13 Şubat 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

13 Şubat 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dımcısı, dünyada bale tekniğini en iyi bilenlerden, Miss Ailne Philipps'i göndermişti. Miss Philipps ilk Türk Balesinin genç sanatkârlanyla "Cop- pelia" yı hazırlamağa koyuldu. Eser- deki Swanilda rolünü Binaya uygun görüp veren o oldu. Binay Philipps'in ve asistanı Miss Ann Parson'un sıkı, disiplinli ve dikkatli çalıştırmalarıy- la Swanilda'ya hazırlandı, tekniğini geliştirdi. Fakat "Coppelia" çalışma- ları bir ara Binayın sağlık durumu- nun bozulması üzerine sıkıntılı (o bir devre geçirdi. Kasım ayı içinde Bi- nayda bir tansiyon düşüklüğü ve kan yetersizliği (o belirmişti, iki haftalık bir istirahatten sonra eski halini bu- lamayınca, durum, o vazifesi tamire nakledilmiş olan amcası Cahit Okur- ere bildirildi. - Amcası derhal Anka- i çalışmaları- nette da Valois ile görüştü. yetişmesinde büyük rolü olan amca- sının Ankaraya gelişi, Binayın ma- neviyatım kuvvetlendirmişti. o Çalış- malar tekrar başladı. Ama Aralık ayı sonlarında Binayın sıhhi durumu gene bozuldu. Gene amcası Ankara- ya geldi. Bu sefer Devlet Tiyatrosu ve Operası Genel Müdürü Cüneyt Gökçerle ve Miss Philipps'le görüş- tü. Binayın tedavisi için gereken ted- birleri aldı. Binay bu şartlar altın- da, son çalışmaları yaptı ve 28 Ocak akşamı sahneye çıkarak "Coppelia" temsilinin bir zaferle neticelenmesin- de başlıca âmil oldu Bundan sonrası... Binay Okurer, genç bir bale sanat- karı olarak, şüphesiz büyük bir başarı kazanmıştır. Ama henüz 18 yaşındadır, merdivenin ilk basama- gındadır ve bütün basamakları aynı başarıyla çıkması o lâzımdır. Bunun için de ne çetin bir çalışma ve mes- lek hayatının kendisini beklediğini çok iyi bilmektedir. Bugün için ka- zanılmış bir başarının tatlı heyecanı içindedir. Ama sağlık durumu he- nüz tam manasıyla düzelmiş değil- dir. Onun için, her pazar, sahneye çıkarken az çok endişe duymaktan kendini alamamakta, ancak temsil bittikten sonra huzura kavuşabil- mektedir. Kendisine sorulduğunda başarı- söylemektedir. Ama çok çalışmaktan ileri geldiğini sandığı rahatsızlığı (o şimdilik oObuna mâni olmaktadır. Sıhhatinin bozul- AKİS, 13 ŞUBAT 1961 ması onu lüzumundan fazla hassas yapmıştır. Meselâ kendisinden bir az fazla bahsedilmesi bile onu üzmek- tedir, "Coppelia" daki başrolü ken- disi istememiş; rol ona adetâ zorla verilmiştir. Kendisinden eski, emek- tar arkadaşları da bu rolü pekâlâ oynıyabilirlerdi. O buna daha çok memnun olurdu. Çünkü çok yorulu- yordu. Ne çâre ki, Miss Philipps Swanilda'yı mutlaka kendisinin oy- namasını istemişti. balerina şimdi, omevsimle berber, "Coppelia" temsillerinin bit- mesini bekliyor. Ondan sonra, pek sevdiği ve yetişmesinde amcası ka- dar rolü olan büyükannesi Pakize hanımın şefkatli okollarında uzunca bir istirahata çekilmek niyetindedir. Gelecek yıl, büyük bir ihtimalle, in- giltereye gidecek, görgü ve bilgisini arttıracaktır. Ama bütün arzusu Türk balesinin gelişmesi, yükselmesi için çalışmaktır. Onun için, bir gün dün- ya çapında bir şöhrete ulaşsa bile, Devlet Balesi sahnesinden ayrümi- yacaktır. Zevkleri, beğendikleri... Binay Okurer, boş zamanlarında ki- tap okumayı sevmektedir. Vakit bulursa dikiş dikmekten de hoşlan- maktadır. Ama baleden sonra en çok sevdiği: Müzik ve Tiyatro. Konserva- tuvarda iken Bale bölümüne bir yıl piyano dersi ilâve edilmişti, sonradan bu dersin kalkmış yor. Sonra, beraber Tiyatro bölümünü de oku- mak idealimdi" diyor. En beğendiği Tiyatro sanatkâr- larımız: Cüneyt Gökçer, Saim Al- pago, Yıldırım Önal, Macide Tanır, Bozkurt Kuruç... En beğendiği bale- rinler Margot Fonteyn, Ulanova! Geriye bakış Balesi, Konservatuvar Bala bölümünün ilk mezunlarıyla ku- rulmuş, "Coppelia" temsili de Dame Ninette de Valois'nın nezaretinde yardımcıları Miss Philipps ile Miss Parson tarafından hazırlanmışsa da, Türk balesinin kuruluşuna ait ilk çalışmalar on üç yıl öncesine dayan- maktadır, Milli Eğitim bakanlığı bir Bale Okulu açmağa karar verdiği zaman, İngiliz balesini bugünkü ( seviyesine ulaştıran sayılı (oinsanlardan, ünlü Bale hocası Dame Ninette de Valois'- yt davet etmiş, kendisinden bir rapor istemişti. Bu davet üzerine 1947 yı- lı İçinde yurdumuza gelen İngiliz Kraliyet Balesi idarecisi gerekli tet- kiklerde bulunmuş, Türk çocukları- nın bale sanatına pek elverişli, hattâ istidatlı olduklarını görmüş, başlan- gıç olarak İstanbulda yatılı bir ba- le okulunun açılmasını tavsiye et- miştir. Mili Eğitim bakanlğı bu tav- siyeye uyarak Yeşilköy (o pansiyonlu ilkokulunda ilk Bale okulunu açtı. Bu rada öğretime 7 Ocak 1948 günü saat 15 de törenle başlandı. Türkiyede klâsik bale öğretimi yapan ilk resmi müessese o gün faaliyete geçmiş ol- u. Yeşilköy Bale Okulunda öğretim Dame Ninette de Valois'nn gönderdi- ği İngiliz bale öğretmem Miss New- ton'un idaresinde başladı. Okula ilk olarak 13'ü kız, 13'0 erkek olmak üzere 26 öğrenci alınmıştı. Buradaki öğretim 1949-50 ders yılı sonuna kadar devam etti. Fakat gün geçtik- çe ve öğretim ilerledikçe okulun ih- tiyaçları artmakta, bunları Yeşilköy- deki binada karşılamak imkânsızlaş- maktaydı. Bunun üzerine Milli Eği- tim bakanlığı oOAnkaradaki Devlet Konservatuvarının temsil kısmına Bale bölümünün ilâve edilmesine ka- rar verdi. Bu hususta bir yönetmelik hazırlandı. Buna göre Bale bölümü 9 yıllık bir öğretim yapacak, Yeşil- köydeki okul kaldırılacak, öğrenci- leri de Ankaraya, Konservatuvara nakledileceklerdi. Yeşilköyden Cebeciye.. Böylece Bale okulu Yeşilköyden Ce- beciye taşındı ve Devlet Konser- vatuvarma ilâve edilen binaya yer-

Bu sayıdan diğer sayfalar: