10 Eylül 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

10 Eylül 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OLUP BİTENLER arada Baroların mütalaasını da alma- yı istemektedir. Hatta bir avukatlar kongresi toplamağı bile düşünmekte- dir. YURTTA Yörükün kısa zaman içinde eğil- diği bir başka konu da Uyuşmazlık Mahkemeleri konusudur. Bunun için Adalet Bakanlığı içinde hemen bir ko- tasarıları hazırlanarak ilgili mercile- re tevdi edilmiştir. Bu ilgili merciler, Bakanlıklar ve Sayıştay gibileridir. Adalet Bakanlığının en mühim meselesi ise 1327 tarihli nizamname- sinin bir Teşkilât Kanunu şekline ge- tirilmesidir. Bilinmesi gerekir ki bu- gün koskoca Türk Adalet Bakanlığı- nın elle tutulur gözle görülür bir teş- kilât kanunu yoktur. Kurutluoğlu za- manında başlayan çalışmalar Yörük zamanında da hızlandırılarak bu me- seleye önem verilmiştir. Yeni Adalet Bakanının son bir tasavvuru da bir Adalet Bankası vü- cuda getirmektir. Bir hukukçunun hayatı Aarei mekanizmasının en başında bulunan C. K. M. P. li Adalet Ba- kanı Prof. Abdülhak Kemal Yörük, arkasında büyük boy bir Atatürk portresi bulunan rahat koltuğuna gö- mülüp piposunu yaktığında Adli me- kanizmanın bütün dertlerini eski bir hukukçu olarak yakinen bildiğini söy- lerdi. Yörük, 1897 senesinde İstanbulda doğdu. Babası o zamanki Darülfünün müderrislerinden Hayri beydir. Yörük ilk ve orta tahsilini İstanbulda, Hadi- ka-i meşverette ikmal etti. Sonra lise tahsili için Vefa lisesine yazıldı. Tam lise bitmişti ki 1915 yılında 1. Ci- han Harbi patlak verdi. Yörük de di- ger kur'a arkadaşlarıyla birlikte Ye- dek Subaya yazıldı. Karargâhta ta- lim devresi bittikten sonra 11. Fırka 36. Alaya tâyin olundu. Yörükün as- kerlik hizmeti bu alayda geçmiştir. 1918 yılında terhis edilince genç Yü- rük için yeni bir hayat başlıyordu. Hemen İstanbul Hukuk Fakültesine kaydoldu. 1922 - 23 yılında Hukuk Fakülte- si, o zamanki tabirle aliyyülala dere- ce ile bitti. Yörükün o sırada çok sevdiği bir hocası vardı: Zamanın Ad- liye Müsteşarı Tahir Taner. Tanerin yaptığı telkinlerle Yörük Adli memu- riyete intisap etti. İlk vazifesi Çer- keş Savcılığı olmuştur. Bu savcılık vazifesi 1923 yılı bitimine kadar de- vam etti. Vazifenin bitiminde tekrar İslanbula döndü. Bu defa Yörükü ye- ni bir iş bekliyordu: İstanbul Def- terdarlığında Muhakemat kalemi şef- liği. Yörük bu vazifesine devam eder- ken bir taraftan da Darülfünun Hu- kuk Fakültesine de hoca oldu. Yörü- kün hocalığı, o sırada kendiliğinden inhası vukubulan Cemil Bilselden bo- şalan yeri doldurmak kastıyla olmuş- tur. Böylece genç Hukukçunun haya- tında yeni bir devre başlamış ve Yö- rük akademik kariyere intisap etmiş- tir. Yörük bir müddet sonra Mülkiye- de hocalık yapan Mithat beyin ders- lerine de girdi. Tam bu sırada Reji idaresi ilga edildi ve onun yerine İnhisarlar İ- daresi kuruldu. Yörükün bir yeni va- zifesi de bu yeni teşekkülde oldu. İdarenin Hukuk İşleri omüşavirliğini üzerine aldı. Bir taraftan da İstanbul Yüksek Ticaret Olculunda hocalık et- mekteydi. 1927 yılında Mülkiyedeki Devletler Hususi Hukuku kürsüsüne Adli yıl için yapılan törende misafirler İhya edilen güzel adet

Bu sayıdan diğer sayfalar: