1 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

YURTTA OLUP BİTENLER latya kongresinde vereceği hedefler istikametinde olacaktır Fikir dediğin.. yp bütün gösterişlerine rağ- men handikapları ne fikre, ne fik ri seviyeye malik bulunmaları, sade- ce ve sadece nimet vaadiyle C.H.P. yi bir ikinci D.P. haline getirme po- litikalarının gençler ve aydınlar ta- rafından sezilmiş olmasıdır. Bunun dışında, ilk hezimette bilhassa Erim- kaçmaları çok muhtemeldir. Hatta Avni Doğanın geçen Kurultaydaki davranışı, hep tebessümle hatırlatılmaktadır. Erim kulis faaliyetlerinin dışındı olayların gelişmesini beklemektedir. Bir haftalığına Avrupaya giden E- hepsi bize gelecek veya bizimle be- raber çalışacaktır" demektedir. da, Dörtlerin "fikir kampan- yası" ve "prensip mücadelesi"nin ör- neğidir. wW 2 Adana Avını bekleyen kurtlar Hi Adanada, meşhur Bossa fab- ikasında, Türkiyede "Sıfırdan Milyoner Olanlar" ın sembolü halin- deki oHacı Ömer -Sabancı- Ağanın odasında cereyan etti. e Türkiyenin en zengin bir kaç adamından biri dan başlayan mültimilyonerin odası aydınlık, modern d Duvarda bir oda. resmiyle döşenmiş Atatürkün bir civarındaki Karayusuflu (köyünden. Biri köylü, öteki köyün başöğretme- ni. Başöğretmen Haruniye Kö Enstitüsü mezunu. Adı Hüseyin Ok- çu. Genç bir adam. Karayusuflu köyünün binbeşyüz kadar nüfusu Okulda 250 öğrenci i Hüseyin Okçu, Hacı Ömere derdini anlattı: Okulun apteshanesi yoktur. Çocuklar hem eziyet oçekmektedir- ler, hem de sağlıkları tehdit altında kalmaktadır. Acaba Hacı Ömer, şu fakir köyün okuluna apteshane yap- tırtır mı? ö r "Peki" dedi, "Yap- tırtırım. Bir şey değil.." Sonra eli- ne bir kalem aldı, Önündeki blok- nota gerekli malzemeyi, miktarını ve fiyatını yazdı: Çimento, kum, ke- Adanada T.İ.P. binası ve başkanı Cenan Bıçakçı rim geldiğinde olayların biraz daha lehlerine geliştiğini görmüştür. Do- politikacılarla temas etmekte, bu a- rada Kemal Satırla da sık sık görüş- mektedir. Satırla Erim de görüşmüş- tür. Sadece Göle ve Gülek kongreler- deki delege seçimlerinde ya bizzat kendileri, ya da adamları vasıtasıyla hazır bulunmaktadırlar. Karşı hizbin kulisini idare eden- ler henüz bir liste yapmamışlardır. Listelerini Genel Merkezden sonra yapacaklardır. Buna gerekçe olarak: "— Genel Merkez nasılsa pek çok adamı darıltacaktır. e Darılanların AKİS/16 "Allı verelim, morlu verelim!" hamiyet olsun diye alınmış bulundu- ğu belli, bir kaç küçük yağlıboya tablo asılı. Ortada, sahibinin otur- duğu tarafı düz, karşı tarafı beyzi bir beyaz masa duruyor. Masanın kenarları ve camı siyah. Etrafına iskemleler ( yerleştirilmiş. o Pencere- nin kenarında şezlong tarzında, mo- dern bir koltuk göze çarpıyor. Hacı Ömer iri yapılı, ipek göm- leğinin yakası kapalı ama kravat- sız, oseyrekleşmiş beyaz saçları da- ğınık, hakiki yaşı olan 57 yaşından çok daha fazla gösteren o babayani tavırlı bir adam. Dikkati çeken ya- nı, pırıl pırıl mi şeytan bakış- lı, zeki gözler Karşısında un iki kişi, şehrin Başöğretmene döndü: emeyi ver- sem, sen köylünü ga itip aptesha- neleri yaptırtır mısı n? öyün temsilcisi ve başöğretmen Gözlerinde hü- Başöğretmen reste, V.S. "— Ben sana bu malz birbirlerine baktılar. zünlü bir ışık dolaştı. cesaretini topladı: "— Ömer dedi, mam. Çalışma Köyün İcinsilsiii etti, çalıştıra- başıyla tasdik Hacı Ömer, bu cevabı ln bildiği halde şaşırmış görün alzemeyi veriyorum. deshanenin çukurunu da bana mı kazdırtacaksınız? o Apteshaneyi kö- yün çocukları kullanacak yahu!."