28 Ağustos 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

28 Ağustos 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER lisesinin o Sarıcalı e bir kasaba evinin mütevazi odasında doğdu. Dedesi, hAfızlığıyla ün sal- mış Hâfız İbrahim efendi, babası Mehmet Şükrü efendidir. İlk ve orta tahsilinin bir kısmım Çarşambada yapan Ali Fuat, kalan kısmım İstan- bulda tamamladı. 1914 yılında yedek subay oldu ve dört yıl Kafkas cephe- sinde bulundu. 1921 de Parise gitti. Orada Buffone Lisesini bitirdi ve hu- kuk tahsiline aynı şehirde devam et- ti. Son derece halim selim tabiatli bir delikanlıydı. Buna rağmen, arka- daşları tarafından fazla sevilmez- Elin- di. Dedesine çektiği söylenirdi. den tesbihini eksik etmezdi. Hukuku Grenoble Fakültesinde bi- tiren Ali Fuat, doktorasını "Boğaz- lar Meselesi" tezi üzerinde verdi. Bundan sonra Paris Edebiyat Fakül- tesinden ve Siyasi İlimler bölümün- den diploma aldı. 1929 yılında, elinde otuzüçlük tesbihi ve birkaç ta diplo- ma olduğu halde Türkiyeye döndü, Devlet hizmetine girdi. 1933'de An- kara Fakültesinde doçentlik imtiha- nını kazandı. Bir yıl sonra da aynı fakültede Roma Hukuku Profesörlü- güne tâyin edildi. Daha sonra İstan- bula gelen Ali Fuat Başgil, Hukuk Fakültesinin yeniden teşkili sırasın- da İstanbul Hukuk Fakültesi Esas Teşkilât kürsüsüne verildi. Bu tarih- ten itibaren muhtelif fakülte ve o- kullarda vazife gördü ve 1939'da Or- dinaryüslüğe terfi ettirildi. 1960 yılı- na kadar çeşitli vazifelerde bulundu. Dış memleketlerde muhtelif 'ilmi kongrelere katıldı ve 1960 yılında Ü- niversiteden istifa etmek Zorunda kaldı. Sebep, Üniversite Gençliğinin "DÜŞÜNEN ADAM" 22 harekete geçmiş ol- Başgil aleyhine Profesörün o sıralarda masıdır. Ord. Teni Sabah gazetesinde yayınladığı makaleler, devrimci Gençliğin büyük tepkisiyle (karşılaştı. oSelâmeti is- tifada bulan Başgilin talebi, Üniver- site Senatosu tarafından kabul edil- medi. Bunun üzerine makalelerinin havasını değiştirmeğe mecbur kaldı. Bu arada, mahut Tahkikat Ko- misyonuna yetki tanıyan kanunun A- nayasaya aykırı olup olmadığı husu- karaya dâvet edildi ve Bayarla bu konuda uzun bir konuşma yaptı. Kendi ifadesine göre, Yetkiler Kanu- nunun Anayasaya aykırılığını savu- nan Başgilin -hâlbuki, düşük Baya- rın ifadesi bunun tamamen aksidir- İhtilâlden sonra eski dostları aley- hinde pek parlak makaleler yazarak İhtilâli övdüğü görüldü. Fakat hava değişince ve tehlike bulutlarının u- zaklaştığını görünce, Yeni Sabahta, İhtilâlin hemen akabinde Cumhuri- yette yazdıklarının 180 derece aksi yazılar yazmağa koyuldu. Zaten ken- disini bugün bulunduğu noktaya ge- tiren de bu yazılar oldu. Halen emekli bulunan Başgil. son derece hesaplı ve muktesittir. Bir hayli emlâk sahibi olduğundan, ge- çim sıkıntısı çekmemektedir. "İnsan, hayal ettiği müddetçe.." Cumhurbaşkanı adayı Başgilin hi- kâyesinin en eğlenceli kısmı, ge- ride kalan haftanın ortalarında bir- gün cereyan etti. O gün M.B.K. üye- leri, İstanbul basınıyla Yuvarlak Ma- sa konusuyla ilgili (otemaslarda bu- lunmak üzere obaşkentten ayrılmış- lardı. Temaslar ertesi gün başlıya- caktı. Başgil, etrafından eksik etme- diği gazetecilere Boğaziçi (o otelinin plâj kısmında haftanın incisini hedi- ye etmekte gecikmedi. Yuvarlak Ma- sa hakkında fikri mi sorulmuştu? A- ra kendisini otelinde ziyaret edecek- ler ve liderler lideri Profesöre bu ko- nuda neler düşündüğünü soracaklar- dı! Gizli kalması gereken fikirlerin açıklanması elbette ki doğru olmaz- dı. Haberi duyan gazeteciler, soluğu İstanbul Vilâyetinin kapısında aldı- lar ve Komite üyeleri toplantıdan çı- karken: — Başgili ne zaman ziyaret ede- ceksiniz?" diye sordular. M.B.K. üyeleri evvelâ birbirleri- nin yüzüne baktılar. Olur ya, belki içlerinden biri şahsi dostluk sebebiy- le ziyarete gidebilirdi. Ama Komite- ce, "Başgili ziyaret" diye alınmış bir karar , yoktu. Gazeteciler durumu İzah ettiler. Gülüşüldü. Sonra kaşlar AKİS, 28 AĞUSTOS 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: