsınız!" diye kükredi. Yalçın apışıp kaldı. Asılsız ne soylemıştı ki? Yet- iner "ben iyordu, bir ara büsbütün parladı Çehresindeki kulaklarından taşarak kırmızılık, katmerli ensesini de kaplad Öğ- renmesi gereken hususlar vardı Nü- mayişin elebaşıları kimlerdi? Tek- nik Üniversitelilerin siyasi — istika- metleri ne idi? Millet iradesine kar- şı gelen Muhalefet hangi vasıtalar- la tahriklerde buluşmuştu? Basın nasıl haberdar edilmişti? Atilla Yalçın, esasen verilecek bir cevap olmadığından bütün sual- leri karşılıksız bıraktı. Talebe Birli- ğinde, idare heyeti ile azalar ara- sında cereyan eden bir münakaşada, şikâyet vuku — bulmadığı — takdirde sorgu sual açmaya hiç kimsenin hak- kı yoktu. Yetkiner, fotoğrafçılardan AKİS, 20 EYLÜL 1958 temin edilen ve gazetelerde eden resimlerden bazı — nümayişçile- rin teşhis edilmiş olduğunu söyledi. Bunlardan birinin adı, Ayhan To- kerdi! Ayhan Toker... Sabık emniyet mum Müdürü bu ismi telâffuz eder- ken mühim bit ip ucu bulmuş bir dedektifin manidar tonu ve mimik- leri ile konuşuyordu. Hemen baklayı intişar agzından çıkardı: "Bu Ayhan Toke- Metin Tokerle ilgisi nedir * Eger akrabası ise, Ayhanı muhak- kak Metin Toker tahrik etmıştır' Atillâ Yalçın, Yetkiner Ayhan To- ker ve Metin Toker arasındaki müna- sebeti sorunca komedı karşısında gül memek için kendisini zor zaptetti. Bılahare de kendisinin merhum Hü- seyin Cahit Yalçının —oğlu olup ol- madığının neden sorulmadığına şaş- ti kaldı! Deve yapılan pire tilla Yalçın ile yaptığı mülakatı Amuteakıp sabık .Emniyet Umum Müdürü, Teknik Üniversite Hadise- sine damgayı bastı. Meşhur A. A. ya verdiği beyanatta Yetkiner şöy- le diyordu: "Teknik Üniversite hâ- dısesı, bazı siyasi maksatlarla ve gazete muhabirleri bilhassa — davet edilmek suretiyle, umumi efkâra bambaşka tarzda intikal ettirilmek istenmiştir." Teknik — üniversite kadarla da bitmedi. Milli Eğitim Bakanlığı — müfettişleri Gıımuşsu- yu Talebe Yurduna geldiler, öğren- cileri sorguya çekmeye yeltendiler. Talebe Bırlıgı hareketı şıddetle pro- testo etti. Talebe Birliği, hükmi şah- siyeti haiz bir teşekküldü ve müsta- kildi. Milli itim Bakanlığının bir hâdisesi bu iç meseleden dolayı Talebe ' Birliği hakkında tahkikat açmak yetkisi yoktu. Fakat buna rağmen, bazı ta- lebeler kapalı kapılar ardına alındı- lar, üzerlerine baskı icra edildi, bir takım mantık kapanları ile ağızla- rından 1lâf koparılmaya çalışıldı. Yapılanlarla yetinilnedi, gazetelere YURTTA OLUP BİTENLER tekzip göndermeleri, ve bazı kâğıtla- rın altlarım imzalamaları da istendi. Fakat ogrencılerın gösterdikleri mu- kavemet, tesanüt ve medeni cesa- retle yapılan mücadele karşısında müfettişler hiç bir şey elde edeme- den işi yarıda bırakıp gerisin geriye gittiler. Arkamızda bıraktığımız hafta- nın son gunlerınde cereyan eden bir hâdis sadeci ik Ünıversıte talebelerını degıl İktıdarı da huz suzluk İçinde bırakmıştı. Teknik Ü- niversite binalarında ve Gümüşsüyü talebe yurdunda kılıkları, hal ve ta- vırları ila bağıra çağıra "ben poli- ' diye haykır bir takım "me- raklı vatandaşlar dolaşıyorlar, ba- sı talebeler emniyet mudurlugune veya vilâyete davet edili Mil- lH Eğitim Bakanlığı mufettışlerı de harıl harıl ifade almaya çalışıyorlar- dı. Birçok öğrenci, başlarının belaya girmesinden çekinerek Teknik Üni- versiteye ugramıyordu Teknık Üni- versite ve Gümüşsüyü talebe yur- dunda cereyan eden fevkalâdeliklere muvazı olarak da, Emniyet Müdürlü- ğünün hasır kuvveti Taksim meyda- nında ve istiklâl caddesinde alesta devriye geziyor, süngülü —ordu bir- likleri - askeri potta Ve jandarma değil- "bizim burada olduğumuzu bi- lin ve görün" kabilinden yürüyüşler yapıyorlardı Esasen son bir aydan beri İstanbulda hemen hemen bütün Kaymakamlık binalarının civarında- ki müsait arazilerde G.M.C. li vi zırhlı arabalı ordu birlikleri muvak- kat çadırlı karargâhlar kurmuşlar- dı. İstanbullular sıkı yönetim günle- rinde dahi şehrin kilit noktalarında böylesine fazla vazifeli askerin do- laştığım gördüklerini hatırlamıyor- lardı Kısacası İktidarın bir ihtilâl psi- kozu içinde bulunması, basit bir o- layı büyütmüş, pireyi deve yapmış- tı. Teknik Üniversitedeki yemek hâdisesini çıkaranlar ihtilâlcilik- le itham ediliyor (gazetelerden) VAY NAMUSSUZ İHTİLAL ÇIKARACAK GALİBA!.. 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: