27 Ocak 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

27 Ocak 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GENÇLİK M.T.T.B. Gençliğin haysiyeti.. f St dudağının sol kenarında küçük bir Antep çıbanı izi olan Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi, — geçen haftanın başında Ankarada, — Ana- fartalardaki ikinci sınıf Büyük Ote- lin antresinde yaptığı hayret verici açıklama ile gençlik çevrelerinde bü- yük tepkiler meydana getirdi. Türk- çeyi doğu lehçesine kaçan tarzda ko- nuşan Ankara ÜUniversitesi talebesi, gazetecilere — iktisadi Devlet teşek- küllerinden sosyal teşekküllere yar- diım için ayrılan 3.5 milyon 1i- ranın nin güdümlü genç— lik polıtıka yurutucusu Sadık Erde- min başkanlığındaki Gençlik Bürosu emrine verilmekte olduğunu ileri sürdü. Gür siyah saçlı ve esmer genç adam, bildiklerinin açıkladığından ibaret olmadığını her haliyle belli e- diyordu. Kendisi, gericiliğe karşı aç- tığı bayragı pek pahalıya ödeyen M.T.T.B. nin sandalyesi sokakta kalan Ankaradakı başkanı Beşir Ha- midiydi. Mardinli Hamidinin ve dolayısıy- la M. T.T. B. nin başına gelenler D.P. nin gençliği hangi metodlarla zapturapt altına almak istediğinin parlak bir örneğini teşkil etti. "Ar- zu ve ihtiyaçlarınız, vaadlerimdir"” sloganı ile işbaşına gelen Hamidinin masum niyeti, şimdiye kadar halledil- memiş siyaset dışı gençlik problemle- rini ele almak ve çözmekti. Fakat her işe başlandıgından itibaren her teşebbüsünde güdüm genç- lik — politikası bir — heyülâ — gibi tazyik ları ve zihnine doldurulacak fikirleri terennüm etmesi istenmişti. Kendile- rini maddi ve manevi her türlü ikbal ve imkanlara boğabilecek tekliflere sırt çevirince, Hamidi ve onun gibi hür kafa yapısına ve demokratik esp- riye sahip M.T.T. B. idarecileri "C. H. P. li" ve "Muhalefetin politikası- na zemin hazırlamak" galarını yedikleri gibi, bütün kapılar da yüz- lerine kapanmıştı. M. T. T. B. nin Ankarada bir ikin- ci Başkanı, bir de 11 kişilik İcra He- yeti vardı. Hamidinin ismen var ol- makla beraber hukuki bir mevcudi- yeti bulunmayan Gençlik Bürosu ile ilk teması, geçen kasım başında ya- pılan Genel Kongre sırasında oldu. Fiyasko ile neticelenen "Gençlik Cephesi" banisi meşhur Mürşit Yol- geçen, İkinci Başkanlık için mücade- le eden Hamidiye, eğer kazanmak is- tiyorsa "yüksek bir politik şahsiyet" 22 ile görüşmesi gerektiğini söyledi. "Yüksek bir politik şahsiyet"in D. P. nin Antalyalı milletvekili Sadık Er- demden başkası olmıyacağını derhal anlayacak kadar kulis faaliyetlerine vakıf Hamidi, — teklifi —reddetti ve resmi desteğe lüzum kalmadan 17. turda seçimi kazandı. Sokağa Atılan gençlik Hıî midi, masum niyetlerini tahak- uk ettırmek için kolları sıvadıgı zaman, yepyeni bir şey öğrendi: dık Ağabey"'in vizesi olmadan büyük- lerin, yanına sokulabilmek imkansız- dı! Mecburen Erdem ile temas sağ- . Hayalhanesinin her kesimi, "İş- te, Gençlik Beyefendi!" diyebileceği, istikbalinin akışını bir çırpıda değiş- tiriverecek mesut gün ile dolu Er- dem, Hamidiye kurlar yapıyor, etra- fında pervane olup iltifatlar yağdırı- yor, "Sen büyük adamsın, — yüksek mevkilere lâyıksın" şeklinde — konu- şuyordu. Ancak Hamidinin dar fa- kat dürüst kafası, yüksek mevkilere lâyık büyük bir adama böyle teklif- lerin nasıl yapılabildiğini bir türlü almıyordu. Sadık Ağabey ile beraber olduktan sonra işler yolunda gidiyor, Polatkanın, Gençlik Bürosunun bağlı bulunduğu Devlet Bakanı İzzet Ak- çalın, Benderlioğlunun ve diğer bir- çok devlet büyüğünün kapıları Hu- susi Kalem Müdürleri barikatları yerlere serılerek ardına kadar açı- lıyor, maddi manevi destek vaad- leri tufanı andırıyordu. Masum niyet- lerini tahakkuk yolunda gören Ha- midi memnun ve seviçliydi. Fakat irtica, resmi müsamaha ve desteğin sefasını sürerek hortlama- ğa başlayınca, — berrak gökyüzünde kara bulutlar belirdi ve fırtına pat- lak verdi. İstanbuldaki Genel Başkan Yaşar Özdemir, Hamidi gibi M. T. T. B. idarecileri, İktidarın tam ter- sine, Atatürk İnkılâplarının korun- ması için istikballerini tehlikeye ko- HERKES OKUYOR Beşir Hamidi "Al parayı, kes sesini!" yacak cinsten insanlardı. Derhal, Gençlik Bürosunun ve Parti mensu- bu gibi hareket eden idare ve emni- yet âmirlerinin şiddetli mukavemet- lerine rağmen ayağa kalktılar, hortla- yan irticai tel'in ettiler. İşte ne olduy- sa ondan sonra oldu ve yurdun dört bucağındaki 22 cemiyetin bağlı ol- duğu koskoca ve Milli unvanını haiz bir gençlik teşekkülünün sokağa a- tılmasına kadar iş vardırıldı. Miras kalan borç midinin masum niyetlerinin ba- ında, T.B. nin genel başkan- lığına oturtulan at yarışları meraklısı Orhan Sakarya zamanından kalma 45 bin liralık borcun tasfiyesi geli- yordu. Bunun 12,138 i binaya aıddı gerisi de otelci, lokantacı, ve kırtasıyecılere takılmıştı. dinin en büyük ümidi, M. T. T. B. nin milli bir teşekkül olarak 16 iktisadi devlet teşekkülünden her sene almak- ta olduğu biner liralık yardımdaydı. Ne vardı ki, şimdi o usül çoktan de- ğişmişti. İktisadi devlet teşekkülle- rinden sosyal teşekküllere — ayrılan paralar, Akçalın Devlet Bakanlığın- da toplanmakta ve oradan güdüm- lü gençlik politikasını finanse etmek maksadıyla bir silâh olarak Erdeme devredilmekteydi. Erdemden ne şart- larla para koparılabileceğini ise, pek iyi bildikleri için Hamidi ve arkadaş- ları düşünmek dahi istemiyorlardı. M.T.T.B. nin İkinci Başkanlık ve İcra Heyeti Bürosu, Çocuk Esirgeme Kurumunun — Anafartalardaki — beş katlı Çocuk Sarayı Apartmanınday- dı. M.T.T.B., dördüncü kattaki 16 numaralı daireyi 400 lira aylıkla iş- AKİS, 27 OCAK 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: