28 Ağustos 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

28 Ağustos 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankara Radyoevi Dışı kalaylı, içi, vayvaylı vazife saydılar ama, iş, nedense bü- bu dinleyici, ve Yankıları" yazarlarına çatıyor ve aynı haberlerin iki defa ele alınma- sından şikâyet ediyordu. Radyolarımızın dinleyiciye ooyna- dıkları başka oyunlar da vardır. Yi- ne başkent radyosunun önemli prog- ramlarından birinde, Avrupada başa- rı kazanmış bir Türk müzisyeni hak- kında bilgi veriliyordu. Fakat dinle- yici, nerdeyse meraktan çatlıyacak hale gelmişti. Çünkü, başarının dere- cesi bütün o teferruatile açıklandığı halde, başarı sahibinin adı bir türlü söylenmiyordu! oMüzisyenin ismini programın sonunda bulacaklarını tahmin edenler de bunda ne kadar yanıldıklarını anlamakta gecikmedi- ler. Program bitti ve dinleyici sade- ce, Avrupada bir müzisyenimizin ba- san kazandığını öğrenebildi, hepsi o kadar!.. Bu şekilde bir program yapmak veya radyo haberi hazırlamak ne ga- zetecilik, ne de radyoculuk prensip- lerine sığar. Gerçi, Ankara Radyo- su kurulduğundan beri ilk defa, için- de bulunduğumuz yıl aktüaliteyi ya- kından izlemeye çalışmıştır ama, bu seklideki haberleri verirken en azın- dan haber yazma tekniğini de bilmek gerekir. Bozulmak istenen prensipler Radyolarımızda çalışan bazı kimse- ler de, işe bakın ki, prensipleri bozmamak için bütün gayretlerini AKİS, 28 AĞUSTOS 1961 sarfetmekte, bir oyuna kurban git- memek, küçük düşmemek ve büyük işler yapmış gibi görünmek için elle- rinden geleni esirgememekteydiler. Fakat artık radyolarımızda prensip diye bir şey bulunmadığı için, 'ortada olmayan prensipleri bozmamak diye birşey de düşünülemez. Meselâ, An- kara Radyosunun bir idarecisi aylar- ca önce mikrofona çıkıp spikerlik görevi yaptığı için ağır şekilde ten- kide uğramıştır. Tenkit edenler, o zamanlar başkent radyosunda erkek spiker bulunmadığı için söz konusu edilen idarecinin mikrofona çıkmak zorunda kaldığını bir türlü kabul et- mek istememişlerdir. - Geçen Kasım ayında spikerlik imtihanı açılmış ve erkek spikerler alındıktan sonra bu idareci de spikerlik görevini yeni gö- revlilere bırakmıştır. Ne var ki, yeni almanlar arasında erkek spikerler az bir yekün teşkil (o ettiklerinden baş- kent radyosunda erkek sesine ihti- yaç, küçük çapta da olsa, yine ken- RADYO dini duyurmuştur. Bu sebepten de, bir zamanlar etrafındakiler tarafın- dan şiddetle tenkit edilen idareci, ay- nı şahıslar tarafından mikrofona çı- karılmış ve bu açık gediği kapama- sı kendisinden istenmiştir. Bu arada küçük düşme, söz dinletememe ve kendini gösterememe endişesiyle ko- nulan diğer prensipler ve uzun uzun raporlar halindeki kurallar bir türlü uygulanamamıştır. İşin kötüsü, kor- kulan ne varsa, bu kuralları koyanla- ların başına gelmiştir. Ama ne yazık ki, radyolarda çalışanlar ve mikrofo- nun iplerini ellerinde tutan idareciler bütün bu olup bitenlerden ders ala- cağa benzememektedirler. Sonra, an- lıyamadıkları bir nokta daha vardır, o da, hangi radyoda olursa olsun, bir düzen kurmak istendiği takdirde, bunun prensiplerle (değil, herşeyden önce bir plânla yapılacağıdır. sız konulan prensipler Nitekim, henk verebilmek için gerekli en ö- nemli şart, muhakkak ki bilgidir. Bugün oradyolarımızda, hazırla- nırken tartışmaya yer veren, dinleyi- cinin bilgi edinmesi amacını güden tek bir program bulmak hemen he- men imkânsızdır. Radyo idarecileri bep olabileceğini programlardan kaçınmaktadırlar. Ha ta yapan, yetersiz bir şekilde çalışan. kimseler, her şeye rağmen hâlâ söz sahibi olabilmektedirler. Adam ka- yırma, tamdık vasıtasile radyolarda iş bulma keyfiyeti, maalesef eskisi gi bi devam etmektedir. Türkiye radyo- larını bütün bunlardan kurtarmak için çok sıkı tedbir almanın ve önca plânlı çalışmayı öğrenmenin şart ol- duğunu unutmamak lâzımdır. "BİR BANKACININ HATIRA DEFTERİ" ROMAN Çapkın ve maceraperest bir Bankacının aşk dolu hayatı... İki güzeli delice seven; bir gönülde iki sevda yaratan ve sevgilile- rini bir birine tercih edemiyen genç bir insanın karışık ruh âlemi... "Bir Bankacının Hatıra Defteri" Akıcı üslüp, beş renkli vernikli kuşe kapak ve birinci hamur kâğıd üzerine nefis baskı... İSTANBUL ve ANKARA'da bayilerde satılmaktadır. Taşra için isteme adresi: Avni ELEVLİ, Ziraat Mahallesi Sağ. Sok. No: 14 Kat 4 Y. Beyazıt - ANKARA AKİS - Reklâm — 129 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: